Saat
Similar topics
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
Kültürümüzde Gül Ve Peygamber Sevgisi
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Kültürümüzde Gül Ve Peygamber Sevgisi
Türkler, müslümanlığı kabul ettikten sonra, bu dinin en büyük koruyucusu ve uygulayıcısı olmuşlar, Allah ve peygamber sevgisini, her sevginin önünde tutmuşlardır.
En son ve Hak din olan İslam dininin, peygamberi Hz. Muhammed (a.s) için kültürel ve sosyal hayatımızda tarif edilemeyecek kadar aşırı bir sevgi ve aynı oranda da saygı duymuşlardır.
Bu sevgi ve saygı, çok değişik şekillerle ifade edilmekte, san'atta kültürde edebiyatta, davranışlarımızda, gerçekten inanan insanlar arasında her zaman gündemde bulunmaktadır. Onun adını zikretmek, adı geçince salâvat getirmek, sünnetlerini uygulamak, hadisleri doğrultusunda hareket etmek hep bu sevgi ve saygının, adeta bir emir telâkki edilmesi şeklindedir.
Çocuklara Muhammed adının, doğrudan verilmesi yerine, aynı kökten, hamd yani şükür kökünden gelen Ahmed, Mehmed, Mahmud, Hamid gibi isimlerin ve Mustafa isminin verilmesi, yine bu sevginin sonucu olup, ona duyulan saygının sonucudur. Bilindiği üzere, isimler insanlara isim sahibinin güzel ahlâkını, başarısını örnek alması, onun gibi olması temennisi ile verilir. Atalarımız bu düşünce ile verdikleri isimler içinde peygamber efendimizin Muhammed adını, doğrudan vermeyip, Mehemmed, daha çok da Mehmed olarak vermeyi tercih etmişlerdir. Hatta ilk adı olmasına rağmen, Fatih Sultan Mehmet dahi, bu saygı dolayısıyla Muhammed adını kullanmamıştır.
Milletimiz, asker ocağını peygamber ocağı olarak kabul etmiş, peygamberimizin isimlerinden olan mehmedi sevgi eki olan cik le birleştirerek askerini Mehmetçik adı ile şereflendirmiştir.
Ecdadımız san'atını Allah inancı ile yönlendirmiş ve geliştirmiş bir millet olup bu san'atında, Allahı (c.c), Lâle ile, peygamberimizi (s.a.v) de, Gül ile özdeşleştirilmiş, edebiyat san'at ve kültür alanında verilen eserlerde bu iki çiçek, Allah ve peygamberi simgelemiştir.
Çiçekler içinde güzel kokusu ve renkleriyle her zaman özel bir yeri olan gül, bütün dünya dillerinde isim olarak kullanılmaktadır. Batı dillerinde rose, Arapçada verda, olan gül kelimesinin aslı Farsça olup bizde de aynen kullanılmaktadır. Artık Türkçeleşmiş olan bu kelime ile birleşik, pek çok hanım isimleri yapılmıştır.
Gül, Güler, Gülay, Gülten, Gülşen, Gülfem, Gülhan, Gülbün, Gülcan, Gülnur, Gülriz, Gülçin, Gülbahar, Gülbeden, Gülistan, Gülfiraz, Gülendam, Gülnihal, Gülfidan, Ayşegül, Fatmagül, Nurgül, Goncagül, Aygül, Şengül ve daha pek çok güllü ismi kimi insanımız sıradan bir isimmiş gibi değerlendirirken, bir kısım insanımız da bu isimlerde peygamber sevgisini esas almaktadır.
Yunus Emrenin bir ilâhisinde Sarı çiçeğe “gül sizin neniz olur” diye sorulduğunda, cevap; “Çiçek ey'dür ey derviş, gül Muhammed teridir” olur.
Tasavvufumuzda, gülün henüz açmamış hali olan gonca, insanın Allahla beraber olmasını, (halvet), açmış halde iken de, birliğin çokluk olarak görünmesini, (kesret) temsil eder. Eski edebiyatımızda peygamberimizden bahsedilirken “gül-i gülzar-ı rüsul”, “gül-i gülzar-ı nübüvvet”, “gül-i gülzar-ı risalet” ifadeleri kullanılmıştır.
Yine gülle ilgili olarak Fuzuli su kasidesinde;
“Suya versün bağbân gülzârı zahmet çekmesün
Bir gül açılmaz yüzün tek verse min gülzâre su”
derken; bahçıvanın boş yere zahmet çekmemesini, çünkü bin gül bahçesine su verse, onun yüzü gibi bir gül açılamayacağını; on beşinci yüz yıl şairlerinden Necati Bey ise,
“Yılda bir kerre menâr-i sâhdan dîdâr gül,
Gösterir nite ki nûr-i Ahmed-i Muhtâr gül”
mısralarıyla, “gülün, yılda bir defa dalın minaresinden Ahmed-i Muhtarın nuru gibi yüz gösterdiğini” dile getirmektedir.
San'atımızda gül, hemen hemen her alanda kullanılmıştır. Ahşap'ta, taş'da, cam'da, kumaş'da, metal'de, vitray'da, çini'de, ebru'da, tezhip'de, rokoko tezhip'de minyatür'de, kitap ciltlerinde, levhalarda, kalem işi süslemelerde, Edirnekâri'de, yün örgülerde, kanaviçe ve dantel işlerinde , halı ve kilimlerde, iğne oyalarında, çeşitli işlemelerde, çok sık karşımıza çıkan bir süsleme unsuru olmuştur. Yalın halde veya süslemenin tarzına göre de değişik stilize biçimler almıştır.
Gül, Kuran-ı Kerimlerde sahife kenarlarındaki işaretler olarak, Secde gülü, Hamse gülü, Aşere gülü, Cüz gülü ve Hizip gülü adlarıyla belli bölüm ve özellikleri ifade ederken, bir başka yerde gül sesi anlamına gelen ve yüksek sesle okunan katılımlı duaya, gülbank adının verilmesi yine peygamberle bir bağlantı kurulmasının sonucudur.
Peygamberimizi sözlü olarak tasvir eden bir kısım hilye-i şeriflerde ise, Verd-i Muhammedi, Gül-i Muhammedi olarak karşımıza çıkar. Bu tasvirlerde dallı ve yapraklı bir gül üzerinde Muhammed yazısı ve yapraklarda Ali, Hasan, Hüseyin, Fatma ve cennetle müjdelenenlerin (aşere-i mübeşşere) isimleri bulunur. Musikimizde gül yine en önde gelen unsurdur. Özellikle bülbül ve gül ilişkisini güfte edinmiş pek çok eser vardır.
“Senden bilirim yok bana bir fâide ey gül,
Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül”
ve daha nice besteler kulaklarımızda çınlar durur yıllardır.
Bu yazımızda sizlere kültür ve san'atımızın çeşitli dallarında işlenen gül motiflerinden sadece birkaçından örnek verip resim koyabildik. Atasözlerimiz ve deyimlerimizde gül ile alâkalı, günlük hayatımızda, içinde gül olan yüzlerce konu vardır. Biz , sadece gül ile peygamber sevgisinin bağlantısından bahsetmeye çalıştık. Bu konuda sayılamayacak kadar çok örnek vermek mümkündür. Ancak bu yazımız, bir malûmat yazısı düşüncesi ile kaleme alındığından ve yerimiz bu kadarına müsaade ettiğinden, Yüce yaradana lâyıkıyla kul olabilmek ve gül
En son ve Hak din olan İslam dininin, peygamberi Hz. Muhammed (a.s) için kültürel ve sosyal hayatımızda tarif edilemeyecek kadar aşırı bir sevgi ve aynı oranda da saygı duymuşlardır.
Bu sevgi ve saygı, çok değişik şekillerle ifade edilmekte, san'atta kültürde edebiyatta, davranışlarımızda, gerçekten inanan insanlar arasında her zaman gündemde bulunmaktadır. Onun adını zikretmek, adı geçince salâvat getirmek, sünnetlerini uygulamak, hadisleri doğrultusunda hareket etmek hep bu sevgi ve saygının, adeta bir emir telâkki edilmesi şeklindedir.
Çocuklara Muhammed adının, doğrudan verilmesi yerine, aynı kökten, hamd yani şükür kökünden gelen Ahmed, Mehmed, Mahmud, Hamid gibi isimlerin ve Mustafa isminin verilmesi, yine bu sevginin sonucu olup, ona duyulan saygının sonucudur. Bilindiği üzere, isimler insanlara isim sahibinin güzel ahlâkını, başarısını örnek alması, onun gibi olması temennisi ile verilir. Atalarımız bu düşünce ile verdikleri isimler içinde peygamber efendimizin Muhammed adını, doğrudan vermeyip, Mehemmed, daha çok da Mehmed olarak vermeyi tercih etmişlerdir. Hatta ilk adı olmasına rağmen, Fatih Sultan Mehmet dahi, bu saygı dolayısıyla Muhammed adını kullanmamıştır.
Milletimiz, asker ocağını peygamber ocağı olarak kabul etmiş, peygamberimizin isimlerinden olan mehmedi sevgi eki olan cik le birleştirerek askerini Mehmetçik adı ile şereflendirmiştir.
Ecdadımız san'atını Allah inancı ile yönlendirmiş ve geliştirmiş bir millet olup bu san'atında, Allahı (c.c), Lâle ile, peygamberimizi (s.a.v) de, Gül ile özdeşleştirilmiş, edebiyat san'at ve kültür alanında verilen eserlerde bu iki çiçek, Allah ve peygamberi simgelemiştir.
Çiçekler içinde güzel kokusu ve renkleriyle her zaman özel bir yeri olan gül, bütün dünya dillerinde isim olarak kullanılmaktadır. Batı dillerinde rose, Arapçada verda, olan gül kelimesinin aslı Farsça olup bizde de aynen kullanılmaktadır. Artık Türkçeleşmiş olan bu kelime ile birleşik, pek çok hanım isimleri yapılmıştır.
Gül, Güler, Gülay, Gülten, Gülşen, Gülfem, Gülhan, Gülbün, Gülcan, Gülnur, Gülriz, Gülçin, Gülbahar, Gülbeden, Gülistan, Gülfiraz, Gülendam, Gülnihal, Gülfidan, Ayşegül, Fatmagül, Nurgül, Goncagül, Aygül, Şengül ve daha pek çok güllü ismi kimi insanımız sıradan bir isimmiş gibi değerlendirirken, bir kısım insanımız da bu isimlerde peygamber sevgisini esas almaktadır.
Yunus Emrenin bir ilâhisinde Sarı çiçeğe “gül sizin neniz olur” diye sorulduğunda, cevap; “Çiçek ey'dür ey derviş, gül Muhammed teridir” olur.
Tasavvufumuzda, gülün henüz açmamış hali olan gonca, insanın Allahla beraber olmasını, (halvet), açmış halde iken de, birliğin çokluk olarak görünmesini, (kesret) temsil eder. Eski edebiyatımızda peygamberimizden bahsedilirken “gül-i gülzar-ı rüsul”, “gül-i gülzar-ı nübüvvet”, “gül-i gülzar-ı risalet” ifadeleri kullanılmıştır.
Yine gülle ilgili olarak Fuzuli su kasidesinde;
“Suya versün bağbân gülzârı zahmet çekmesün
Bir gül açılmaz yüzün tek verse min gülzâre su”
derken; bahçıvanın boş yere zahmet çekmemesini, çünkü bin gül bahçesine su verse, onun yüzü gibi bir gül açılamayacağını; on beşinci yüz yıl şairlerinden Necati Bey ise,
“Yılda bir kerre menâr-i sâhdan dîdâr gül,
Gösterir nite ki nûr-i Ahmed-i Muhtâr gül”
mısralarıyla, “gülün, yılda bir defa dalın minaresinden Ahmed-i Muhtarın nuru gibi yüz gösterdiğini” dile getirmektedir.
San'atımızda gül, hemen hemen her alanda kullanılmıştır. Ahşap'ta, taş'da, cam'da, kumaş'da, metal'de, vitray'da, çini'de, ebru'da, tezhip'de, rokoko tezhip'de minyatür'de, kitap ciltlerinde, levhalarda, kalem işi süslemelerde, Edirnekâri'de, yün örgülerde, kanaviçe ve dantel işlerinde , halı ve kilimlerde, iğne oyalarında, çeşitli işlemelerde, çok sık karşımıza çıkan bir süsleme unsuru olmuştur. Yalın halde veya süslemenin tarzına göre de değişik stilize biçimler almıştır.
Gül, Kuran-ı Kerimlerde sahife kenarlarındaki işaretler olarak, Secde gülü, Hamse gülü, Aşere gülü, Cüz gülü ve Hizip gülü adlarıyla belli bölüm ve özellikleri ifade ederken, bir başka yerde gül sesi anlamına gelen ve yüksek sesle okunan katılımlı duaya, gülbank adının verilmesi yine peygamberle bir bağlantı kurulmasının sonucudur.
Peygamberimizi sözlü olarak tasvir eden bir kısım hilye-i şeriflerde ise, Verd-i Muhammedi, Gül-i Muhammedi olarak karşımıza çıkar. Bu tasvirlerde dallı ve yapraklı bir gül üzerinde Muhammed yazısı ve yapraklarda Ali, Hasan, Hüseyin, Fatma ve cennetle müjdelenenlerin (aşere-i mübeşşere) isimleri bulunur. Musikimizde gül yine en önde gelen unsurdur. Özellikle bülbül ve gül ilişkisini güfte edinmiş pek çok eser vardır.
“Senden bilirim yok bana bir fâide ey gül,
Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül”
ve daha nice besteler kulaklarımızda çınlar durur yıllardır.
Bu yazımızda sizlere kültür ve san'atımızın çeşitli dallarında işlenen gül motiflerinden sadece birkaçından örnek verip resim koyabildik. Atasözlerimiz ve deyimlerimizde gül ile alâkalı, günlük hayatımızda, içinde gül olan yüzlerce konu vardır. Biz , sadece gül ile peygamber sevgisinin bağlantısından bahsetmeye çalıştık. Bu konuda sayılamayacak kadar çok örnek vermek mümkündür. Ancak bu yazımız, bir malûmat yazısı düşüncesi ile kaleme alındığından ve yerimiz bu kadarına müsaade ettiğinden, Yüce yaradana lâyıkıyla kul olabilmek ve gül
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur