İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! Uyeols10
Forumumuza Hoşgeldiniz Lütfen Bu Pencereyi Peygamber Efendimiz'e (S.A.V.) Salâvat Getirmeden Kapatmayınız "Allahümme Salli Alâ Seyyidina Muhammedin Ve Alâ Âli Seyyidina Muhammed"
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! 291279.medium


Join the forum, it's quick and easy

İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! Uyeols10
Forumumuza Hoşgeldiniz Lütfen Bu Pencereyi Peygamber Efendimiz'e (S.A.V.) Salâvat Getirmeden Kapatmayınız "Allahümme Salli Alâ Seyyidina Muhammedin Ve Alâ Âli Seyyidina Muhammed"
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! 291279.medium
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Saat

Similar topics
Nisan 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930     

Takvim Takvim

En son konular
» Kötü Din Adamları
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptySalı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur

» Gül’den hiç ders almıyor musun?
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptySalı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur

» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyC.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur

» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyC.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur

» Elveda Ey Şehri Ramazan
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyC.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur

» Kadir Gecesinde :((
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyC.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur

» Ramazan-ı Şerif Giderken
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyC.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur

» Ateşten Lokma..!
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur

» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyCuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur

» Allah'ım (c.c.)
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur

» En Güzel Duâlar ve Anlamları
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur

» Amin
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur

» Yetişin...
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur

» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur

» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur

» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur

» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur

» Kendimden Kaçabilsem
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur

» Özleminle Ey Sevgili
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur

» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur

» Af Dilerim..
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur

» Ya Rabbah :(
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur

» Gül Efendim (S.A.V.)
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur

» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur

» Ey Yar (S.A.V.)
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur

» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur

» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur

» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur

» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur

» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur

» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur

» Ya Rasulallah (SAV)
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur

» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPtsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur

» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPtsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur

» Minber’den Ötelere Bakış
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPerş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur

» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPerş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur

» Hayret Doğrusu
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur

» Göz Kalbin Elçisidir
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur

» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur

» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur

» Başkaları Bilmese de Olur..
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur

» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur

» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur

» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur

» Artan Pilav
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur

» Ömür Sermayesi..
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur

» Mecnun ve Devesi
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur

» Usta ve Şaşı Çırak..
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur

» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur

» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! EmptyPaz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur

KUR’AN-I KERİM DİNLE

Mealli Kur'an Dinleyelim

Hadis-i Şerif

1-Âfetü’l ilmi ennisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
************************
2-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
************************
3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
************************
4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
**********************
5-Es-salâtüimâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
*************************
6-Talebü’l helalicihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
******************************
7-El-kelimü’ttayyibetü sadakatün: Güzel sözsadakadır.
***************************
8-El cennetü tahte zılâli’ssüyuf: Cennet kılıçların gölgesialtındadır.
*************************
9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
***************************
10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
****************************
11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
*************************
12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
************************
13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
***********************
14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.

************************
15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
************************
16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
************************
17-Efdalü’l ibadetiedvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
************************
18-El Kur’anühüved deva: Kur’an, sırf devadır.
************************
19-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
************************
20-Re’sü’lhikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
************************
21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
************************
22-Ed duaü silahu’lmümin: Dua müminin silahıdır.
************************
23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
************************
24-Es salatü nur’ulmümin: Namaz müminin nurudur.
************************
25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
************************
26-El mescidü beytükülli takiyyin: Mescid, takva sahiplerininevidir.
************************
27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
************************
28-Ed duaü hüvelibadetü: Dua ibadettir.

************************
29-Elcümuatü haccü’l mesakin: Cumafakirlerin haccıdır.
************************
30-Hüsnü’ssuali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
************************
31-Es selamü kable’lkelam: Önce selam, sonra kelam.
************************
32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
************************
33-Kesretü’d dahikitumitül kalb: Çok gülmek kalbiöldürür.
************************
34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.

35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
************************
36-El hamrüummü’l habais: İçki,kötülüklerin anasıdır.
************************
37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
************************
38-El kanâatümâlün la yenfedü: Kanaat bitmez birsermayedir.
************************
39-El hayaü minel iman:Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
************************
40-El mer’üala dini halilihi: Kişi, arkadaşının diniüzeredir.

Giriş yap

Şifremi unuttum

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: emrec77

Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu

"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma!

3 posters

Aşağa gitmek

"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! Empty "Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma!

Mesaj tarafından aytendeniz Salı Ocak 04, 2011 7:01 am

Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur:

"Onlar her yıl bir veya iki kere kendilerinin çeşitli belalara uğratıldıklarını görmüyorlar mı? Böyle iken yine de tevbe etmiyor ve ibret almıyorlar." (Tevbe; 126)

Aşağımızda bir uçurum, bunun içinde de ateş olduğunu düşünelim. Bir kişi, bizi yukarıdan uçuruma sarkıtırsa, nasıl korkar ve ona: "Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma!" diye yalvarırsak; Allah'ın kudret eli altında da aynen böyleyiz. Gaflete dalmamamız lazımdır. Allah-u Zülcelal, gafletten uyanmamız için bizi ikaz etmekte, işaret vermektedir.

Bu ikazlardan, belalardan dolayı ne tevbe ediyor, ne de bunun niçin geldiğini düşünüyoruz. Allah-u Zülcelal, günahlarımızdan dolayı, bize bu işareti vermektedir. Derinlemesine düşünürsek, günahların daha fazla işlendiği yerlere, daha fazla bela ve musibet gelmektedir. Hiç Allah'a yalvarmadan, tevbe etmeden ve kendini Allah'ın affına müstahak etmeden, bağışlanmayı ummak doğru değildir. Allah-u Zülcelal, kulunu her an imtihan etmektedir.

Namaz, Allah-u Zülcelal'in bize vermiş olduğu çok büyük bir nimettir. Bir kimse, namaza başlamadan önce, yapmış olduğu bütün günahlar, başı ve omuzları üzerine konulmuş vaziyettedir. Kişi namazda, rükuya gittiği zaman, nasıl tepsinin üzerine koyduğumuz bir şey, onu ters çevirince düşerse; kişinin günahları da öylece dökülür. Allah o kişiyi affeder. Secdede de aynı şey olur. Bundan daha büyük bir nimet var mıdır?

Veya eve geldiğimizde, hanımımızın, ne yemek, ne temizlik, ne de hiç bir iş yapmadığını görürsek ve bu durum bir gün, iki gün devam ederse, kabul eder miyiz? Kim kabul ederim derse yalan söyler. İşte, dünya işlerinde, yakınlarımız görevlerini yapmadıkları zaman, onları uyarıyor, bu hareketlerinin yanlış olduğunu söylüyorsak; çocuğumuz, gelinimiz, hanımımız namaz kılmadığında, niçin onlara nasihat etmiyoruz.

Rivayet edildiğine göre, Allah-u Zülcelal, bir ümmetten yetmiş bin kişiyi helak etti. O ümmetin peygamberi: "Ya Rabbi! Onların içinde salih, sana ibadet eden kullar da vardı. Onların günahı neydi?" diye sorunca, Allah-u Zülcelal şöyle buyurdu: "Evet, onlar salihtiler ama o ibadet ve zikir yapmayan, kötülük işleyen kişilere, bir gün olsun nasihat etmediler." İşte, o günahkarlara nasihat etmemeleri sebebiyle, Allah Zülcelal o ümmetin salihlerini de helak etti. Allah Zülcelal bir kavmi helak ettikten sonra, bir haneyi, bir ev halkını niye helak etmesin!

Nasıl, dünya işleri için nasihat ediyor ve işlerin yolunda gitmesi için birbirimizi teşvik ediyorsak, ahiret için de aynı şekilde davranmamız lazımdır. Allah-u Zülcelal, kullarını daimi bir imtihan üzere tuttuğu için çok dikkatli olmamız gerekiyor. Rivayet edildiğine göre, Allah-u Zülcelal zamanın birinde üç kişiyi imtihan etti. Bunlardan biri âmâ, bir tanesi cüzzamlı, diğeri de uyuz idi. Allah Zülcelal onların yanına bir melek gönderdi. Melek âmâ olana: "Sen dünyada ne istiyorsun?" diye sordu. Tabi ki, göz Allah'ın büyük bir nimetidir. İnsan dünyayı onunla görüyor. Âmâ adam: "Ben Allah'tan bir göz istiyorum. Allah bana bir göz verseydi de her şeyi görseydim." dedi. Bunun üzerine, melek elini âmâ adamın gözlerine sürünce, gözleri görmeye başladı: "Dünya malı olarak da bir keçi istiyorum." dedi. Melek ona bir keçi verdi ve: "Allah bereket versin." diye, dua edip gitti. Allah-u Zülcelal'in bereketiyle, bu keçiden bir sürüsü oldu. O âmâ da keyf-ü sefa içinde yaşadı.

Melek uyuz olan adama gidip: "Ne istiyorsun?" dedi. O da: "Uyuz olduğum için herkes benden kaçıyor, uyuzluktan kurtulmak istiyorum." dedi. Melek ona dua etti ve uyuz hastalığından kurtuldu. Adam: "Dünya malı olarak da deve istiyorum." dedi. Melek ona bir deve verdi ve: "Allah bereket versin." diye dua edip gitti. Allah-u Zülcelal'in bereketiyle, bu deveden bir sürü oldu. Melek cüzzam hastalığına müptela olana gidip: "Ne istiyorsun?" diye sordu. O da: "Benim vücudum yara içinde, herkes benden kaçıyor, bu hastalıktan kurtulmak ve güzel bir yüz istiyorum." dedi. Melek ona dua edince hastalıktan kurtuldu. Sonra: "Dünya malı olarak ne istersin?" diye sordu. O da: "Bir koyun istiyorum." dedi. Melek ona bir koyun verdi ve: "Allah bereket versin." diye dua edip gitti. Allah-u Zülcelal'in bereketiyle bu koyundan bir sürü oldu.

Melek daha sonra başka bir kılıkta, her birinin yanına tekrar uğradı. Daha önce cüzzamlı olanın yanına gelip: "Ben yolcuyum, bir şeyim yoktur. Sen her halde, bir zamanlar cüzzamlı idin, Allah sana şifa verdi ve sonra da bu malı verdi. Allah için bana bir koyun ver." dedi. Adam: "Hayır ben eskiden cüzzamlı değildim, bu mal da bana dedelerimden miras kaldı." dedi. Bunun üzerine Melek: "Eğer yalan söylüyorsan, Allah seni eski halin gibi yapsın." diye dua etti.

Daha sonra eskiden uyuz olanın yanına gidip ona da cüzzamlıya dediği gibi: "Sen herhalde eskiden uyuz hastalığına müptela idin. Allah sana şifa ve ardından bu malları verdi, şimdi ben düşkün ve fakirim, bana Allah için bir deve ver." dedi. O da aynen cüzzamlının dediği gibi: "Hayır sen başkasıyla karıştırıyorsun, ben uyuz falan değildim ve mallar da bana dedelerimden kaldı." diye cevap verince ona da: "Eğer yalan söylüyorsan, Allah seni eski halin gibi yapsın." diye dua etti. En son eskiden âmâ olanın yanına gelip: "Ben yolcuyum, bana bir keçi ver, sen her halde bir zamanlar âmâ idin. Allah sana şifa ve bu malı verdi." deyince, âmâ adam: "Evet, hakikaten ben eskiden görmüyordum, Allah bana önce göz, sonra da bana bu malı verdi. Sürümden istediğin kadar alabilirsin. İstersen hepsini götür, Allah için hepsini sana verdim." dedi. Bu cevap üzerine melek: "Benim buna ihtiyacım yok, sizi imtihan ettim. Sen kazandın. Diğerleri ise dünya ve ahirette helak oldular." dedi.

İşte, Allah-u Zülcelal kullarını daima, her konuda imtihan etmektedir. Bu anlatılan, bize sadece bir örnektir. Namaz, oruç, hac, zekat veya herhangi bir dünya işi, insanın önüne geldiği zaman Allah-u Zülcelal, daima "Acaba kulum benim emrimi gözetecek mi?" diye kuluna bakmaktadır. Anlatıldığına göre, Habib-i Acemi tevbe etmeden önce tefecilik işiyle uğraşırdı. Tevbe ettikten sonra tamamen Allah-u Zülcelal'e yöneldi. Bir gün hanımı evlerinde nafakalarının bittiğini, ev için erzak lazım olduğunu söyledi. Habib-i Acemi bir şey demeyip sustu. Sabahleyin: "Çalışmaya gidiyorum." diyerek evden çıktı. Onun bir kulübesi vardı. Kulübesine gidip ibadetle meşgul oldu. Akşam eve gelince hanımına: "Öyle bir zatın işinde çalışıyorum ki gayet cömerttir. O zatın kereminden utandım da bir şey isteyemedim. On günde bir ücret vereceğini söylüyorlar. On gün sabret, on günlük olunca kendisi verecektir." dedi. Onuncu gün olduğunda, kulübesinde öğle namazını kıldıktan sonra: "Bu akşam hanımıma ne söyleyeyim!" diye düşünüyordu.

Tam bu sırada Habib-i Acemi'nin evine beyaz elbiseli kimseler geldi. Birisinin sırtında un çuvalı, birisinin sırtında yüzülmüş koyun, birisinin sırtında bal ve benzeri yiyeceklerin bulunduğu tulum ve birisinin elinde üç yüz gümüş bulunan bir kese vardı. Habib'in evinin kapısını çaldılar. Kadın kapıyı araladı. Gelenler ellerindekileri bıraktılar ve: "Bunları efendinizin çalıştığı yerin sahibi gönderdi. Eğer Habib işini artırırsa biz de ücretini artırırız, diye söyledi." deyip gittiler.

Habib-i Acemi akşam mahcup bir şekilde evine döndü. Daha eve girmeden içeriden taze ekmek ve yemek kokuları geldi. Hanımı kendisini karşıladı ve şöyle söyledi: "Efendi! Kime çalışıyorsan, hakikaten çok iyi bir kimseymiş. İkram ve ihsan sahibi bir zatmış. Bugün öğle vaktinde şunları göndermiş. Ayrıca, Habib'e söyle, eğer işini artırırsa biz de ücretini artırırız, diye haber göndermiş." Bunun üzerine Habib-i Acemi şöyle demiştir: "Sübhanallah! On gün çalıştım bana dünyada bu ikramlarda bulundu. Demek daha çok çalışırsam kimbilir bana ahirette neler verecektir." Evet, Allah-u Zülcelal'e ibadet eden kimseler için Allah-u Zülcelal çok güzel nimetler verecektir. Yeter ki biz O'na hakiki kul olalım. Tekrar dirileceğimiz gün için hazırlanalım. Çünkü kıyamet günü herkes tekrar diriltilecektir. Nitekim Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur:

"Gerçekten biz ölüleri diriltiriz, onların önceden yapıp gönderdiklerini ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz her şeyi, levh-i mahfuzda yazıp saymışızdır." (Yasin; 12)

Ayet-i kerimede, Allah-u Zülcelal'in 'ölüleri diriltiriz' demesi hakkında iki rivayet vardır. Bunlardan biri, O'nun ölüleri kabirde, Münker ve Nekir'in soru sorması için diriltmesi, diğeri de kıyamet gününde diriltmesidir. Bu ayetten anlaşıldığına göre, Allah-u Zülcelal insanı diriltip huzuruna çağıracak, dünyada yaptıklarını soracaktır. Allah-u Zülcelal çok kudret ve azamet sahibi olduğundan, O'na karşı işlenen günahlar küçük de olsa, büyük sayılır. Günah küçük olsa da insan onu işlemeye devam ederse, Allah'ın yanında çok büyük olur.

Buna şöyle bir örnek verebiliriz: Bir damla, yukarıdan aşağıya doğru devamlı damladığında, orada bir iz yapar. O küçük damla, yavaş yavaş ne kadar az aksa da devamlı aktığı için damladığı yerde bir tesir yapar. Bunun gibi bir günah küçük de olsa, devamlı işlendiği zaman, Allah'ın yanında büyük olur. Kişi onunla Allah'ın gazabına müstehak olabilir.

O küçük günah devamlı işlendiği zaman, damlanın yerde iz bıraktığı gibi kalpte bir iz bırakır ve kalpte hastalığa yol açar. İnsanın küçük gördüğü, yabancı kadına bakmak gibi günahlar, devam edildiği zaman, ufak olarak kalmaz, büyük günah olur. Salih amel de böyledir, az olsa da devamlı işlendiği zaman, Allah'ın yanında çok makbuldür. Nasıl küçük damlalar devamlı aktığı zaman damladığı yerde bir iz bırakıyorsa, salih amel de az olsa da devamlı olduğu zaman, sahibinin ruhuna, kalbine, vücuduna iyi bir iz bırakır. Fakat, amel ne kadar çok olsa da devamlı olmadığı zaman, sahibine pek bir fayda sağlamaz.

Dikkat edersek, bir kova su, bir sefer beton üzerine döküldüğünde orada bir iz, tesir yapmaz. Her ne kadar, su çok olsa da bir sefer dökülüp sürekli olarak dökülmediği için orada bir eser bırakmaz. Fakat damla küçük olmasına rağmen, devamlı olarak aktığı zaman bir iz bırakır. Onun için bize verilen görevleri elimizden geldiği kadar, ara vermeden, devamlı olarak yapmalıyız. Devamlı olmayıp ara sıra yapılırsa, o görevler kişi üzerindeki menfaatini, tesirini kaybeder. Kişi işlediği günahı, hiçbir zaman küçük görmemelidir. O günahı, kime karşı işlediğine bakmalıdır. Günahı, kudret ve azamet sahibi Allah-u Zülcelal'e karşı işlediği için ne kadar küçük olsa da yine de büyük sayılır.

Bazı insanlar günah işlerken onunla ferahlanıyor, seviniyorlar. Mesela: "Filan kimseyle rekabet ettim, mücadele ettim, nasıl da ona galip geldim." diyorlar. Halbuki, mücadele ve birbirine hasım olmak günahtır. Oysa onlar bu günahla ferahlanıyorlar, gururlanıyorlar. Böyle davranmak çok büyük bir hatadır. Biz Allah-u Zülcelal'i gerçekten tanımıyoruz. Gerçekten tanımış olsaydık, ona nasıl kulluk edecektik. Bize bu sohbeti dinlettirmesinin, evi olan bu camiide oturmayı nasip etmesinin karşılığı olarak, ne yapsak yine de azdır.Allah-u Zülcelal bize bu iyilikleri nasip ettiği için O'na karşı borcumuz çoktur. O'nun bu iyiliklerini kendimizden bilmemeliyiz.

Şimdi Allah'ın evindeyiz, fakat Allah bizi istediği yerde bulundurabilir. İyi yerlerde de kötü yerlerde de bulundurabilir. Madem ki bize böyle bir nimet vermiştir, O'na çok şükretmeliyiz. Günahlar nefse tatlı gelir. Nefsin günahlara meyli vardır. Fakat tevbeden sonra, günahların nefse acı gelmesi lazımdır. Birisi derse ki, nefis şehvani olan şeylere meyilli olarak yaratılmıştır. Günahlar ona nasıl acı gelecek? Ona şöyle deriz: "Bal tatlıdır ama onun içine zehir koyup yediğin zaman ne olur? Başındaki saçlar dökülür, titrersin, felç gibi olup ölürsün."

Bakınız, bal her ne kadar tatlı ise de içine zehir konduğu zaman acılaşır. Nefis de günaha ve şehvani şeylere meyilli olarak yaratılmışsa da o bal gibi olan günahların içinde zehir vardır. Niçin zehir vardır? Çünkü o günahla, Allah-u Zülcelal sana gazap edip seni cehenneme atacaktır. İnsan bunu bu şekilde bilmelidir. İsrailoğullarından bir abid senelerce Allah'a tevbe ve ibadet etti. Daha sonra o zamanın peygamberine: "Ben bu kadar tevbe ve ibadet ettim, acaba Allah beni affetti mi?" diye sordu. O peygamber Allah'a münacat ettiğinde ona şöyle vahiy geldi: "Hayır, ben onu affetmedim. O senelerce ibadet etse de kabul etmem. Çünkü işlemiş olduğu günahların muhabbeti, daha onun kalbinden çıkmamıştır. O günahların muhabbeti kalbinden çıkarsa, ancak o zaman onun ibadetini kabul ederim."

İşte günahların muhabbeti insana acı gelmelidir. Malik bin Dinar şöyle anlatmıştır: "Soğuk bir kış gününde Utbetü'l-Gulam'ı gördüm. Karlı, fırtınalı bir gün olduğu halde, terden elbisesinin ıslanmış olduğunu gördüm ve: "Bu ne hikmettir?" diye sordum. O da, şöyle cevap verdi: "Ben burada, Allah-u Zülcelal'e karşı bir günah işledim. Buraya geldiğim zaman, günahımı hatırlıyorum. Allah-u Zülcelal'e karşı haya ediyorum ve o hayadan dolayı terliyorum."

Keşke herkes onun gibi olsa! Herkes Utbetü'l-Gulam gibi olmalıdır. O, Allah'ın kulu idi, biz Allah'ın kulu değil miyiz? Hepimiz öyle olmalıyız. Hz. Ebubekir Sıddık (S.A)'ın bir sözüne göre, Allah-u Zülcelal'in karşısında günah işlememek, salih amel işlemekten daha efdaldir. Allah'ın huzurunda, insan günah işlemezse, onun ibadetleri daha kıymetlidir. İnsan, hatalarından dolayı Allah-u Zülcelal'den böyle haya edip korkmalıdır. Günahları aklına geldiğinde, kalbi titreyip gözlerinden yaş akmalıdır.

İslam dininde liderlik yapan kimseler, kendilerine diğer insanlardan daha fazla dikkat etmelidirler. Çünkü diğer insanlar onlara tabi olacaklardır. İster iyi yapsın ister kötü, diğer insanlar onlara uyacaklardır. İsrailoğullarından bid'at ehli, insanları dalalete sürükleyen bir alim vardı. Sonradan hatasından döndü, tevbe etti, bağışlanması için Allah'a yalvardı. Allah-u Zülcelal zamanın peygamberine şöyle vahyetti: "Onun günahı, sadece onunla benim aramda olsaydı, onu affederdim ama o, bu kadar insanın cehenneme girmesine sebep oldu. Onların günahı ne olacak?"

Demek ki, âlim iyi olduğunda, diğer insanların iyi olmasına sebep olur. Kötü olduğunda ise diğer insanların da kötü olmasına sebep olur. Eğer o âlimin günahı, sadece kendisiyle Allah arasında olsaydı, Allah onu affederdi. Arkamızda bir kişi de olsa buna çok dikkat etmek lazımdır. Cennete girmekle cehenneme girmenin arasındayız. Onun için özellikle lider ve alim olan kimseler, ellerinden geldiği kadar dikkatli olsunlar. Çünkü diğer insanlar onlara bakmaktadırlar. Baktıkları zaman da örnek aldıkları o insanlar gibi davranmaktadırlar.

Lider ve alim olan kimseler, daima hayırlı işlerde bulunsunlar ki, bu sayede onları örnek alanlar da hayır işlesinler ve onların sevabına ortak olsunlar.

Allah-u Zülcelal kendi fazlı ve keremi ile bizlere muamele etsin ve hepimize razı olacağı şekilde salih amel nasip etsin...

Seyda Muhammed Konyevi Hz. (K.S)
aytendeniz
aytendeniz
Özel Üye
Özel Üye

Aktiflik :
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! Left_bar_bleue850 / 999850 / 999"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! Right_bar_bleue

<b>Uyarı Seviyesi</b> Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 939
<b>Puanı</b> Puanı : 1064
<b>Teşekkür</b> Teşekkür : 85
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 05/04/10

http:// http://hazanmevsimicom.blogspot.com/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! Empty Geri: "Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma!

Mesaj tarafından İslamcokguzel Salı Ocak 04, 2011 7:21 am

Allah-u Zülcelal kendi fazlı ve keremi ile bizlere muamele etsin ve hepimize razı olacağı şekilde salih amel nasip etsin...
aminecmain "Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! 384813 tşkk
İslamcokguzel
İslamcokguzel

Aktiflik :
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! Left_bar_bleue999 / 999999 / 999"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! Right_bar_bleue

<b>Uyarı Seviyesi</b> Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 2657
<b>Puanı</b> Puanı : 2181
<b>Teşekkür</b> Teşekkür : 89
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 13/03/09

http://islamcokguzel.wordpress.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! Empty Geri: "Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma!

Mesaj tarafından yağmur Salı Ocak 04, 2011 8:08 am

amin aminecmain Allah (c.c.) razı ol "Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! 469682
yağmur
yağmur
Özel Üye
Özel Üye

Aktiflik :
"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! Left_bar_bleue999 / 999999 / 999"Beni bu uçuruma, bu ateşin içine atma! Right_bar_bleue

<b>Uyarı Seviyesi</b> Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 3962
<b>Puanı</b> Puanı : 4330
<b>Teşekkür</b> Teşekkür : 72
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 27/01/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz