Saat
Similar topics
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
ölüm Ölüm Ah Ölüm... Kaçış Yok Senden Be Gülüm...
4 posters
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• S E R B E S T K Ö Ş E :: Kıssalar & Hikayeler
1 sayfadaki 1 sayfası
ölüm Ölüm Ah Ölüm... Kaçış Yok Senden Be Gülüm...
ölüm Ölüm Ah Ölüm... Kaçış Yok Senden Be Gülüm...
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
ÖLÜM NEDİR?
Ölüm yokluk değil, hiçlik değil, bitiş değil, bir ebedi uyku değil; bilakis bir var oluştur. Aynen bir tohum gibi; yerin altına girer fakat vakt-i merhunu gelince, bir sünbül olarak arz-ı didar eder.Yine o, bir hiç hükmünde olan dünyadan her şey olan Allah'a yürüyüştür. O, bir başlangıçtır. Esas ve ebedi hayatın başlangıcı. Ve o bir uyanıştır. Hazreti Ali Efendimiz’in ifadesiyle, bu dünya bir rüyadır. İnsanlar ölünce uyanırlar. O bir vuslattır; aşığın Maşuk’a, dostun Dost’a vuslatı. Sahabeden Huzeyfe el Yemanî, son demlerini yaşarken şöyle diyordu: “Dost aniden geldi, dostun gelişine pişman olan asla iflah olmaz.” Ölüm yıllardır süren vatan hasretinin bitişidir.
Zira, inanan bir insanın ana vatanı cennettir. Oraya göre bu dünya ise bir zindandan ibarettir. Hadiste, dünyanın mü’min için bir zindan olduğu ifade edilir. Ölüm, bir istirahate çekiliştir. Zira insan yıllarca bu dünyanın yükünü çekmekle yorulmuştur. Ölümle o yükü sırtından atar ve rahatlar. Hadisin ifadesiyle; “Mü’minin armağanı ölümdür.” Zira, bu dünya cennete kıyasla bir zindan gibidir. Ölen bu zindandan kurtularak en büyük hediyeyi kazanmış olur. Ölüm bize bayram sevinci, Yolda bulunmuş inci. Ölüm, bu dünyadan öbür dünyaya atılan bir adımdır. Niceleri vardır ki, “ah ne olur, bir adım atsam ve sanki şu evin bir odasından diğer odasına geçer gibi öbür tarafa geçiversem” diyerek ölümü çok rahat karşılamışlardır.
Fakat nice çok okumuş, çok görmüş insanlar da vardır ki, ölüm karşısındaki ürpertilerini yenememişlerdir.Ölüm, hadisin ifadesiyle bir nasihatçidir. İmam Gazali, iki vaiz vardır der. Biri vicdan, diğeri ölüm. ÖLÜMÜ HATIRLAMAK: “Her nefis ölümü tatmaktadır, tadacaktır. Sonra hepiniz O’na döndürüleceksiniz.” (Ayet) “Uyku ölümün küçük kardeşidir.”(Hadis) Uykuyla insan ölümü tadar. Sonbahar bir ölüm gösterisidir. Vücudundaki hücrelerin her altı ayda bir değişmesiyle insan, senede iki defa ölümü tatmış olur. “İnsanların hesap günleri yaklaştı. Böyleyken onlar hala gaflet içindeler. Ölümü düşünmekten nasıl da yüz çeviriyorlar!”(Enbiya, 1) “De ki, kendisinden kaçtığınız ölüm bir gün mutlaka karşınıza çıkacaktır. Sonra görülen görülmeyen her şeyi bilen Allah'a döndürüleceksiniz.
O siz yaptığınız her şeyi teker teker haber verecektir.” (Cuma, Hadis:Eksirû zikra hâdimil lezzât: “Bütün lezzetleri acılaştıran ölümü çok zikredin.” Hadis: “Ölümü çokca anın. Eğer benim bildiklerimi bilseydiniz, çok ağlar az gülerdiniz.” Rivayete göre Hazreti Ömer, kendisine ölümü hatırlatacak bir adam tutmuştu. Sonra saçları ağarmaya başlayınca adama gerek kalmadığını söyledi ve bıraktı. Bir kadın Hazreti Aişe Validemiz’e gelerek kalbim çok katı, ne yapayım der. Validemiz de ona ölümü hatırlamasını tavsiye eder.
Kadın denileni yapar ve gelir Validemiz’e teşekkür eder. İbrahim et Teymi der ki; “İki şey var ki benim için dünyada zevk lezzet bırakmadı: Ölüm ve Allah'ın huzuruna çıkma endişesi. Ömer b. Abdülaziz, her gece bir sohbet grubu toplar, onların ölümden bahsetmelerini sağlardı.Ölümden bahsedilince hepsi de hüngür hüngür ağlardı. Ömer b. Abdülaziz der ki; “Sıkıntılı bir hayat yaşayan ölümü hatırlasa teselli bulur, rahat bir hayata sahipse, dünya sevgisinden kurtulur.” Eş’as diyor ki, “Ben ne zaman Hasan Basri Hazretlerinin yanına girsem, devamlı cehennemden, ölümden bahsederdi.” Hadis: El Keyyisü men dâne nefsehû ve amile lima ba’del mevt: “akıllı kimse kendini Allah karşısında küçük gören ve ölümden sonrası için çalışandır.” Hasan Basri Hazretleri der ki; “Ne kadar büyük ve akıllı insan tanıdıysam, hepsini de ölümle içli dışlı gördüm.” Hadis: “Allah’a kavuşmak istemeyene Allah' da kavuşmak istemez.” O’nunla büyük randevu, yani O’na kavuşma vesilesi ölümdür. Ölümü hatırlamayanı Allah 'da hatırlamaz. Ölüm istenmez ama hatırlanmalıdır. Abdullah b. Salebe şöyle diyordu: “Kefeniniz kefencinin elinden çıkmış, siz hâlâ gülüyorsunuz.!” Demir fırınında kalan bir işçinin yaşanmış hikayesi: Bir işçi yanlışlıkla demirin bilmem kaçbin derecede eritildiği fırında kalır. Fırının çalışma saati yaklaştıkça adam erir.
Her saniyesi bir yıllık cehennem azabı olur. Nihayet adam, çalışma saatine az bir zaman kala arkadaşı vesilesiyle kurtulur; kurtulur ama simsiyah saçları o bir iki saat içinde bembeyaz olmuştur....
(Alıntı)...
__________________
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
ÖLÜM NEDİR?
Ölüm yokluk değil, hiçlik değil, bitiş değil, bir ebedi uyku değil; bilakis bir var oluştur. Aynen bir tohum gibi; yerin altına girer fakat vakt-i merhunu gelince, bir sünbül olarak arz-ı didar eder.Yine o, bir hiç hükmünde olan dünyadan her şey olan Allah'a yürüyüştür. O, bir başlangıçtır. Esas ve ebedi hayatın başlangıcı. Ve o bir uyanıştır. Hazreti Ali Efendimiz’in ifadesiyle, bu dünya bir rüyadır. İnsanlar ölünce uyanırlar. O bir vuslattır; aşığın Maşuk’a, dostun Dost’a vuslatı. Sahabeden Huzeyfe el Yemanî, son demlerini yaşarken şöyle diyordu: “Dost aniden geldi, dostun gelişine pişman olan asla iflah olmaz.” Ölüm yıllardır süren vatan hasretinin bitişidir.
Zira, inanan bir insanın ana vatanı cennettir. Oraya göre bu dünya ise bir zindandan ibarettir. Hadiste, dünyanın mü’min için bir zindan olduğu ifade edilir. Ölüm, bir istirahate çekiliştir. Zira insan yıllarca bu dünyanın yükünü çekmekle yorulmuştur. Ölümle o yükü sırtından atar ve rahatlar. Hadisin ifadesiyle; “Mü’minin armağanı ölümdür.” Zira, bu dünya cennete kıyasla bir zindan gibidir. Ölen bu zindandan kurtularak en büyük hediyeyi kazanmış olur. Ölüm bize bayram sevinci, Yolda bulunmuş inci. Ölüm, bu dünyadan öbür dünyaya atılan bir adımdır. Niceleri vardır ki, “ah ne olur, bir adım atsam ve sanki şu evin bir odasından diğer odasına geçer gibi öbür tarafa geçiversem” diyerek ölümü çok rahat karşılamışlardır.
Fakat nice çok okumuş, çok görmüş insanlar da vardır ki, ölüm karşısındaki ürpertilerini yenememişlerdir.Ölüm, hadisin ifadesiyle bir nasihatçidir. İmam Gazali, iki vaiz vardır der. Biri vicdan, diğeri ölüm. ÖLÜMÜ HATIRLAMAK: “Her nefis ölümü tatmaktadır, tadacaktır. Sonra hepiniz O’na döndürüleceksiniz.” (Ayet) “Uyku ölümün küçük kardeşidir.”(Hadis) Uykuyla insan ölümü tadar. Sonbahar bir ölüm gösterisidir. Vücudundaki hücrelerin her altı ayda bir değişmesiyle insan, senede iki defa ölümü tatmış olur. “İnsanların hesap günleri yaklaştı. Böyleyken onlar hala gaflet içindeler. Ölümü düşünmekten nasıl da yüz çeviriyorlar!”(Enbiya, 1) “De ki, kendisinden kaçtığınız ölüm bir gün mutlaka karşınıza çıkacaktır. Sonra görülen görülmeyen her şeyi bilen Allah'a döndürüleceksiniz.
O siz yaptığınız her şeyi teker teker haber verecektir.” (Cuma, Hadis:Eksirû zikra hâdimil lezzât: “Bütün lezzetleri acılaştıran ölümü çok zikredin.” Hadis: “Ölümü çokca anın. Eğer benim bildiklerimi bilseydiniz, çok ağlar az gülerdiniz.” Rivayete göre Hazreti Ömer, kendisine ölümü hatırlatacak bir adam tutmuştu. Sonra saçları ağarmaya başlayınca adama gerek kalmadığını söyledi ve bıraktı. Bir kadın Hazreti Aişe Validemiz’e gelerek kalbim çok katı, ne yapayım der. Validemiz de ona ölümü hatırlamasını tavsiye eder.
Kadın denileni yapar ve gelir Validemiz’e teşekkür eder. İbrahim et Teymi der ki; “İki şey var ki benim için dünyada zevk lezzet bırakmadı: Ölüm ve Allah'ın huzuruna çıkma endişesi. Ömer b. Abdülaziz, her gece bir sohbet grubu toplar, onların ölümden bahsetmelerini sağlardı.Ölümden bahsedilince hepsi de hüngür hüngür ağlardı. Ömer b. Abdülaziz der ki; “Sıkıntılı bir hayat yaşayan ölümü hatırlasa teselli bulur, rahat bir hayata sahipse, dünya sevgisinden kurtulur.” Eş’as diyor ki, “Ben ne zaman Hasan Basri Hazretlerinin yanına girsem, devamlı cehennemden, ölümden bahsederdi.” Hadis: El Keyyisü men dâne nefsehû ve amile lima ba’del mevt: “akıllı kimse kendini Allah karşısında küçük gören ve ölümden sonrası için çalışandır.” Hasan Basri Hazretleri der ki; “Ne kadar büyük ve akıllı insan tanıdıysam, hepsini de ölümle içli dışlı gördüm.” Hadis: “Allah’a kavuşmak istemeyene Allah' da kavuşmak istemez.” O’nunla büyük randevu, yani O’na kavuşma vesilesi ölümdür. Ölümü hatırlamayanı Allah 'da hatırlamaz. Ölüm istenmez ama hatırlanmalıdır. Abdullah b. Salebe şöyle diyordu: “Kefeniniz kefencinin elinden çıkmış, siz hâlâ gülüyorsunuz.!” Demir fırınında kalan bir işçinin yaşanmış hikayesi: Bir işçi yanlışlıkla demirin bilmem kaçbin derecede eritildiği fırında kalır. Fırının çalışma saati yaklaştıkça adam erir.
Her saniyesi bir yıllık cehennem azabı olur. Nihayet adam, çalışma saatine az bir zaman kala arkadaşı vesilesiyle kurtulur; kurtulur ama simsiyah saçları o bir iki saat içinde bembeyaz olmuştur....
(Alıntı)...
__________________
mahser- Özel Üye
-
Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 542
Puanı : 281
Teşekkür : 42
Kayıt tarihi : 24/10/10
Geri: ölüm Ölüm Ah Ölüm... Kaçış Yok Senden Be Gülüm...
GÜNLÜK HAYATTA ÖLÜMÜ DÜŞÜNMEK
Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: "De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm muhakkak sizi bulacaktır. Sonra da hem gizliyi hem de aşikarı bilen Allah'a döndürüleceksiniz." (Cuma; 8)
Abdullah bin Ömer radıyallahu anh'dan rivayet edildiğine göre; bir adam, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelerek:
"Ya Resulallah! İnsanların en akıllısı ve en dirayetlisi kimdir?" diye sorunca; Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
"Ölümü en çok hatırlayan, ölüme en çok hazırlanandır. İşte bu kimseler hem dünya, hem de ahiret şerefine nail olmuşlardır." (Taberani)
Esasen insana, nasihat olarak ölüm yeter. Çünkü ölüm, çok ibretli bir olaydır. Eğer ki insan ölümden herhangi bir ibret ve nasihat almıyorsa, bu kalbinin katı olmasından dolayıdır. Onun için ölümü çok hatırlamak lazımdır.
Halife Ömer bin Abdulaziz, daima âlimleri bir araya toplar, ölümden bahsettirir, ölümü duyunca da ıslak bir kuşun ıslaklığını gidermek için çırpınması gibi çırpınırdı. İbn-i Şirin'nin yanında ölümden bahsedildiği zaman, kendisi ölmüş gibi uyuşurdu.
Ölümü düşünmek ve onu kalbe yerleştirmek için en faydalı yol; daima akrabalarının, arkadaşlarının, dost ve ahbaplarının ölümünü ve toprağın altındaki hallerini düşünmektir.
Ömer bin Abdülaziz demiştir ki: "Her gün sabah veya akşam, Allah'ın divanına giden birini yolcu ettiğinizi görmüyor musunuz? Onu yerin bir çukuruna koyarsınız. Yastığı topraktır. Dostlarını geride bırakmış ve maişeti kesilmiştir."
Ölümün kalbe yerleşmesinin bir yolu da dünyanın geçici olduğunu ve kabir hayatını düşünmektir. İnsan şayet dünyanın geçici olduğunu ve bir gün ölümle sona ereceğini ve vücudunun kabirde çürüyüp toprak olacağını düşünürse, ölümden hiç gafil olmaz.
Dünya bir saatten ibarettir. Bu dünyaya aldanıp baki olan ahiret hayatını tehlikeye atmak çok yanlıştır. Akıllı ve Allah-u Zülcelal'in rızasına talip olan kimseler, bütün bunlara bakarak, ölümü hatırlayıp, yolculuğunun uzunluğunu düşünerek, taat ve ibadete sarılarak, ahiret hayatı için hazırlık yapmalıdır.
Muhammed Konyevî, Müminin 24 Saati, Reyhani Yay.
Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: "De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm muhakkak sizi bulacaktır. Sonra da hem gizliyi hem de aşikarı bilen Allah'a döndürüleceksiniz." (Cuma; 8)
Abdullah bin Ömer radıyallahu anh'dan rivayet edildiğine göre; bir adam, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelerek:
"Ya Resulallah! İnsanların en akıllısı ve en dirayetlisi kimdir?" diye sorunca; Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
"Ölümü en çok hatırlayan, ölüme en çok hazırlanandır. İşte bu kimseler hem dünya, hem de ahiret şerefine nail olmuşlardır." (Taberani)
Esasen insana, nasihat olarak ölüm yeter. Çünkü ölüm, çok ibretli bir olaydır. Eğer ki insan ölümden herhangi bir ibret ve nasihat almıyorsa, bu kalbinin katı olmasından dolayıdır. Onun için ölümü çok hatırlamak lazımdır.
Halife Ömer bin Abdulaziz, daima âlimleri bir araya toplar, ölümden bahsettirir, ölümü duyunca da ıslak bir kuşun ıslaklığını gidermek için çırpınması gibi çırpınırdı. İbn-i Şirin'nin yanında ölümden bahsedildiği zaman, kendisi ölmüş gibi uyuşurdu.
Ölümü düşünmek ve onu kalbe yerleştirmek için en faydalı yol; daima akrabalarının, arkadaşlarının, dost ve ahbaplarının ölümünü ve toprağın altındaki hallerini düşünmektir.
Ömer bin Abdülaziz demiştir ki: "Her gün sabah veya akşam, Allah'ın divanına giden birini yolcu ettiğinizi görmüyor musunuz? Onu yerin bir çukuruna koyarsınız. Yastığı topraktır. Dostlarını geride bırakmış ve maişeti kesilmiştir."
Ölümün kalbe yerleşmesinin bir yolu da dünyanın geçici olduğunu ve kabir hayatını düşünmektir. İnsan şayet dünyanın geçici olduğunu ve bir gün ölümle sona ereceğini ve vücudunun kabirde çürüyüp toprak olacağını düşünürse, ölümden hiç gafil olmaz.
Dünya bir saatten ibarettir. Bu dünyaya aldanıp baki olan ahiret hayatını tehlikeye atmak çok yanlıştır. Akıllı ve Allah-u Zülcelal'in rızasına talip olan kimseler, bütün bunlara bakarak, ölümü hatırlayıp, yolculuğunun uzunluğunu düşünerek, taat ve ibadete sarılarak, ahiret hayatı için hazırlık yapmalıdır.
Muhammed Konyevî, Müminin 24 Saati, Reyhani Yay.
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
ZÜMRÜT- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 1882
Puanı : 1360
Teşekkür : 73
Kayıt tarihi : 29/09/10
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• S E R B E S T K Ö Ş E :: Kıssalar & Hikayeler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur