Saat
Similar topics
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
Müslüman Kimliğinin İki Temeli
2 posters
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• İ S L A M :: Peygamber Efendimiz (S.A.V.)
1 sayfadaki 1 sayfası
Müslüman Kimliğinin İki Temeli
- Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan
Müslüman Kimliğinin İki Temeli
Mâlik b. Enes’e ulaşan habere göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
"Size, sıkı sarıldığınız sürece sapıtmayacağınız iki şey bıraktım: Allah'ın kitabı ve Resûlünün sünneti."(1)
İslâm'ın iki ana temeli Kitap (Kur'ân) ve Hz. Peygamber’in hayatı ve irşadı demek olan Sünnet’tir. Bu iki kaynağa ya doğrudan ya da dolaylı olarak dayanma¬yan, bunlardan kaynaklanmayan hiç bir görüş ve uygulama İslâmî bir nitelik taşımaz.
Vedâ Haccı ile ilgili rivâyetler arasında yer alan hadisimiz, Efendimiz!in son tavsiyeleri cümlesinden olma özelliğine sahiptir. Zürkânî’nin şerhine esas aldığı(2) Muvatta'daki rivâyette açıkça görüldüğü gibi “vefatından sonra”ki günlere yöneliktir. Bu sebeple önemle üzerinde durulması gerekmektedir.
Bilindiği gibi mükemmel ve son din olarak gönderilen İslâm'ın iki ana temeli Kitap (Kur'ân) ve Hz. Peygamber’in hayatı ve irşadı demek olan Sünnet’tir. Bu iki kaynağa ya doğrudan ya da dolaylı olarak dayanmayan, bunlardan kaynaklanmayan hiç bir görüş ve uygulama İslâmî bir nitelik taşımaz. Bu sebeple geçmişte âlimler, bütün güçleri ile ve ilmî metotlarla bu iki temel kaynağı değerlendirmeye, yaşadıkları devir ve bölge şartlarına göre en uygun uygulama şeklini tespite çalışmışlardır. Görüş ve uygulamaların böylece "İslâmî bir nitelik" kazanmasını sağlamışlardır. Ayrıca İslâm’a yabancı ne kadar gelişme ve akım varsa, onlara Kitap ve Sünnet ölçüleriyle karşı çıkarak mücadele etmiş ve toplumların İslâmî niteliklerini korumalarına yardımcı olmuşlardır.
İslâm'ın tartışılmaz ilk iki kaynağı olan Kitap ve Sünnet, hadisimize göre, Hz. Peygamber’den sonraki günlerde de kendilerine "sıkı" hatta "sımsıkı" sarılmak şartıyla, Müslümanlar için hidâyet ve mutluluk vesilesidir. Bu, Hz. Peygamber’in bir müjdesidir. Ancak burada üzerinde durulması gereken kelime, "sıkı, sımsıkı yapışmak" anlamına gelen temessük veya i'tisam'dır. Biz buna "Kitap ve Sünnete dört elle sarılmak" da diyebiliriz. "Resûlünün sünneti" tabirini de Hz. Peygamber!in, "peygamberlik görevi icâbı olarak bildirdikleri" şeklinde anlamak lâzımdır.(3)
Hadis kitaplarımızda gördüğümüz, Kitap ve Sünnete sarılmak (el-i'tisam bi'l-kitap ve's-sünne) bahisleri, Kitap ve Sünnetin İslâm kimliğinin kazanılması, yaşanması ve korunması bakımından arz ettiği önemi gösteren âyet ve hadislerle doludur. Hadisimiz, bu âyet ve hadislerin hedefini açık şekilde ortaya koymaktadır: Sapıtmamak... Yani kimliği kaybetmemek!
"... Gerçekten size Allah'dan bir Nûr ve açık bir kitap geldi. Onunla Allah, rızasının peşinde gidenleri esenlik yollarına iletiyor ve onları kendi izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarıp, dosdoğru bir yola iletiyor."(4) "Ve topluca Allah'ın ipine yapışın (Kur'ana uyun), ayrılmayın."(5)"... Rabbinizden size indirilenin en güzeline (Kur'an'a) uyun!"(6) "Bu Kur'an, insanlara (kâfi) bir tebliğdir."(7)
"Peygamberin çağırmasını, herhangi birinizin diğerini çağırısı ile bir tutmayın (Onun davetine icabet gerekir)."(8)
İmam Mâlik'e bir adam gelerek bir sual sordu. İmam, "Resûlullah buyurdu ki..." diye cevap vermeye başladı. Adam, "senin görüşün nedir?" diye imamın re'yini öğrenmek istedi. Bunun üzerine İmam Mâlik; "Allah'ın Rasûlünün emrine aykırı davrananlar, başlarına bir bela gelmesinden, yahut acıklı bir azaba uğramaktan çekinsinler!"(9) meâlindeki âyeti okudu. Böylece asıl dinlenecek sözün ve öğrenilecek görüşün Hz. Peygamber’in sözü ve görüşü olduğunu vurguladı.
"Kim Resûl'e itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur..."(10) "Allah ve Resûlü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir kadın ve erkeğe, o işi kendi isteklerine göre seçme ve görme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur."(11)"Andolsun sizin için Allah'ın Resûlünde (uyulacak) güzel bir hayat örneği vardır."(12)
İslâm kimliği ve kişiliği açısından Kitap ve Sünnet’in önem ve fonksiyonunu dile getiren bu âyetler ve bir o kadar da hadis birlikte değerlendirildiği zaman, Müslümanım diyenlerin de ince ve yakın plandan tahlile tabi tutulmaları halinde, bu iki temel kaynağa ne ölçüde bağlı ve tabi oldukları yani İslâmî kimliklerinin kalitesi ortaya çıkacaktır. Bu noktada herhalde şu hadisi herkesin ölçü alması gerekecektir: "Hiç biriniz gönlü (arzuları) benim tebliğ ettiğim gerçeklere uymadıkça (kâmil) mü'min olamaz."(13)
İslâmî kimlik ve kişiliğe sahip nesiller yetiştirme iddiasında olan kurum ve kuruluşlar, Kitap ve Sünnet temeline son derece dikkat etmek yükümlülüğü ve sorumluluğu altındadırlar. Müslümanları Müslümanlara karşı şartlandırıcı ve İslâm’ı kendi anlayışları içine hapsedici davranış ve telkinlerden kesinlikle uzak kalmalıdırlar.
Daima başıbozuk ve serbest bir yaşayışı hoş gören his ve heveslerin, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in tebliğ ettiği İslâmî esaslara tabi kılınması, günümüzün çok karmaşık ve bunalımlı gidişi içinde, geçmiştekinden daha da önemli ve ciddî bir görevdir. Bugün Müslümanların önemli bir kesiminin, duyguların ve İslâm dışı unsurların, propagandaların yozlaştırdığı bir anlayış ve yaşayışa gönül verdikleri inkar kabul etmez acı bir gerçektir. Her hâl ve şartta Kitap ve Sünnet’e bağlı olması gereken Müslümanları his ve heveslerinin uydusu görmek, İslâmî kimlik ve kişilik noktasından, toplumda büyük bir hastalığın varlığına işarettir. Hemen hemen herkes kendi his ve heveslerine göre Müslüman olmaya özeniyor. Konuları fertler "bana göre", topluluklar "bize göre" diye yorumluyor, "İslâm'a göre müslüman olma" görevini ihmal ettiğinin farkına bile varmıyorlar. Oysa his ve heveslere göre Müslüman olmak değil, Kitap ve Sünnete göre müslüman olmakla görevli bulunuyoruz. "...Heveslerine uyandan daha sapık kim vardır?"(14) "Kim rabbinin azametinden korkup nefsini, heveslerin sevkettiği kötülükten alıkoymuşsa, varacağı yer hiç şüphesiz cennettir."(15)
Kitap ve Sünnet’e "sımsıkı" sarılmak ve Hz. Peygamber’in getirdiklerine gönülden tabi olmak için öncelikle bu temellerin tanınması ve bilinmesi gerekmektedir. Bu sebeple hadisimiz, Kitap ve Sünnet'i öğrenme teşvikini en güçlü şekilde dile getirmiş olmaktadır. Kitap ve Sünnet'in öğrenilmesi, onların mes'ele edinilmesine bağlıdır. Bu da âyet ve hadisler üzerinde durup düşünmeğe ve geçmişteki âlimlerin yorumları ve anlayışlarını öğrenip değerlendirmekle mümkündür. Müslümanın, anlamak için âyet ve hadisler üzerinde kafa yorması, zaman ayırması, bunun için ihtiyaç duyacağı bilgileri edinmesi kadar güzel ve isabetli bir davranış olabilir mi?
Son zamanlarda gündeme gelen "bilginin İslâmileştirilmesi" teşebbüsleri, bana Müslüman kafa ve gönüllerin, hatta İslâmî ilimlerin İslâmileştirilmesi gereğini yani Kitap ve Sünnet temellerine dayandırılmışlığının araştırılması lüzumunu düşündürmüştür. Kitap ve sünnete sımsıkı sarılmak kuru bir iddia ile olmaz. Bilgi, mümarese ve güçlü bir irade ister. Çevre şartlarının üstüne çıkmak ister. Bütün bunlar da İslâmî kişiliğimizi temel kaynaklarına şuurlu bir şekilde dayandırmakla ve bunun için sürekli gayret göstermekle mümkün olur.
"Allah'a kul olma" temel vasfı ve görevi ile diğer insanlardan farklı ve ayrıcalıklı (mümtaz) bir konuma sahip olan Müslüman, hiç bir gerekçe ile Kitap ve Sünnet'ten uzaklaşma hakkına sahip değildir. Çünkü onun hidâyet üzerine devamı ve iki cihan mutluluğu bu iki asl'a, bu Peygamber miraslarına sımsıkı sarılmasına bağlıdır. Bu gerçek, Son Peygamber Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem'in yukarıdaki beyanı ile sâbittir.
Ayrıca şuna da işaret etmek lâzımdır ki, kimlik ve kişilik bunalımına düşmüş, İslâmî vasıftan uzaklaşmış görünen fert ve toplumlar, Kitap ve Sünnet'e gereği gibi sarılmamanın sonucunu yaşamaktadırlar.
Unutulmamalıdır ki din, bizzat yaşamak, müesseselerini kurup yaşatmak, eğitim ve öğretimini yapmak ve yaptırmakla korunabilir. Bu üçlü vecibe, Kitap ve Sünnet ölçüleri içinde gerçekleştirilebildiği ölçüde İslâmî kimlik ve kişilik korunmuş, gelecek nesillere de örnek olunmuş olacaktır. Aksi halde iddia ne olursa olsun, Kitap ve Sünnet’i esas almamanın, gereğince yaşamamanın tabiî ve fakat olumsuz sonucu ile karşılaşmak kaçınılmaz olacaktır.
İslâmî kimlik ve kişiliğe sahip nesiller yetiştirme iddiasında olan kurum ve kuruluşlar, Kitap ve Sünnet temeline son derece dikkat etmek yükümlülüğü ve sorumluluğu altındadırlar. Müslümanları Müslümanlara karşı şartlandırıcı ve İslâm’ı kendi anlayışları içine hapsedici davranış ve telkinlerden kesinlikle uzak kalmalıdırlar. Biz, İslâm’ı kendimize uydurmakla değil, İslâm'a uymak, Kitap ve Sünnet'in gösterdiği doğru yoldan gitmekle görevliyiz.
İslâm'a ya da Kitap ve Sünnet'e alternatif (karşı tez) olarak ileri sürülen ve sürülecek olan hiç bir düşünce ve doktrin bu iki temele sımsıkı sarılmakla yükümlü olan Müslümanlar için kimlik unsuru olarak düşünülemez. Aksi halde kimlik ve kişilik aşınması ve kaybı kaçınılmaz olur.(16
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• İ S L A M :: Peygamber Efendimiz (S.A.V.)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur