Saat
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
Evliliğin 10 Düşmanı :
3 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Evliliğin 10 Düşmanı :
Evliliğin 10 Düşmanı
Evliliğin 10 Düşmanı
İnsan yaşamının en önemli ve sevinçli anlarından birisi de "evlilik"tir. Büyük umutlar ve hayallerle bir araya ge*linir; oturulacak yer, kullanılacak mobilya özenle seçilir; ço*cuk yapma ve onlarla mutlu olma hayalleri kurulur...
İki ayrı kişilikte ve kültürde insan bir süre sonra tartışma*ya, kavga etmeye başlar. Böylece hiç de arzu edilmeyen, na*hoş bir atmosfer oluşur. Bu ortamın oluşmasında kişilerin ka*rakterleri, davranış biçimleri, alışkanlıkları, inançları, korku*ları, bağımlılıkları, kompleksleri, beklentileri vs. rol oynar. Ar*tık aradaki sıcaklık ve samimiyet kaybolmaya başlamış, ileti*şim ortadan kalkmıştır.
İletişimde birbirini dinlememe, anlamaya çalışmama ve ön yargılarla hareket etme, kendini yeterince ifade etmeme veya edememe devreye girdiğinde evliliğin sonu karmaşık hâle gelir.
İLETİŞİM VE DAVRANIŞ HATALARI
Eşler arasında "evliliği bitirme"ye kadar varabilen iletişim ve davranış hataları şunlardır:
1. Yıkıcı eleştiride bulunmak
"Sen hep böylesin. Zaten bir gün bile olsun beni dinleme*din. Hep bağırıyorsun. Beceriksizsin. Filânın eşinden ibret al. Beni üzmekten zevk alıyorsun." şeklindeki ifadeler, eşi suçla*yıcı, yargılayıcı ve kırıcı eleştirilerdir. Oysa iletişimde "ben" di*lini kullandığımızda eşimize şöyle diyebiliriz: "Ben bu sözün*den veya davranışından dolayı çok üzüldüm, hayal kırıklığı yaşadım." Bu ifade daha ince ve yumuşak olduğundan, ayrıca kişide oluşturduğu duyguyu da olaya yansıttığından eşi olum*lu yönde etkileyebilir.
2. Genellemede bulunmak
"Hep böylesin. Böyle yaparsın. Zaten senden başkası da beklenmez. Bencilsin. Hiç değişmiyorsun. Bu huyunu annen*den babandan kapmışsın. Bir gün de iyi yanını göremeyecek miyim?" tarzındaki ifadeler, eşi bir kalıba sokan ve damgala*yan ifadelerdir. Mantıksal olarak düşündüğümüzde, mademki eşiniz söylediğiniz gibi "hep öyle," yıllardır değişmiyor; peki siz ne oranda değiştiniz? Örneğin; siz de yıllardır eşinize aynı cümleleri ve yargılamaları tekrarlayıp duruyorsunuz, o hâlde siz de "hep öylesiniz." Kendinize dönün ve işe kendinizi değiş*tirmekle başlayın. "Herkes önce âlemi değiştirmeye çalışır, ama hiç kimse kendini değiştirmekle işe başlamaz." lâfını unutmayın!
3. Aklını okumak
Evlilikte ilişki bozulmaya ve mutsuzluk ortaya çıkmaya başlayınca araya mesafeler girer. Sürekli kavga, üzüntü bir noktada çiftleri sessizliğe ve kendi dünyalarına iter. Fakat bu*rada sözlü iletişim yerine sözsüz iletişim, yani davranışlardan anlamlar çıkarıp eşi yargılama süreci başlar. "Hah yine kızdın. Bakışlarından anladım. Sen öyle demek istemedin. Senin kafanın içinde neler var, çok iyi biliyorum. Senin ne hainlikler nesinde olduğunu tahmin ediyorum." tarzındaki yaklaşımlar, 3Sin jest ve mimiklerinden, hâl ve hareketlerinden anlamlar çıkarmaya yöneliktir. Tabiî ki bunlardan yola çıkarak onun dü*şüncelerini okuma gibi bir yanlışlığın içine girilmiş olunuyor.
4. İşi yokuşa sürmek
Zamanla eşlerden birinde olumlu bir değişiklik olmuştur veya gittikleri doktor dinlenilmiş ve kişi olumsuz bir davranı*şından vazgeçmiştir; diğer eşin: "10 yıldır sana söyledim, ama beni dinlemezsin; sonunda dediğime geldin. Başkası deyince daha mı kıymetli oluyor?" biçimindeki konuşmaları, eşi üzen ve geriye döndürebilecek tarzdadır. Oysa: "Bu değişiklikten dolayı çok mutluyum, sevinçliyim; çok hoşuma gitti. Gel beraber plân yapalım; başka nelerimizi değiştirebiliriz, onları konuşalım. Birbirimize yardımcı olalım." tarzında bir diyalog kurulursa olumlu değişiklik pekişmiş ve devamı için de teşvik edilmiş olunur.
5. Sürekli geçmişi getirmek
Herkesin evliliğinde, geçmişte yaşadığı olumsuz bir anısı 'ardır. Aile kavgaları, kırgınlıklar, ihanetler, küçük düşürülme1er, hayal kırıklıkları, vs...
Geçmişte yaşanan kötü anıyı sürek-i gündeme getirmek sıkıntı doğurur ve sorunların pekişmesi*ne neden olur. "Evliliğin ilk yıllarında bana yaptıklarını hiç unutamıyorum. Seni affedemiyorum. Annen yüzünden bana Şöyle davranmıştın. Annen baban bana şöyle yapmışlardı ve sen beni yalnız bırakmıştın." biçimindeki iletişimsizlik yerine, varsa olumlu bir davranış şöyle söylenebilir: "Evliliğin ilk dö*nemlerine göre daha farklısın; ben de hatalarımı düzelttim. Şimdi daha iyi bir noktadayız." Bu yaklaşımda olumluya dik*kat çekiliyor, pozitif ortam oluşuyor ve de motivasyon artıyor.
6. Hep kendini haklı görmek
Hatalar, yanlışlıklar iki taraftan da kaynaklandığı hâlde "Kim daha haklı?" şeklinde âdeta "mahkeme" kurulur. "Evlili*ğimiz boyunca kavgaları hiç ben başlatmadım. Sen hep bana kötü davrandın, beni aşağıladın. Bütün sorunlar senden kay*naklanıyor." Bu tarz kalıp sözler, tıkanan evliliklerin klâsik sözleridir. Oysa önce kendimize bakmamız ve "Ben nerede ha*ta yapıyorum, yanlışım ne olabilir?" diye düşünmek gerekir. Sürekli karşı tarafı haksız görmek işin kolaycı yönüdür ve so*runları çözmez; böylelikle hatalarımızı örtbas ederiz ve kendi*mizi "temize" çıkarmış oluruz.
7. Sorumluluk almamak
Aile yükünün tek tarafa yüklenmesi kişiyi aşırı strese sokup gergin ve öfkeli yapabilir. Bu yüzden hiçbir cinsiyet ayırımı gözetmeksizin yapılacak işleri ortaklaşa yapmaya gayret et*mek gerekir. Diğer yandan, ilişkideki bozulmadan dolayı "Sen beni zorluyorsun, çıldırtıyorsun; bu yüzden öfkeleniyorum." yerine "Seninle ilişkimde zorlanıyor ve bazen öfkemi kontrol edemiyorum." tarzında konuşulsa, kişi kendisini de ortaya ko*yuyor ve sorumluluğu paylaşmış oluyor; böylece eşi suçlamı*yor, var olan soruna dikkat çekip üzerinde düşünülmesi gerek*tiği mesajını veriyor.
