Saat
Similar topics
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
Kaç nefes kaldı, ömürden geriye?
1 sayfadaki 1 sayfası
Kaç nefes kaldı, ömürden geriye?
Kaç nefes kaldı, ömürden geriye?
İŞTE GELDİK GİDİYORUZ,
şu güzelim dünyadan…
Kalanlara da, göçenlere de selâm olsun. Gönül niyazımız budur.
Bir gün bir durakta bitecek yolculuk. O yolculuk ki, bir şey getirmeden gelip, bir şey götürmeden gitmek gibi yanıbaşımızda.
Sadece ve sadece yaşadıklarımız güzelse, yaşayacaklarımız ondan da güzel olacak temenni ve duasıyla gidiyoruz toprağın bağrına doğru.
Toprağın gecesine girmeden güne ve güneşe merhaba diyemiyor bir tohum.
İnsanda toprağın gecesine girmeden ve ölmeden, mahşerin sabahına, cennetin baharına doğamaz asla.
Batıyor, bitiyor diye bu hayat, boşuna dertlenme.
Güzel dünyanın her şeyi, tadına doyamadığımız onca nimet burada kaldı diye yerinme. Asıllarının yanına, menbalarını görmeye gidiyoruz.
Bu dünya çöllerinde unutmaz bizi Yaratan, şükür o Yaşatana. Tükenmez nimetlerin ve hazinelerin sahibi olana…
Her senenin son ayında ve son günlerinde geriye dönüp baktığımda, savrulur ruhum, dört bir yana zerre zerre, dağılırım çözülürüm; geçiyor, bitiyor diye günlerim.
Tükeniyor diye birbiri ardınca sayılı nefeslerim diye üzülürüm. Elimde değil.
Bir yıl boyunca, yaşanmış nice acılar, işlenmiş nice günahlar sökün eder gelir de hatırıma, bir an için ümidimi kaybedecek gibi olurum.
Her nefes bir imkânken, bir fırsatken, değil binbir günahın karasını ak etmek, samimi bir tövbenin koskoca bir ömrü bile akpak etmeye yeteceğini unuturum bazen.
Şeytan, Rabbimin ümit ve rahmet kapılarını gözlerden gizlemeye çalışır.
Kendine kapandı ya o kapılar, kıskançlığından ve düşmanlığından, o sonsuz rahmet ve gufran kapısından bin bir hile ve her nevi vesvese ile, insanı mahrum etmeye çalışır.
Şeytan şeytanlığını yapacak, ama siz de siz olun, müminliğinizi yapın.
Bir “euzu…” Çekip yolunuza çıkan şeytanı kovun, uzaklaştırın. Yoksa, rahat yok.
Aziz Mahmut Hüdayi o güzelim şiiri ile halime, dilime ve gönlüme tercüman olur:
“Günler gelip geçmekteler,
Kuşlar gibi uçmaktalar.”
O ne samimiyet ve içten bir söz ki, saniyelerin kanat çırpıp geçişini, kuşların kanatlarına yüklemiş de altı kelimeyle uçurmuş göklerimize doğru.
Şimdi başımızı kaldırıp kendi semamızda günlerin ve saniyelerin geçişini seyrediyoruz kuşlar gibi, bulutlar gibi.
“Temuru Merres-sehab” diyor bir ayet. İnsanın ömrü, bulutların geçişi gibi geçer gider diyor. Farkında olanımız kaç kişi?
Her şey, ötelerden haberci ama şifreleri çözecek olan akıl ve kalbimizde derman kalmamış. Merakını başka yerlerde yitirmiş gibi.
Baş taşı taşır, ama göz bir kılı çekmez. Kalbimizde bu küçücük daralmalarda ve sapmalardan üzgün ve yılgın kalır..
Ömrün her nefesinin ardından bir nefes daha tükeniyor. Geçen yılın değil sadece, geçen bir nefesin bile farkına varmak gerek.
“Biribirinden mukaddes
Alıp verdiğim her nefes
İki dünyayı ayıran
Bir ses değil, bir nefes…”
Ömrün kıymetini bilen böyle diyor. Telaşa de gerek yok aslında.
Yolcuyuz biz. Yolcuysak, yolumuzu edeb içinde yürümeliyiz. Bütün mesele bu.
Hayatımızı nasıl yaşamamız gerektiği bekleniyor ve isteniyorsa bizden, onu beklendiği ve istendiği biçimde yaşamalıyız.
Zamanın ve ânın Yaratanının huzuruna vardığında, yaşadıklarının hesabını verebilmenin cehdi ve gayreti içinde olmalıyız.
Bir gün, sayıla sayıla saniyeler bitecek ve son nefesin alınıp verilemiyeceği, ya da verilip alınamıyacağı bir noktaya gelinecek.
Şimdiden geçen günlerin ve o günlerde bizden istenenlerin bir bir hesabını yapmak, dökümünü çıkarmak durumundayız. Hesaplayanlar var:
“1825” Bu rakam ne mi?
Bir yıl içindeki namaz vakitlerinin sayısı. Her vaktin muhasebesi yapıldığında, sorumlusu olduğumuz her ibadetin hesabında ibra olup, aklanıp temize çıkabilmek gerekiyor.
Bunun içinde; zekatı, sadakayı, namazı, orucu fitreyi anne ve baba hakkını, kul ve komşu hakkını da düşündüğümüzde bir yılın hesabı, kolay geçmeyeceğe benziyor.
Böyle bir yılın sonunda gülüp eğlenmenin yeri ne ki? Ateş bacayı sarmışken, hangi düğün dernek yapılır?
Her yılın sonu, takvimler boşuna bitmiyor. Rabbimiz, bayram olsun, seyran olsun şenlik olsun diye bizi yeni bir yılın başına getirmiyor.
Allah, kitabında güne, geceye, şafağa, yıla, asra yemin ettiğine göre, vaktin kıymetini bilelim, belki bir son fırsattır bir daha değerlendirebiliriz diye bu nimeti, yeniden aynı noktaya getiriyor.
Vaktin kıymetini, ömrün kıymetini, elimizdeki bu tek sermayenin kıymetini bilelim diye…
Rabbim bana bir gün daha fırsat verdi, bu günde yaşıyorum bunu nasıl değerlendirmeliyim diye düşünmelidir insan.
Her yıl dönümünde bir muhasebe çilesi yaşanmak, insana yakışan bu.
Ağzımızdan çıkan sözlerin, ellerimizden çıkan işlerin, ayaklarımızın yürüdüğü yolların, kulağımızdan beynimize ve kalbimize ulaşan her şeyin hesabı yapılmalı inceden inceye.
Kolay değil bu…
Sadece bir yıl için bile temize çıkmak kolay değil. Ya birde bütün ömrün hesabını vermek.
İnsanlar olimpiyatlarda saliselik farklarla rekor kırıyorlar.
Demek ki saliseler bile önemli insan hayatı için. Neler, ne zenginlikler sığıyor bir saniyenin içine.
Ya bir ömre ne zenginlikler sığar? Sığdırılabilene…
Acaba bir yılbaşında şenlik yapacak, gülüp oynayacak kadar güzel mi geçirdik geçen yılı?
Kaç gönül yıktık, ya da kaç virane evi şenlendirdik? Kaç güzellik kattık dünyaya Allah için?
İşte bunların hesabını verebilmeli insan…
İŞTE GELDİK GİDİYORUZ,
şu güzelim dünyadan…
Kalanlara da, göçenlere de selâm olsun. Gönül niyazımız budur.
Bir gün bir durakta bitecek yolculuk. O yolculuk ki, bir şey getirmeden gelip, bir şey götürmeden gitmek gibi yanıbaşımızda.
Sadece ve sadece yaşadıklarımız güzelse, yaşayacaklarımız ondan da güzel olacak temenni ve duasıyla gidiyoruz toprağın bağrına doğru.
Toprağın gecesine girmeden güne ve güneşe merhaba diyemiyor bir tohum.
İnsanda toprağın gecesine girmeden ve ölmeden, mahşerin sabahına, cennetin baharına doğamaz asla.
Batıyor, bitiyor diye bu hayat, boşuna dertlenme.
Güzel dünyanın her şeyi, tadına doyamadığımız onca nimet burada kaldı diye yerinme. Asıllarının yanına, menbalarını görmeye gidiyoruz.
Bu dünya çöllerinde unutmaz bizi Yaratan, şükür o Yaşatana. Tükenmez nimetlerin ve hazinelerin sahibi olana…
Her senenin son ayında ve son günlerinde geriye dönüp baktığımda, savrulur ruhum, dört bir yana zerre zerre, dağılırım çözülürüm; geçiyor, bitiyor diye günlerim.
Tükeniyor diye birbiri ardınca sayılı nefeslerim diye üzülürüm. Elimde değil.
Bir yıl boyunca, yaşanmış nice acılar, işlenmiş nice günahlar sökün eder gelir de hatırıma, bir an için ümidimi kaybedecek gibi olurum.
Her nefes bir imkânken, bir fırsatken, değil binbir günahın karasını ak etmek, samimi bir tövbenin koskoca bir ömrü bile akpak etmeye yeteceğini unuturum bazen.
Şeytan, Rabbimin ümit ve rahmet kapılarını gözlerden gizlemeye çalışır.
Kendine kapandı ya o kapılar, kıskançlığından ve düşmanlığından, o sonsuz rahmet ve gufran kapısından bin bir hile ve her nevi vesvese ile, insanı mahrum etmeye çalışır.
Şeytan şeytanlığını yapacak, ama siz de siz olun, müminliğinizi yapın.
Bir “euzu…” Çekip yolunuza çıkan şeytanı kovun, uzaklaştırın. Yoksa, rahat yok.
Aziz Mahmut Hüdayi o güzelim şiiri ile halime, dilime ve gönlüme tercüman olur:
“Günler gelip geçmekteler,
Kuşlar gibi uçmaktalar.”
O ne samimiyet ve içten bir söz ki, saniyelerin kanat çırpıp geçişini, kuşların kanatlarına yüklemiş de altı kelimeyle uçurmuş göklerimize doğru.
Şimdi başımızı kaldırıp kendi semamızda günlerin ve saniyelerin geçişini seyrediyoruz kuşlar gibi, bulutlar gibi.
“Temuru Merres-sehab” diyor bir ayet. İnsanın ömrü, bulutların geçişi gibi geçer gider diyor. Farkında olanımız kaç kişi?
Her şey, ötelerden haberci ama şifreleri çözecek olan akıl ve kalbimizde derman kalmamış. Merakını başka yerlerde yitirmiş gibi.
Baş taşı taşır, ama göz bir kılı çekmez. Kalbimizde bu küçücük daralmalarda ve sapmalardan üzgün ve yılgın kalır..
Ömrün her nefesinin ardından bir nefes daha tükeniyor. Geçen yılın değil sadece, geçen bir nefesin bile farkına varmak gerek.
“Biribirinden mukaddes
Alıp verdiğim her nefes
İki dünyayı ayıran
Bir ses değil, bir nefes…”
Ömrün kıymetini bilen böyle diyor. Telaşa de gerek yok aslında.
Yolcuyuz biz. Yolcuysak, yolumuzu edeb içinde yürümeliyiz. Bütün mesele bu.
Hayatımızı nasıl yaşamamız gerektiği bekleniyor ve isteniyorsa bizden, onu beklendiği ve istendiği biçimde yaşamalıyız.
Zamanın ve ânın Yaratanının huzuruna vardığında, yaşadıklarının hesabını verebilmenin cehdi ve gayreti içinde olmalıyız.
Bir gün, sayıla sayıla saniyeler bitecek ve son nefesin alınıp verilemiyeceği, ya da verilip alınamıyacağı bir noktaya gelinecek.
Şimdiden geçen günlerin ve o günlerde bizden istenenlerin bir bir hesabını yapmak, dökümünü çıkarmak durumundayız. Hesaplayanlar var:
“1825” Bu rakam ne mi?
Bir yıl içindeki namaz vakitlerinin sayısı. Her vaktin muhasebesi yapıldığında, sorumlusu olduğumuz her ibadetin hesabında ibra olup, aklanıp temize çıkabilmek gerekiyor.
Bunun içinde; zekatı, sadakayı, namazı, orucu fitreyi anne ve baba hakkını, kul ve komşu hakkını da düşündüğümüzde bir yılın hesabı, kolay geçmeyeceğe benziyor.
Böyle bir yılın sonunda gülüp eğlenmenin yeri ne ki? Ateş bacayı sarmışken, hangi düğün dernek yapılır?
Her yılın sonu, takvimler boşuna bitmiyor. Rabbimiz, bayram olsun, seyran olsun şenlik olsun diye bizi yeni bir yılın başına getirmiyor.
Allah, kitabında güne, geceye, şafağa, yıla, asra yemin ettiğine göre, vaktin kıymetini bilelim, belki bir son fırsattır bir daha değerlendirebiliriz diye bu nimeti, yeniden aynı noktaya getiriyor.
Vaktin kıymetini, ömrün kıymetini, elimizdeki bu tek sermayenin kıymetini bilelim diye…
Rabbim bana bir gün daha fırsat verdi, bu günde yaşıyorum bunu nasıl değerlendirmeliyim diye düşünmelidir insan.
Her yıl dönümünde bir muhasebe çilesi yaşanmak, insana yakışan bu.
Ağzımızdan çıkan sözlerin, ellerimizden çıkan işlerin, ayaklarımızın yürüdüğü yolların, kulağımızdan beynimize ve kalbimize ulaşan her şeyin hesabı yapılmalı inceden inceye.
Kolay değil bu…
Sadece bir yıl için bile temize çıkmak kolay değil. Ya birde bütün ömrün hesabını vermek.
İnsanlar olimpiyatlarda saliselik farklarla rekor kırıyorlar.
Demek ki saliseler bile önemli insan hayatı için. Neler, ne zenginlikler sığıyor bir saniyenin içine.
Ya bir ömre ne zenginlikler sığar? Sığdırılabilene…
Acaba bir yılbaşında şenlik yapacak, gülüp oynayacak kadar güzel mi geçirdik geçen yılı?
Kaç gönül yıktık, ya da kaç virane evi şenlendirdik? Kaç güzellik kattık dünyaya Allah için?
İşte bunların hesabını verebilmeli insan…
xxkardelenxx-
Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 108
Puanı : 94
Teşekkür : 0
Kayıt tarihi : 10/03/12
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur