Saat
Similar topics
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
En Sevdiğimize Ne Kadar Benziyoruz?..
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• İ S L A M :: Peygamber Efendimiz (S.A.V.)
1 sayfadaki 1 sayfası
En Sevdiğimize Ne Kadar Benziyoruz?..
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Bugün elimize mânevî bir muhabbet aynası alıp bütün samimiyetimizle kendimize bakalım: Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem’e ne kadar benziyoruz?!
Mâlumunuzdur ki, seven sevdiğine benzer ve onun hâlleri ile hâllenir. Muhabbeti arttıkça değiştiğini ve sevdiğine benzediğini fark etmez bile... Zira sevenin gözü de, gönlü de sadece sevdiğindedir.
Buyurun, sizlere birer muhabbet aynası... Çevirelim bu aynayı kalplerimize... Orada Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in kalbinin rikkatinden, diğergâmlığından, merhametinden, affediciliğinden, vefâsından, gayretinden, ibâdet ve tebliğ heyecanından ne kadar var?
Çevirelim tekrar aynamızı, bakalım kendimize; edebimiz ne hâlde?
Dilimiz, Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in mübârek lisânı gibi merhamet ve muhabbet mi tevzî ediyor yoksa bir diken olup kardeşini mi incitiyor?!
Ya kulaklarımız, Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- gibi Kur’ân sadâları ile mi doluyor? Kalbimiz, Kur’ân sadâsı ile mi ferahlıyor?!
Ya oturup kalkışımız?! Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- gibi Allâh’ın huzurundaki bir kul şuuruyla mı oturuyoruz, buna göre mi hayatımızı devam ettiriyoruz?! Ya da akşama kadar çarşı-pazar geziyor; namaza sıra gelince, "ne yapayım, yorgunum, eğilemiyorum!" diyerek namazlarımızı yasaksavma psikolojisi ile geçiştiriyor muyuz?! Namazımızı hissediyor muyuz? Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- geceleri, ayakları şişinceye kadar namaz kılarmış. Bugün biz, O’nun günahkâr ümmeti olarak kaç gecemizi, namazla geçirdik? Hadi gece ibâdetlerimiz bir tarafa, farz namazlarımız düzenli mi? Yoksa "ben dindarım, ama namaz kılamıyorum." veya "Şimdi canım istemiyor, birazdan canım isteyince kılacağım!" diyerek farkında olmadan sadece nefsimize mi kulluk ediyoruz?!
Çevirelim aynadaki bakışlarımızı elbiselerimize... Acaba bugün Peygamber Efendimiz, bizim yanımızda olsaydı, onun yanında üzerimizdeki kıyafetimizden utanır mıydık? O’nun tevâzuundan ve İslâmî hassasiyetlerinden ne kadar haberdarız?!
Erkeklerimizin kıyâfeti ne kadar İslâmî esaslara uyuyor, kadınlarımızınki ne kadar?! Kıyafetlerimizin darlığı, şeffaflığı ve tesettürü tam olarak karşılamaması yüzünden erkeklerimizin de, hanımlarımızın da yüzü kızarır mıydı? Mahcup olup mâzeretler aramaya mı başlardık?! Ya da sokakta gezdiğimizde Peygamber Efendimiz de bize eşlik etseydi, yine gözlerimizi haramlara bu kadar rahat dikebilir miydik?
Hanımlar olarak, acaba yabancıların yanına çıkarken yaptığımız makyajları ve teşhir ettiğimiz güzelliklerimizi, Peygamber Efendimiz’in huzuruna çıkarken de aynı rahatlıkla yapabilir miydik?
Sofralarımız ne hâlde? Aynamızı biraz da o sofralara çevirelim. Soframız, içinde haramın olmadığı sofralardan mı? Soframızı, kaç fukara, kaç akraba, kaç komşu, kaç yetim şenlendiriyor? Rızıklarımız şüpheden, lokmalarımız gafletten uzak mı? Allâh’ı zikrederek, O’nun sonsuz nîmetlerine şükrederek mi yiyoruz, yoksa nîmetin sahibini unutup, hatta O’na isyan ederek mi? Sofralarımız, israf ve oburluğun uğramadığı nebevî sofralara ne kadar benziyor? Kaç defa sofraya, tıpkı Peygamber Efendimiz gibi, iyice acıkınca oturduk? Ya da kaç defa, yine O’nun gibi, iyice doymadan elimizi çektik? Bir haftada ya da bir ayda kaç defa oruç tutuyoruz?
Kur’ân-ı Kerîm, hayatımızın merkezinde mi? Kaçımızın saçını beyazlattı, Hûd Sûresi... Acaba kaçımız, kıyamet âyetlerini okuyunca kıyametin dehşetiyle yataklara düştük?! Kur’ân’a ne kadar vâkıfız, günde kaç âyet, kaç sûre okuyoruz? Ne kadarının mânâsını öğrenmek için gayret sarf ediyoruz? Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, teheccüd vaktinde, bazen sokaklarda ashabının evlerinden gelen Kur’ân sadâlarını duyar ve tebessüm edermiş. Bu dönemde, bizim evlerimizin civârında gezmiş olsaydı, acaba mübârek kulağına ne sesleri gelirdi?
Evlerimizin içi ne âlemde? Hanımlarına, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- gibi merhamet ve muhabbetle muamele edebilmek için kaç erkek gayzını, öfkesini yuttu? Kaçımızın eşimize, âile ve çocuklarımıza kırgınlığı, sadece Allah rızâsı için?! Kaç erkek, hanımına, Peygamber Efendimiz’in âilelerine vakit ayırdığı gibi vakit ayırıyor? Kaçı, eşinin ve evlâdının tâlim ve terbiyesiyle meşgul oluyor? Kaçımız, eşimizle dîne dâir sohbetler ediyoruz? Ondan dînî esasları öğrenmek için sorular soruyor ve onu da öğrenmeye teşvik ediyoruz? Kaç erkek, hanımının dertlerini dinliyor, onu tesellî ediyor; onunla şakalaşıp gülüyor? Kaç hanım, vâlidelerimizin Peygamber Efendimiz’e gösterdiği muhabbet, hürmet ve hizmet gibi, efendilerine saygı duyuyor? Kaç baba, kızı Fâtımâ’yı sabah namazına kaldıran Peygamber Efendimiz gibi, evlâdının kapısına dayanıyor ve ona âhireti hatırlatıyor?
* * *
Dertler, sıkıntılar, bahâne ve mâzeretler de... Bütün bunları, kendi vicdan aynamızda sorup cevaplamak durumundayız. Her birimizin durumu ortada... Bu soruları dile getiren bizler başta olmak üzere, hepimiz, kendimizi, âilemizi, çevremizi bir endâm aynası olan Allah Rasûlü’nün hayat ve ahlâkıyla mukayese etmeliyiz.
Bu, bir gönül dâveti... Gelin, bir insan olarak, bir baba, bir peygamber olarak Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i daha yakından tanımaya ve daha çok kimseye tanıtmaya çalışalım. İnşâallah, her yıl, her ay ve her gün, biraz daha Peygamber Efendimiz’e, O’nun güzel ahlâkına benzeriz.
"Allâh’ım! Ayın on dördünden daha güzel, yağmur bulutları ve okyanuslardaki suların bolluğundan bile daha cömert olan Efendimiz, ümmî nebî Hz. Muhammed’e ve O’nun âline salât eyle! Bizi de O’nun şânına lâyık ümmet eyle!"
Halime Demireşik
Bugün elimize mânevî bir muhabbet aynası alıp bütün samimiyetimizle kendimize bakalım: Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem’e ne kadar benziyoruz?!
Mâlumunuzdur ki, seven sevdiğine benzer ve onun hâlleri ile hâllenir. Muhabbeti arttıkça değiştiğini ve sevdiğine benzediğini fark etmez bile... Zira sevenin gözü de, gönlü de sadece sevdiğindedir.
Buyurun, sizlere birer muhabbet aynası... Çevirelim bu aynayı kalplerimize... Orada Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in kalbinin rikkatinden, diğergâmlığından, merhametinden, affediciliğinden, vefâsından, gayretinden, ibâdet ve tebliğ heyecanından ne kadar var?
Çevirelim tekrar aynamızı, bakalım kendimize; edebimiz ne hâlde?
Dilimiz, Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in mübârek lisânı gibi merhamet ve muhabbet mi tevzî ediyor yoksa bir diken olup kardeşini mi incitiyor?!
Ya kulaklarımız, Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- gibi Kur’ân sadâları ile mi doluyor? Kalbimiz, Kur’ân sadâsı ile mi ferahlıyor?!
Ya oturup kalkışımız?! Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- gibi Allâh’ın huzurundaki bir kul şuuruyla mı oturuyoruz, buna göre mi hayatımızı devam ettiriyoruz?! Ya da akşama kadar çarşı-pazar geziyor; namaza sıra gelince, "ne yapayım, yorgunum, eğilemiyorum!" diyerek namazlarımızı yasaksavma psikolojisi ile geçiştiriyor muyuz?! Namazımızı hissediyor muyuz? Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- geceleri, ayakları şişinceye kadar namaz kılarmış. Bugün biz, O’nun günahkâr ümmeti olarak kaç gecemizi, namazla geçirdik? Hadi gece ibâdetlerimiz bir tarafa, farz namazlarımız düzenli mi? Yoksa "ben dindarım, ama namaz kılamıyorum." veya "Şimdi canım istemiyor, birazdan canım isteyince kılacağım!" diyerek farkında olmadan sadece nefsimize mi kulluk ediyoruz?!
Çevirelim aynadaki bakışlarımızı elbiselerimize... Acaba bugün Peygamber Efendimiz, bizim yanımızda olsaydı, onun yanında üzerimizdeki kıyafetimizden utanır mıydık? O’nun tevâzuundan ve İslâmî hassasiyetlerinden ne kadar haberdarız?!
Erkeklerimizin kıyâfeti ne kadar İslâmî esaslara uyuyor, kadınlarımızınki ne kadar?! Kıyafetlerimizin darlığı, şeffaflığı ve tesettürü tam olarak karşılamaması yüzünden erkeklerimizin de, hanımlarımızın da yüzü kızarır mıydı? Mahcup olup mâzeretler aramaya mı başlardık?! Ya da sokakta gezdiğimizde Peygamber Efendimiz de bize eşlik etseydi, yine gözlerimizi haramlara bu kadar rahat dikebilir miydik?
Hanımlar olarak, acaba yabancıların yanına çıkarken yaptığımız makyajları ve teşhir ettiğimiz güzelliklerimizi, Peygamber Efendimiz’in huzuruna çıkarken de aynı rahatlıkla yapabilir miydik?
Sofralarımız ne hâlde? Aynamızı biraz da o sofralara çevirelim. Soframız, içinde haramın olmadığı sofralardan mı? Soframızı, kaç fukara, kaç akraba, kaç komşu, kaç yetim şenlendiriyor? Rızıklarımız şüpheden, lokmalarımız gafletten uzak mı? Allâh’ı zikrederek, O’nun sonsuz nîmetlerine şükrederek mi yiyoruz, yoksa nîmetin sahibini unutup, hatta O’na isyan ederek mi? Sofralarımız, israf ve oburluğun uğramadığı nebevî sofralara ne kadar benziyor? Kaç defa sofraya, tıpkı Peygamber Efendimiz gibi, iyice acıkınca oturduk? Ya da kaç defa, yine O’nun gibi, iyice doymadan elimizi çektik? Bir haftada ya da bir ayda kaç defa oruç tutuyoruz?
Kur’ân-ı Kerîm, hayatımızın merkezinde mi? Kaçımızın saçını beyazlattı, Hûd Sûresi... Acaba kaçımız, kıyamet âyetlerini okuyunca kıyametin dehşetiyle yataklara düştük?! Kur’ân’a ne kadar vâkıfız, günde kaç âyet, kaç sûre okuyoruz? Ne kadarının mânâsını öğrenmek için gayret sarf ediyoruz? Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, teheccüd vaktinde, bazen sokaklarda ashabının evlerinden gelen Kur’ân sadâlarını duyar ve tebessüm edermiş. Bu dönemde, bizim evlerimizin civârında gezmiş olsaydı, acaba mübârek kulağına ne sesleri gelirdi?
Evlerimizin içi ne âlemde? Hanımlarına, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- gibi merhamet ve muhabbetle muamele edebilmek için kaç erkek gayzını, öfkesini yuttu? Kaçımızın eşimize, âile ve çocuklarımıza kırgınlığı, sadece Allah rızâsı için?! Kaç erkek, hanımına, Peygamber Efendimiz’in âilelerine vakit ayırdığı gibi vakit ayırıyor? Kaçı, eşinin ve evlâdının tâlim ve terbiyesiyle meşgul oluyor? Kaçımız, eşimizle dîne dâir sohbetler ediyoruz? Ondan dînî esasları öğrenmek için sorular soruyor ve onu da öğrenmeye teşvik ediyoruz? Kaç erkek, hanımının dertlerini dinliyor, onu tesellî ediyor; onunla şakalaşıp gülüyor? Kaç hanım, vâlidelerimizin Peygamber Efendimiz’e gösterdiği muhabbet, hürmet ve hizmet gibi, efendilerine saygı duyuyor? Kaç baba, kızı Fâtımâ’yı sabah namazına kaldıran Peygamber Efendimiz gibi, evlâdının kapısına dayanıyor ve ona âhireti hatırlatıyor?
* * *
Dertler, sıkıntılar, bahâne ve mâzeretler de... Bütün bunları, kendi vicdan aynamızda sorup cevaplamak durumundayız. Her birimizin durumu ortada... Bu soruları dile getiren bizler başta olmak üzere, hepimiz, kendimizi, âilemizi, çevremizi bir endâm aynası olan Allah Rasûlü’nün hayat ve ahlâkıyla mukayese etmeliyiz.
Bu, bir gönül dâveti... Gelin, bir insan olarak, bir baba, bir peygamber olarak Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i daha yakından tanımaya ve daha çok kimseye tanıtmaya çalışalım. İnşâallah, her yıl, her ay ve her gün, biraz daha Peygamber Efendimiz’e, O’nun güzel ahlâkına benzeriz.
"Allâh’ım! Ayın on dördünden daha güzel, yağmur bulutları ve okyanuslardaki suların bolluğundan bile daha cömert olan Efendimiz, ümmî nebî Hz. Muhammed’e ve O’nun âline salât eyle! Bizi de O’nun şânına lâyık ümmet eyle!"
Halime Demireşik
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• İ S L A M :: Peygamber Efendimiz (S.A.V.)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur