Saat
Similar topics
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
Hak Dostlarından Hikmetler
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• S E R B E S T K Ö Ş E :: Kıssalar & Hikayeler
1 sayfadaki 1 sayfası
Hak Dostlarından Hikmetler
Yavuz Sultan Selim, yapılan hatâ ve gâfilâne hareketlere tahammülü olmayan, celâlli bir pâdişahtı. Ancak bu celâli de, cemâli gibi ilâhî ölçüler dâiresi içinde şekillenmişti. Bir seferinde ihmallerinden dolayı hazinede meydana gelen hırsızlık sebebiyle yaklaşık kırk kişinin öldürülmelerini emretmişti. Bunu öğrenen Şeyhülislâm Zenbilli Ali Efendi, karar icrâ edilmeden engel olabilmek için, destur bile almadan alelacele Yavuz’un yanına vardı. Hâdisenin aslını bir de Sultan’dan dinlemek istedi. Yavuz:
“–Efendi Hazretleri! Duyduklarınız doğrudur, ancak sizin devlet işlerine karışmaya hakkınız yoktur!..” şeklinde sert bir cevap verdi.
Bunun üzerine Zenbilli Ali Efendi, aynı sertlikle:
“–Sultanım! Ben size şer’î hükümleri bildirmeye geldim. Zira bizim vazifemiz sizin âhiretinizi korumaktır!..” diyerek verilmesi gereken kararın doğrusunu izah etti.
Bu sözleriyle Zenbilli Ali Efendi, kendi âhiret selâmeti için de zarûrî olan îkaz ve irşad vazifesini îfâ etmiş oluyordu. Zira bunu yapmadığı takdirde kendisinin de vebâl altında kalacağının idrâki içindeydi. Bu sebeple, gazaplandığında zaptedilmez bir cengâver olan Yavuz’un huzuruna, âdeta kellesini koltuğuna alarak çıkmış, hakîkatleri cesaretle dile getirmişti.
Koca orduları dize getiren Yavuz Sultan Selim Han ise, hiç kimseden görmediği bu sert tavır karşısında biraz hiddetlendi ise de, ilâhî hakîkatlerin kıldan ince, kılıçtan keskince ölçüleri karşısında başını önüne eğdi, hakîkati anladı ve şeyhülislâmın îkâzını kabûl edip ona göre hareket etti. Üstelik Zenbilli Ali Efendi’den de özür dileyip gönlünü aldı.
Devlet ve memleket işlerinde hiçbir zaman hatır-gönül dinlemeyen bir cihangirin, ilim, irfan ve hikmet ehli zâtlara gösterdiği itaat, teslîmiyet ve hürmetin şâheser misâllerinden bir diğeri de şudur:
Yavuz Selim Han ve ordusu, Adana civârında şiddetli bir yağmura tutuldular. Her yer çamur deryâsı olmuştu. O sırada Selim Han, devrin büyük âlimlerinden Kemâl Paşazâde ile yan yana at üstünde sohbet ederek gidiyorlardı. Birden Kemâl Paşazâde’nin atı ürktü ve ürken atın ayağından sıçrayan çamur, Yavuz’un kaftanını baştan başa boyadı.
Kemâl Paşazâde çok üzüldü, rengi attı. Yavuz, ona dönerek mütebessim bir çehre ile:
“–Ulemânın atının ayağından sıçrayıp bizi boyayan çamur, bizim için şereftir, mübârektir. Bu çamurlu kaftanı, ben ölünce sandukamın üzerine örtün!” buyurdu.
Büyük fetihler sultânı Yavuz Han, cihan çapındaki zaferleriyle mağrur olmamış, dâimâ nefsine galebe çalarak hakîkî zaferin, ancak ilim, irfan ve hikmet ehli zâtların irşâdıyla gönül âleminde vukû bulacağını idrâk etmiş bir pâdişah idi. Onun şu mısrâları, bu hakîkati ne güzel ifâde eder:
Pâdişâh-ı âlem olmak bir kuru kavga imiş;
Bir velîye bende olmak cümleden âlâ imiş!..
İşte Yavuz Selim Han da, pek çok Osmanlı pâdişâhı gibi, kendisini hakka ve hayra istikâmetlendirecek bir velîyi, bütün dünyevî kıymetlerin üzerinde görerek onların himmetlerini dünya saltanatına tercih etmekteydi.
Hazret-i Mevlânâ buyurur ki:
“Hak dostu bir velînin kölesi olmak, pâdişahların başlarına taç olmaktan çok daha iyidir.”
Zira pâdişahların başındaki taç, bir müddet ihtişam içinde saltanat sürse de neticede fânîliğe mahkûmdur. Fakat bir Hak dostuna yâr olanların, hikmet dolu îkaz ve irşadlarla nâil olacakları saâdet ve saltanat ise ebedîdir.
İşte bu şuur ve idrâk içinde olan Osmanlı sultanları da, devletin kuruluşundan yıkılışına kadar, maaşlı askerlerine her Cuma selâmlığına gidip gelirken yüksek sesle:
“Mağrûr olma pâdişâhım, senden büyük Allah var!..” diye söyleterek, kendilerine yapılan mânevî îkazların bu şeklini resmîleştirme yoluna bile gitmişlerdir.]
Osman Nuri Topbaş
“–Efendi Hazretleri! Duyduklarınız doğrudur, ancak sizin devlet işlerine karışmaya hakkınız yoktur!..” şeklinde sert bir cevap verdi.
Bunun üzerine Zenbilli Ali Efendi, aynı sertlikle:
“–Sultanım! Ben size şer’î hükümleri bildirmeye geldim. Zira bizim vazifemiz sizin âhiretinizi korumaktır!..” diyerek verilmesi gereken kararın doğrusunu izah etti.
Bu sözleriyle Zenbilli Ali Efendi, kendi âhiret selâmeti için de zarûrî olan îkaz ve irşad vazifesini îfâ etmiş oluyordu. Zira bunu yapmadığı takdirde kendisinin de vebâl altında kalacağının idrâki içindeydi. Bu sebeple, gazaplandığında zaptedilmez bir cengâver olan Yavuz’un huzuruna, âdeta kellesini koltuğuna alarak çıkmış, hakîkatleri cesaretle dile getirmişti.
Koca orduları dize getiren Yavuz Sultan Selim Han ise, hiç kimseden görmediği bu sert tavır karşısında biraz hiddetlendi ise de, ilâhî hakîkatlerin kıldan ince, kılıçtan keskince ölçüleri karşısında başını önüne eğdi, hakîkati anladı ve şeyhülislâmın îkâzını kabûl edip ona göre hareket etti. Üstelik Zenbilli Ali Efendi’den de özür dileyip gönlünü aldı.
Devlet ve memleket işlerinde hiçbir zaman hatır-gönül dinlemeyen bir cihangirin, ilim, irfan ve hikmet ehli zâtlara gösterdiği itaat, teslîmiyet ve hürmetin şâheser misâllerinden bir diğeri de şudur:
Yavuz Selim Han ve ordusu, Adana civârında şiddetli bir yağmura tutuldular. Her yer çamur deryâsı olmuştu. O sırada Selim Han, devrin büyük âlimlerinden Kemâl Paşazâde ile yan yana at üstünde sohbet ederek gidiyorlardı. Birden Kemâl Paşazâde’nin atı ürktü ve ürken atın ayağından sıçrayan çamur, Yavuz’un kaftanını baştan başa boyadı.
Kemâl Paşazâde çok üzüldü, rengi attı. Yavuz, ona dönerek mütebessim bir çehre ile:
“–Ulemânın atının ayağından sıçrayıp bizi boyayan çamur, bizim için şereftir, mübârektir. Bu çamurlu kaftanı, ben ölünce sandukamın üzerine örtün!” buyurdu.
Büyük fetihler sultânı Yavuz Han, cihan çapındaki zaferleriyle mağrur olmamış, dâimâ nefsine galebe çalarak hakîkî zaferin, ancak ilim, irfan ve hikmet ehli zâtların irşâdıyla gönül âleminde vukû bulacağını idrâk etmiş bir pâdişah idi. Onun şu mısrâları, bu hakîkati ne güzel ifâde eder:
Pâdişâh-ı âlem olmak bir kuru kavga imiş;
Bir velîye bende olmak cümleden âlâ imiş!..
İşte Yavuz Selim Han da, pek çok Osmanlı pâdişâhı gibi, kendisini hakka ve hayra istikâmetlendirecek bir velîyi, bütün dünyevî kıymetlerin üzerinde görerek onların himmetlerini dünya saltanatına tercih etmekteydi.
Hazret-i Mevlânâ buyurur ki:
“Hak dostu bir velînin kölesi olmak, pâdişahların başlarına taç olmaktan çok daha iyidir.”
Zira pâdişahların başındaki taç, bir müddet ihtişam içinde saltanat sürse de neticede fânîliğe mahkûmdur. Fakat bir Hak dostuna yâr olanların, hikmet dolu îkaz ve irşadlarla nâil olacakları saâdet ve saltanat ise ebedîdir.
İşte bu şuur ve idrâk içinde olan Osmanlı sultanları da, devletin kuruluşundan yıkılışına kadar, maaşlı askerlerine her Cuma selâmlığına gidip gelirken yüksek sesle:
“Mağrûr olma pâdişâhım, senden büyük Allah var!..” diye söyleterek, kendilerine yapılan mânevî îkazların bu şeklini resmîleştirme yoluna bile gitmişlerdir.]
Osman Nuri Topbaş
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• S E R B E S T K Ö Ş E :: Kıssalar & Hikayeler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur