Saat
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
CEBRAİL A.S'IN PEYGAMBERİMİZİ SIKMAKTAKİ ''SIKTI' MANASINDAKİ ANLAM
2 posters
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• S E R B E S T K Ö Ş E :: Gönül Sohbetleri
1 sayfadaki 1 sayfası
CEBRAİL A.S'IN PEYGAMBERİMİZİ SIKMAKTAKİ ''SIKTI' MANASINDAKİ ANLAM
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
İKRA'! ... Yani, “OKU”!.
Bu sırada, daha önce de belirttiğimiz üzere Hazreti Muhammed Aleyhisselâm’ın eline verilmiş herhangi bir yazılı metin yoktu!...
Eline verilmiş, ya da önüne koyulmuş hiç bir yazılı metin olmadığı halde; sormadı Hazreti Muhammed şu soruyu:
-Neyi okuyayım?...
Çünkü, biliyordu, neyi “OKU”MASI gerektiğini!... Zaten, onu "OKU"yamamasının getirdiği sıkıntı içinde, aylardır bu mağarada âdeta çile doldurmaktaydı!..
Bu yüzden, bu sıkıntısını, çaresizliğini dile getirir şekilde cevap verdi:
-”Oku”yabilenlerden değilim!... “Oku”yamıyorum!..
Bu cevap üzerine Cebrail Aleyhisselâm, O'nu tekrar “sıktı”
İKRA !...
Ne çare ki, hâlâ “oku”yabilmiş değildi!... “Oku”yamıyordu!.. Tekrar cevapladı:
-”OKU”yamıyorum!... “Oku”yanlardan değilim!..
Nihayet üçüncü defa “SIKTI” Cebrail O’nu; ve şöyle dedi:
-İKRA' Bismi rabbikelleziy halak!.... halekal insane min alâk...
ikra' ve rabbükel ekrem; elleziy alleme Bilkalem; allemel insane ma lem ya'lem!... (96-1/5)
-OKU.. RABBİNİN İSMİYLE İŞARET EDİLEN KUDRET, ÖZÜNDE OLARAK HALKOLDUN!... Kİ PIHTILAŞMIŞ KANDAN İNSAN MEYDANA GELMİŞTİR..
OKU; RABBİN EKREM’DİR,Kİ O YÜZDEN KALEMLE BİLDİRMİŞTİR...İNSANA BİLMEDİKLERİNİ TÂLİM ETMİŞTİR.
Şimdi, önce bu noktayı iyi anlamak gerek...
Cebrail'in "SIKTI"sından murad nedir?... Cebrail, bizim gibi topraktan yaratılmış, yani maddi bedeni olan bir varlık olmadığına göre, bu "SIKTI" işlemini nasıl anlayacağız?
CİBRÎL NİÇİN “SIKTI”?
Evet, nedir Cebrail isimli meleğin "SIKMASI"nın mânâsı?..
Dindeki bir çok izahın "mecâzi" yani benzetme yollu yapılmış olduğunu bundan önceki kitap ve kasetlerimizde anlatmıştık... Şimdi "SIKMA" olayının gene mecaz yollu anlatımına bir örnek verelim, ve sonra da buradaki olaya dönelim...
Hazreti Rasûlullah, kabre konan kişinin hâliyle ilgili olarak şöyle buyurur:
-"Kabir öylesine “SIKTI” ki, neredeyse kaburgaları birbirine geçecekti... Feryadı tâ arşa kadar yükseldi de insan bunu işitmedi !..."
Burada bahsi geçen "SIKMA, anladığımız fiziksel mânâda bir "SIKMA" olmayıp, toprağın maddi olarak o kişinin üzerine yıkılıp "sıkması" olmayıp; çok daha farklı bir olaydır ki, bu olayın, bırakın o günleri bir yana, bugün dahi izahı son derece güçtür...
Ancak, ne var ki Allah'ın takdiri ve kolaylaştırmasıyla elimizden geldiğince izaha çalışacağız... Çünkü bizim varoluş görevimiz de, bu güne kadar dinde izah edilememiş hususları olabildiğince anlaşılır hâle getirmektir..
"İNSAN ve SIRLARI" isimli kitabımızda detaylı bir şekilde izah ettiğimiz üzere, insan beyni, dinde "melek" diye tanımlanan ve "nur" yapılı olarak târif edilen son derece yüksek frekanslı ışınsal varlıklar tarafından belli bir programlamaya tabi tutularak, "ALLAH"ın isimlerinin çeşitli formüller şeklinde açığa çıkmasını sağlarlar...
Bizler, genetik yoldan bize ulaşan tüm verilerin, kozmik yoldan oluşturulan kapasitedeki anlamlar ölçüsünde ortaya çıkışıyla elde ettiğimiz zihinsel yetenek ile yaşarız..
Beyin hücrelerimizin her biri belirli anlamlar ihtiva eden belirli frekanslarla programlanarak yeni düşünsel anlamlara sahip olur; ya da genetik yoldan gelen verilerin ortaya çıkışına yolverir..
Esasen bizden ortaya çıkan ya da çıkmayıp zihnimizde kalan her düşünce, gerçekte, "Allah" isimleriyle işaret edilen kavramların beynimizdeki bir terkibidir!. Ve bu terkip, az önce de bahsettiğim üzere, genetik+kozmik etkiler -yani meleki tesirler- sonucunda oluşur!.
“İnsan” ismiyle tanımlanan varlıklar, tümüyle birer "isimler terkibi" olduğu gibi, varlığını algılayabildiğimiz ya da algılayamadığımız tüm varlıklar ve elbette ki "melek"ler dahi birer "esmâ terkipleri”dirler!...
İşbu sebeple;
Bir "esmâ terkibi" olan ve varlığındaki ağırlıklı isimlerin anlamları dolayısıyla da seçilmiş kişilerin beyinlerinde gerekli programlamayı yaparak onları "okuyamamaktan" kurtarıp "OKUR" hâle getiren Cebrail Aleyhisselâm, Hazreti Muhammed'i “SIKTI” !...
Yani, Hazreti Muhammed Aleyhisselâm’ın beynine "Alim", "Basir", "Hakim", "Fettah", "Muhyi" gibi bir kısım “isimlerin frekansından impulslar” göndererek, bu yolda açılım oluşturdu!... Esasen, bu “Rabbani isimlerin frekansı”, herkes gibi, doğuştan O'nun yapısında da mevcuttu... Ancak, yapısını oluşturan "terkip içindeki" oranı Nebilik kemâlâtını ortaya koymak için yeterli değildi!...
Cebrail'in müdahalesi ile, bu isimlerin beyindeki oranı, son Nebi’nin açıklaması gerekli olan kemâlâta yeterli kapasiteye dönüştürülüyordu...
Bu etki sonucu beyinde meydana gelen yüksek faaliyet ise kişi tarafından ancak "SIKMAK" diye tanımlanabilirdi...
İşte bu "SIKMA"; yani, “beyne gönderilen impuls sonucu oluşturulan yeni açılımlar” neticesinde Hazreti Muhammed "OKU"MAYA başladı...
İşte bu duruma işaret eden âyetler:
-OKU!... RABBİNİN iSMİYLE iŞARET EDİLEN MÂNÂLAR ÖZÜNDE OLARAK HALKOLDUN!... Kİ PIHTILAŞMIŞ KANDAN iNSAN MEYDANA GELMİŞTİR... OKU!... RABBİN EKREMDİR... Kİ O YÜZDEN KALEMLE BİLDİRMİŞTİR... İNSANA BİLMEDİKLERİNİ TÂLİM ETMİŞTİR...
Burada hemen akla şu soru geliyor... "KALEM" nedir?..
"OKU"mak yazıp-çizmeyle alâkalı olamadığına göre, yazan "KALEM" acaba neydi?
Meşhur müfessir Fahreddin Razi, "KALEM" "akıldır" der... Bu konuda şu işareti Rasûlullah meşhurdur:
-"Haberiniz olsun ki, Allah ilk halk ettiğinde, kalemi halk etti; de ona;
“yaz” dedi...
”Ya Rab ne yazayım” , diye sordu...
“Kaderi yaz” dedi...
İşte o saatte kalem, olmuş ve ebeden olacak her şeyi yazdı..."
Burada bahsedilen "Kalem" tasavvufta tahkike ermişlere göre "İnsan-ı Kâmil"dir... Bu "İnsan-ı Kâmil"in aklına “Aklı Evvel”, ruhuna "Ruhu Muhammedi”, derler... "Hakikatı Muhammedi" ismiyle işaret edilen dahi budur!..
diğer taraftan şu âyeti hatırlayalım:
-"ALLAH YAZDI...."
Yazan "Kalem"dir; fakat "ALLAH" kendine izâfe etmektedir; çünkü “Kalem” O'nun varlığıyla kaim ve daimdir... Tıpkı, "SEN ATMADIN, ATAN ALLAH'TI" âyetinde olduğu gibi...işte tasavvufta “maiyyet sırrı” denen hususu bu gibi âyetler tanımlamaktadır..
Çağdaş tanımlama ile, evrende varolmuş ve olacak her şeyi meydana getiren "Kalem"e günümüzde bir kısım çevrelerce “KOZMİK BİLİNÇ” denilmektedir!..
Yani, "İLİM SIFATININ MAZHARI" olan "SALT ŞUUR"!...işte bu "TÂLİM ETTİ"...
-ADEM’E iSİMLERİN TÜMÜNÜ TÂLİM ETMİŞTİR !.. (2-31)
Adem'e isimlerin tümünün tâlim edilmesinden murad, hiç şüphesiz ki, Adem’in Allah'ın isimlerinin mazharı olarak ortaya çıkışıdır!..
Ancak ne var ki, bütün bu isimler insanın yapısında bir terkip hâlindedir... Kimi isimlerin mânâları daha güçlü ve kimi isimlerin mânâları da daha zayıf olarak..
İşte bu isimlerin mânâlarının kişinin yapısında mevcut olmasına yukarıdaki âyette "bismirabbik" ifadesiyle işaret edilmiştir
Selam ve Dua ile..
İKRA'! ... Yani, “OKU”!.
Bu sırada, daha önce de belirttiğimiz üzere Hazreti Muhammed Aleyhisselâm’ın eline verilmiş herhangi bir yazılı metin yoktu!...
Eline verilmiş, ya da önüne koyulmuş hiç bir yazılı metin olmadığı halde; sormadı Hazreti Muhammed şu soruyu:
-Neyi okuyayım?...
Çünkü, biliyordu, neyi “OKU”MASI gerektiğini!... Zaten, onu "OKU"yamamasının getirdiği sıkıntı içinde, aylardır bu mağarada âdeta çile doldurmaktaydı!..
Bu yüzden, bu sıkıntısını, çaresizliğini dile getirir şekilde cevap verdi:
-”Oku”yabilenlerden değilim!... “Oku”yamıyorum!..
Bu cevap üzerine Cebrail Aleyhisselâm, O'nu tekrar “sıktı”
İKRA !...
Ne çare ki, hâlâ “oku”yabilmiş değildi!... “Oku”yamıyordu!.. Tekrar cevapladı:
-”OKU”yamıyorum!... “Oku”yanlardan değilim!..
Nihayet üçüncü defa “SIKTI” Cebrail O’nu; ve şöyle dedi:
-İKRA' Bismi rabbikelleziy halak!.... halekal insane min alâk...
ikra' ve rabbükel ekrem; elleziy alleme Bilkalem; allemel insane ma lem ya'lem!... (96-1/5)
-OKU.. RABBİNİN İSMİYLE İŞARET EDİLEN KUDRET, ÖZÜNDE OLARAK HALKOLDUN!... Kİ PIHTILAŞMIŞ KANDAN İNSAN MEYDANA GELMİŞTİR..
OKU; RABBİN EKREM’DİR,Kİ O YÜZDEN KALEMLE BİLDİRMİŞTİR...İNSANA BİLMEDİKLERİNİ TÂLİM ETMİŞTİR.
Şimdi, önce bu noktayı iyi anlamak gerek...
Cebrail'in "SIKTI"sından murad nedir?... Cebrail, bizim gibi topraktan yaratılmış, yani maddi bedeni olan bir varlık olmadığına göre, bu "SIKTI" işlemini nasıl anlayacağız?
CİBRÎL NİÇİN “SIKTI”?
Evet, nedir Cebrail isimli meleğin "SIKMASI"nın mânâsı?..
Dindeki bir çok izahın "mecâzi" yani benzetme yollu yapılmış olduğunu bundan önceki kitap ve kasetlerimizde anlatmıştık... Şimdi "SIKMA" olayının gene mecaz yollu anlatımına bir örnek verelim, ve sonra da buradaki olaya dönelim...
Hazreti Rasûlullah, kabre konan kişinin hâliyle ilgili olarak şöyle buyurur:
-"Kabir öylesine “SIKTI” ki, neredeyse kaburgaları birbirine geçecekti... Feryadı tâ arşa kadar yükseldi de insan bunu işitmedi !..."
Burada bahsi geçen "SIKMA, anladığımız fiziksel mânâda bir "SIKMA" olmayıp, toprağın maddi olarak o kişinin üzerine yıkılıp "sıkması" olmayıp; çok daha farklı bir olaydır ki, bu olayın, bırakın o günleri bir yana, bugün dahi izahı son derece güçtür...
Ancak, ne var ki Allah'ın takdiri ve kolaylaştırmasıyla elimizden geldiğince izaha çalışacağız... Çünkü bizim varoluş görevimiz de, bu güne kadar dinde izah edilememiş hususları olabildiğince anlaşılır hâle getirmektir..
"İNSAN ve SIRLARI" isimli kitabımızda detaylı bir şekilde izah ettiğimiz üzere, insan beyni, dinde "melek" diye tanımlanan ve "nur" yapılı olarak târif edilen son derece yüksek frekanslı ışınsal varlıklar tarafından belli bir programlamaya tabi tutularak, "ALLAH"ın isimlerinin çeşitli formüller şeklinde açığa çıkmasını sağlarlar...
Bizler, genetik yoldan bize ulaşan tüm verilerin, kozmik yoldan oluşturulan kapasitedeki anlamlar ölçüsünde ortaya çıkışıyla elde ettiğimiz zihinsel yetenek ile yaşarız..
Beyin hücrelerimizin her biri belirli anlamlar ihtiva eden belirli frekanslarla programlanarak yeni düşünsel anlamlara sahip olur; ya da genetik yoldan gelen verilerin ortaya çıkışına yolverir..
Esasen bizden ortaya çıkan ya da çıkmayıp zihnimizde kalan her düşünce, gerçekte, "Allah" isimleriyle işaret edilen kavramların beynimizdeki bir terkibidir!. Ve bu terkip, az önce de bahsettiğim üzere, genetik+kozmik etkiler -yani meleki tesirler- sonucunda oluşur!.
“İnsan” ismiyle tanımlanan varlıklar, tümüyle birer "isimler terkibi" olduğu gibi, varlığını algılayabildiğimiz ya da algılayamadığımız tüm varlıklar ve elbette ki "melek"ler dahi birer "esmâ terkipleri”dirler!...
İşbu sebeple;
Bir "esmâ terkibi" olan ve varlığındaki ağırlıklı isimlerin anlamları dolayısıyla da seçilmiş kişilerin beyinlerinde gerekli programlamayı yaparak onları "okuyamamaktan" kurtarıp "OKUR" hâle getiren Cebrail Aleyhisselâm, Hazreti Muhammed'i “SIKTI” !...
Yani, Hazreti Muhammed Aleyhisselâm’ın beynine "Alim", "Basir", "Hakim", "Fettah", "Muhyi" gibi bir kısım “isimlerin frekansından impulslar” göndererek, bu yolda açılım oluşturdu!... Esasen, bu “Rabbani isimlerin frekansı”, herkes gibi, doğuştan O'nun yapısında da mevcuttu... Ancak, yapısını oluşturan "terkip içindeki" oranı Nebilik kemâlâtını ortaya koymak için yeterli değildi!...
Cebrail'in müdahalesi ile, bu isimlerin beyindeki oranı, son Nebi’nin açıklaması gerekli olan kemâlâta yeterli kapasiteye dönüştürülüyordu...
Bu etki sonucu beyinde meydana gelen yüksek faaliyet ise kişi tarafından ancak "SIKMAK" diye tanımlanabilirdi...
İşte bu "SIKMA"; yani, “beyne gönderilen impuls sonucu oluşturulan yeni açılımlar” neticesinde Hazreti Muhammed "OKU"MAYA başladı...
İşte bu duruma işaret eden âyetler:
-OKU!... RABBİNİN iSMİYLE iŞARET EDİLEN MÂNÂLAR ÖZÜNDE OLARAK HALKOLDUN!... Kİ PIHTILAŞMIŞ KANDAN iNSAN MEYDANA GELMİŞTİR... OKU!... RABBİN EKREMDİR... Kİ O YÜZDEN KALEMLE BİLDİRMİŞTİR... İNSANA BİLMEDİKLERİNİ TÂLİM ETMİŞTİR...
Burada hemen akla şu soru geliyor... "KALEM" nedir?..
"OKU"mak yazıp-çizmeyle alâkalı olamadığına göre, yazan "KALEM" acaba neydi?
Meşhur müfessir Fahreddin Razi, "KALEM" "akıldır" der... Bu konuda şu işareti Rasûlullah meşhurdur:
-"Haberiniz olsun ki, Allah ilk halk ettiğinde, kalemi halk etti; de ona;
“yaz” dedi...
”Ya Rab ne yazayım” , diye sordu...
“Kaderi yaz” dedi...
İşte o saatte kalem, olmuş ve ebeden olacak her şeyi yazdı..."
Burada bahsedilen "Kalem" tasavvufta tahkike ermişlere göre "İnsan-ı Kâmil"dir... Bu "İnsan-ı Kâmil"in aklına “Aklı Evvel”, ruhuna "Ruhu Muhammedi”, derler... "Hakikatı Muhammedi" ismiyle işaret edilen dahi budur!..
diğer taraftan şu âyeti hatırlayalım:
-"ALLAH YAZDI...."
Yazan "Kalem"dir; fakat "ALLAH" kendine izâfe etmektedir; çünkü “Kalem” O'nun varlığıyla kaim ve daimdir... Tıpkı, "SEN ATMADIN, ATAN ALLAH'TI" âyetinde olduğu gibi...işte tasavvufta “maiyyet sırrı” denen hususu bu gibi âyetler tanımlamaktadır..
Çağdaş tanımlama ile, evrende varolmuş ve olacak her şeyi meydana getiren "Kalem"e günümüzde bir kısım çevrelerce “KOZMİK BİLİNÇ” denilmektedir!..
Yani, "İLİM SIFATININ MAZHARI" olan "SALT ŞUUR"!...işte bu "TÂLİM ETTİ"...
-ADEM’E iSİMLERİN TÜMÜNÜ TÂLİM ETMİŞTİR !.. (2-31)
Adem'e isimlerin tümünün tâlim edilmesinden murad, hiç şüphesiz ki, Adem’in Allah'ın isimlerinin mazharı olarak ortaya çıkışıdır!..
Ancak ne var ki, bütün bu isimler insanın yapısında bir terkip hâlindedir... Kimi isimlerin mânâları daha güçlü ve kimi isimlerin mânâları da daha zayıf olarak..
İşte bu isimlerin mânâlarının kişinin yapısında mevcut olmasına yukarıdaki âyette "bismirabbik" ifadesiyle işaret edilmiştir
Selam ve Dua ile..
ZÜMRÜT- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 1882
Puanı : 1360
Teşekkür : 73
Kayıt tarihi : 29/09/10
ZÜMRÜT- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 1882
Puanı : 1360
Teşekkür : 73
Kayıt tarihi : 29/09/10
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• S E R B E S T K Ö Ş E :: Gönül Sohbetleri
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur