Saat
Similar topics
Eylül 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | ||||||
2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 |
9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 |
16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 |
23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 |
30 |
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
Gönül Yangını
2 posters
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• S E R B E S T K Ö Ş E :: Serbest Kürsü
1 sayfadaki 1 sayfası
Gönül Yangını
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Ateş düştüğü yeri yakıyor”du, düştüğü yeri yakıyordu da ateş, düştüğü yerde yanarak küle dönmüyor, ateş düştüğü yerde hiç sönmüyordu. Öyle uzun geçiyordu ki yanarak geçen günler. Yakma ateş, dermanım kalmadı demek istese de insan, ne kaldı ki geride yakıp yok edeceğin demek istese de biran, o sözü hiç kâr etmiyordu gönlündeki ateşe.
Zaman, diyordu ateş, bir zaman daha seninle olmak zorundayız. O bir emir kuluydu.
Bazen yavrusu elinden gidenin yüreğine düşüyordu en harlısından, bazen hastalıkla, bedene musallat oluyordu en korlusundan, bazen de kavuşamayan sevgililerin sevgiyle çarpan yüreklerini yakıp kavuruyordu, o kadar çok sebep vardı ki yanmak için.
Ateşin de bir görevi vardı. Düştüğü gönlü temizlemekti onun işi. Bütün kirlerden böyle arındırıyordu gönlü ve bir de üzerine mükafatlar ekliyordu yandıran. Sabır istiyordu, dayanmalısın diyor, karşılığında rıza göster diyordu.
Her dertte ahhh dedikçe daha çok yanar gönlün ve ahların yanına bir de vahları eklersin. Ah-vahların hiçbir dermanı yok ateş düşmüş gönlüne, o yüzden bırak ah-vahları, sabret düştüğün ateşe.
Her gelen derde “hoş geldin” de, gelmiş ya bir kere ve sen bu derdin ateşine yanacaksın ya çaresiz işte sabırla, tevekkülle sükut eyle, saçma etrafa, aldığın mükafatları ve her derdi Mevla’ya giden yolda, aşkta, bir basamak olarak görmeye çalış, onu bir baş ağrısı değil de baş tacı olarak taşımaya çalış.
Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor; “Müslüman’ın başına gelen bir ağrı, yorgunluk, dert, hastalık, üzüntü, hatta ufak bir kaygının karşılığında, Allah (c.c), onun günahlarından bir kısmını mutlaka örter, bağışlar.”
Ve başka bir hadisi şerifte de; “Allah Zülcelal Hazretleri kula bir musibet veya daha fazlasını vermişse ancak bu musibet sebebiyle af edeceği bir günahı ya da bu musibet sebebiyle ulaştıracağı bir dereceyi vermek gibi iki haslet için vermiştir” buyrulmuştur.
Şöyle söyler psikiyatri uzmanı ve aynı zamanda edebiyatçı olan bir yazar:
“Acılar, insan yaşamının gölgesidir. Kendilerini takip eden gölgeleriyle iyi geçinmeleri gerekir. Acılara razı olmak, acı çektiği için acı çekmeye engeldir. Acılar karşısında mızmızlanmak yerine ondan ne öğreneceklerine bakmaları gerekir. Acı çekmenin de yaşamdaki her şey, her nesne, her olay gibi varoluş nedeni olduğuna inanmalı, varoluşu acısıyla, sevinciyle, hüznüyle kabul etmeli. Acılar insanı geliştirir, olgunlaştırır, sağlamlaştırır. Acılar Sonsuz Varlığa bağlanmanın bir aracı olarak görülmeli. Her yaşantıyı O’na götüren bir yola dönüştürmeyi bilmek gerekir. Acıları çekilmez hale getiren insanın acılar karşısındaki tutumudur.”
Öyle ise bizler, neden benim gönlüm yanıyor diye isyan etmeden önce yangının sebeplerini görmeye çalışmalı, acıyı, en şiddetli olan ilk anlarında sabırla, rızayla karşılamalı, yaşamın bir parçası olduğu bilincinde ve sadece kendi gönüllerinin değil de bütün gönüllerin de bir şekilde bu acıyla sınandığının farkında olmalı, varsa bir hata ki ‘kul hatasız olmaz’ en azından işte bu yangınla temizleniyorum, mükafata layık hale kavuşuyorum inşallah diyerek sabrını tövbesi ile yoğurmalı ve yangın korlanana kadar da sükut eylemeye çalışmalı.
Kimi için için, harlı harlı yanarak yürür işte bu hayatta, kimi de korlu korlu yanar durur.
Ne mutlu harlı yanıp sabredebilen gönüllere,
Ne mutlu harlı yananları görüp de korlu yandığı için şükredebilen gönüllere,
Ne mutlu yangını yandıranı, yangının sadece şu üç günlük dünyada kalacağını görebilen gönüllere..!
Aişe Ayten Gürsoy
Ateş düştüğü yeri yakıyor”du, düştüğü yeri yakıyordu da ateş, düştüğü yerde yanarak küle dönmüyor, ateş düştüğü yerde hiç sönmüyordu. Öyle uzun geçiyordu ki yanarak geçen günler. Yakma ateş, dermanım kalmadı demek istese de insan, ne kaldı ki geride yakıp yok edeceğin demek istese de biran, o sözü hiç kâr etmiyordu gönlündeki ateşe.
Zaman, diyordu ateş, bir zaman daha seninle olmak zorundayız. O bir emir kuluydu.
Bazen yavrusu elinden gidenin yüreğine düşüyordu en harlısından, bazen hastalıkla, bedene musallat oluyordu en korlusundan, bazen de kavuşamayan sevgililerin sevgiyle çarpan yüreklerini yakıp kavuruyordu, o kadar çok sebep vardı ki yanmak için.
Ateşin de bir görevi vardı. Düştüğü gönlü temizlemekti onun işi. Bütün kirlerden böyle arındırıyordu gönlü ve bir de üzerine mükafatlar ekliyordu yandıran. Sabır istiyordu, dayanmalısın diyor, karşılığında rıza göster diyordu.
Her dertte ahhh dedikçe daha çok yanar gönlün ve ahların yanına bir de vahları eklersin. Ah-vahların hiçbir dermanı yok ateş düşmüş gönlüne, o yüzden bırak ah-vahları, sabret düştüğün ateşe.
Her gelen derde “hoş geldin” de, gelmiş ya bir kere ve sen bu derdin ateşine yanacaksın ya çaresiz işte sabırla, tevekkülle sükut eyle, saçma etrafa, aldığın mükafatları ve her derdi Mevla’ya giden yolda, aşkta, bir basamak olarak görmeye çalış, onu bir baş ağrısı değil de baş tacı olarak taşımaya çalış.
Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor; “Müslüman’ın başına gelen bir ağrı, yorgunluk, dert, hastalık, üzüntü, hatta ufak bir kaygının karşılığında, Allah (c.c), onun günahlarından bir kısmını mutlaka örter, bağışlar.”
Ve başka bir hadisi şerifte de; “Allah Zülcelal Hazretleri kula bir musibet veya daha fazlasını vermişse ancak bu musibet sebebiyle af edeceği bir günahı ya da bu musibet sebebiyle ulaştıracağı bir dereceyi vermek gibi iki haslet için vermiştir” buyrulmuştur.
Şöyle söyler psikiyatri uzmanı ve aynı zamanda edebiyatçı olan bir yazar:
“Acılar, insan yaşamının gölgesidir. Kendilerini takip eden gölgeleriyle iyi geçinmeleri gerekir. Acılara razı olmak, acı çektiği için acı çekmeye engeldir. Acılar karşısında mızmızlanmak yerine ondan ne öğreneceklerine bakmaları gerekir. Acı çekmenin de yaşamdaki her şey, her nesne, her olay gibi varoluş nedeni olduğuna inanmalı, varoluşu acısıyla, sevinciyle, hüznüyle kabul etmeli. Acılar insanı geliştirir, olgunlaştırır, sağlamlaştırır. Acılar Sonsuz Varlığa bağlanmanın bir aracı olarak görülmeli. Her yaşantıyı O’na götüren bir yola dönüştürmeyi bilmek gerekir. Acıları çekilmez hale getiren insanın acılar karşısındaki tutumudur.”
Öyle ise bizler, neden benim gönlüm yanıyor diye isyan etmeden önce yangının sebeplerini görmeye çalışmalı, acıyı, en şiddetli olan ilk anlarında sabırla, rızayla karşılamalı, yaşamın bir parçası olduğu bilincinde ve sadece kendi gönüllerinin değil de bütün gönüllerin de bir şekilde bu acıyla sınandığının farkında olmalı, varsa bir hata ki ‘kul hatasız olmaz’ en azından işte bu yangınla temizleniyorum, mükafata layık hale kavuşuyorum inşallah diyerek sabrını tövbesi ile yoğurmalı ve yangın korlanana kadar da sükut eylemeye çalışmalı.
Kimi için için, harlı harlı yanarak yürür işte bu hayatta, kimi de korlu korlu yanar durur.
Ne mutlu harlı yanıp sabredebilen gönüllere,
Ne mutlu harlı yananları görüp de korlu yandığı için şükredebilen gönüllere,
Ne mutlu yangını yandıranı, yangının sadece şu üç günlük dünyada kalacağını görebilen gönüllere..!
Aişe Ayten Gürsoy
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
Geri: Gönül Yangını
Kimi için için, harlı harlı yanarak yürür işte bu hayatta, kimi de korlu korlu yanar durur.
Ne mutlu harlı yanıp sabredebilen gönüllere,
Ne mutlu harlı yananları görüp de korlu yandığı için şükredebilen gönüllere,
Ne mutlu yangını yandıranı, yangının sadece şu üç günlük dünyada kalacağını görebilen gönüllere..!
Ne mutlu harlı yanıp sabredebilen gönüllere,
Ne mutlu harlı yananları görüp de korlu yandığı için şükredebilen gönüllere,
Ne mutlu yangını yandıranı, yangının sadece şu üç günlük dünyada kalacağını görebilen gönüllere..!
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• S E R B E S T K Ö Ş E :: Serbest Kürsü
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur