Saat
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
Kibir
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Kibir
Manevı Hastalıklarımızdan Gurur ve Kibir
Yapı olarak ruh ve cesedden müteşekkil insan, bir yanına önem verdiği ölçüde diğer yanını ihmal etmiş, bazen herşeyi cismaniyetine bağlayarak hayatını yeme-içme yatak ve ıtrahat üçgeninde geçirmiş, bazen de bedenini ihmal ederek ruhçu anlayışlara takılıp kalmıştır Bu konuda tam dengeyi ise din, yani İslamiyet getirmiştir Onun ruhunu kanatlandırırken, bedenini de tatmin etmiştir
Yüz binlerce çeşit hastalığa maruz kalan insanoğlu bunların tedavisi için nice hastaneler kurmuş, nice ilim dalları geliştirmiş ve bir çok yatırımlar yapmıştır Hatta hastalık söz konusu olunca diğer bütün önemli meseleleri unutacak kadar bu mevzuda hassasiyet geliştirmiştir Ama ihmal edilen bir husus vardır ki, o da manevi hastalıklarıdırhatta birçok insan bunların ciddi bir ruh hastalığı olduğunu kabul etmezler Bu hastalıkların başında da insanın imana girmesine engel gurur ve kibir gelmektedir
Kök itibariyle Arapça’da aldanma, yanılma manâlarına gelen gurur; büyüklük, ululuk, üstünlük, büyük günah manâlarına gelen kibir mümin bir kulda olmaması gereken iki kötü sıfattır ve bir hâlet-i ruhiyenin iki farklı yüzünü ifade ederler Kendi konumunu bilmeme veya konumunun üstünde görünmeye çalışma gurur, kendini diğer insanlardan farklı ve üstün görme de kibirdir
Kur’an-ı Kerim’de birçok yerde Allah Tealâ yeryüzünde gururlanıp kibirlenenlerin hidayete gelemeyeceğini ifade etmiş, böbürlenerek yürüyenleri sevmediğini bildirmiştir Bir hadis-i kudsîde de büyüklük ve ululuğun kendisine ait olduğunu buyurarak, bunlara sahip çıkanın iflah olmayacağını söylemiştir Yeryüzünde nice kibirli ve gururlu insanların yerle bir edildiği Kur’an-ı Kerim’de tafsilatıyla anlatılmıştır Sadece Firavun’un başına gelenler bu konuda delil olarak yeter
İman eden insanlarda Allah’a kafa tutma manasında kibir ve gurur olmayacağı açıktır Ama bu tür hastalıklar kendini ilaçlara karşı yenileyen mikroplar gibi ruhta mevcudiyetini devam ettirirler İman etse de kendisinin farklı birisi olduğuna inanır Bazen zenginlik, güzellik, zeka, makam, mansıp, rütbe, soy-sop, ilim, kabiliyet, hitabet, yaş vs İnsanı gurur ve kibire sevkedebilir Kişi bunları üstünlük vesilesi sayarak başkalarını hor ve hakir görebilir Ehl-i dünyanın arasında çok önemli yeri olan bu üstünlük kuruntularını Kur’an bir çırpıda silip atmış ve üstünlüğün ancak takva ile, Allah’ın emirlerini yerine getirmede gösterilen hassasiyet ile olacağını bildirerek gerçek değer ölçüsünü ortaya koymuştur
Gurur ve kibiri yok etmenin en etkili yolu hiçliğimizin farkına varmaktır Bediüzzamanın da dediği gibi insana bahşedilen bütün her şey ariyettir (Ariyet, Fıkıh’ta birisine onun kullanması için verilen emanet demektir Ariyeti alan, sahibinin razı olmadığı bir biçimde ariyeti kullanamaz Dolayısıyla kişi kendi bedenine dahi zarar veremez Çünkü asıl sahibi kendisi değildir) Bizim olmayan şeylerle de çalım satmaya hakkımız yoktur
İnsan her zaman gurur ve kibir esintilerine karşı duyarlı olmalı ve devamlı murakabe, muhasebe ile nefsini ezmesini bilmelidir Bunun en kestirme yolu da, mazhar olunan bütün iyiliklerin Allah’tan geldiğini kabul, tasdik, itiraf ve ilan etmektir Yoksa gurur, kibir ve kendini beğenme gibi hastalıklar bünyeye yerleşir ve bir daha da onları yerleştikleri yerden söküp atmak mümkün olmaz
Konuyla alakalı en çarpıcı misali Kehf suresi’nden takip edelim: “Onlara şu iki kişinin halini misal getir Onlardan birine iki üzüm bağı lütfettik, bağların etrafını hurma ağaçlarıyla donattık ve bahçelerin arasında da ekin bitirdik Her iki bağ da meyvesini verdi, hiçbir şeyi eksik bırakmadı O iki bağın arasında da bir ırmak akıttık O şahsın başka serveti de vardı Arkadaşıyla konuşurken ona “benim, dedi, malım ve servetim senden çok olduğu gibi, maiyyet, çoluk çocuk bakımından da senden daha ilerdeyim” Bu adam gururu yüzünden kendi öz canına zulmeder bir vaziyette bağına girdi ve “zannetmem ki bu bağ bozulup yok olsun, kıyametin kopacağını da sanmıyorum Bununla beraber şayet Rabbimin huzuruna götürülecek olursam o zaman elbet bundan daha iyi bir akibet bulurum Konuşma esnasında arkadaşı bu şahsa “Ne o dedi, yoksa sen, senin aslını topraktan, sonra da bir damla meniden yaratan, sonra seni böyle tam mükemmel bir insan olarak yaratan Rabbini mi inkar ediyorsun? Fakat Allah benim Rabbimdir ve ona hiçbir şeyi ortak koşmam Benim servetimin ve çoluk çocuğumun sayısının seninkinden daha az olduğunu düşündüğüne göre, bağına girdiğinde “Maşaallah, Allah ne güzel demiş ve yapmış, ondan başka gerçek güç ve kuvvet sahibi yoktur, demeli değilmiydin? Olur ki Rabbim senin bahçenden daha iyisini bana verir ve senin bahçene gökten bir afet indirir de bağın kupkuru toprak kesilir, yahut bağının suyu çekilir de ondan artık büsbütün ümidini kesersin Çok geçmeden serveti kül oldu Sahibi bu hali görünce bağın çökmüş çardakları karşısında yaptığı masraflarına, harcadığı emeklerine acıyıp avuçlarını oğuştura kaldı “ah diyordu, n’olaydım, Rabbime ibadette hiçbir şeyi ortak yapmamış olsaydım” Hasılı o, Allah’tan başka kendisine sahip çıkacak bir topluluk da bulamadı, kendi kendini de kurtaramadı ( Kehf / 32-43)
Yakın bir arkadaşım bir banka şubesinde sıraya girmediği için banka memuresi tarafından azarlanan bir emekli generalin, “benim emrimle binlerce kişi hazırola geçerdi, ya şimdi…” diyerek hüngür hüngür ağladığını anlatmıştı Evet dünya ve içindeki her şey geçicidir, onlarla gurur ve kibre girmek de insanı aldatan bir eğlencedir
kibir ?Tevâzu ise, efendiliğin alameti ve olgunluğun meyvesidir. Gök ekinler dimdik durduğu halde, olgun başağın boynu eğri, yönü toprağa doğrudur. Akıllı ve olgun mü'min de böyle mütevazi ve alçak gönüllü olmalıdır.Cenab-ı Hak insanı topraktan yaratmıştır. Toprak gibi gönülsüz ve mütevazi olunmalıdır. Madem ki topraktan yaratıldık, ateş gibi yakıcı ve inatçı olmaya gerek yoktur. Bundan dolayı kibir ve gurur kötü huylardandır Bizlerin bu kötü huylardan uzak kalmamız gerekir.
SELAM VE DUA İLE…
Yapı olarak ruh ve cesedden müteşekkil insan, bir yanına önem verdiği ölçüde diğer yanını ihmal etmiş, bazen herşeyi cismaniyetine bağlayarak hayatını yeme-içme yatak ve ıtrahat üçgeninde geçirmiş, bazen de bedenini ihmal ederek ruhçu anlayışlara takılıp kalmıştır Bu konuda tam dengeyi ise din, yani İslamiyet getirmiştir Onun ruhunu kanatlandırırken, bedenini de tatmin etmiştir
Yüz binlerce çeşit hastalığa maruz kalan insanoğlu bunların tedavisi için nice hastaneler kurmuş, nice ilim dalları geliştirmiş ve bir çok yatırımlar yapmıştır Hatta hastalık söz konusu olunca diğer bütün önemli meseleleri unutacak kadar bu mevzuda hassasiyet geliştirmiştir Ama ihmal edilen bir husus vardır ki, o da manevi hastalıklarıdırhatta birçok insan bunların ciddi bir ruh hastalığı olduğunu kabul etmezler Bu hastalıkların başında da insanın imana girmesine engel gurur ve kibir gelmektedir
Kök itibariyle Arapça’da aldanma, yanılma manâlarına gelen gurur; büyüklük, ululuk, üstünlük, büyük günah manâlarına gelen kibir mümin bir kulda olmaması gereken iki kötü sıfattır ve bir hâlet-i ruhiyenin iki farklı yüzünü ifade ederler Kendi konumunu bilmeme veya konumunun üstünde görünmeye çalışma gurur, kendini diğer insanlardan farklı ve üstün görme de kibirdir
Kur’an-ı Kerim’de birçok yerde Allah Tealâ yeryüzünde gururlanıp kibirlenenlerin hidayete gelemeyeceğini ifade etmiş, böbürlenerek yürüyenleri sevmediğini bildirmiştir Bir hadis-i kudsîde de büyüklük ve ululuğun kendisine ait olduğunu buyurarak, bunlara sahip çıkanın iflah olmayacağını söylemiştir Yeryüzünde nice kibirli ve gururlu insanların yerle bir edildiği Kur’an-ı Kerim’de tafsilatıyla anlatılmıştır Sadece Firavun’un başına gelenler bu konuda delil olarak yeter
İman eden insanlarda Allah’a kafa tutma manasında kibir ve gurur olmayacağı açıktır Ama bu tür hastalıklar kendini ilaçlara karşı yenileyen mikroplar gibi ruhta mevcudiyetini devam ettirirler İman etse de kendisinin farklı birisi olduğuna inanır Bazen zenginlik, güzellik, zeka, makam, mansıp, rütbe, soy-sop, ilim, kabiliyet, hitabet, yaş vs İnsanı gurur ve kibire sevkedebilir Kişi bunları üstünlük vesilesi sayarak başkalarını hor ve hakir görebilir Ehl-i dünyanın arasında çok önemli yeri olan bu üstünlük kuruntularını Kur’an bir çırpıda silip atmış ve üstünlüğün ancak takva ile, Allah’ın emirlerini yerine getirmede gösterilen hassasiyet ile olacağını bildirerek gerçek değer ölçüsünü ortaya koymuştur
Gurur ve kibiri yok etmenin en etkili yolu hiçliğimizin farkına varmaktır Bediüzzamanın da dediği gibi insana bahşedilen bütün her şey ariyettir (Ariyet, Fıkıh’ta birisine onun kullanması için verilen emanet demektir Ariyeti alan, sahibinin razı olmadığı bir biçimde ariyeti kullanamaz Dolayısıyla kişi kendi bedenine dahi zarar veremez Çünkü asıl sahibi kendisi değildir) Bizim olmayan şeylerle de çalım satmaya hakkımız yoktur
İnsan her zaman gurur ve kibir esintilerine karşı duyarlı olmalı ve devamlı murakabe, muhasebe ile nefsini ezmesini bilmelidir Bunun en kestirme yolu da, mazhar olunan bütün iyiliklerin Allah’tan geldiğini kabul, tasdik, itiraf ve ilan etmektir Yoksa gurur, kibir ve kendini beğenme gibi hastalıklar bünyeye yerleşir ve bir daha da onları yerleştikleri yerden söküp atmak mümkün olmaz
Konuyla alakalı en çarpıcı misali Kehf suresi’nden takip edelim: “Onlara şu iki kişinin halini misal getir Onlardan birine iki üzüm bağı lütfettik, bağların etrafını hurma ağaçlarıyla donattık ve bahçelerin arasında da ekin bitirdik Her iki bağ da meyvesini verdi, hiçbir şeyi eksik bırakmadı O iki bağın arasında da bir ırmak akıttık O şahsın başka serveti de vardı Arkadaşıyla konuşurken ona “benim, dedi, malım ve servetim senden çok olduğu gibi, maiyyet, çoluk çocuk bakımından da senden daha ilerdeyim” Bu adam gururu yüzünden kendi öz canına zulmeder bir vaziyette bağına girdi ve “zannetmem ki bu bağ bozulup yok olsun, kıyametin kopacağını da sanmıyorum Bununla beraber şayet Rabbimin huzuruna götürülecek olursam o zaman elbet bundan daha iyi bir akibet bulurum Konuşma esnasında arkadaşı bu şahsa “Ne o dedi, yoksa sen, senin aslını topraktan, sonra da bir damla meniden yaratan, sonra seni böyle tam mükemmel bir insan olarak yaratan Rabbini mi inkar ediyorsun? Fakat Allah benim Rabbimdir ve ona hiçbir şeyi ortak koşmam Benim servetimin ve çoluk çocuğumun sayısının seninkinden daha az olduğunu düşündüğüne göre, bağına girdiğinde “Maşaallah, Allah ne güzel demiş ve yapmış, ondan başka gerçek güç ve kuvvet sahibi yoktur, demeli değilmiydin? Olur ki Rabbim senin bahçenden daha iyisini bana verir ve senin bahçene gökten bir afet indirir de bağın kupkuru toprak kesilir, yahut bağının suyu çekilir de ondan artık büsbütün ümidini kesersin Çok geçmeden serveti kül oldu Sahibi bu hali görünce bağın çökmüş çardakları karşısında yaptığı masraflarına, harcadığı emeklerine acıyıp avuçlarını oğuştura kaldı “ah diyordu, n’olaydım, Rabbime ibadette hiçbir şeyi ortak yapmamış olsaydım” Hasılı o, Allah’tan başka kendisine sahip çıkacak bir topluluk da bulamadı, kendi kendini de kurtaramadı ( Kehf / 32-43)
Yakın bir arkadaşım bir banka şubesinde sıraya girmediği için banka memuresi tarafından azarlanan bir emekli generalin, “benim emrimle binlerce kişi hazırola geçerdi, ya şimdi…” diyerek hüngür hüngür ağladığını anlatmıştı Evet dünya ve içindeki her şey geçicidir, onlarla gurur ve kibre girmek de insanı aldatan bir eğlencedir
kibir ?Tevâzu ise, efendiliğin alameti ve olgunluğun meyvesidir. Gök ekinler dimdik durduğu halde, olgun başağın boynu eğri, yönü toprağa doğrudur. Akıllı ve olgun mü'min de böyle mütevazi ve alçak gönüllü olmalıdır.Cenab-ı Hak insanı topraktan yaratmıştır. Toprak gibi gönülsüz ve mütevazi olunmalıdır. Madem ki topraktan yaratıldık, ateş gibi yakıcı ve inatçı olmaya gerek yoktur. Bundan dolayı kibir ve gurur kötü huylardandır Bizlerin bu kötü huylardan uzak kalmamız gerekir.
SELAM VE DUA İLE…
şahmaran- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 302
Puanı : 377
Teşekkür : 31
Kayıt tarihi : 17/03/10
Yaş : 60
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur