Saat
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
EBU ŞEYBE(ABDULMUTALİP)
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• S E R B E S T K Ö Ş E :: Güzel Sözler, Resimli Sözler
1 sayfadaki 1 sayfası
EBU ŞEYBE(ABDULMUTALİP)
:251:
MEDİNE’NİN NURU MUHAMMED İLE İLK BULUŞMASI
Allah Resulü’nün (S.A.V.) ulu dedesi Haşim güzel bir yaz günü telaşla sağa sola koşturuyor, etrafına emirler yağdırıyordu. Büyük bir ticaret kervanı ile uzun bir yola çıkılacaktı. Yoğun ve yorucu bir çalışmadan sonra nihayet hazırlıklar tamamlanıp yola çıkıldı. Sıcağa aldırış etmeden yola devam eden kervan, birkaç gün sonra Medine’ye ulaştı. Vakit kaybetmeden doğruca Nabt pazarına indiler. Develerini çözüp uygun bir yere yerleştikten sonra işe koyuldular. Önce insanların alış-veriş yaptığı çarşıya gidip orayı şöyle bir kolaçan ettiler.
Çarşı çok kalabalıktı. İğne atsan yere düşmez bir haldeydi. İnsanlar hararetli hararetli pazarlıklar yapıyor, satış yapmak için kendilerini paralıyorlardı. Mallarını sergilemek için kendine güzel bir yer bulan Haşim, adımlarını toplayarak mallarını güzelce tezgaha dizdirdi. Hızla satışa başladılar. Bir taraftan getirdikleri malları satıyor, diğer taraftan da Medine hurması ve ihtiyaç duydukları şeyleri satın alıyorlardı.
Adamlarına görev taksimi yapıp, onları işlerinin başına yerleştiren Haşim, onları satış yapmak üzere müşterilerle baş başa bırakarak çarşıyı gezmeye başladı. Çarşının üst tarafına geldiğinde birden, gözü güzeller güzeli bir hanıma kaydı. Alışveriş yapan bu narin bayanı görünce kalbi küt küt atmaya başladı. Kalbi heyecandan duracak gibiydi. Bir taraftan kalbine söz geçirmeye çalışıp, onu sakinleştirmek için uğraşıyor, diğer taraftan da meraktan çatlıyordu.
Acaba evli miydi?
Kimin kızıydı?
Ona varır mıydı?
Kalbinin içinde sürekli dolaşan sorular bir türlü bitmiyordu. Birinin yanına yaklaşarak sessizce sormak istiyordu onun kim olduğunu. Bu arada kalp atışları iyice hızlanmıştı. Ya evliyse?
O zaman ne yapacaktı?
Kendi kendine, “Bunları düşünmenin zamanı değil! Hadi git sor!” diyerek cesaretini topladı. Bir adamın yanına yaklaşarak titrek bir sesle, korka korka:
“Şu hanım bekar mı, yoksa evli mi?” diye sordu. Adam Haşim’e uzun uzun baktı. Haşim heyecanından titriyordu. Adam:
“Bekar,” deyince Haşim derin bir “Oh..” çekti. Adam konuşmasına devam etti:
“O, daha önce Evs kabilesinin ileri gelenlerinden Uhayha b. Cülah ile evliydi. Ondan boşanınca dul kaldı. Ondan sonra bir daha evlenmedi. Ancak o, kavmin soylularındandır. Kolay kolay kimseye “evet” demez. Dese bile boşanma hakkını erkeğe vermez. Evlendiği kişinin ahlakını beğenmezse, ondan hemen ayrılır.”
Adam Haşim’in soru sormasına fırsat vermeden konuşmasına devam ediyordu:
“O çok yiğit bir kadındır. Kocasının ailesi ile, kendi ailesi Neccaroğulları arasından bir anlaşmazlık oldu. Aralarında kan döküldü. Kocası adamlarını toplayıp Neccaroğulları’na baskın yapmak için plan yaptı. Durumu fark eden şu gördüğün hanım, gece eşi uykuya dalar dalmaz yataktan sessizce süzülüp kendine sağlam bir ip bulup, hisardan aşağı inmiş ve doğruca Neccaroğulları’nın yanına giderek durumu onlara bildirmiş. Eşi durumu fark etmesin diye de, aynı gece hemen geri dönüp tekrar yatağına yatmış. Sabah olup eşi adamları ile baskına gittiğinde, herkesi silahlı olarak karşısında görünce şaşırmış ve savaşmadan geri dönmüş. Baskını onlara kimin haber verdiğini araştırmaya başladığında ise, bunu yapanın eşi olduğunu anlamakta gecikmemiş. Eşinin yaptıklarına çok kızan adam onu yoruluncaya kadar dövmüş sonra da boşamış.”
Adamı heyecanla dinleyen Haşim
“Hanımın adı ne?” diye sordu. Adam:
“Selma, Amr b. Zeyd’in kızı. O, Hazreçliler’in Neccaroğulları kolundandır. Onlar, Yemen krallarının soyundan geliyorlar,” dedi.
Selma hanımın kimin kızı olduğunu öğrenen Haşim buna çok sevindi. Çünkü kadının babasını çok iyi tanıyordu. Üstelik kadının babası ile kendi babası iki eski dosttu. Adama teşekkür eden Haşim, onun yanından ayrılarak vakit kaybetmeden hemşerilerinin yanına döndü. Durumu onlarla istişare ettikten sonra, Selma’ya talip olmaya karar verdi. Yanına bir iki arkadaş alan Haşim, doğruca Selma hatunun babası Amr b. Zeyd’in yanına gitti. Konuyu Amr’a açıp kızını ondan istedi. Bu tekliften çok memnun olan babası, durumu kızı Selma’ya anlattı. Selma hatun, Haşim’in soylu ve iyi bir insan olduğunu öğrenince, zihninde bazı sorular olsa da teklifi çok olumlu karşıladı. Haşim’le karşılaşıp onun yüzündeki NUR-U MUHAMMEDİ’yi (S.A.V.) görünce zihnindeki bütün şüpheler gitti. Hiç tereddüt etmeden hemen “EVET” dedi.
Konuşmalar yapıldıktan sonra nikah kıyıldı. Selma hatunun, eşinden sadece bir isteği oldu. Ona, doğumunu babasının evinde yapmasına izin vermesini şart koştu.
Haşim’in yüzündeki nurun, ilahi nur olduğunu fark eden Selma hatun, bir an önce eşinin yanına varmak, o nurla şereflenmek istiyordu. Haşim Medine’de eşinin evinde gerdeğe girdi. Kırk kişiye düğün yemeği veren Haşim, bir müddet daha Medine’de kaldıktan sonra ticaret kervanı ile birlikte yola devam etti. Kervanla Şam’a giden Haşim, mallarını satınca Medine’ye geri döndü. Eşini de yanına alarak Mekke’ye doğru yola çıktı.
Selma hatun muradına ermişti. Nur-u Muhammedi (S.A.V.) Haşim’den kendisine geçmişti. Kendisini bilmese de o artık kainatın, hatırına yaratıldığı Peygamberler Sultanı Hz. Muhammed’in (S.A.V.) dedesine hamileydi. Tam olarak bilmese de hissettiği bu şeref, onu çok, ama çok sevindiriyordu. Doğum günleri yaklaşınca eşini yanına alan Haşim Medine’nin yolunu tuttu. Bir süre sonra dünyanın en güzel, en mutlu çocuğu doğdu. Hz. Peygamber’in (S.A.V.) nurunu taşıyan bu çocuğa babası “Şeybe” adını verdi. Birkaç gün Medine’de kalan Haşim, yine ticaret için arkadaşları ile birlikte Şam’a gitti. Gazze’ye vardıklarında Haşim hastalandı. Bir süre sonra o da torunu Abdullah gibi gurbet ellerde öldü. Arkadaşları onu Gazze’ye defnedip geri döndüler. 25 yaşındaki gencecik eşini kaybeden Selma hatun eşinin ölüm haberini alınca yıkıldı, yaşama sevinci kayboldu. Ancak çaresizdi, kadere boyun eğmekten başka yapacağı bir şey yoktu.
Şeybe babasının ölümünden sonra 7-8 yaşına kadar annesi ile birlikte Medine’de kaldı. O bütün Medinelilerin sevgilisi olmuştu. Alnındaki Nur-u Muhammedi (S.A.V.) pırıl pırıl parlıyordu. Gece karanlığında bile yüzü apaçık görünüyordu.
Sabit b. Münzir adındaki Mekkeli bir tüccar, ticaret için Medine’ye gittiğinde, Şeybe’yi dayılarının oğulları Ebu Eyyub El-Ensari’nin dedeleri ile oynarken görür ve Mekke’ye gelince amcası Muttalib’in yanına giderek yeğenini gördüğünü söyler. Ona çocuğun durumunu anlatır. Onu dinleyince çok duygulanan Muttalib, hemen hazırlık yaparak Medine’ye gider.
Yıllar sonra torunu Muhammed’in (S.A.V.) konuk olacağı Neccaroğulları’nda konuk olan, orada dayılarının oğulları ile oynayan Şeybe’nin, artık baba yurduna gitme zamanı gelmişti. Amcası Medine’ye giderek Şeybe’yi dayılarından isteyince, annesi ondan ayrılıp, onu Mekke’ye göndermek istemedi. Ancak, amcasının ısrarlarına daha fazla dayanamayarak oğluna iyi bakacağına dair söz aldıktan sonra Şeybe’yi amcasına teslim etti.
Olaylardan haberleri olmayan Mekkeliler, Şeybe’yi Muttalib’in yanında görünce onu satın aldığını sandılar. Bunun için Şeybe’ye, “Muttalib’in kölesi” anlamına gelen “Abdulmuttalib” dediler. Bundan sonra da onu bu şekilde çağırdılar. Zamanla bu lakap Şeybe’nin gerçek ismini unutturdU
:253:
şahmaran- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 302
Puanı : 377
Teşekkür : 31
Kayıt tarihi : 17/03/10
Yaş : 60
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• S E R B E S T K Ö Ş E :: Güzel Sözler, Resimli Sözler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur