Dinnar El-Iyyar´in Kissasi

[Misafir]

Allah'u Teala Kur´an-i Kerimde söyle buyurmaktadir: „ Feve Rabbike leneselunnehum ecmeine amme keni ya^melun
Hicr suresi 92-93 Ayet
Manasi:Allah'u Teala insanlari Ahirette, Dunyada yaptiklarindan hesaba cekecektir…

Dinnar El-Iyyar ismi ile bilinen bir kisi yasiyordu, bu adamin saliha bir annesi vardi. Annesi ona hep nasihat ederdi ve kötü olan seylerden uzak durmasini söylerdi, önceleri annesinin nasihatlerini kabul etmezdi. Bir gün gece yürürken mezarligin önünden gecti, yerden bir kemik aldi, o kemik elinde eridi ayni toprak gibi tane tane yere döküldü. Bu ölmüs bir insanin kemigi idi, bunu göürnce dehsete kapildi: „Ey Dinar senin bu gidisatin nereye“ dedi ve tövbe etti.

Namazin kiblesi Kabe´dir, Dualrin kibleside semalardir. Bu yüzden ellerini acti ve göklere bakarak a yalvardi „Ey Allahim herseyimi sana teslim ettim, kabul eyle bütün hallerimi sana teslim ettim kabul eyle, tövbemi kabul eyle, bana rahmet eyle“ dedi. Daha sonra eve döndügünde rengi ve hali degismisti, gördügü o kemikten cok etkilenmis ve ibret almisti…

Annesine dedi ki: „Ey Annem! Kacan bir köleye sahibi yakaladiginda ona ne yapar?“ annesi dedi ki: „O´na kalin keceden elbise giydirir, yemeginide lezzetsiz verir, kuru ekmek ve eksi yogurt gibi, ellerini ayaklarinida baglar“

Annesinin verdigi bu cevaba, Dinar: „Bana sert keceden bir cübbe gerekli ve bana sahibi, kacan kölesine ne yaparsa onun aynisini yap“ dedi.

Annesi de Dinara ayni öyle yapti, ellerini ve ayaklarini bagladi. Gece olunca Dinar cok aglardi ve kendi kendine: “Vay haline ey Dinar, vay senin haline…Cehennem atesi karsisinda dayanmaya gücün varmi?, nasil Rabbine karsi asi oldun nasil???” diyerek sabaha kadar aglardi.

Annesi onun bu haline cok üzülüyor, görünce: “Kendine karsi biraz daha yumusak ol, aci kendine” diyordu. Oglu bunun üzerine annesine sunlari söyledi: “Uzun günlerde rahata ermek icin, bu kisa günlerde yorulmayi isterim, uzun günlerdiki rahatligim icin birakta biraz yorulayim, yarin uzun bir duragim olacak, rabbime hesabimi verdigimde, bana ne emri verilecek? Cehenneme gir emrimi, Cennete gir emrimi bilmiyorum”

Annesi yine, “Oglum kendini biraz rahat ettir” diyordu. Dinar annesine dedi ki: “Ben dünyadaki rahatligi istemiyorum, yarin hesap gününde, insanlarla sürüldügümüzde, ben cehennemliklerle sürülsem sende cennetlik olsan düsünsene ey annem! Ne olur o zaman benim halim…?!”

Annesi artik onu kendi haline birakti, Dinar aglamaya ve tövbe etmeye devam etti, bazi gecelerde hep ayni ayeti okur kendinden gecerdi: “Allahu Teala insanlari Ahirette, Dünyada yaptiklarindan hesaba cekecektir” ve yine bayilincaya kadar bu ayeti okudu.

Bayilmisti ve annesi ona seslendi, O ise cevap veremedi, annesi ona dediki: “Ey gözümün bebegi, sevgili yavrum seninle nerede karsilasacagiz?”
Dinar hafif bir ses ile annesine cevap verdi ve dediki: “Ey annem! Kiyamet gününde, kiyametin duraklarinda beni göremezsen, iste o zaman beni Cehennemin bekcisi Malik´e sor”. Sonra derin bir nefes aldi ve ruhunu teslim etti.
Ölmüstü Dinar, hemde atesin korkusundan Cehennemin siddetli azabindan korkutugundan öldü…

Annesi onu yikadi, kefenledi ve disarida ki insanlara söyle seslendi:
“Ey Insanlar! Gelin, gelinde ates korkusundan, cehennem korkusundan ölenin cenaze namazini kilin!”

Her taraftan insanlar geldiler. Rivayet eden alimler dediler ki: „Öyle bir kalabalik ozamanda daha hic görülmemistir“. Onu mezara koyduktan sonra, bazi arkadaslari Dinar´i rüyalarinda gördüler. Gördüler ki basinda yesil hulle vardi, cennete yürüyordu ve hep okudugu O ayeti okuyordu yine: „Allahu Teala insanlari Ahirette, Dünyada yaptiklarindan hesaba cekecektir“

Ve yemin ederek söyle diyordu:

„ beni sorguya cekti, beni affetti,

tövbemi kabul etti, ve bana rahmet etti.

Bunu anneme haber edin“