Saat
Similar topics
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
Rasulüllah (Sallahu Aleyhi Vesselem)’ın Huzurunda
2 posters
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• İ S L A M :: Peygamber Efendimiz (S.A.V.)
1 sayfadaki 1 sayfası
Rasulüllah (Sallahu Aleyhi Vesselem)’ın Huzurunda
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Hepimiz merhaba demeye geldik aslında. Amacımız, “esselâmü aleyke ya Rasulellah ben geldim” demek ve Ravza’sında namaz kılabilmek, “Ya Rabbi! Peygamberimizin şefaatine nail et bizi” demek.
Yıllardır içimizde büyüyen hasretle varırız Rasulüllah’ın huzuruna. Hem de dağları aşarak, bulutlardan geçerek daha doğrusu uçarak varırız Rasulüllah’ın kentine.
Varırız varmaya ama huzura girmek o kadar kolay değildir. Dakikalarca bekleriz.
Biz beklemeye razıyız, yeter ki o bizi kabul etsin. Nihayet kapı açılır. Açılan kapıdan girmek de yetmez, düşünmek gerekir. “Kimin huzuruna giriyorum ve bu giriş nereye? Ya Rasulallah, kabul et bizi” demeden koşarak, hoplayıp zıplayarak, ne dediğini bilmez şekilde huzura girmemek gerekir. Hem ona hem de onun ümmetine yakışır tavrı takınmak gerekir. Salât ü selâmlarla “izin ver ya Rasulallah,
Ravza’na gireyim” diyerek ilerlemek gerekir açılan kapıdan.
Ve nihayet ulaştığımız yer şemsiyelerin altı ve Ravza’nın karşısıdır. “En güzel manzaralı yerdir burası” der bir görevli. İşte karşımızda yeşil kubbe! Kabr-i şerifi kaplayan örtü. Şu anın insanda tesirini kelimelerle anlatmak imkânsız. Zira bu kubbenin altında yatan, âlemlerin sultanı, insanlığın iftihar ve kurtuluş vesilesi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) Efendimizdir. Önemlidir burada beklemek, seyretmek
yeşil kubbeyi, doğrudan Ravza’ya girmekten. Bir zamanlar hurma bahçesi olan bu
yerde oturup tefekkür etmek gerekir. Dua etmek gerekir. Kavuştuğun bu nimete şükretmek gerekir. Çünkü Hz. Peygamber’in kabrini ziyaret edene şefaatinin
müjdesi vardır.
Sabır işidir burada beklemek. Rasulüllah’ın bizden
başka misafirleri de vardır. Her biri bir başka
ırktan, başka dilden, başka kültürden. Ama hepsinin odaklandığı nokta bir… Tam burada etrafta
gördüğümüz bu insanların hepsinin Rasulüllah’ın
ümmeti olduğunu anlarız. Bir taraftan asırlar önce
mescidin tamamını kaplayan Medine şehrini düşünür, diğer taraftan dünyanın her bir köşesinden gelen Muhammed ümmetine bakarız. Aradan zamanı kaldırır asırlar önceki mana âlemine dalarız;şurada Hz. Fatıma… İşte Hz. Aişe! Orada namaz
kılıyor… Rasulüllah ashabıyla oturmuş onlara gelen vahyi aktarıyor… Hasan ile Hüseyin, mescidin kapısından içeri doğru koşuyorlar… Rasulüllah,
“dünyadaki iki reyhanım” dediği torunlarını karşılamak için yerinden kalkıyor, onları karşılıyor, kucağına oturtuyor sohbetine devam ediyor… İşte
Ebu Lübabe! Kendini şu sütuna bağlamış affedilmeyi bekliyor… Hz. Bilâl ise şurada ezan okumaya hazırlanıyor.
Bir anda gözlerimize perdeler iner sahne değişir.
Etrafta sesler ve kalabalık. Hâlbuki Rasulüllah’ın huzurunda sükûnetle durulmalıdır. Allah, Kur’an-ı Kerim’de müminlere Hz. Peygamber’in huzurunda
seslerini alçaltmalarını, aksi halde farkında olmadan emeklerinin boşa gideceğini söylüyor. Bu nedenle
edeple oturmak, kabul zamanını beklemek gerekir.
“Randevu alındı ziyaret zamanı için beklemek gerekir” der bir görevli. Acele eder insanlar çünkü…
Evet, misafir edepli ve ve sabırlı olmalıdır. Birinin
evine ziyarete gitsek davranışlarımız nasıl olur? “Misafir ev sahibine tabi olmalıdır.” der yine aynı görevli. Annesinin yanında huysuzluk eden çocuk gibi
bir misafir olmamalıyız. Evet, sabırlı olmalıyız. Burada en çok kullanılan kelime bu. Fakat durmak nemümkün, oturmaktan yoruluyoruz. Belimiz, dizimiz
ağrıyor, ayaklarımız uyuşuyor. Şöyle bir ayağa kalkmak istiyoruz. Birden aklıma geliyor. Hani “anamızbabamız, canımız senin yoluna feda olsun” diyorduk. Demek ki ahitlerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Diğer taraftan bir ziyaretçi şöyle söylüyor; “Ağrısın, ağrısın ki, burada çekilen acıları hissedeyim” diyor. Yine sabra devam ediyoruz…
Heyecan dorukta. Yine unutuyor, aceleci tavırlar
sergiliyoruz. Görevli Medine’ye geliş nedenimizi
anlatıyor bizlere. Otele dönünce ne yapacağımızı
soruyor. “Misafir mi gelecek hacım?” diyor tatlı tatlı gülümseyerek. Rasulüllah’ın beldesinde bize nasıl hizmet edildiğini gözlerimizin önüne getiriyoruz birer birer. Söyleyecek söz bulamıyoruz.
Rasulüllah ve iki dostuna o kadar yakınız ki şu anda, bize Ravza’yı gösteren görevliye “Rasulüllah’ın
kabri nerede?” diye merakla soruyoruz. Eliyle bize
kabr-i şerifi, minber-i Rasulüllah’ın namaz kıldırdığı
mihrabı ve oradaki önemli kısımları anlatıveriyor.
Yine dalıyorum asırlar öncesine… Peygamber
(s.a.s.)’ın hanımları canlanıyor gözümde. Hz. Aişe’nin odası, hücre-i saadet… Rasulüllah namaz kılıyor… Derken…“Epey beklediniz, Rasulüllah sizi
huzurunda iyice ağırladı, haydi kalkın yavaş yavaş
Ravza’ya buyurun iki rekât namaz kılın” diyen görevlinin sesi ile kendime geliyorum. Kimseyi incitmeden ileri doğru gitmeye çalışıyorum. İşte şimdi
cennet bahçesindeyim. “Evimle minberim cennet
bahçelerinden bir bahçedir,” buyurmuş bu evin güzel sahibi… Şairin, “Cennet eğer yüzükse kaşı da Medine’dir” dediği gibi, Medine’ye geldiğimizden
beri büyük bir nimetin içinde olduğumuzu idrak etmek gerekir.
İşte burası bir cennet bahçesi. Havz’ının da burada
olduğunu söylüyor güzel ev sahibi. Elbette kaynak
burada; hakkın, adaletin, doğruluğun, merhametin,
her türlü güzelliğin çıktığı kaynak burada. Dünyaya
güneş gibi doğan, insanlığı aydınlatan, kalpleri yumuşatan kaynak burada. Hira Dağı’ndan doğan İslâm’ın nurunun daha da güç alarak yayıldığı yer burası. Ve biz şu anda o güzel elçinin huzurundayız.
“Essalâtü vesselâmü aleyke ya Rasulallah, essalâtü
vesselâmü aleyke ya habiballah… Essalâtü vesselâmü…” diyerek selam veriyoruz iki cihan güneşine.
O’nun iki güzel arkadaşını da selâmlamadan geçmek olmaz. Tarifi imkânsız duygular içinde namazımızı kılıyoruz biraz da acele ederek. Rasulüllah’ı düşünerek uzun uzun orada kalıp dua etmeyi kim istemez. Ama diğer ümmeti Muhammed’i de düşünmek gerek, sadece kendimizi değil. Kendin için
istediğin şeyi mümin kardeşin için de istemedikçe
hakkıyla iman etmiş olmazsın” sözünün sahibi bize
ne der? Onun güzel ahlâkına sahip olmak
Rasulüllah’ı ziyaretten kazançlı çıktığımızın ve onu
memnun ettiğimizin bir göstergesidir. Aksi takdirde
burada bulunmamızın ne anlamı var? Ve huzur-u
saadetten, yine sükûnetle ayrılıyoruz gözü yaşlı…
Dualar ederek ve edeple.
Selva Özelbaş - Vaize/Üsküdar
Hepimiz merhaba demeye geldik aslında. Amacımız, “esselâmü aleyke ya Rasulellah ben geldim” demek ve Ravza’sında namaz kılabilmek, “Ya Rabbi! Peygamberimizin şefaatine nail et bizi” demek.
Yıllardır içimizde büyüyen hasretle varırız Rasulüllah’ın huzuruna. Hem de dağları aşarak, bulutlardan geçerek daha doğrusu uçarak varırız Rasulüllah’ın kentine.
Varırız varmaya ama huzura girmek o kadar kolay değildir. Dakikalarca bekleriz.
Biz beklemeye razıyız, yeter ki o bizi kabul etsin. Nihayet kapı açılır. Açılan kapıdan girmek de yetmez, düşünmek gerekir. “Kimin huzuruna giriyorum ve bu giriş nereye? Ya Rasulallah, kabul et bizi” demeden koşarak, hoplayıp zıplayarak, ne dediğini bilmez şekilde huzura girmemek gerekir. Hem ona hem de onun ümmetine yakışır tavrı takınmak gerekir. Salât ü selâmlarla “izin ver ya Rasulallah,
Ravza’na gireyim” diyerek ilerlemek gerekir açılan kapıdan.
Ve nihayet ulaştığımız yer şemsiyelerin altı ve Ravza’nın karşısıdır. “En güzel manzaralı yerdir burası” der bir görevli. İşte karşımızda yeşil kubbe! Kabr-i şerifi kaplayan örtü. Şu anın insanda tesirini kelimelerle anlatmak imkânsız. Zira bu kubbenin altında yatan, âlemlerin sultanı, insanlığın iftihar ve kurtuluş vesilesi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) Efendimizdir. Önemlidir burada beklemek, seyretmek
yeşil kubbeyi, doğrudan Ravza’ya girmekten. Bir zamanlar hurma bahçesi olan bu
yerde oturup tefekkür etmek gerekir. Dua etmek gerekir. Kavuştuğun bu nimete şükretmek gerekir. Çünkü Hz. Peygamber’in kabrini ziyaret edene şefaatinin
müjdesi vardır.
Sabır işidir burada beklemek. Rasulüllah’ın bizden
başka misafirleri de vardır. Her biri bir başka
ırktan, başka dilden, başka kültürden. Ama hepsinin odaklandığı nokta bir… Tam burada etrafta
gördüğümüz bu insanların hepsinin Rasulüllah’ın
ümmeti olduğunu anlarız. Bir taraftan asırlar önce
mescidin tamamını kaplayan Medine şehrini düşünür, diğer taraftan dünyanın her bir köşesinden gelen Muhammed ümmetine bakarız. Aradan zamanı kaldırır asırlar önceki mana âlemine dalarız;şurada Hz. Fatıma… İşte Hz. Aişe! Orada namaz
kılıyor… Rasulüllah ashabıyla oturmuş onlara gelen vahyi aktarıyor… Hasan ile Hüseyin, mescidin kapısından içeri doğru koşuyorlar… Rasulüllah,
“dünyadaki iki reyhanım” dediği torunlarını karşılamak için yerinden kalkıyor, onları karşılıyor, kucağına oturtuyor sohbetine devam ediyor… İşte
Ebu Lübabe! Kendini şu sütuna bağlamış affedilmeyi bekliyor… Hz. Bilâl ise şurada ezan okumaya hazırlanıyor.
Bir anda gözlerimize perdeler iner sahne değişir.
Etrafta sesler ve kalabalık. Hâlbuki Rasulüllah’ın huzurunda sükûnetle durulmalıdır. Allah, Kur’an-ı Kerim’de müminlere Hz. Peygamber’in huzurunda
seslerini alçaltmalarını, aksi halde farkında olmadan emeklerinin boşa gideceğini söylüyor. Bu nedenle
edeple oturmak, kabul zamanını beklemek gerekir.
“Randevu alındı ziyaret zamanı için beklemek gerekir” der bir görevli. Acele eder insanlar çünkü…
Evet, misafir edepli ve ve sabırlı olmalıdır. Birinin
evine ziyarete gitsek davranışlarımız nasıl olur? “Misafir ev sahibine tabi olmalıdır.” der yine aynı görevli. Annesinin yanında huysuzluk eden çocuk gibi
bir misafir olmamalıyız. Evet, sabırlı olmalıyız. Burada en çok kullanılan kelime bu. Fakat durmak nemümkün, oturmaktan yoruluyoruz. Belimiz, dizimiz
ağrıyor, ayaklarımız uyuşuyor. Şöyle bir ayağa kalkmak istiyoruz. Birden aklıma geliyor. Hani “anamızbabamız, canımız senin yoluna feda olsun” diyorduk. Demek ki ahitlerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Diğer taraftan bir ziyaretçi şöyle söylüyor; “Ağrısın, ağrısın ki, burada çekilen acıları hissedeyim” diyor. Yine sabra devam ediyoruz…
Heyecan dorukta. Yine unutuyor, aceleci tavırlar
sergiliyoruz. Görevli Medine’ye geliş nedenimizi
anlatıyor bizlere. Otele dönünce ne yapacağımızı
soruyor. “Misafir mi gelecek hacım?” diyor tatlı tatlı gülümseyerek. Rasulüllah’ın beldesinde bize nasıl hizmet edildiğini gözlerimizin önüne getiriyoruz birer birer. Söyleyecek söz bulamıyoruz.
Rasulüllah ve iki dostuna o kadar yakınız ki şu anda, bize Ravza’yı gösteren görevliye “Rasulüllah’ın
kabri nerede?” diye merakla soruyoruz. Eliyle bize
kabr-i şerifi, minber-i Rasulüllah’ın namaz kıldırdığı
mihrabı ve oradaki önemli kısımları anlatıveriyor.
Yine dalıyorum asırlar öncesine… Peygamber
(s.a.s.)’ın hanımları canlanıyor gözümde. Hz. Aişe’nin odası, hücre-i saadet… Rasulüllah namaz kılıyor… Derken…“Epey beklediniz, Rasulüllah sizi
huzurunda iyice ağırladı, haydi kalkın yavaş yavaş
Ravza’ya buyurun iki rekât namaz kılın” diyen görevlinin sesi ile kendime geliyorum. Kimseyi incitmeden ileri doğru gitmeye çalışıyorum. İşte şimdi
cennet bahçesindeyim. “Evimle minberim cennet
bahçelerinden bir bahçedir,” buyurmuş bu evin güzel sahibi… Şairin, “Cennet eğer yüzükse kaşı da Medine’dir” dediği gibi, Medine’ye geldiğimizden
beri büyük bir nimetin içinde olduğumuzu idrak etmek gerekir.
İşte burası bir cennet bahçesi. Havz’ının da burada
olduğunu söylüyor güzel ev sahibi. Elbette kaynak
burada; hakkın, adaletin, doğruluğun, merhametin,
her türlü güzelliğin çıktığı kaynak burada. Dünyaya
güneş gibi doğan, insanlığı aydınlatan, kalpleri yumuşatan kaynak burada. Hira Dağı’ndan doğan İslâm’ın nurunun daha da güç alarak yayıldığı yer burası. Ve biz şu anda o güzel elçinin huzurundayız.
“Essalâtü vesselâmü aleyke ya Rasulallah, essalâtü
vesselâmü aleyke ya habiballah… Essalâtü vesselâmü…” diyerek selam veriyoruz iki cihan güneşine.
O’nun iki güzel arkadaşını da selâmlamadan geçmek olmaz. Tarifi imkânsız duygular içinde namazımızı kılıyoruz biraz da acele ederek. Rasulüllah’ı düşünerek uzun uzun orada kalıp dua etmeyi kim istemez. Ama diğer ümmeti Muhammed’i de düşünmek gerek, sadece kendimizi değil. Kendin için
istediğin şeyi mümin kardeşin için de istemedikçe
hakkıyla iman etmiş olmazsın” sözünün sahibi bize
ne der? Onun güzel ahlâkına sahip olmak
Rasulüllah’ı ziyaretten kazançlı çıktığımızın ve onu
memnun ettiğimizin bir göstergesidir. Aksi takdirde
burada bulunmamızın ne anlamı var? Ve huzur-u
saadetten, yine sükûnetle ayrılıyoruz gözü yaşlı…
Dualar ederek ve edeple.
Selva Özelbaş - Vaize/Üsküdar
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
Geri: Rasulüllah (Sallahu Aleyhi Vesselem)’ın Huzurunda
..
ama maalesef insanlar buralada hastanede konuşup bagırma z,camide bagırmaz vs .orda bu anlatılanlara uyan yok gibi..yazık...
ama maalesef insanlar buralada hastanede konuşup bagırma z,camide bagırmaz vs .orda bu anlatılanlara uyan yok gibi..yazık...
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• İ S L A M :: Peygamber Efendimiz (S.A.V.)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur