Saat
Similar topics
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
Bir Tatlı Tefekkür...
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Bir Tatlı Tefekkür...
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Gecenin karanlığında uyandı. Kalktı, hemen pencereyi açtı.
“-Sübhânellezî yuhyil mevtâ ve hüve alâ külli şey’in kadîr.”(Ölüleri dirilten ve her şeye gücü yeten Allâh’ı her türlü eksik ve noksan vasıftan tenzih ederim.) dedi.
Abdest aldı, biraz öyle kaldı. Seccadeye yöneldi, serdi, oturdu. Salavat getirdi, ellerini kaldırdı, boyun büktü, yalvardı. Birkaç damla gözyaşı döktü. İçini tesbihine döktü. Tesbih tanelerini gönlüne doldurdu, gönlü tesbih oldu. Elini semânın uçsuz bucaksız derinliklerine kaldırdı, heybesini doldurdu. Tevbe ve istiğfarda bulundu. Bütün zerreleri buna dâhil oldu.
“Estağfirullah el-azim”
(Sen ne kadar yüceler yücesisin, Sen’in mağfiretini dilerim.) derken kendisi küçüldü, küçüldü, eridi, kayboldu.
Sonra huzura alındı. Sanki cennet bahçelerinde salındı. Yüreği yandı, Rabbini hemencecik yanında sandı. Şimdi ne müthiş bir andı.
“-Allâh’ım özledim!..” derken gözünden yaşlar boşandı.
“Lâ ilâhe illâllâhu’l meliku’l hakku’l mübîn”
(Hiçbir ilâh yoktur, sadece apaçık bir hak ve her şeyin sahibi olan Allah vardır.) cümlesini tamamlayamadı. Ağladı, ağladı…
“Muhammedü’r-Rasûlullâh es-Sâdık’ul va’di’l emîn”
(Va’dine sâdık, güvenilir ve Allâh’ın Rasûlü olan Muhammed!..) dedi, ferahladı.
Sanki Rasûlullah yanındaydı demin. Salavâta başladı, dili tatlandı, salavât katlandı, o kanatlandı.
“Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim.”
(Ey Yüce Allâh’ım!.. Seyyidimiz, Efendimiz Muhammed’e, O’nun âilesine, ashâbına salât ü selâm olsun!..)
Rasûlullâh’ı görüyormuş gibi gözünde canlandırdı. Ayakları yerden kesildi, sanki Rasûlullâh’ın kalbine girdi. Orada kendini gördü. Sûreler okuyup Allâh’ın Habîbi’ne hediye etti.
Sonra gecenin derinliğinde, ölümün soğukluğunu düşündü.
“-Tefekkür-i mevt.” dedi.
İçi titredi. Sanki sur üzerine üflendi. Öldü, dirildi, telkin verildi. Kefen biçildi, salâ söylendi. Azrail’i gördü, sanki yakın tanıdığıymış gibi bir sıcaklık hissetti. Mezara girdi. Hiç kimsenin olmadığı, yalnızlar ve garipler mekânı burası...
Elhamdülillah, îmânı vardı. Bunun en büyük kâr olduğunu bilse de onu bir korku sardı. Sarardı… Allâh’ın izniyle amelleri, ona arkadaş olacaktı. Mahşere çıktı, mizana baktı, dizleri titredi, cehennem kükredi.
Rabbinin huzurunda durdu. Ve suâl olundu:
“-Ne getirdin?”
Yutkundu, yutkundu…
“-Gariplik.” diyebildi.
O gün orada Allah, mü’minleri rahmetinin içine alacak elbet… Ama rahmeti gibi gazabı da şiddetli olacak!.. Mücrimler kaçacak yer arayacak, her yer daralacak. O da endişe içinde Rasûl’ünü aradı.
Mahşer meydanında koşuştururken nûrdan bir topluluğa rastladı. Hepsinin önünde Âlemlerin Efendisi’ni gördü. Kalbini, O’nun kalbine rabtetti. Öylece kala kaldı. Nebevî feyz, bütün rûhunu sardı. Rabbi’ne yakınlaştı, huzur deryasına daldı. Bu tefekkürden ayrılıp, biraz önce tattığı beraberliği namazla taçlandırmak istedi. Tam seher vaktiydi. Üç kalbi birleştirdi. İnsanın kalbi, gecenin kalbi, Kur’ân’ın kalbi… Üç gül derdi. Birini Rabbi’ne, birini Rasûl’üne, birini üstâdına verdi. İkisi gonca, birisi tam yedi verendi.
Yeniden tesbihini eline aldı. Dili hep damağında kaldı.
“-Allah, Allah, Allah!..” nağmeleri, inci taneleri gibi kalbinden döküldü. Zikrin tadını buldu. Kalbinde ayrı bir sıcaklık duydu. Zikirle mutmain olmak bu muydu? Mânevî tahsil yapıyordu. Her sınıfta farklı dersler görüyordu. Kağıt, kalem ve satırlar kullanılmıyordu bu tahsilde... Derslerin mahalli kalpler ve sadırlar idi.
Diplomasını en büyük muallim olan Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- verecekti. Heyecanı kat be kat arttı. Rûhunun yelkenleri dalgalandı. Yolun sonu yok, mânevî ufuklar engin… Bu yolculuk sonsuzluğa, bu yolculuk sonsuz huzura…
Ne mutlu, yüz akı ile âhirete göç edebilenlere!.. Ne mutlu sıratı geçebilenlere, âb-ı Kevser’den doyasıya içebilenlere!..
Hatice Sena
Gecenin karanlığında uyandı. Kalktı, hemen pencereyi açtı.
“-Sübhânellezî yuhyil mevtâ ve hüve alâ külli şey’in kadîr.”(Ölüleri dirilten ve her şeye gücü yeten Allâh’ı her türlü eksik ve noksan vasıftan tenzih ederim.) dedi.
Abdest aldı, biraz öyle kaldı. Seccadeye yöneldi, serdi, oturdu. Salavat getirdi, ellerini kaldırdı, boyun büktü, yalvardı. Birkaç damla gözyaşı döktü. İçini tesbihine döktü. Tesbih tanelerini gönlüne doldurdu, gönlü tesbih oldu. Elini semânın uçsuz bucaksız derinliklerine kaldırdı, heybesini doldurdu. Tevbe ve istiğfarda bulundu. Bütün zerreleri buna dâhil oldu.
“Estağfirullah el-azim”
(Sen ne kadar yüceler yücesisin, Sen’in mağfiretini dilerim.) derken kendisi küçüldü, küçüldü, eridi, kayboldu.
Sonra huzura alındı. Sanki cennet bahçelerinde salındı. Yüreği yandı, Rabbini hemencecik yanında sandı. Şimdi ne müthiş bir andı.
“-Allâh’ım özledim!..” derken gözünden yaşlar boşandı.
“Lâ ilâhe illâllâhu’l meliku’l hakku’l mübîn”
(Hiçbir ilâh yoktur, sadece apaçık bir hak ve her şeyin sahibi olan Allah vardır.) cümlesini tamamlayamadı. Ağladı, ağladı…
“Muhammedü’r-Rasûlullâh es-Sâdık’ul va’di’l emîn”
(Va’dine sâdık, güvenilir ve Allâh’ın Rasûlü olan Muhammed!..) dedi, ferahladı.
Sanki Rasûlullah yanındaydı demin. Salavâta başladı, dili tatlandı, salavât katlandı, o kanatlandı.
“Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim.”
(Ey Yüce Allâh’ım!.. Seyyidimiz, Efendimiz Muhammed’e, O’nun âilesine, ashâbına salât ü selâm olsun!..)
Rasûlullâh’ı görüyormuş gibi gözünde canlandırdı. Ayakları yerden kesildi, sanki Rasûlullâh’ın kalbine girdi. Orada kendini gördü. Sûreler okuyup Allâh’ın Habîbi’ne hediye etti.
Sonra gecenin derinliğinde, ölümün soğukluğunu düşündü.
“-Tefekkür-i mevt.” dedi.
İçi titredi. Sanki sur üzerine üflendi. Öldü, dirildi, telkin verildi. Kefen biçildi, salâ söylendi. Azrail’i gördü, sanki yakın tanıdığıymış gibi bir sıcaklık hissetti. Mezara girdi. Hiç kimsenin olmadığı, yalnızlar ve garipler mekânı burası...
Elhamdülillah, îmânı vardı. Bunun en büyük kâr olduğunu bilse de onu bir korku sardı. Sarardı… Allâh’ın izniyle amelleri, ona arkadaş olacaktı. Mahşere çıktı, mizana baktı, dizleri titredi, cehennem kükredi.
Rabbinin huzurunda durdu. Ve suâl olundu:
“-Ne getirdin?”
Yutkundu, yutkundu…
“-Gariplik.” diyebildi.
O gün orada Allah, mü’minleri rahmetinin içine alacak elbet… Ama rahmeti gibi gazabı da şiddetli olacak!.. Mücrimler kaçacak yer arayacak, her yer daralacak. O da endişe içinde Rasûl’ünü aradı.
Mahşer meydanında koşuştururken nûrdan bir topluluğa rastladı. Hepsinin önünde Âlemlerin Efendisi’ni gördü. Kalbini, O’nun kalbine rabtetti. Öylece kala kaldı. Nebevî feyz, bütün rûhunu sardı. Rabbi’ne yakınlaştı, huzur deryasına daldı. Bu tefekkürden ayrılıp, biraz önce tattığı beraberliği namazla taçlandırmak istedi. Tam seher vaktiydi. Üç kalbi birleştirdi. İnsanın kalbi, gecenin kalbi, Kur’ân’ın kalbi… Üç gül derdi. Birini Rabbi’ne, birini Rasûl’üne, birini üstâdına verdi. İkisi gonca, birisi tam yedi verendi.
Yeniden tesbihini eline aldı. Dili hep damağında kaldı.
“-Allah, Allah, Allah!..” nağmeleri, inci taneleri gibi kalbinden döküldü. Zikrin tadını buldu. Kalbinde ayrı bir sıcaklık duydu. Zikirle mutmain olmak bu muydu? Mânevî tahsil yapıyordu. Her sınıfta farklı dersler görüyordu. Kağıt, kalem ve satırlar kullanılmıyordu bu tahsilde... Derslerin mahalli kalpler ve sadırlar idi.
Diplomasını en büyük muallim olan Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- verecekti. Heyecanı kat be kat arttı. Rûhunun yelkenleri dalgalandı. Yolun sonu yok, mânevî ufuklar engin… Bu yolculuk sonsuzluğa, bu yolculuk sonsuz huzura…
Ne mutlu, yüz akı ile âhirete göç edebilenlere!.. Ne mutlu sıratı geçebilenlere, âb-ı Kevser’den doyasıya içebilenlere!..
Hatice Sena
Misafir- Misafir
Geri: Bir Tatlı Tefekkür...
Gerçek manada tefekkür edenlerden oluruz İnşaallah, çok güzel bir paylaşımdı..
Geri: Bir Tatlı Tefekkür...
Mahşer meydanında koşuştururken nûrdan bir topluluğa rastladı. Hepsinin önünde Âlemlerin Efendisi’ni gördü. Kalbini, O’nun kalbine rabtetti. Öylece kala kaldı. Nebevî feyz, bütün rûhunu sardı. Rabbi’ne yakınlaştı, huzur deryasına daldı. Bu tefekkürden ayrılıp, biraz önce tattığı beraberliği namazla taçlandırmak istedi. Tam seher vaktiydi. Üç kalbi birleştirdi. İnsanın kalbi, gecenin kalbi, Kur’ân’ın kalbi… Üç gül derdi. Birini Rabbi’ne, birini Rasûl’üne, birini üstâdına verdi. İkisi gonca, birisi tam yedi verendi.
Ne güzel bir ekleme..
Gece hilkat, gündüz gaflet uykusunda olanlar anlamazlar hic bir sey bundan...
Kalbi rikkatle carpan..nefs-i emmaresinin hayrini ayaklar altina alan..
..adres-i ilahi olan mintika-i kalbine
hak ve hakikatten madasina gecit vermeyen
hazreti insanda zuhur eden maneviyat budur iste.
Ekleyenden Allah (cc) razi olsun..
Yüce Mevlam...
..bizlere de böylesi güzellikleri tattirsin insaAllah.
Ne güzel bir ekleme..
Gece hilkat, gündüz gaflet uykusunda olanlar anlamazlar hic bir sey bundan...
Kalbi rikkatle carpan..nefs-i emmaresinin hayrini ayaklar altina alan..
..adres-i ilahi olan mintika-i kalbine
hak ve hakikatten madasina gecit vermeyen
hazreti insanda zuhur eden maneviyat budur iste.
Ekleyenden Allah (cc) razi olsun..
Yüce Mevlam...
..bizlere de böylesi güzellikleri tattirsin insaAllah.
~ turab ~- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 55
Puanı : 15
Teşekkür : 3
Kayıt tarihi : 02/11/09
Nerden : alm.
Geri: Bir Tatlı Tefekkür...
bir sorum olacak misafirler ekleme yapabiliyormu ben denedim olmadıda
Misafir- Misafir
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur