Saat
Similar topics
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
hayır ve şer
1 sayfadaki 1 sayfası
hayır ve şer
“Hayır’da Şer’de Allah’tandır Kavramını Doğru Anlamak”
Akıllı ve düşünebilen bir varlık olarak yaratılan insan, ergenlik ile başlayan imtihan sürecinde birçok yanlışlara imza atmaktadır. Bu hataların sonucu hüsranla biteceği için şer olarak adlandırılmaktadır. Her eylem ve söylem bireyin kendisini bağlar. Bu yönüyle insan yaptıklarından dolayı bizzat kendisi sorumludur. Duyguları kötülüğe meyilli olan insan (Yusuf, 53), bizzat işlediği suçları kabullenmek istemez, yaptıklarından başkalarını sorumlu tutmaya çalışır. Bu makalemizde; Yüce Allah’ın; insanın hayır ve şer olan eylemlerine yaklaşımını, ilahi mesajlar doğrultusunda açıklamaya çalışacağız.
İman esaslarını inceleyen bilginler, bu konuyu; Allah’ın ilim, irade, tekvin sıfatları ve kader-kaza konusunun içerisinde ele alarak yorumlamışlardır. Kader; kâinatta meydana gelecek her şeyin, Allah (c.c.) tarafından ezelde bilinip tayin ve tertip edilmesi, kaza ise, ezelde takdir olunan her şeyin yeri ve zamanı geldiğinde, Allah’ın yaratması ve insanın eyleme dökmesidir. Kâinatta var olan her şey Allahın yaratmasıyla var olmuştur. (Enam, 102; Rad, 16; Zumer, 62; Mü’min;62) mealindeki ayetlerde herhangi bir istisna olmadığı için, insanın hayır ve şer eylemleri de bu yaratma eyleminin kapsamı içerisine girmektedir. Dolayısıyla bireyin kendi arzusuyla yaptığı eylemlerin yaratıcısı da Allah olmaktadır. İslam bilginlerinin çoğunluğu bu ilkeyi kabul etmişlerdir. Bunların öncülerinden Eş’ari ve Maturidiler, İnsan fiilinin Allah tarafından yaratıldığı konusunda görüş birliği içindedirler. Mutezile ise insanı Allah’ın yarattığını, fakat yaptığı fiilin yaratıcısının bizzat insanın kendisi olduğunu düşünmektedir. İnsan, yaptığı işin bizzat ortaya koyucusu, yapıcısı ve yaratıcısı olmalı ki, sonunda sorumlu tutulabilsin tezini savunmuş ve insana yaratma sıfatı vermiştir. Cebriyye ise her şeyin yaratıcısı Allah olduğu gibi, insan fiilinin yaratıcısının da Allah olduğu konusunda Ehl-i Sünnetle aynı düşünmüş; ancak “İnsanın yaptığı işlerde hiçbir rolü ve fonksiyonu yoktur.” Adeta rüzgârın önünde hareket eden bir yaprak gibi, Allah’ın istekleri doğrultusunda hareket etmek zorundadır görüşünü benimseyerek onlardan ayrılmış ve kötü eylemlerinden dolayı insanı sorumlu tutmamıştır. Kaderiye ekolü ise hayır ve şerrin bizzat insan tarafından işlendiğini, bunlara Allah’ın bir müdahalesinin olmadığı görüşünü savunarak yaratma sıfatı göz ardı edilmiştir. Böylece delillere parçacı yaklaşılmış, bütüncül ele alınmadığı için de faklı görüşler ortaya çıkmıştır.
Kuran-ı Kerimde her kavme bir uyarıcı gönderildiğini (İsra, 15), her insanın hayır ve ya şer yönünde eylemlerini belirleme (İnsan, 3) hürriyetinin olduğunu, en küçük iyilik veya kötülüğün kıyamette gündeme geleceğini (Zilzal, 7, 8), O günde kişi, kötülükleri ile kendi arasında uzak bir mesafe bulunmasını, (Al-i İmran, 30) kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçarak (Abese, 33–37) günahlarıyla yüzleşmek istemeyeceği bildirilmektedir. Halbuki Allah; iyilikleri onayladığı halde kötülükleri onaylamadığını, (Bakara, 60; 205; Maide 64) iyilik ve kötülüklerin karşılığının verileceğini (İbrahim, 51; Ğafir, 17; Şura, 30; Müddessir,38; Al-i İmran, 25) bildirmektedir. Böylece hayra rıza gösterdiği halde şerre rızasının olmadığı görülmektedir. Bireyleri güçleri ölçüsünde yükümlü kılar. Herkesin kazandığı iyilik ya da kötülük kendine aittir (Bakara, 134, 141, 281, 286). Kendi hür iradesiyle kötülüğe yeltenen bireyin bu eylemini, Yüce Allah tasvip etmediği halde yaratır. Bu fiilinin Allah tarafından yaratılması, insanı; iradesi, seçimi, kudreti olmayan, aciz ve sorumsuz bir varlık olarak devre dışı bırakmaz. Tam tersine ona bazı ödevler vererek kudret ve irade sahibi muhatap haline getirir. Eylemleri kendi istekleri ve Allah’ın yaratmasıyla gerçekleşir. Kendisinde olan cüzi iradesini kullanarak bir işi yapmaya kesin karar verir ve ona yönelir. Bu durumda Allah söz konusu eylemi yaratır. İnsan da karar verdiği işi yapmış olur. Demek ki insan, kendi iradesiyle yaptığı işlerin yaratıcısı değil, ama yapıcısıdır. Bu işleri kendi hür iradesiyle seçer ve yapmaya karar verir. İşin sonunda sorumluluk tamamen ona ait olur.
Sonuç olarak; insan eylem ve söylemlerinde belirsizlik içinde değildir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de bir kısım davranışların benimsenip yapılmasını istemiş, bir kısmını da yasaklamıştır. Önerilerini tutanlara ödül, yasaklarından kaçınmayanların ise cezalandırılacağını bildirmiştir. İşte bu noktada insana seçme ve fiillerini belirleme hakkı verilmiştir. İnsan işlerini aklı ve idrakini kullanarak belirler ve istekleri doğrultusunda gerçekleştirir. Kararı kendisi verdiği için de sonucuna katlanacaktır. Eğilimlerini kötüye kullanarak hapse düşen insanların “Ne yapalım! Kader kurbanıyız” sözleri nasıl ki onları masum kılmıyorsa, dünyada yapılan yanlışların faturasını da Allah (c.c)’a kesmek, kişiyi ahirette temize çıkarmayacaktır. İnsan kuldur, talep eder. Allah ise yaratandır, isteyene arzuladığını verir ve yaratır. “İsteyen ya Mevla’sını, ya da belasını bulur” atasözü konuya güzel bir örnek teşkil etmektedir. Hayatıyla sınav alanında olan insan, seçimini yaparken bu hususları göz önünde bulundurmalı, kararını ona göre vermelidir. Kararını verip eylemlerini gerçekleştirdiği zaman, sorumlusu sadece kendisi olacak ve yaptığı davranışlarının sonucuna katlanacaktır.
Selam ve dua ile…
Akıllı ve düşünebilen bir varlık olarak yaratılan insan, ergenlik ile başlayan imtihan sürecinde birçok yanlışlara imza atmaktadır. Bu hataların sonucu hüsranla biteceği için şer olarak adlandırılmaktadır. Her eylem ve söylem bireyin kendisini bağlar. Bu yönüyle insan yaptıklarından dolayı bizzat kendisi sorumludur. Duyguları kötülüğe meyilli olan insan (Yusuf, 53), bizzat işlediği suçları kabullenmek istemez, yaptıklarından başkalarını sorumlu tutmaya çalışır. Bu makalemizde; Yüce Allah’ın; insanın hayır ve şer olan eylemlerine yaklaşımını, ilahi mesajlar doğrultusunda açıklamaya çalışacağız.
İman esaslarını inceleyen bilginler, bu konuyu; Allah’ın ilim, irade, tekvin sıfatları ve kader-kaza konusunun içerisinde ele alarak yorumlamışlardır. Kader; kâinatta meydana gelecek her şeyin, Allah (c.c.) tarafından ezelde bilinip tayin ve tertip edilmesi, kaza ise, ezelde takdir olunan her şeyin yeri ve zamanı geldiğinde, Allah’ın yaratması ve insanın eyleme dökmesidir. Kâinatta var olan her şey Allahın yaratmasıyla var olmuştur. (Enam, 102; Rad, 16; Zumer, 62; Mü’min;62) mealindeki ayetlerde herhangi bir istisna olmadığı için, insanın hayır ve şer eylemleri de bu yaratma eyleminin kapsamı içerisine girmektedir. Dolayısıyla bireyin kendi arzusuyla yaptığı eylemlerin yaratıcısı da Allah olmaktadır. İslam bilginlerinin çoğunluğu bu ilkeyi kabul etmişlerdir. Bunların öncülerinden Eş’ari ve Maturidiler, İnsan fiilinin Allah tarafından yaratıldığı konusunda görüş birliği içindedirler. Mutezile ise insanı Allah’ın yarattığını, fakat yaptığı fiilin yaratıcısının bizzat insanın kendisi olduğunu düşünmektedir. İnsan, yaptığı işin bizzat ortaya koyucusu, yapıcısı ve yaratıcısı olmalı ki, sonunda sorumlu tutulabilsin tezini savunmuş ve insana yaratma sıfatı vermiştir. Cebriyye ise her şeyin yaratıcısı Allah olduğu gibi, insan fiilinin yaratıcısının da Allah olduğu konusunda Ehl-i Sünnetle aynı düşünmüş; ancak “İnsanın yaptığı işlerde hiçbir rolü ve fonksiyonu yoktur.” Adeta rüzgârın önünde hareket eden bir yaprak gibi, Allah’ın istekleri doğrultusunda hareket etmek zorundadır görüşünü benimseyerek onlardan ayrılmış ve kötü eylemlerinden dolayı insanı sorumlu tutmamıştır. Kaderiye ekolü ise hayır ve şerrin bizzat insan tarafından işlendiğini, bunlara Allah’ın bir müdahalesinin olmadığı görüşünü savunarak yaratma sıfatı göz ardı edilmiştir. Böylece delillere parçacı yaklaşılmış, bütüncül ele alınmadığı için de faklı görüşler ortaya çıkmıştır.
Kuran-ı Kerimde her kavme bir uyarıcı gönderildiğini (İsra, 15), her insanın hayır ve ya şer yönünde eylemlerini belirleme (İnsan, 3) hürriyetinin olduğunu, en küçük iyilik veya kötülüğün kıyamette gündeme geleceğini (Zilzal, 7, 8), O günde kişi, kötülükleri ile kendi arasında uzak bir mesafe bulunmasını, (Al-i İmran, 30) kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçarak (Abese, 33–37) günahlarıyla yüzleşmek istemeyeceği bildirilmektedir. Halbuki Allah; iyilikleri onayladığı halde kötülükleri onaylamadığını, (Bakara, 60; 205; Maide 64) iyilik ve kötülüklerin karşılığının verileceğini (İbrahim, 51; Ğafir, 17; Şura, 30; Müddessir,38; Al-i İmran, 25) bildirmektedir. Böylece hayra rıza gösterdiği halde şerre rızasının olmadığı görülmektedir. Bireyleri güçleri ölçüsünde yükümlü kılar. Herkesin kazandığı iyilik ya da kötülük kendine aittir (Bakara, 134, 141, 281, 286). Kendi hür iradesiyle kötülüğe yeltenen bireyin bu eylemini, Yüce Allah tasvip etmediği halde yaratır. Bu fiilinin Allah tarafından yaratılması, insanı; iradesi, seçimi, kudreti olmayan, aciz ve sorumsuz bir varlık olarak devre dışı bırakmaz. Tam tersine ona bazı ödevler vererek kudret ve irade sahibi muhatap haline getirir. Eylemleri kendi istekleri ve Allah’ın yaratmasıyla gerçekleşir. Kendisinde olan cüzi iradesini kullanarak bir işi yapmaya kesin karar verir ve ona yönelir. Bu durumda Allah söz konusu eylemi yaratır. İnsan da karar verdiği işi yapmış olur. Demek ki insan, kendi iradesiyle yaptığı işlerin yaratıcısı değil, ama yapıcısıdır. Bu işleri kendi hür iradesiyle seçer ve yapmaya karar verir. İşin sonunda sorumluluk tamamen ona ait olur.
Sonuç olarak; insan eylem ve söylemlerinde belirsizlik içinde değildir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de bir kısım davranışların benimsenip yapılmasını istemiş, bir kısmını da yasaklamıştır. Önerilerini tutanlara ödül, yasaklarından kaçınmayanların ise cezalandırılacağını bildirmiştir. İşte bu noktada insana seçme ve fiillerini belirleme hakkı verilmiştir. İnsan işlerini aklı ve idrakini kullanarak belirler ve istekleri doğrultusunda gerçekleştirir. Kararı kendisi verdiği için de sonucuna katlanacaktır. Eğilimlerini kötüye kullanarak hapse düşen insanların “Ne yapalım! Kader kurbanıyız” sözleri nasıl ki onları masum kılmıyorsa, dünyada yapılan yanlışların faturasını da Allah (c.c)’a kesmek, kişiyi ahirette temize çıkarmayacaktır. İnsan kuldur, talep eder. Allah ise yaratandır, isteyene arzuladığını verir ve yaratır. “İsteyen ya Mevla’sını, ya da belasını bulur” atasözü konuya güzel bir örnek teşkil etmektedir. Hayatıyla sınav alanında olan insan, seçimini yaparken bu hususları göz önünde bulundurmalı, kararını ona göre vermelidir. Kararını verip eylemlerini gerçekleştirdiği zaman, sorumlusu sadece kendisi olacak ve yaptığı davranışlarının sonucuna katlanacaktır.
Selam ve dua ile…
şahmaran- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 302
Puanı : 377
Teşekkür : 31
Kayıt tarihi : 17/03/10
Yaş : 60
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur