Saat
Similar topics
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
Hasret
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• S E R B E S T K Ö Ş E :: Makaleler
1 sayfadaki 1 sayfası
Hasret
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Hasret, gönül pınarlarının en cömerdi, en heyecanlısı. Çünkü o, aktıkça azalacağı yerde; sürekli artan, kaynağı volkan gibi kaynayan, akışını her gün biraz daha coşkunlaştırarak devam ettiren bir ırmaktır. Zîrâ yanış, akışın devamı için elzem iken, akış da yanışın renk ve kokusunu belirler. Akış, yanmaya devam edişin alevden selidir.
Hasret, zaman gözünün derman gözyaşlarıdır. Nitekim hasret ırmağının her damlası, hasret duyanla hasret duyulan arasında sessiz, lâkin kor sıcaklığında bir habercidir. Haberci, birinden aldığı haberi ötekine ulaştırıncaya kadar, haberi gönderen de, alacak olan da gönül ateşinde pervane olurlar.
Hasret, varlığın derinliklerinden şuur coğrafyasına yükseliş merdivenidir. Hasret duymayanlar, varlıklarının şuurunda olmayanlar, ‘oluş’ sırrına vukuf kesbedemeyenlerdir. Her hasret duyuş; idrâke doğru atılan derunî ve maveraî adımlar silsilesinin bir halkasıdır.
Hasret, mârifet tâcının destârıdır. Hasret elbisesini giyip ruhlarını kavuranlar, yakıcı alevler arasındaki Halil’e dost olur, O’nunla (as) ünsiyet peyda ederler. Zîrâ hasret, gönlü bîhûş eyleyip, rûhu teslimiyete kavuşturunca, İbrahimî bakışlar, kor alevden gülistanda güller devşirirler.
Hasret pişmedir, hasret olmadır, hasret yanmadır. Hasret; kemiyetten keyfiyete yükseliş; kesretin teşevvüşünden, Bekâ’nın vahdetine eriş; zâhiren kopmuş görünen bağlantıyı, müşahhas ama narin bağlarla bağlamanın adıdır.
Hasret, var oluş ilmidir.
Hasret, küçücük bir ırmağın deryayı özleyişi gibi, her damlacığında tutuşan alevlerle menzil-i maksûda ulaşmanın heyecanını, bütün hücrelere sindirerek, bir daha geri dönülmeyecek mekâna ve yollara baş koymanın adıdır.
Hasret, bütün kokuları aynı acılık veya tatlılıkla teneffüs etmektir. Hasretin kavurduğu bir gönül, gönül kazanında kaynayan bir ruh ve kemâle ermiş bir nefis için, her durum ve hâdise; tevekkülle karşılanacağından, bütün kokular aynı hazzı verecektir.
Hasret, rûhî idrakin ilk merhalesidir. Farklı oluşla, farkında oluşun müşterek kavşağıdır ki, hasret duymayanlar idrâkin, aşk pınarlarından muhabbet ateşinin feveran edişini fark edemezler. Hasret, aşk dâmına giriftâr oluşun adıdır.
Hasret; uçurumun derinliklerinde, her türlü maddî çarenin tükendiği, yukarıya çıkabilmenin bütün imkânlarının birer birer yok olduğu ümitsizlik anında, göğün masmavi çehresine serpiştirilmiş yalnızlıkları, kendi yalnızlığına katık ederek, yolunu kaybedenlere Kutup veya Süreyya yıldızlarının parlaklığını sunan türkünün yanık nağmesidir.
Hasret; tutunabilmenin, aslî gâyenin rengidir. O, dışarıdan bakan hiç kimsenin göremeyeceği, yalnızca kendi ruhunun besleneceği, değişmeyen, dönüşmeyen ve asla solmayan bir rengi, başlangıç ve bitiş arasında aynı tonda, aynı çekicilikte, hattâ her şeyi, ilkin fevkalâdeliğinde görebilmenin, hayret durağında ebedî kalabilmenin adıdır.
Hasret, bir kere bakıp, hakikiyi görebilmektir. Zîrâ bakmasını bilen için, çoğu şey teferruattır. Asıl olan, teferruattan, görülmeyi hak edeni seçebilmektir. Görülmeyi hak eden, bir defa gönül aynasında tecellî edince, göz artık gayrisine meyletmez.
Hasret, aşk koridorunda yürüyebilmeyi öğrenmektir; görünmez ipeklerden dokunmuş, her akışın mâşuka doğru olduğu, gâh müşahhastan mücerrede, gâh mücerretten müşahhasa tahavvülün yaşandığı, her kırılma noktasında ümitsizliğin yerine ümidin yeşerdiği, her dem heyecan ve aşkın tazelenip resmedildiği, nihayetinde, en güzel sevgiliye vasıl olunacağı muhakkak bulunan koridoru yürümenin adıdır.
Hasret; arzdan Arş’a, Arş’tan arza bilebildiğimiz, his ve idrak edebildiğimiz her güzel şeyin, gönül telimizi daimî bir titreyiş içinde sermest ü harâb bırakan derûni nağmenin adıdır.
Erdoğan Erbay
Hasret, gönül pınarlarının en cömerdi, en heyecanlısı. Çünkü o, aktıkça azalacağı yerde; sürekli artan, kaynağı volkan gibi kaynayan, akışını her gün biraz daha coşkunlaştırarak devam ettiren bir ırmaktır. Zîrâ yanış, akışın devamı için elzem iken, akış da yanışın renk ve kokusunu belirler. Akış, yanmaya devam edişin alevden selidir.
Hasret, zaman gözünün derman gözyaşlarıdır. Nitekim hasret ırmağının her damlası, hasret duyanla hasret duyulan arasında sessiz, lâkin kor sıcaklığında bir habercidir. Haberci, birinden aldığı haberi ötekine ulaştırıncaya kadar, haberi gönderen de, alacak olan da gönül ateşinde pervane olurlar.
Hasret, varlığın derinliklerinden şuur coğrafyasına yükseliş merdivenidir. Hasret duymayanlar, varlıklarının şuurunda olmayanlar, ‘oluş’ sırrına vukuf kesbedemeyenlerdir. Her hasret duyuş; idrâke doğru atılan derunî ve maveraî adımlar silsilesinin bir halkasıdır.
Hasret, mârifet tâcının destârıdır. Hasret elbisesini giyip ruhlarını kavuranlar, yakıcı alevler arasındaki Halil’e dost olur, O’nunla (as) ünsiyet peyda ederler. Zîrâ hasret, gönlü bîhûş eyleyip, rûhu teslimiyete kavuşturunca, İbrahimî bakışlar, kor alevden gülistanda güller devşirirler.
Hasret pişmedir, hasret olmadır, hasret yanmadır. Hasret; kemiyetten keyfiyete yükseliş; kesretin teşevvüşünden, Bekâ’nın vahdetine eriş; zâhiren kopmuş görünen bağlantıyı, müşahhas ama narin bağlarla bağlamanın adıdır.
Hasret, var oluş ilmidir.
Hasret, küçücük bir ırmağın deryayı özleyişi gibi, her damlacığında tutuşan alevlerle menzil-i maksûda ulaşmanın heyecanını, bütün hücrelere sindirerek, bir daha geri dönülmeyecek mekâna ve yollara baş koymanın adıdır.
Hasret, bütün kokuları aynı acılık veya tatlılıkla teneffüs etmektir. Hasretin kavurduğu bir gönül, gönül kazanında kaynayan bir ruh ve kemâle ermiş bir nefis için, her durum ve hâdise; tevekkülle karşılanacağından, bütün kokular aynı hazzı verecektir.
Hasret, rûhî idrakin ilk merhalesidir. Farklı oluşla, farkında oluşun müşterek kavşağıdır ki, hasret duymayanlar idrâkin, aşk pınarlarından muhabbet ateşinin feveran edişini fark edemezler. Hasret, aşk dâmına giriftâr oluşun adıdır.
Hasret; uçurumun derinliklerinde, her türlü maddî çarenin tükendiği, yukarıya çıkabilmenin bütün imkânlarının birer birer yok olduğu ümitsizlik anında, göğün masmavi çehresine serpiştirilmiş yalnızlıkları, kendi yalnızlığına katık ederek, yolunu kaybedenlere Kutup veya Süreyya yıldızlarının parlaklığını sunan türkünün yanık nağmesidir.
Hasret; tutunabilmenin, aslî gâyenin rengidir. O, dışarıdan bakan hiç kimsenin göremeyeceği, yalnızca kendi ruhunun besleneceği, değişmeyen, dönüşmeyen ve asla solmayan bir rengi, başlangıç ve bitiş arasında aynı tonda, aynı çekicilikte, hattâ her şeyi, ilkin fevkalâdeliğinde görebilmenin, hayret durağında ebedî kalabilmenin adıdır.
Hasret, bir kere bakıp, hakikiyi görebilmektir. Zîrâ bakmasını bilen için, çoğu şey teferruattır. Asıl olan, teferruattan, görülmeyi hak edeni seçebilmektir. Görülmeyi hak eden, bir defa gönül aynasında tecellî edince, göz artık gayrisine meyletmez.
Hasret, aşk koridorunda yürüyebilmeyi öğrenmektir; görünmez ipeklerden dokunmuş, her akışın mâşuka doğru olduğu, gâh müşahhastan mücerrede, gâh mücerretten müşahhasa tahavvülün yaşandığı, her kırılma noktasında ümitsizliğin yerine ümidin yeşerdiği, her dem heyecan ve aşkın tazelenip resmedildiği, nihayetinde, en güzel sevgiliye vasıl olunacağı muhakkak bulunan koridoru yürümenin adıdır.
Hasret; arzdan Arş’a, Arş’tan arza bilebildiğimiz, his ve idrak edebildiğimiz her güzel şeyin, gönül telimizi daimî bir titreyiş içinde sermest ü harâb bırakan derûni nağmenin adıdır.
Erdoğan Erbay
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• S E R B E S T K Ö Ş E :: Makaleler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur