Saat
Similar topics
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
Nüktedan Hocanın Sırrı
2 posters
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• S E R B E S T K Ö Ş E :: Kıssalar & Hikayeler
1 sayfadaki 1 sayfası
Nüktedan Hocanın Sırrı
Talebeleri arasında oldukça sevilen Nasreddin Hocanın, ders verdiği medreseden
merkebine binip evine
giderken dahi talebeleri tarafından yalnız bırakılmayıp yolda kendisine sualler
sorulurdu. Hem yol alıp hem de talebelerin sorularına
cevap veren Nasreddin Hoca’nın, sual soran
talebelerine arkası dönük olarak cevap vermenin İslami edebe aykırı olacağından dolayı, merkebine ters binip, talebeleri ile yüz yüze gelerek ders verdiğini biliyor muyduk?
Anlatılır ki Selçuklular devrinde bir hoca ve beraberinde 3 talebesi bulunurmuş. Bunların da bir koyunu varmış. O koyunu kesip yerler, sonra koyunun kemiklerini bir araya toplayıp hoca efendinin “kum biiznillâh” (Allah’ın izniyle kalk/diril) demesiyle tekrar dirilirmiş.
Gel zaman, git zaman derken hoca hacca gidecek olmuş. Ama giderken de koyunu kesmemeleri için bu üç talebesini ikaz eder. Hoca hacca gittikten sonra talebeler nefislerine mağlup olmuşlar. Koyunu güzel bir pişirip yemişler. Sonra kemikleri bir araya getirmişler, içlerinden biri de hocasının “kum biiznillâh” sözünü söyleyince koyun tekrar dirilmiş. Ancak talebelerden biri de koyunun arka ayağının bir kemiğini saklamış. Diğer iki talebe koyunun topallayarak yürüdüğünü fark etmemişler.
Derken hoca hactan gelir, talebelerinin sözünü dinlemediğini koyunu görünce anlar ve onları toplayıp koyuna neler yaptıklarını sorar.
İçlerinden biri “Hocam ben başını kestim” diğeri “hocam ben de derisini yüzdüm” der. Üçüncü talebeye yani koyunun kemiğini saklayan talebeye hocası “sen ne yaptın peki” diye sorunca “ben de onlara bakıp güldüm” der.
Hoca efendi hiddetlenerek, koyunun başını kesene “sen başından ol”, derisini yüzene “sen de aynısını gör”, onlara bakıp gülene de “sana da insanlar kıyamete kadar gülsünler” diye beddua eder.
Sekiz asırdır fıkralarıyla bütün insanlığı güldüren Nasreddin Hoca’nın, nasıl olmuş da cihana bu surette nam saldığını hep merak etmişizdir.
Aslında Nasreddin Hoca, bir bedduanın hikâyesidir. Hoca sözü dinlememenin ibretlik hikâyesi!
Evet, o üç talebeden biriydi Nasreddin Hoca. Ya diğerleri… Hakikaten hocanın bedduası tutmuştur. Koyunun başını kesen talebe yıllar sonra asılmıştır. Ve bu zatın Muhyiddin-i Arabî olduğu söylenir. Hani Şam’da hutbe verdiği sırada “Sizin taptığınız ayaklarımın altındadır” deyip, “şeriat zahire bakar” kaidesince asılan zat. “Sin-Şın’a girince bu sözümün hakikati ortaya çıkacaktır” demişti İbn-i Arabî. Hakikaten 3 asır sonra kendisinin de haber verdiği gibi bu sözünü Yavuz Sultan Selim 1517 de Mısır seferi dönüşü Şam’a geldiğinde duymuş ve Muhyiddin-i Arabîn’nin o zaman vaaz ettiği yeri kazdırır ve o yerin altından altın çıkar. Böylece “sin-şın” bilmecesi çözülür!
Diğer talebenin kim olduğu hakkında kesin malumat yoktur. Belki derisi yüzülerek öldürüldüklerinden olsa gerek Hallac-ı Mansur’u ve Nesimî’yi yakıştıranlar olmuş olsa da bu doğru değildir. Zira Hallac-ı Mansur öldürüldüğünde tarih daha 921’i, Nesimî doğduğunda ise Nasreddin Hoca vefat edeli yıllar olmuştu.
Bu tür yakıştırmalar tarihte nadiren de olsa gözükür. Mesele Timur, Nasreddin
hocadan bir asır sonra yaşadığı halde, fıkralarda ikisi karşı karşıya getirtilir! Yeri gelmişken Nasreddin hoca ve Timur’a yakıştırılan bir fıkra da şudur:
Timur’un, Nasreddin Hoca’yı huzuruna çağırıp onunla sohbet ederken bir ara:
“Abbasi halifelerinin isimlerinin sonunda Allah lafzı da var. Kimine el-Mu’tasım Billah, kimine, el-Mütevekkil Alellah ve kimine de el-Kaim Biemrillah deniliyor. Bu lakaplar bizim için de adet olsa acaba bana ne isim yaraşırdı diye sorması üzerine Nasreddin Hoca’nın büyük bir pervasızlık ve hazırcevaplılıkla:
- Neuzü-Billah! (Allah'a sığınırız) lakabı yakışır.” diye cevap verir
Türk halkının nüktedan, hazır cevap ve zeki bir fıkra kahramanı olarak tanıdığı Nasreddin Hoca’nın (1208-1284), aslında medresede ders veren büyük bir müderris ve ayrıca da kadı idi.
Talebeleri arasında oldukça sevilen Nasreddin Hocanın, ders verdiği medreseden merkebine binip evine giderken dahi talebeleri tarafından yalnız bırakılmayıp yolda kendisine sualler sorulurdu. Hem yol alıp hem de talebelerin sorularına cevap veren Nasreddin Hoca’nın, sual soran talebelerine arkası dönük olarak cevap vermenin İslami edebe aykırı olacağından dolayı, merkebine ters binip, talebeleri ile yüz yüze gelerek ders verdiğini biliyor muyduk?
Ama gel gör ki Nasreddin Hoca eşeğine ters bindi diye, biz O’na bindiği dalı kestirmişiz, Akşehir gölüne maya çaldırtmış yine de “ya tutarsa“ dedirtmişiz!
İşte size hoca sözü dinlemeyenlerin akıbeti!
Zafer Şık
merkebine binip evine
giderken dahi talebeleri tarafından yalnız bırakılmayıp yolda kendisine sualler
sorulurdu. Hem yol alıp hem de talebelerin sorularına
cevap veren Nasreddin Hoca’nın, sual soran
talebelerine arkası dönük olarak cevap vermenin İslami edebe aykırı olacağından dolayı, merkebine ters binip, talebeleri ile yüz yüze gelerek ders verdiğini biliyor muyduk?
Anlatılır ki Selçuklular devrinde bir hoca ve beraberinde 3 talebesi bulunurmuş. Bunların da bir koyunu varmış. O koyunu kesip yerler, sonra koyunun kemiklerini bir araya toplayıp hoca efendinin “kum biiznillâh” (Allah’ın izniyle kalk/diril) demesiyle tekrar dirilirmiş.
Gel zaman, git zaman derken hoca hacca gidecek olmuş. Ama giderken de koyunu kesmemeleri için bu üç talebesini ikaz eder. Hoca hacca gittikten sonra talebeler nefislerine mağlup olmuşlar. Koyunu güzel bir pişirip yemişler. Sonra kemikleri bir araya getirmişler, içlerinden biri de hocasının “kum biiznillâh” sözünü söyleyince koyun tekrar dirilmiş. Ancak talebelerden biri de koyunun arka ayağının bir kemiğini saklamış. Diğer iki talebe koyunun topallayarak yürüdüğünü fark etmemişler.
Derken hoca hactan gelir, talebelerinin sözünü dinlemediğini koyunu görünce anlar ve onları toplayıp koyuna neler yaptıklarını sorar.
İçlerinden biri “Hocam ben başını kestim” diğeri “hocam ben de derisini yüzdüm” der. Üçüncü talebeye yani koyunun kemiğini saklayan talebeye hocası “sen ne yaptın peki” diye sorunca “ben de onlara bakıp güldüm” der.
Hoca efendi hiddetlenerek, koyunun başını kesene “sen başından ol”, derisini yüzene “sen de aynısını gör”, onlara bakıp gülene de “sana da insanlar kıyamete kadar gülsünler” diye beddua eder.
Sekiz asırdır fıkralarıyla bütün insanlığı güldüren Nasreddin Hoca’nın, nasıl olmuş da cihana bu surette nam saldığını hep merak etmişizdir.
Aslında Nasreddin Hoca, bir bedduanın hikâyesidir. Hoca sözü dinlememenin ibretlik hikâyesi!
Evet, o üç talebeden biriydi Nasreddin Hoca. Ya diğerleri… Hakikaten hocanın bedduası tutmuştur. Koyunun başını kesen talebe yıllar sonra asılmıştır. Ve bu zatın Muhyiddin-i Arabî olduğu söylenir. Hani Şam’da hutbe verdiği sırada “Sizin taptığınız ayaklarımın altındadır” deyip, “şeriat zahire bakar” kaidesince asılan zat. “Sin-Şın’a girince bu sözümün hakikati ortaya çıkacaktır” demişti İbn-i Arabî. Hakikaten 3 asır sonra kendisinin de haber verdiği gibi bu sözünü Yavuz Sultan Selim 1517 de Mısır seferi dönüşü Şam’a geldiğinde duymuş ve Muhyiddin-i Arabîn’nin o zaman vaaz ettiği yeri kazdırır ve o yerin altından altın çıkar. Böylece “sin-şın” bilmecesi çözülür!
Diğer talebenin kim olduğu hakkında kesin malumat yoktur. Belki derisi yüzülerek öldürüldüklerinden olsa gerek Hallac-ı Mansur’u ve Nesimî’yi yakıştıranlar olmuş olsa da bu doğru değildir. Zira Hallac-ı Mansur öldürüldüğünde tarih daha 921’i, Nesimî doğduğunda ise Nasreddin Hoca vefat edeli yıllar olmuştu.
Bu tür yakıştırmalar tarihte nadiren de olsa gözükür. Mesele Timur, Nasreddin
hocadan bir asır sonra yaşadığı halde, fıkralarda ikisi karşı karşıya getirtilir! Yeri gelmişken Nasreddin hoca ve Timur’a yakıştırılan bir fıkra da şudur:
Timur’un, Nasreddin Hoca’yı huzuruna çağırıp onunla sohbet ederken bir ara:
“Abbasi halifelerinin isimlerinin sonunda Allah lafzı da var. Kimine el-Mu’tasım Billah, kimine, el-Mütevekkil Alellah ve kimine de el-Kaim Biemrillah deniliyor. Bu lakaplar bizim için de adet olsa acaba bana ne isim yaraşırdı diye sorması üzerine Nasreddin Hoca’nın büyük bir pervasızlık ve hazırcevaplılıkla:
- Neuzü-Billah! (Allah'a sığınırız) lakabı yakışır.” diye cevap verir
Türk halkının nüktedan, hazır cevap ve zeki bir fıkra kahramanı olarak tanıdığı Nasreddin Hoca’nın (1208-1284), aslında medresede ders veren büyük bir müderris ve ayrıca da kadı idi.
Talebeleri arasında oldukça sevilen Nasreddin Hocanın, ders verdiği medreseden merkebine binip evine giderken dahi talebeleri tarafından yalnız bırakılmayıp yolda kendisine sualler sorulurdu. Hem yol alıp hem de talebelerin sorularına cevap veren Nasreddin Hoca’nın, sual soran talebelerine arkası dönük olarak cevap vermenin İslami edebe aykırı olacağından dolayı, merkebine ters binip, talebeleri ile yüz yüze gelerek ders verdiğini biliyor muyduk?
Ama gel gör ki Nasreddin Hoca eşeğine ters bindi diye, biz O’na bindiği dalı kestirmişiz, Akşehir gölüne maya çaldırtmış yine de “ya tutarsa“ dedirtmişiz!
İşte size hoca sözü dinlemeyenlerin akıbeti!
Zafer Şık
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
Geri: Nüktedan Hocanın Sırrı
Bu kadar detaylısını ilk kez okudum sayenizde, paylaşımınız için sağolun..
Aslında günümüzde insanlara vaaz ederken arada bir nükteli ifadelerde bulunmak gerekir diye düşünüyorum.. Yoksa cemaatimiz ya uyukluyor veya başka şeylerle meşgul oluyor.. Bu tür vaazları da bana göre en iyi yapan ve dinlemekten zevk aldığım ................. hoca yapıyor.. Hatrıma gelince yine tebessüm ettim.. )) Allah (c.c.) razı olsun ve sağlık sıhhat afiyetler versin İnşaallah..
Aslında günümüzde insanlara vaaz ederken arada bir nükteli ifadelerde bulunmak gerekir diye düşünüyorum.. Yoksa cemaatimiz ya uyukluyor veya başka şeylerle meşgul oluyor.. Bu tür vaazları da bana göre en iyi yapan ve dinlemekten zevk aldığım ................. hoca yapıyor.. Hatrıma gelince yine tebessüm ettim.. )) Allah (c.c.) razı olsun ve sağlık sıhhat afiyetler versin İnşaallah..
Geri: Nüktedan Hocanın Sırrı
Estağfirullah Yıllar önce bir halkada oturken anlatılmıştı daha sonra bir dergide okudum siz de paylaşım yapınca aklıma geldi paylaştım.
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• S E R B E S T K Ö Ş E :: Kıssalar & Hikayeler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur