Saat
Similar topics
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
Ya Hayy (c.c.)
2 posters
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• M U L T İ M E D İ A :: Videolar - İlahi Klipleri - Dini Filmler - Görüntülü Sohbetler - Belgeseller
1 sayfadaki 1 sayfası
Geri: Ya Hayy (c.c.)
“Diri” anlamına gelen “el-Hayy” İsm-i Şerif’i Kur’an-ı Kerim’de 5 defa tekrarlanmakta. “Allah (CC). O’ndan (CC) başka ilah yoktur. O (CC) diridir, her şeyi ayakta tutandır.”[1]
Her binanın bir ustası, her resmin bir ressamı, her bestenin bir bestekarı mutlaka vardır. “Kendiliğinden olmuştur” demiyoruz, diyemiyoruz da…
Açan çiçekler, uçan kuşlar, yüzen balıklar, gezen, seven, veren insanlar bütün bunlar birini bize işaret ederler.
“O (CC), Hayy (diri) olandır. O’ndan (CC) başka ilah yoktur; öyleyse dini yalnızca kendisine haliskılanlar olarak O’na (CC) dua edin. Alemlerin Rabbine (CC) hamdolsun.”[2]
İnsan acizdir ve çok az şeye güçyetirebilir. Dünyaya geldiği andan itibaren hayatının 5-10 senesi yarı şuurlu olarak geçer. Bu dönem boyunca sürekli bir ilgiye ve bakıma muhtaçtır. Bundan sonra yaşadığı hayatın ise büyük bir bölümü kendi bedenine bakmakla, temizlenmekle geçer. Eğer bu sayılanları yapmak istemese ve ertelese kısa süre içinde bakılamayacak bir görünüme girer.
Ayrıca insanın bedenen ihtiyaç duyduğu büyük bir eksikliği daha vardır: Uyku. İnsanın ömrünün neredeyse üçtebiri uykuyla geçer. Ancak ne kadar istemese de, uykuya ayıracağı zamanlarda başka şeyler yapmayı tercih etse de buna bir iki günden fazla dayanması mümkün değildir. Hatta 24 saat uyumayan bir insanın şuurunda bir bulanıklık, idrakinde bir yavaşlık baş gösterir. Her zaman doğal olarak yapabildiği şeyleri yapamamaya, karşılaştığı olayları sağlıklı muhakeme edememeye, hatta konuşma güçlüğü çekmeye, bildiği şeyleri unutmaya başlar.
Elbette aciz olan ancak insan ve insan gibi yaratılmış olan diğer canlılardır. Canlı ve cansız tüm kainatın yaratıcısı olan Allah (CC) ise Hayydır (diri). Daima diridir, her an herşeye hakimdir, herşeyi bilir, herşeye güç yetirir, O’nu (CC) uyku ve uyuklama tutmaz, her türlü acizlikten de münezzehtir. O (CC), yarattıklarına çeşitli acizlikler vermiş ve bu eksiklikleri farkederek yalnızca kendisine kulluk etmelerini, herşeyi kendisinden istemelerini emretmiştir. İnsana düşen de, O (CC) dilemedikçe hiçbir şeye güç yetiremeyeceğini, tek bir saniye bile hayatını devam ettiremeyeceğini bilerek Rabbine (CC) yönelip dönmektir.
“Allah (CC). Ondan (CC) başka ilah yoktur. Diridir, kaimdir.”[3]
“Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan(Allah)a (CC) tevekkül et ve O’nu (CC) hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından O’nun (CC) haberdar olması yeter.”[4]
“(Artık bütün) Yüzler, diri, kaim olanın önünde eğik durmuştur ve zulüm yüklenen ise yok olup gitmiştir.”[5]
Hayy, diri demektir. Bunun zıddına meyyit denir ki, ölü demektir. Mahlukat içinde hayat sahibi olanların ötekilerinden, yani taş ve toprak gibi hayatı bulunmayanlardan daha kıymetli olduğunu görüyoruz. Çünkü hayat sahibi olan her mahluk, bir bilgi ve faaliyet kaynağıdır. Bilgi ve faaliyet hayatın izleridir. Fakat bu izler her hayat sahibinde değildir ve her hayatın kıymeti bu izlerle ölçülür.
Allah-ü Teala (CC) Hz.leri hayat sahiplerine yaradılışlarındaki hikmete göre bir hayat vermiştir. Mesela, otlar ve ağaçlar hayat sahibidir. Çünkü onlar da doğar, yer, içer, büyür, ürer ve nihayet ölür. Hallerine göre bilgileri de vardır. Bir alete, bir vasıtaya muhtaç olmadan kendilerine yarayanı, yaramayanı ayırdederler, faaliyetleri vardır. Havada, suda, toprağın derinliklerinde, büyümesine, üremesine yarayan maddeleri arar bulur, kendilerine çeker, hazmeder. Bizim için türlü meyvalar, gıdalar, devalar ve daha binler çeşit faydalı şeyler hazırlarlar. Böyle olmakla beraber, kendi hayatlarından daha yüksek, daha kudretli bir hayat bulunduğundan haberleri yoktur. Halbuki hayvanattaki hayat daha üstündür. Çünkü hayvanlarda fazla olarak duygu da vardır; görür, işitir, hareket serbestliği vardır. Nebatat gibi olduğu yerde saplanıp kalmaz ve istediği yere gidebilir, yatar, kalkar… Otlar ve ağaçlardaki hayat bunlara bakarak eksik, zayıf ve sönüktür. Onun için hayvanat nebatata hakimdir. Çiğner, koparır, yer… Ancak hayvanların üstünde daha üstün bir hayat var ki, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri bu şerefi de insanlara ihsan buyurmuştur. İnsanlardaki hayat bunlardan daha üstündür. Çünkü bunlarda saydığımız bütün vasıflar insanlarda da var. Fazla olarak insanlarda bir takım kuvvetler daha var ki, bunların hiç biri ötekilerinde yok. Mesela, insan bir hayvan gibi sadece görüp işitmekle kalmaz; aynı zamanda bunları düşünür, inceler, mukayese yapar, muhakeme eder, neticeler alır. Kaynayan suyun, kapağını fırlatmasından buhar kuvvetini keşfeder. Her işin önündeyken sonunu görür, ona göre vaziyet alır. İşte insanlardaki hayat, akıl ve hayale sığmayacak kadar büyük hadiseleri bilmeye ve onları başarıp meydana getirmeye elverişli bir kaynaktır. Bir hayat nerde, ötekilerindeki hayat nerede?… Onun için insanlar yer yüzünün efendisidir. Demek ki, nebatatta görülen hayat, basit ve iptidai bir hayattır. Hayvanattaki hayat daha üstün, insanlardaki hepsinden üstündür. Bu üstünlüğü temin eden şey ise, hayat vasıflarının kuvvet ve kıymetidir.
Hayatın iptidai vasıfları, yemek, içmek, doğurup üretmektir. Hayatın yüksek ve kıymetli vasıfları iptidai vasıflarla beraber bilmek ve yapmaktır. Bu sebeptendir ki, hayatta insanlar bile müsavi olmayıp, bilgisi ve kudreti nisbetinde birbirinden üstündür. Şahıslar olsun, milletler olsun, en ileride bulunanlar, bilgisi ve kudreti en çok, en geniş olanlardır. Şu halde bir şey bilmiyen, bir şey yapamayan insanlar yaşıyor değil, sürünüyor demektir.
Hakiki hayat, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne mahsustur. Allah’ın (CC) hayatı, ilim ve iradeye mebde olan ezeli bir sıfattır. Kayıtsız şartsız her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten, ekmel bir hayattır. Onun için her şeyi görür, işitir, bilir, istediği gibi yapar. Yoksa şuursuz, kör, sağır bir kuvvet değildir. Dinsizler O’na (CC) öyle iftira ediyorlar. Böyle ise bu herifler, kendilerindeki şuurlu ve iradeli hayatı nereden ve hangi membadan almışlardır? Bir eser, müessirinden daha üstün olabilir mi? Yaratılmış olan bir şeyde, kamil bir hayat görüp dururken, onu yaratanda noksan, bilgisiz bir hayat kabul etmek bir hezeyandan başka birşey değildir. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri teala ölmez, daima hazır ve nazırdır. Yaşayan mahlukatının hayatını veren de O’dur (CC). O (CC) olmasaydı hayattan zerre kadar eser görülmezdi. Hem O’nu (CC) ne gaflet basar, ne uyku. O (CC) daima fenadan, zevalden, hatadan münezzehtir. Her an ‘Alîm, her an Habîr, her an Kâdir’dir.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Bakara S. A.255
[2] Mümin S. A.65
[3] Al-i İmran S. A.2
[4] Furkan S. A.58
[5] Taha S. A.111
Her binanın bir ustası, her resmin bir ressamı, her bestenin bir bestekarı mutlaka vardır. “Kendiliğinden olmuştur” demiyoruz, diyemiyoruz da…
Açan çiçekler, uçan kuşlar, yüzen balıklar, gezen, seven, veren insanlar bütün bunlar birini bize işaret ederler.
“O (CC), Hayy (diri) olandır. O’ndan (CC) başka ilah yoktur; öyleyse dini yalnızca kendisine haliskılanlar olarak O’na (CC) dua edin. Alemlerin Rabbine (CC) hamdolsun.”[2]
İnsan acizdir ve çok az şeye güçyetirebilir. Dünyaya geldiği andan itibaren hayatının 5-10 senesi yarı şuurlu olarak geçer. Bu dönem boyunca sürekli bir ilgiye ve bakıma muhtaçtır. Bundan sonra yaşadığı hayatın ise büyük bir bölümü kendi bedenine bakmakla, temizlenmekle geçer. Eğer bu sayılanları yapmak istemese ve ertelese kısa süre içinde bakılamayacak bir görünüme girer.
Ayrıca insanın bedenen ihtiyaç duyduğu büyük bir eksikliği daha vardır: Uyku. İnsanın ömrünün neredeyse üçtebiri uykuyla geçer. Ancak ne kadar istemese de, uykuya ayıracağı zamanlarda başka şeyler yapmayı tercih etse de buna bir iki günden fazla dayanması mümkün değildir. Hatta 24 saat uyumayan bir insanın şuurunda bir bulanıklık, idrakinde bir yavaşlık baş gösterir. Her zaman doğal olarak yapabildiği şeyleri yapamamaya, karşılaştığı olayları sağlıklı muhakeme edememeye, hatta konuşma güçlüğü çekmeye, bildiği şeyleri unutmaya başlar.
Elbette aciz olan ancak insan ve insan gibi yaratılmış olan diğer canlılardır. Canlı ve cansız tüm kainatın yaratıcısı olan Allah (CC) ise Hayydır (diri). Daima diridir, her an herşeye hakimdir, herşeyi bilir, herşeye güç yetirir, O’nu (CC) uyku ve uyuklama tutmaz, her türlü acizlikten de münezzehtir. O (CC), yarattıklarına çeşitli acizlikler vermiş ve bu eksiklikleri farkederek yalnızca kendisine kulluk etmelerini, herşeyi kendisinden istemelerini emretmiştir. İnsana düşen de, O (CC) dilemedikçe hiçbir şeye güç yetiremeyeceğini, tek bir saniye bile hayatını devam ettiremeyeceğini bilerek Rabbine (CC) yönelip dönmektir.
“Allah (CC). Ondan (CC) başka ilah yoktur. Diridir, kaimdir.”[3]
“Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan(Allah)a (CC) tevekkül et ve O’nu (CC) hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından O’nun (CC) haberdar olması yeter.”[4]
“(Artık bütün) Yüzler, diri, kaim olanın önünde eğik durmuştur ve zulüm yüklenen ise yok olup gitmiştir.”[5]
Hayy, diri demektir. Bunun zıddına meyyit denir ki, ölü demektir. Mahlukat içinde hayat sahibi olanların ötekilerinden, yani taş ve toprak gibi hayatı bulunmayanlardan daha kıymetli olduğunu görüyoruz. Çünkü hayat sahibi olan her mahluk, bir bilgi ve faaliyet kaynağıdır. Bilgi ve faaliyet hayatın izleridir. Fakat bu izler her hayat sahibinde değildir ve her hayatın kıymeti bu izlerle ölçülür.
Allah-ü Teala (CC) Hz.leri hayat sahiplerine yaradılışlarındaki hikmete göre bir hayat vermiştir. Mesela, otlar ve ağaçlar hayat sahibidir. Çünkü onlar da doğar, yer, içer, büyür, ürer ve nihayet ölür. Hallerine göre bilgileri de vardır. Bir alete, bir vasıtaya muhtaç olmadan kendilerine yarayanı, yaramayanı ayırdederler, faaliyetleri vardır. Havada, suda, toprağın derinliklerinde, büyümesine, üremesine yarayan maddeleri arar bulur, kendilerine çeker, hazmeder. Bizim için türlü meyvalar, gıdalar, devalar ve daha binler çeşit faydalı şeyler hazırlarlar. Böyle olmakla beraber, kendi hayatlarından daha yüksek, daha kudretli bir hayat bulunduğundan haberleri yoktur. Halbuki hayvanattaki hayat daha üstündür. Çünkü hayvanlarda fazla olarak duygu da vardır; görür, işitir, hareket serbestliği vardır. Nebatat gibi olduğu yerde saplanıp kalmaz ve istediği yere gidebilir, yatar, kalkar… Otlar ve ağaçlardaki hayat bunlara bakarak eksik, zayıf ve sönüktür. Onun için hayvanat nebatata hakimdir. Çiğner, koparır, yer… Ancak hayvanların üstünde daha üstün bir hayat var ki, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri bu şerefi de insanlara ihsan buyurmuştur. İnsanlardaki hayat bunlardan daha üstündür. Çünkü bunlarda saydığımız bütün vasıflar insanlarda da var. Fazla olarak insanlarda bir takım kuvvetler daha var ki, bunların hiç biri ötekilerinde yok. Mesela, insan bir hayvan gibi sadece görüp işitmekle kalmaz; aynı zamanda bunları düşünür, inceler, mukayese yapar, muhakeme eder, neticeler alır. Kaynayan suyun, kapağını fırlatmasından buhar kuvvetini keşfeder. Her işin önündeyken sonunu görür, ona göre vaziyet alır. İşte insanlardaki hayat, akıl ve hayale sığmayacak kadar büyük hadiseleri bilmeye ve onları başarıp meydana getirmeye elverişli bir kaynaktır. Bir hayat nerde, ötekilerindeki hayat nerede?… Onun için insanlar yer yüzünün efendisidir. Demek ki, nebatatta görülen hayat, basit ve iptidai bir hayattır. Hayvanattaki hayat daha üstün, insanlardaki hepsinden üstündür. Bu üstünlüğü temin eden şey ise, hayat vasıflarının kuvvet ve kıymetidir.
Hayatın iptidai vasıfları, yemek, içmek, doğurup üretmektir. Hayatın yüksek ve kıymetli vasıfları iptidai vasıflarla beraber bilmek ve yapmaktır. Bu sebeptendir ki, hayatta insanlar bile müsavi olmayıp, bilgisi ve kudreti nisbetinde birbirinden üstündür. Şahıslar olsun, milletler olsun, en ileride bulunanlar, bilgisi ve kudreti en çok, en geniş olanlardır. Şu halde bir şey bilmiyen, bir şey yapamayan insanlar yaşıyor değil, sürünüyor demektir.
Hakiki hayat, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne mahsustur. Allah’ın (CC) hayatı, ilim ve iradeye mebde olan ezeli bir sıfattır. Kayıtsız şartsız her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten, ekmel bir hayattır. Onun için her şeyi görür, işitir, bilir, istediği gibi yapar. Yoksa şuursuz, kör, sağır bir kuvvet değildir. Dinsizler O’na (CC) öyle iftira ediyorlar. Böyle ise bu herifler, kendilerindeki şuurlu ve iradeli hayatı nereden ve hangi membadan almışlardır? Bir eser, müessirinden daha üstün olabilir mi? Yaratılmış olan bir şeyde, kamil bir hayat görüp dururken, onu yaratanda noksan, bilgisiz bir hayat kabul etmek bir hezeyandan başka birşey değildir. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri teala ölmez, daima hazır ve nazırdır. Yaşayan mahlukatının hayatını veren de O’dur (CC). O (CC) olmasaydı hayattan zerre kadar eser görülmezdi. Hem O’nu (CC) ne gaflet basar, ne uyku. O (CC) daima fenadan, zevalden, hatadan münezzehtir. Her an ‘Alîm, her an Habîr, her an Kâdir’dir.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Bakara S. A.255
[2] Mümin S. A.65
[3] Al-i İmran S. A.2
[4] Furkan S. A.58
[5] Taha S. A.111
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• M U L T İ M E D İ A :: Videolar - İlahi Klipleri - Dini Filmler - Görüntülü Sohbetler - Belgeseller
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur