Saat
Similar topics
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
MA'RİFET VE VUSLAT
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
MA'RİFET VE VUSLAT
MA'RİFET VE VUSLAT NEDİR?
Ma'rifet muhabbetten daha değerli bir mertebedir. Çünkü seven, sevgilisini görüp de kendi varlığını unutarak, O'nda yok olduğu zaman, ma'nevî bir lezzet ve haz duyar. Ama ârifin kendi varlığı aradan kalktığı için, şahsi varlığı ile ilgili hiçbir duygusu ve endişesi yoktur. Her zerresinde her şeyde Hakk'tan başka bir şey görmez. Düşünmez, hissetmez. Bu yüzden: «Zâhide seyyar, ârife tayyar» denilmiştir. Ma'rifet hakîkattan daha yüce bir mevkidir. Çünkü ma'rifet
hakikatin sonunda elde edilen nihâyetsiz bir mertebedir. Bu sebeple:
«Dil ile zikir kalb ile zikri kazanabilmek, kalb zikri de murâkabeyi te'min için yapılır » denmiştir. Kalbin zikri, dil ile yapılan zikrin ma' nâsmı bütün boyutlarıyla düşünerek, onun kalbi kaplamasını sağlamaya çalışmak demektir. Bunun için Hakk'ın azamet ve kudretini tefekkür kalbin zikri, Allah'ı aşk derecesinde ve kendi varlığını, istek ve irâdelerini O'nun kudret ve irâdesi içinde eritecek derecede sevmek demek olan aşk ise, ruhun zikri, ma'-rifet de sırrın zikridir» denmiştir. Şiblî'ye: «Ne zaman kâmil ma'nâda rahat ettiğine ve huzûr bulduğuna inanırsın» diye sorulduğu zaman: «Yer yüzünde bütün insanların huzûr ve müşâhede mevkiine erdiklerini; her şey ve her yerde O'nu görüp, O'nun huzûrunda bulunma ve Cenâb-ı Hakkın zâtında kendi şahsi varlığı ve iğreti irâdesini ilâhi irâdede ifnâ ederek zikir mertebesine varan ve Allah'ı zikreden insanlar olarak gördüğüm zaman müsterih olurum» cevâbını vermişlerdir.
:252:
Yine Şibli: «Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin olsun ki, istiğrak hâlinde, Hakk karşısında kendi varlığımdan habersiz yaşayarak, kalbimin elde ettiği huzûr, ilk ve son bütün ilimlerden hayırlı olan Rabbımın bir nûrudur. Bu nûr ve bu huzûr bütün
:252: :253: :251:
peygamberlerin ilimlerinin özüdür» buyurmuştur.
:1141414: Sûfilerden bazıları da: «Allah ile kendi arandaki engeller kalkmadığı için, sen ayrı, O ayrı olduğu halde sâdece dilinle Allah'ı zikretmekle günahlarını artırırsın. Gerçekten kul Hâlik'ında öylesine fenâ olmalî
:243: :243: :243: :243: :243:
ki, dünyevi varlığından eser ve endişe kalmasın. Halbuki zikirde bu ayrılığın varlığı bellidir. Basiretler ve kalbler Allah'tan ayrılık ve gafletle bozulur, körelir. Kalbi Hakk'ın dışındaki şeylerle meşgul etmek, onu köreltmek demektir. Çünkü Cenâb-ı Hakk her görülebilen ve hissedilen bir kudretin sahibidir. Bu azametin meçhûliyeti kulun kendisinden kaynaklan
maktadır. Muhyiddin Îbnü'l-Arabi Hazretleri: bu makamda:
:251: :251:
«Kul da Hakk, Rabb da Hakk'tır. Kul kendi varlığını Hakk'ın varlığında öylesine ifnâ etmiştir ki,
:251: :251:
- Ateşin içinde kıpkırmızı kesilen ve ateşten ayırd edilemeyen demir gibi - kulun her zerresinde Hakk müşâhede edilmektedir. N'olaydı benim şiirim bir zorlamadan ibâret olaydı. Eğer ben şiirimde kul diyorsam bilin ki o ölüdür. Rabb dersem o takdirde mükellef tutulacak bir şey yoktur.»
:243: :1141414:
Bâyezîd-i Bistâmi Hazretleri: «Ben kendimi noksan sıfatlardan tenzih ve kemâl sıfatlarla muttasıf addederim. Benim şânım ne yücedir» buyurmuştur.
:1141414: :1141414: Cüneyd-i Bağdâdi ise: «Benim şu iğreti kalıbım içerisinde Allah'tan başka bir şey yoktur» demiştir.
Hallâc-ı Mansûr ve benzerleri ise; Allah ile aralarına giren ve O'nu unutturan engellerden kurtuldukları ve fenâ fillâh ve bekâ billâh makâmına erdikleri için: «Ben Hakk'ım, ben Hakk'ım» diye haykırmışlardır. Bu makamdan sonra bir derece daha ileri gidilerek,
Allah'ta kâmil ma'nâda fenâ ve Allah'la en mütekâmil ma'nâda bekâ makâmına yükselirler.
Ma'rifet muhabbetten daha değerli bir mertebedir. Çünkü seven, sevgilisini görüp de kendi varlığını unutarak, O'nda yok olduğu zaman, ma'nevî bir lezzet ve haz duyar. Ama ârifin kendi varlığı aradan kalktığı için, şahsi varlığı ile ilgili hiçbir duygusu ve endişesi yoktur. Her zerresinde her şeyde Hakk'tan başka bir şey görmez. Düşünmez, hissetmez. Bu yüzden: «Zâhide seyyar, ârife tayyar» denilmiştir. Ma'rifet hakîkattan daha yüce bir mevkidir. Çünkü ma'rifet
hakikatin sonunda elde edilen nihâyetsiz bir mertebedir. Bu sebeple:
«Dil ile zikir kalb ile zikri kazanabilmek, kalb zikri de murâkabeyi te'min için yapılır » denmiştir. Kalbin zikri, dil ile yapılan zikrin ma' nâsmı bütün boyutlarıyla düşünerek, onun kalbi kaplamasını sağlamaya çalışmak demektir. Bunun için Hakk'ın azamet ve kudretini tefekkür kalbin zikri, Allah'ı aşk derecesinde ve kendi varlığını, istek ve irâdelerini O'nun kudret ve irâdesi içinde eritecek derecede sevmek demek olan aşk ise, ruhun zikri, ma'-rifet de sırrın zikridir» denmiştir. Şiblî'ye: «Ne zaman kâmil ma'nâda rahat ettiğine ve huzûr bulduğuna inanırsın» diye sorulduğu zaman: «Yer yüzünde bütün insanların huzûr ve müşâhede mevkiine erdiklerini; her şey ve her yerde O'nu görüp, O'nun huzûrunda bulunma ve Cenâb-ı Hakkın zâtında kendi şahsi varlığı ve iğreti irâdesini ilâhi irâdede ifnâ ederek zikir mertebesine varan ve Allah'ı zikreden insanlar olarak gördüğüm zaman müsterih olurum» cevâbını vermişlerdir.
:252:
Yine Şibli: «Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin olsun ki, istiğrak hâlinde, Hakk karşısında kendi varlığımdan habersiz yaşayarak, kalbimin elde ettiği huzûr, ilk ve son bütün ilimlerden hayırlı olan Rabbımın bir nûrudur. Bu nûr ve bu huzûr bütün
:252: :253: :251:
peygamberlerin ilimlerinin özüdür» buyurmuştur.
:1141414: Sûfilerden bazıları da: «Allah ile kendi arandaki engeller kalkmadığı için, sen ayrı, O ayrı olduğu halde sâdece dilinle Allah'ı zikretmekle günahlarını artırırsın. Gerçekten kul Hâlik'ında öylesine fenâ olmalî
:243: :243: :243: :243: :243:
ki, dünyevi varlığından eser ve endişe kalmasın. Halbuki zikirde bu ayrılığın varlığı bellidir. Basiretler ve kalbler Allah'tan ayrılık ve gafletle bozulur, körelir. Kalbi Hakk'ın dışındaki şeylerle meşgul etmek, onu köreltmek demektir. Çünkü Cenâb-ı Hakk her görülebilen ve hissedilen bir kudretin sahibidir. Bu azametin meçhûliyeti kulun kendisinden kaynaklan
maktadır. Muhyiddin Îbnü'l-Arabi Hazretleri: bu makamda:
:251: :251:
«Kul da Hakk, Rabb da Hakk'tır. Kul kendi varlığını Hakk'ın varlığında öylesine ifnâ etmiştir ki,
:251: :251:
- Ateşin içinde kıpkırmızı kesilen ve ateşten ayırd edilemeyen demir gibi - kulun her zerresinde Hakk müşâhede edilmektedir. N'olaydı benim şiirim bir zorlamadan ibâret olaydı. Eğer ben şiirimde kul diyorsam bilin ki o ölüdür. Rabb dersem o takdirde mükellef tutulacak bir şey yoktur.»
:243: :1141414:
Bâyezîd-i Bistâmi Hazretleri: «Ben kendimi noksan sıfatlardan tenzih ve kemâl sıfatlarla muttasıf addederim. Benim şânım ne yücedir» buyurmuştur.
:1141414: :1141414: Cüneyd-i Bağdâdi ise: «Benim şu iğreti kalıbım içerisinde Allah'tan başka bir şey yoktur» demiştir.
Hallâc-ı Mansûr ve benzerleri ise; Allah ile aralarına giren ve O'nu unutturan engellerden kurtuldukları ve fenâ fillâh ve bekâ billâh makâmına erdikleri için: «Ben Hakk'ım, ben Hakk'ım» diye haykırmışlardır. Bu makamdan sonra bir derece daha ileri gidilerek,
Allah'ta kâmil ma'nâda fenâ ve Allah'la en mütekâmil ma'nâda bekâ makâmına yükselirler.
şahmaran- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 302
Puanı : 377
Teşekkür : 31
Kayıt tarihi : 17/03/10
Yaş : 60
ZÜMRÜT- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 1882
Puanı : 1360
Teşekkür : 73
Kayıt tarihi : 29/09/10
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur