Saat
Similar topics
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
2 posters
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• İ S L A M :: Yüce Yaradanımız Allah (c.c.)
1 sayfadaki 1 sayfası
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Ölümün
sizi nerede bulmasını isterdiniz ? Hangi ortamda, hangi mekânda? Ya da
hangi belde de vermek isterdiniz son nefesinizi ? Size sorulan bu soruya
cevap olarak hemen, – ya durup dururken ölüm de nereden çıktı şimdi,
ben henüz ölmek istemiyorum ki mi dediniz yoksa? Yoksa öldükten sonra ne
fark eder ki, nerede ölürsen öl diye mi geçirdiniz içinizden ? Ya da
daha önce hiç aklınıza gelmemiş miydi bu soru ? Ama bir anlık gelseydi
ve bir anlık cevap vermek zorunda kalsaydınız ne derdiniz diye bir
düşünün ? Ölüm anınızı, o anki ahvalinizi ve mekanınızı düşleyin hemen
şimdi;
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Secdeye vardığınızda ölmeyi düşlediniz mi hiç ? O anda, O’na en yakınken
O’na varmayı hayal ettiniz mi ? Ya da bunu neden hayal ettiğinizi
düşünüp de hüzünlendiniz mi bir anlık da olsa ?…
Belki pek çok şeyin bilincinde olarak, en iyi dostunuzun kollarında,
seccadede can vermek istediniz, belki secdede bir an için boş bulunup,
ettiğiniz tevbelerin kabul olunduğu hissine kapılıp istediniz ölümü…
Belki de Rabbinize, sizi yanına günahsızken almasını niyaz edecektiniz
de, secdede yapılmış bir tevbenin ardından aklınıza geliverdi bu Belki
hiç istemediğiniz ve deliler gibi korktuğunuz bunun aksi olan durum
aklınıza geliverdi de ondan Günahkar, tevbeden aciz kalmış, günahlarında
ısrar etmiş ama tevbe etmeye fırsat bulamamışken alındığını düşündünüz
ruhunuzun ve hemen o anda ölmek istediniz, kimbilir.Asıl duanız buydu
belki de Rabbim günahlarımı bağışlar bağışlamaz al ruhumu yalvarırım!
Beni huzuruna günahlarımla alma ! Alma ki o halde nasıl çıkarım huzuruna
Rabbim, nasıl…? Hangi yüzle? diye yakaracaktınız da, aklınıza ölüm
geliverdi o biçarelik içinde ve arzuladınız ölümü.
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Hiç kendinizi Beytullah’ın önünde yere kapanmış düşünüp, ihramınızın
kefen olmasını, O Mübarek Zatın (S.A.V.) ayak bastığı yere başınızı
koyup can verdiğinizi ve daha önce bunun kadar güzel bir hayal
kurmadığınızı idrak edip ağladınız mı ?
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Ya da bazen, arasıra da olsa, sırf secdede can vermek, O’na en yakın
olduğunuzu idrak ettiğiniz ve o en aciz, en cahil, en gafil halinizle
dahi Rahmetini üzerinizde hissettiğiniz bir anda ölmek niyetiyle,
böylesi bir teslimiyet içinde başınızı secdeden hiç kaldırmak
istemediğiniz olur mu?…
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Başınızı secdeden kaldırmadan O’nu kaldırdığınızda yine bir sürü yanlış
amel işleyecek olduğunuz ve yine O’nun istemediği bir sürü günaha
bulanacağınız, bu kez O’nun huzuruna daha günahkar bir başla geri
dönecek olduğunuz aklınıza geldikçe, utancınızdan daha bir gömüldünüz mü
hiç seccadenizin içine…? Rabbin rahmetine sığınır gibi, affına sığınır
gibi sarıldınız mı hiç O’na?
Ya da en azından, başınız secde yerinde iken, o başınızı önünde eğilmeye
layık gören Rabbinize şükretmek için, aslında hep secdede kalmanız
gerektiğini anımsayıp, secdelerinizi biraz daha uzattığınız olur mu
arasıra da olsa…?Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Sizin de seccadeleriniz ıslanır mı bu düşünceler içinde? Tevbeleriniz
kuru kuru mu gider yoksa Rabb katına? Rabbin verdiği, gözyaşı nimetine
bulanamadan mı? Yoksa bir damlayı esirger misiniz siz O’nu verenden, hem
de size o bir damla gözyaşı karşılığında mağfiretini müjdelemişken? …
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Bitip tükenmeyen günah yükünüzün altında ezilirken, üzerinize
çullanmışken tüm kusurlarınız, seccadeye gömülmek, ona gömülmeye mahkum
olmak ancak bir hediyedir, orada can vermekse bir lütuftur diye düşünüp,
buna layık olmak arzusuyla dolup taştığınız olur mu hiç?
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Yapmayanlar, yapamayanlar, yapmak nasip olmayanlar çoğunlukta iken,
acizlerin acizi olarak, belki de hiç hakkınız yokken size nasip olunan
kulluk etme nimetini düşündünüz mü hiç? Düşünüp te doğru düzgün yerine
getiremediğiniz amellerinizin kusurlarını aklınıza getirip utandığınız,
utancınızdan ancak başınız yerde tevbe edebileceğinizi anlayıp,
çaresizlik içinde bunu yapmaya çabaladığınız oldu mu? Ya da başınızı
kaldırmaya yüz bulamadığınız Resulullah (S.A.V.) Efendimizin: “Rabbiniz
Hayy’dir, Kerim’dir. Kulu duâ ederek kendisine elini kaldırdığı zaman,
O, ellerini boş çevirmekten istihya eder.buyruğunu işittiğinizde, O
Yüceler Yücesi, dua edenlerin ellerini boş çevirmekten haya ederken, ben
O’na karşı nasıl başımı kaldırıp ta af dileyeyim, isteyeyim, bendeki bu
hayasızlık ile Rabbime nasıl el açıp dua etmeye yüz bulayım diye
düşünüp, bunu hak etmediğinizi idrak ettiğiniz anlarda secde yeri en
samimi sırdaşınız oldu mu sizin de?
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
İmam Zeynul Abidin (r.a)’ın, namaz için ayakta durmaktan ayakları şişen
Resulullah(sav)’e sorduğu, Senin geçmiş ve gelecek tüm günahlarını Allah
Teala, bağışlamış olmasına rağmen neden bu kadar kendini zorluğa
düşürüyorsun? sorusuna aldığı, Acaba ben şükür eden bir kul olmayayım
mı? cevabını okuduğunuzda düştüğünüz o acı duygu aleminde kendiniz için,
Ya Rabb! Yetiremediğim ve yetiremeyeceğim şükrüm için beni affeyle,
beni de şükretme gayretindeki kullarından eyle! diye dua etmek, şükreden
kullardan olmak ümidi ile ettiğiniz secdelerden birini yaparken, en
azından bu niyet ve ahval üzere iken can vermek saadetini tatmayı ne
kadar isterdiniz değil mi? Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Resulullah (S.A.V.) Efendimizin, kendisinin iste buyruğu üzerine, Rabia b. âlik el Eslemi(ra)’ın
Cennette Sana arkadaş olmak isterim. sözlerine, çok secde ederek kendin
için bana yardımcı ol” diye icabet ettiği aklınıza geldikçe, O’na,
O Güzeller Güzeline, O Güller Sultanına arkadaş olacaksam, secdeden
başımı kaldırmamaya razıyım, hatta bunun için orada can vermeyi dilerim
ama.. diye diye bir sürü ah çekip, iç geçirdiğiniz secdelerden birinde
ömrünüzün son bulması, sadece bu hasret ile göçmek dahi, ne büyük bir
saadet olurdu öyle değil mi? Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Secde O ki O’na en yakın yer, o ki O’nun en sevdiği dua mekanı, o ki
Resulünün, Kul Rabbine en ziyade secdede iken yakın olur, öyle ise
(secdede) duayı çok yapın.” diyerek bunları ifade buyurduğu manevi
buluşma diyarı.Allah’ım (c.c.) ben ona layık değilim ama başka gidecek
yerim yok. Sen’in yüceliğin karşısında aczimi anlatabileceğim tek
mekandır orası
Beni de kabul et, şu günahkar başı da yolunda koparılan bir baş olamasa
da hiç olmazsa secdende can versin. Sadece başım değil Sana her hücrem
secde etsin, her hücrem tevbe etsin.Sonra kaldırsam da yerden başımı,
ruhum hep secdede kalsın Ruhum hep secdede kalsın.Allah (c.c.) Canımızı Secde Halinde İken Alsın…!
Azrail (a.s.) Secde Halinde İken Gelsin.İnşaallah, Amin…!
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Ölümün
sizi nerede bulmasını isterdiniz ? Hangi ortamda, hangi mekânda? Ya da
hangi belde de vermek isterdiniz son nefesinizi ? Size sorulan bu soruya
cevap olarak hemen, – ya durup dururken ölüm de nereden çıktı şimdi,
ben henüz ölmek istemiyorum ki mi dediniz yoksa? Yoksa öldükten sonra ne
fark eder ki, nerede ölürsen öl diye mi geçirdiniz içinizden ? Ya da
daha önce hiç aklınıza gelmemiş miydi bu soru ? Ama bir anlık gelseydi
ve bir anlık cevap vermek zorunda kalsaydınız ne derdiniz diye bir
düşünün ? Ölüm anınızı, o anki ahvalinizi ve mekanınızı düşleyin hemen
şimdi;
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Secdeye vardığınızda ölmeyi düşlediniz mi hiç ? O anda, O’na en yakınken
O’na varmayı hayal ettiniz mi ? Ya da bunu neden hayal ettiğinizi
düşünüp de hüzünlendiniz mi bir anlık da olsa ?…
Belki pek çok şeyin bilincinde olarak, en iyi dostunuzun kollarında,
seccadede can vermek istediniz, belki secdede bir an için boş bulunup,
ettiğiniz tevbelerin kabul olunduğu hissine kapılıp istediniz ölümü…
Belki de Rabbinize, sizi yanına günahsızken almasını niyaz edecektiniz
de, secdede yapılmış bir tevbenin ardından aklınıza geliverdi bu Belki
hiç istemediğiniz ve deliler gibi korktuğunuz bunun aksi olan durum
aklınıza geliverdi de ondan Günahkar, tevbeden aciz kalmış, günahlarında
ısrar etmiş ama tevbe etmeye fırsat bulamamışken alındığını düşündünüz
ruhunuzun ve hemen o anda ölmek istediniz, kimbilir.Asıl duanız buydu
belki de Rabbim günahlarımı bağışlar bağışlamaz al ruhumu yalvarırım!
Beni huzuruna günahlarımla alma ! Alma ki o halde nasıl çıkarım huzuruna
Rabbim, nasıl…? Hangi yüzle? diye yakaracaktınız da, aklınıza ölüm
geliverdi o biçarelik içinde ve arzuladınız ölümü.
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Hiç kendinizi Beytullah’ın önünde yere kapanmış düşünüp, ihramınızın
kefen olmasını, O Mübarek Zatın (S.A.V.) ayak bastığı yere başınızı
koyup can verdiğinizi ve daha önce bunun kadar güzel bir hayal
kurmadığınızı idrak edip ağladınız mı ?
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Ya da bazen, arasıra da olsa, sırf secdede can vermek, O’na en yakın
olduğunuzu idrak ettiğiniz ve o en aciz, en cahil, en gafil halinizle
dahi Rahmetini üzerinizde hissettiğiniz bir anda ölmek niyetiyle,
böylesi bir teslimiyet içinde başınızı secdeden hiç kaldırmak
istemediğiniz olur mu?…
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Başınızı secdeden kaldırmadan O’nu kaldırdığınızda yine bir sürü yanlış
amel işleyecek olduğunuz ve yine O’nun istemediği bir sürü günaha
bulanacağınız, bu kez O’nun huzuruna daha günahkar bir başla geri
dönecek olduğunuz aklınıza geldikçe, utancınızdan daha bir gömüldünüz mü
hiç seccadenizin içine…? Rabbin rahmetine sığınır gibi, affına sığınır
gibi sarıldınız mı hiç O’na?
Ya da en azından, başınız secde yerinde iken, o başınızı önünde eğilmeye
layık gören Rabbinize şükretmek için, aslında hep secdede kalmanız
gerektiğini anımsayıp, secdelerinizi biraz daha uzattığınız olur mu
arasıra da olsa…?Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Sizin de seccadeleriniz ıslanır mı bu düşünceler içinde? Tevbeleriniz
kuru kuru mu gider yoksa Rabb katına? Rabbin verdiği, gözyaşı nimetine
bulanamadan mı? Yoksa bir damlayı esirger misiniz siz O’nu verenden, hem
de size o bir damla gözyaşı karşılığında mağfiretini müjdelemişken? …
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Bitip tükenmeyen günah yükünüzün altında ezilirken, üzerinize
çullanmışken tüm kusurlarınız, seccadeye gömülmek, ona gömülmeye mahkum
olmak ancak bir hediyedir, orada can vermekse bir lütuftur diye düşünüp,
buna layık olmak arzusuyla dolup taştığınız olur mu hiç?
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Yapmayanlar, yapamayanlar, yapmak nasip olmayanlar çoğunlukta iken,
acizlerin acizi olarak, belki de hiç hakkınız yokken size nasip olunan
kulluk etme nimetini düşündünüz mü hiç? Düşünüp te doğru düzgün yerine
getiremediğiniz amellerinizin kusurlarını aklınıza getirip utandığınız,
utancınızdan ancak başınız yerde tevbe edebileceğinizi anlayıp,
çaresizlik içinde bunu yapmaya çabaladığınız oldu mu? Ya da başınızı
kaldırmaya yüz bulamadığınız Resulullah (S.A.V.) Efendimizin: “Rabbiniz
Hayy’dir, Kerim’dir. Kulu duâ ederek kendisine elini kaldırdığı zaman,
O, ellerini boş çevirmekten istihya eder.buyruğunu işittiğinizde, O
Yüceler Yücesi, dua edenlerin ellerini boş çevirmekten haya ederken, ben
O’na karşı nasıl başımı kaldırıp ta af dileyeyim, isteyeyim, bendeki bu
hayasızlık ile Rabbime nasıl el açıp dua etmeye yüz bulayım diye
düşünüp, bunu hak etmediğinizi idrak ettiğiniz anlarda secde yeri en
samimi sırdaşınız oldu mu sizin de?
Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
İmam Zeynul Abidin (r.a)’ın, namaz için ayakta durmaktan ayakları şişen
Resulullah(sav)’e sorduğu, Senin geçmiş ve gelecek tüm günahlarını Allah
Teala, bağışlamış olmasına rağmen neden bu kadar kendini zorluğa
düşürüyorsun? sorusuna aldığı, Acaba ben şükür eden bir kul olmayayım
mı? cevabını okuduğunuzda düştüğünüz o acı duygu aleminde kendiniz için,
Ya Rabb! Yetiremediğim ve yetiremeyeceğim şükrüm için beni affeyle,
beni de şükretme gayretindeki kullarından eyle! diye dua etmek, şükreden
kullardan olmak ümidi ile ettiğiniz secdelerden birini yaparken, en
azından bu niyet ve ahval üzere iken can vermek saadetini tatmayı ne
kadar isterdiniz değil mi? Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Resulullah (S.A.V.) Efendimizin, kendisinin iste buyruğu üzerine, Rabia b. âlik el Eslemi(ra)’ın
Cennette Sana arkadaş olmak isterim. sözlerine, çok secde ederek kendin
için bana yardımcı ol” diye icabet ettiği aklınıza geldikçe, O’na,
O Güzeller Güzeline, O Güller Sultanına arkadaş olacaksam, secdeden
başımı kaldırmamaya razıyım, hatta bunun için orada can vermeyi dilerim
ama.. diye diye bir sürü ah çekip, iç geçirdiğiniz secdelerden birinde
ömrünüzün son bulması, sadece bu hasret ile göçmek dahi, ne büyük bir
saadet olurdu öyle değil mi? Siz hiç secdede ölmek istediniz mi?
Secde O ki O’na en yakın yer, o ki O’nun en sevdiği dua mekanı, o ki
Resulünün, Kul Rabbine en ziyade secdede iken yakın olur, öyle ise
(secdede) duayı çok yapın.” diyerek bunları ifade buyurduğu manevi
buluşma diyarı.Allah’ım (c.c.) ben ona layık değilim ama başka gidecek
yerim yok. Sen’in yüceliğin karşısında aczimi anlatabileceğim tek
mekandır orası
Beni de kabul et, şu günahkar başı da yolunda koparılan bir baş olamasa
da hiç olmazsa secdende can versin. Sadece başım değil Sana her hücrem
secde etsin, her hücrem tevbe etsin.Sonra kaldırsam da yerden başımı,
ruhum hep secdede kalsın Ruhum hep secdede kalsın.Allah (c.c.) Canımızı Secde Halinde İken Alsın…!
Azrail (a.s.) Secde Halinde İken Gelsin.İnşaallah, Amin…!
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• İ S L A M :: Yüce Yaradanımız Allah (c.c.)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur