AH ŞU TATİL GÜNLERİ

[yağmur]

AH ŞU TATİL GÜNLERİ

Prof. Dr. M. Es'ad COŞAN

Tatil ayları ne tatlıdır, Allah (c.c.) tüm kardeşlere hayırlı ve güzel tatiller nasip etsin, hepsinin gönlü şen, gözü aydın olsun.

Biz küçük iken bazı yaz tatillerinde köyümüze giderdik, ne kadar değişik ve hoş geçerdi günlerimiz! Onun için şimdi tatil deyince hemen uzun gezileri, kır ve köy hayatını temiz hava ve bol güneşi, deniz kenarlarını ve yaylaları, dereleri, ağaçlari, bahçeleri, meyvaları, sebzeleri, çiçekleri, salıncakları, oyunları hatırlıyorum. Basit, konforsuz ama sevimli bir yaşam!

Acaba tatil, yan gelip yatma, tembellik etme vekeyif çatma devresi midir? Hayır, asla! Çocuklar tatilde de en az okul günleri kadar yorulurlar, yanarlar, terlerler, anne ve babalarına ya da dede, dayı ve amcalarına yardımcı olurlar; ama ne tatlı bir yorgunluk! İnsana huzur veren, vücudu dinçleştiren, ruhu dinçleştiren bir yorgunluk...

Ne gariptir ki vücudumuz çalıştıkça gelişen, sağlamlaşan, enteresan bir varlıktır. Hangi uzvu çalıştırırsak o gelişir, güçlenir: Koşarsak ayaklarımız, balyoz sallarsak pazularımız, yüzersek çiğer ve nefesimiz, ezber yaparsak hafızamız, düşünürsek akıl ve fikrimiz, yazı yazarsak kompozisyon gücümüz kuvvet kazanır. Siz hiç böyle işledikçe gelişen ve güçlenen başka bir alet duydunuz gördünüz mü? Ne büyüksün ya Rabbi! Atalarımız da "işleyen demir ışıldar, işlemeyen pas bağlar" dememişler mi!

O halde siz sevgili çocuklar, tatilde tembelleşmemeli, çalışmayı, öğrenmeyi asla terk etmemelisiniz.

Bir de ibadetlerinizi tam yapmalı, ezan okununca namazı semtinizin camisine giderek kılmalısınız, çünkü sizler artık büyüdünüz, bir üst sınıfa geçtiniz.

Hele din eğitimi ve Kur'an-ı Kerim öğrenimi için tatilin çok büyük bir fırsat olduğunu hiç unutmayın! Eğer Allah'ı gerçekten her şeyden daha çok seviyorsanız O'nun emir ve yasaklarını seve seve öğrenmeye koşmanız gerekmiyor mu?

Hergün biraz Kur'ân-ı Kerim okumalısınız, hergün biraz sûre ve ayet ezberlemelisiniz; çünkü sevgili peygamberimiz Hz. Muhammedi Mustafa Efendimiz -O'na salat-u selam olsun- buyuruyor ki:

"İçinde Kur'ân-ı Kerim okunan eve melekler gelir, şeytanlar orayı terk eder, kaçar; o ev içinde yaşayan kişiler için genişler, ferahlaşır; hayır çok çoğalır, şerri azalır, gider."

Demek ki mutlu bir yuvanın sırlarından biri de içinde ibadet etmek, Kur'ân-ı Kerim okunması oluyormuş. Siz de evinizi gökten bakılınca pırıl pırıl parlayan nurlu bir yuva yapmak istemez misiniz?!

[yağmur]

Gördüğümüz görmediğimiz tüm varlıkları yüce Allah yarattı. Yoksa, yoktan bir şey olur muydu? Besbelli ki her şey, yok olarak kalırdı.

Yerler, gökler, zerreler, küreler, atomlar, hücreler, insanlar, bitkiler, canlılar, cansızlar, dedeler, babalar, analar... gibi bizi de O Allah yarattı.

Küçücüktük, çok güçsüzdük, bir şeyden haberimiz yoktu, Allah sevgili anne ve babamızı vesile kılmasaydı halimiz nice olurdu! Geliştik, büyüdük, ama nasıl?

Nefes aldığımız havayı, içtiğimiz suyu, yüzümüze gülen güneşi, yediğimiz bitki meyve ve diğer gıdaları, uyduğumuz geceyi, oynadığımız gündüzü, denizi, bulutu, yağmuru yaşamamız için gerekli tüm şartları da yaratan O değil mi? Çok şükür dünyayı ne güzel, ne mükemmel yaratmış!

Güneşe bile doğrudan bakamıyoruz; bizim gözümüz O'nu görmeğe elbette güç yetiremez ama, güzel yaratıklarını, yerli yerinde hikmetli işlerini, eşsiz ve esrarengiz düzenini görüyor, bize bahşettiği nimetlerinden faydalanıyoruz ya! Biz O'nu göremeyiz, ama o bizi görüyor, her halimizi biliyor. Biz O'nun varlığını, yüceliğini, ululuğunu, kudretini, sanatını, nimetini, hikmetini, lûtfunu, rahmetini aklımızla anlıyor, kalbimizle seziyor, O'na sonsuz sevgi ve saygı duyup, sonsuz lütuflarına tüm gönlümüzde şükran duygusu besliyoruz.

Bildiğiniz gibi O, bize daima haberler, haberciler göndermiş, dünyanın ve ahiretin tehlikelerini tarih boyu tüm insanlara ve tüm toplumlara bildirmiştir. Böylece, bugün rahmetinden, bizim doğru yolu bulmamız, dünyada mutlu, ahirette bahtiyar olmamız, cehennemden kaçınıp cennete girmemiz için önceden uyarılar yapmaktadır. Ne güzel, değil mi! En son elçisi olan Peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselam aracılığıyla, yani ona vahyederek bize duyurduğu buyruk ve yasakları en son ve en güvenilir kutsal kitap olan Kur'an-ı Kerim'de yer almaktadır ve bizler, bizim için indirilmiş olan o kitabı tanımalı, okumalı, öğrenmeli ve yaşmımızda uygulamalıyız.

O halde sizler de sevgili çocuklar. Şimdiden o kutsal kitabımızı tanıma çalışmalarına başlamalısınız. Önümüzdeki tatlı tatil ayları bunun için ne iyi bir fırsat! Haydi bu yaz Kur'ân-ı Kerim ile yakından ve içten ilgilenin, eğer biliyorsanız, onun yazısını okumayı öğrenin, namaz duaları ve kısa süreleri ezberleyin, varsa çevrenizdeki din bilgisi kurslarına devam edin, yada kendi büyüklerinizden yararlanın ki tatiliniz hayırlı ve verimle geçmiş, Allah'ın rıza ve sevgisini kazanmanıza vesile olmuş olsun!