8. Mantıksal yaklaşmak
"Ya bana iyi bir neden göster, söylediklerimi çürüt ya da beni kabul et." "Bana geçerli ve mantıksal bir neden bul; her şeyini yapayım." yaklaşımı evlilikle iş ilişkisini karıştırma yak*laşımıdır. Evlilikte roller, duygular, cinsellik ve birçok değiş*ken rol oynar. Kendimizi "temize çıkarma"da mantık olayını ileri sürmek kendi kendimizi aldatmaktan ibarettir. Kendimiz*de kusur aramıyorsak, biz değişime kapalı bir insanızdır veya kendimize güvenimiz eksiktir veyahut kendimizle yüzleşmek*ten korkuyoruzdur.
9. Sözünü kesmek ve sesi yükseltmek
İletişimde en önemli husus, konuşan insanı sonuna kadar dinlemek, çok gerekliyse aralarda girmektir. Dinlememiz, an*lamamız ve kendimizi anlatmamız gerekiyor. Bunun yolu da saygıyla dinlemek ve ses tonunu yükseltmemektir, kişiyi baskı altına almamaktır.
10. Kendini terapist yerine koymak
"Senin hasta olduğunu, bunun nedenlerini de biliyorum. Senin ne zayıflıkların var, hepsini keşfettim. Ne yapman ge*rektiğini söylüyorum, ama sen beni dinlemiyorsun. Beni dinlesen doktora falan ihtiyaç olmaz. Ne gereği var? Doktorun yaptığını ben sana hem de bedava yaparım; o parayla da gi*dip yemek yeriz!" Eş, ne kadar bilgili ve tecrübeli olursa ol*sun, kendisini doktor yerine koymamalı; çünkü bir şey değiş*mez, eşi kendisini dinlemez ve dirençle karşılaşır. Bu yüzden "iyi bir eş, arkadaş, dost, sevgili, maşuk" nasıl olursa, ona öy*le davranmalıdır.
EVLİLERE ÖNERİLER
• Birbirinizden korkmayın, çekinmeyin, utanmayın.
• Düşüncelerinizi, duygu ve kızgınlıklarınızı uygun söz*cüklerle birbirinize aktarın.
• Birbirinizin sözünü kesmeden dinleyin ve dinlediğinizi belli edin.
Konuşmalarınıza bir sevgi ve saygı sözcüğüyle başlayın.
Eşinizi sorgular ve suçlar tarzda soru sormayın.
• Duygularınız konusunda birbirinizi yargılamayın; duy*guların tartışmasını yapmayın.
• Yalan söylemeyin; açık ve dürüst olun.
• Birbirinize "yalnız kalma" hakkı tanıyın.
• Eşinizin özel zevklerini paylaşmasanız da ilginizi belli edin.
• Cinsel yaşamınıza yenilik getirin.
• Eleştirilerinizin yıkıcı olmamasına özen gösterin; eşini*zin olumlu davranışlarını ödüllendirin; dikkat çekin.
• Akşam yemeklerinde bir arada olmaya, içten ve sıcak sohbetlerde bulunmaya gayret edin.
• Birbirinize sürpriz yapın; özel günlerinizi unutmayın.
• Unutmayın; evliliğinize ne verirseniz onu alırsınız!
mutlu ve bahtiyar olunuz kardeşlerim, selametle yürütürsünüz İNŞALLAH..
Yazar: Dr.Nihat Kaya
:253: :250: :250:
:996: :996: :996:
:1141414: :1141414: :1141414: :1141414: :1141414: :1141414:
Evliliğin 10 Düşmanı
İnsan yaşamının en önemli ve sevinçli anlarından birisi de "evlilik"tir. Büyük umutlar ve hayallerle bir araya ge*linir; oturulacak yer, kullanılacak mobilya özenle seçilir; ço*cuk yapma ve onlarla mutlu olma hayalleri kurulur...
İki ayrı kişilikte ve kültürde insan bir süre sonra tartışma*ya, kavga etmeye başlar. Böylece hiç de arzu edilmeyen, na*hoş bir atmosfer oluşur. Bu ortamın oluşmasında kişilerin ka*rakterleri, davranış biçimleri, alışkanlıkları, inançları, korku*ları, bağımlılıkları, kompleksleri, beklentileri vs. rol oynar. Ar*tık aradaki sıcaklık ve samimiyet kaybolmaya başlamış, ileti*şim ortadan kalkmıştır.
İletişimde birbirini dinlememe, anlamaya çalışmama ve ön yargılarla hareket etme, kendini yeterince ifade etmeme veya edememe devreye girdiğinde evliliğin sonu karmaşık hâle gelir.
İLETİŞİM VE DAVRANIŞ HATALARI
Eşler arasında "evliliği bitirme"ye kadar varabilen iletişim ve davranış hataları şunlardır:
1. Yıkıcı eleştiride bulunmak
"Sen hep böylesin. Zaten bir gün bile olsun beni dinleme*din. Hep bağırıyorsun. Beceriksizsin. Filânın eşinden ibret al. Beni üzmekten zevk alıyorsun." şeklindeki ifadeler, eşi suçla*yıcı, yargılayıcı ve kırıcı eleştirilerdir. Oysa iletişimde "ben" di*lini kullandığımızda eşimize şöyle diyebiliriz: "Ben bu sözün*den veya davranışından dolayı çok üzüldüm, hayal kırıklığı yaşadım." Bu ifade daha ince ve yumuşak olduğundan, ayrıca kişide oluşturduğu duyguyu da olaya yansıttığından eşi olum*lu yönde etkileyebilir.
2. Genellemede bulunmak
"Hep böylesin. Böyle yaparsın. Zaten senden başkası da beklenmez. Bencilsin. Hiç değişmiyorsun. Bu huyunu annen*den babandan kapmışsın. Bir gün de iyi yanını göremeyecek miyim?" tarzındaki ifadeler, eşi bir kalıba sokan ve damgala*yan ifadelerdir. Mantıksal olarak düşündüğümüzde, mademki eşiniz söylediğiniz gibi "hep öyle," yıllardır değişmiyor; peki siz ne oranda değiştiniz? Örneğin; siz de yıllardır eşinize aynı cümleleri ve yargılamaları tekrarlayıp duruyorsunuz, o hâlde siz de "hep öylesiniz." Kendinize dönün ve işe kendinizi değiş*tirmekle başlayın. "Herkes önce âlemi değiştirmeye çalışır, ama hiç kimse kendini değiştirmekle işe başlamaz." lâfını unutmayın!
3. Aklını okumak
Evlilikte ilişki bozulmaya ve mutsuzluk ortaya çıkmaya başlayınca araya mesafeler girer. Sürekli kavga, üzüntü bir noktada çiftleri sessizliğe ve kendi dünyalarına iter. Fakat bu*rada sözlü iletişim yerine sözsüz iletişim, yani davranışlardan anlamlar çıkarıp eşi yargılama süreci başlar. "Hah yine kızdın. Bakışlarından anladım. Sen öyle demek istemedin. Senin kafanın içinde neler var, çok iyi biliyorum. Senin ne hainlikler nesinde olduğunu tahmin ediyorum." tarzındaki yaklaşımlar, 3Sin jest ve mimiklerinden, hâl ve hareketlerinden anlamlar çıkarmaya yöneliktir. Tabiî ki bunlardan yola çıkarak onun dü*şüncelerini okuma gibi bir yanlışlığın içine girilmiş olunuyor.
4. İşi yokuşa sürmek
Zamanla eşlerden birinde olumlu bir değişiklik olmuştur veya gittikleri doktor dinlenilmiş ve kişi olumsuz bir davranı*şından vazgeçmiştir; diğer eşin: "10 yıldır sana söyledim, ama beni dinlemezsin; sonunda dediğime geldin. Başkası deyince daha mı kıymetli oluyor?" biçimindeki konuşmaları, eşi üzen ve geriye döndürebilecek tarzdadır. Oysa: "Bu değişiklikten dolayı çok mutluyum, sevinçliyim; çok hoşuma gitti. Gel beraber plân yapalım; başka nelerimizi değiştirebiliriz, onları konuşalım. Birbirimize yardımcı olalım." tarzında bir diyalog kurulursa olumlu değişiklik pekişmiş ve devamı için de teşvik edilmiş olunur.
5. Sürekli geçmişi getirmek
Herkesin evliliğinde, geçmişte yaşadığı olumsuz bir anısı 'ardır. Aile kavgaları, kırgınlıklar, ihanetler, küçük düşürülme1er, hayal kırıklıkları, vs...
Geçmişte yaşanan kötü anıyı sürek-i gündeme getirmek sıkıntı doğurur ve sorunların pekişmesi*ne neden olur. "Evliliğin ilk yıllarında bana yaptıklarını hiç unutamıyorum. Seni affedemiyorum. Annen yüzünden bana Şöyle davranmıştın. Annen baban bana şöyle yapmışlardı ve sen beni yalnız bırakmıştın." biçimindeki iletişimsizlik yerine, varsa olumlu bir davranış şöyle söylenebilir: "Evliliğin ilk dö*nemlerine göre daha farklısın; ben de hatalarımı düzelttim. Şimdi daha iyi bir noktadayız." Bu yaklaşımda olumluya dik*kat çekiliyor, pozitif ortam oluşuyor ve de motivasyon artıyor.
6. Hep kendini haklı görmek
Hatalar, yanlışlıklar iki taraftan da kaynaklandığı hâlde "Kim daha haklı?" şeklinde âdeta "mahkeme" kurulur. "Evlili*ğimiz boyunca kavgaları hiç ben başlatmadım. Sen hep bana kötü davrandın, beni aşağıladın. Bütün sorunlar senden kay*naklanıyor." Bu tarz kalıp sözler, tıkanan evliliklerin klâsik sözleridir. Oysa önce kendimize bakmamız ve "Ben nerede ha*ta yapıyorum, yanlışım ne olabilir?" diye düşünmek gerekir. Sürekli karşı tarafı haksız görmek işin kolaycı yönüdür ve so*runları çözmez; böylelikle hatalarımızı örtbas ederiz ve kendi*mizi "temize" çıkarmış oluruz.
7. Sorumluluk almamak
Aile yükünün tek tarafa yüklenmesi kişiyi aşırı strese sokup gergin ve öfkeli yapabilir. Bu yüzden hiçbir cinsiyet ayırımı gözetmeksizin yapılacak işleri ortaklaşa yapmaya gayret et*mek gerekir. Diğer yandan, ilişkideki bozulmadan dolayı "Sen beni zorluyorsun, çıldırtıyorsun; bu yüzden öfkeleniyorum." yerine "Seninle ilişkimde zorlanıyor ve bazen öfkemi kontrol edemiyorum." tarzında konuşulsa, kişi kendisini de ortaya ko*yuyor ve sorumluluğu paylaşmış oluyor; böylece eşi suçlamı*yor, var olan soruna dikkat çekip üzerinde düşünülmesi gerek*tiği mesajını veriyor.
8. Mantıksal yaklaşmak
"Ya bana iyi bir neden göster, söylediklerimi çürüt ya da beni kabul et." "Bana geçerli ve mantıksal bir neden bul; her şeyini yapayım." yaklaşımı evlilikle iş ilişkisini karıştırma yak*laşımıdır. Evlilikte roller, duygular, cinsellik ve birçok değiş*ken rol oynar. Kendimizi "temize çıkarma"da mantık olayını ileri sürmek kendi kendimizi aldatmaktan ibarettir. Kendimiz*de kusur aramıyorsak, biz değişime kapalı bir insanızdır veya kendimize güvenimiz eksiktir veyahut kendimizle yüzleşmek*ten korkuyoruzdur.
9. Sözünü kesmek ve sesi yükseltmek
İletişimde en önemli husus, konuşan insanı sonuna kadar dinlemek, çok gerekliyse aralarda girmektir. Dinlememiz, an*lamamız ve kendimizi anlatmamız gerekiyor. Bunun yolu da saygıyla dinlemek ve ses tonunu yükseltmemektir, kişiyi baskı altına almamaktır.
10. Kendini terapist yerine koymak
"Senin hasta olduğunu, bunun nedenlerini de biliyorum. Senin ne zayıflıkların var, hepsini keşfettim. Ne yapman ge*rektiğini söylüyorum, ama sen beni dinlemiyorsun. Beni dinlesen doktora falan ihtiyaç olmaz. Ne gereği var? Doktorun yaptığını ben sana hem de bedava yaparım; o parayla da gi*dip yemek yeriz!" Eş, ne kadar bilgili ve tecrübeli olursa ol*sun, kendisini doktor yerine koymamalı; çünkü bir şey değiş*mez, eşi kendisini dinlemez ve dirençle karşılaşır. Bu yüzden "iyi bir eş, arkadaş, dost, sevgili, maşuk" nasıl olursa, ona öy*le davranmalıdır.
EVLİLERE ÖNERİLER
• Birbirinizden korkmayın, çekinmeyin, utanmayın.
• Düşüncelerinizi, duygu ve kızgınlıklarınızı uygun söz*cüklerle birbirinize aktarın.
• Birbirinizin sözünü kesmeden dinleyin ve dinlediğinizi belli edin.
Konuşmalarınıza bir sevgi ve saygı sözcüğüyle başlayın.
Eşinizi sorgular ve suçlar tarzda soru sormayın.
• Duygularınız konusunda birbirinizi yargılamayın; duy*guların tartışmasını yapmayın.
• Yalan söylemeyin; açık ve dürüst olun.
• Birbirinize "yalnız kalma" hakkı tanıyın.
• Eşinizin özel zevklerini paylaşmasanız da ilginizi belli edin.
• Cinsel yaşamınıza yenilik getirin.
• Eleştirilerinizin yıkıcı olmamasına özen gösterin; eşini*zin olumlu davranışlarını ödüllendirin; dikkat çekin.
• Akşam yemeklerinde bir arada olmaya, içten ve sıcak sohbetlerde bulunmaya gayret edin.
• Birbirinize sürpriz yapın; özel günlerinizi unutmayın.
• Unutmayın; evliliğinize ne verirseniz onu alırsınız!
mutlu ve bahtiyar olunuz kardeşlerim, selametle yürütürsünüz İNŞALLAH..
Yazar: Dr.Nihat Kaya
:253: :250: :250:
:996: :996: :996:
:1141414: :1141414: :1141414: :1141414: :1141414: :1141414:
şahmaran- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 302
Puanı : 377
Teşekkür : 31
Kayıt tarihi : 17/03/10
Yaş : 60
Geri: Evliliğin 10 Düşmanı :
Allah razı olsun şahmaran abi,yazar bence bekardır. yoksa böle güzel şeyler yazamazdı.Heehheee
Tavsiyeden çok insan kendini her sahada olduğu gibi evlilik konusundada yetiştirmeli ve olaylara islami boyuttan ele almalı. Gelip geçici bir dünya bu gün üzüldüğümüz bir konuyu yıllar sonra hatırlamıyoruz bile. O an da sadece birazcık sabretsek ve susmuş olsak hayat yaşanmaya değer güzellikte olur.
Tavsiyeden çok insan kendini her sahada olduğu gibi evlilik konusundada yetiştirmeli ve olaylara islami boyuttan ele almalı. Gelip geçici bir dünya bu gün üzüldüğümüz bir konuyu yıllar sonra hatırlamıyoruz bile. O an da sadece birazcık sabretsek ve susmuş olsak hayat yaşanmaya değer güzellikte olur.
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur