Saat
Similar topics
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
Yaptığımız İbadetlerden Neden Zevk Alamıyoruz?
3 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Yaptığımız İbadetlerden Neden Zevk Alamıyoruz?
Yaptığımız ibadetlerden farkında olmadan muhakkak lezzet alıyoruz. Fakat bu lezzeti layıkıyla neden hissedemiyoruz?
Öncelikle bilinmesi gereken; insan yaratılış gayesi olan ibadeti zevk almak için değil sadece Allah (cc) rızası için yapmalıdır. İbadetten zevk alınmaması ibadetin terki için geçerli bir sebep olamaz. İbadet lezzetine engel olan manevi hastalıklar ve ilaçlarından bir kaçını şöyle sıralayabiliriz.
Günahlar iman zayıflığına sebep olduğu gibi, ibadetten lezzet almaya da engel olur
“Mü’minin işlediği her günah kalbinde siyah bir nokta meydana getirir. Tövbe edip kötülükten sıyrılarak af dileyince, o siyah nokta kalbinden silinir. Eğer günaha günah eklerse siyah noktalar çoğalıp kalbini kaplar.” (Buhari)
Nasıl ki hasta bir insan yediği ve içtiği şeylerden tam lezzet alamaz. Ve lezzet alamaması ona sıkıntı verir. Hastalığını tedavi edecek doktor ve ilaca ihtiyaç duyar.
Bunun gibi, günahların tekrar tekrar işlenmesiyle de imanın merkezi olan kalpte siyah noktalar oluşur. Bu durumda imanı zayıfladığı için insan yaptığı ibadetlerden tam zevk alamaz.
Bu halin tedavisi ise pişmanlık duyarak sürekli tövbe ve istiğfar getirmektir. Tövbe; işlenen günahı terk etmek ve bir daha o günaha dönmemektir. Pişmanlık ise; hem o günahı terk etmek, hem de bir daha o günaha dönmemeye bir niyettir.
“Gerçek tövbe günahı işlediğin anda pişmanlık duyman, Allah’tan affını dilemen sonra da o günahı bir daha hiç işlememendir.” (İbni Ebi Hatim)
Dünya işleriyle çok meşgul olmak ibadetten lezzet almaya engeldir
“Dünyanın bolluğu sizi Allah'a ibadetten meşgul etmiştir. Âdemoğlu durmadan “malım malım” diye tepiniyor. Ey âdemoğlu! Acaba senin malından senin yiyip bitirdiğin, giyip eskittiğin veya sadaka verip ebediyen defterine yazdırdığın başka bir şey var mı?” (Müslim)
Zamanının çoğunu dünya işlerine yoğunlaşarak geçiren bir insan yaptığı ibadete gerektiği şekilde kendini veremez. Çünkü akıl, kalp ve beden dünya işleriyle meşgul olmaya alışır. İbadete ayırdığı o kısacık vakitte de ruhu arzu ettiği zevki alamaz.
Hâlbuki insana verilen ömür, dünyanın geçici rahatını temin etmek için değil, Cenab-ı Hakk’ın rızasını kazanıp cennete girmek içindir.
Riya ibadetin lezzetini alır
“Ki onlar namazlarından gaflet edenlerdir (ona ehemmiyet vermezler). Onlar ki riyakarlık (gösteriş için ibadet) ederler.” (Maun, 5-6)
Riya, bir iyiliği veya güzel bir ameli Allah'ın rızasını kazanmak niyetiyle değil de, insanların beğenisi için yapmaya denir.
Riya, çok gizli olduğu için fark edilemeyebilir. Fakat bazı alametleri vardır. En açık alameti, insanların kendisinin yaptığı ibadetten haberdar olmalarını istemesidir. Diğer bir alameti de çıkar beklentisi, sevgi kazanmak ve takdir toplamak hevesidir.
Resulullah (asm) buyurdular ki:
"Şehit, âlim ve zengin kıyamet gününde Cenab-ı Hakk'ın huzuruna getirilir. Allah (cc) şehide: “Niçin öldürüldüğünü sorar.” O da:
"Senin yolunda cihatla emrolundum. Ben de öldürülünceye kadar savaştım" der. Cenab-ı Hak ona:
“Yalan söylüyorsun. Bilakis sen “falanca cesurdur” desinler diye düşündün ve bu da söylendi” buyurur. Sonra mal sahibi getirilir. Allah (cc) ona:
“Sana verdiğimle ne amelde bulundun?” diye sorar. Mal sahibi de:
“Sıla-i rahimde bulunur ve senin yolunda harcardım” der. Allah da ona: “Yalan söylüyorsun, bilakis sen: “Falanca cömerttir” desinler diye bunu yaptın ve bu da denildi” der.
Sonra da Cenab-ı Hakk'ın huzuruna ilim öğrenen, öğreten ve Kur'ân okuyan kimse getirilir. Allah (cc) ona:
“Bu nimetlerim karşılığında ne amel yaptın?” diye sorar. O da: “İlim öğrendim, başkalarına da öğrettim, rızan için Kur'ân okudum” der. Cenab-ı Hak da ona:
“Yalan söyledin, insanlar sana hürmet etsinler diye ilim öğrettin böylelikle karşılığını aldın” der. Daha sonra emredilir bu üç kişi yüzükoyun sürüklenerek cehennem ateşine atılır. (Buhari, Müslim)
İşte bu sebeplerdendir ki; riya ibadetin makbuliyetini kaldıracağı gibi manevi lezzetini de alır.
İbadet eden kişi riyadan kurtulmak için, öncelikle niyetini kontrol etmelidir. Yani ibadetini kimi razı etmek için yaptığını düşünmelidir.
Bir Müslüman da ibadetlerini ihlâs ile yapmakla mükelleftir. İhlâs ise sadece Allah'ın rızasını esas tutmak demektir.
İbadetiyle sevgi ve takdir beklentisi içinde olan insan bilmelidir ki: Allah (cc) insana bir şey vermedikten sonra gösteriş yaptığı insanlar ona hiçbir şey veremez.
Haram ve şüpheli şeyler yemek ibadetin makbuliyetine engel olur
Bir Müslüman yediği gıdaların maddi temizliğine dikkat ettiği gibi, manevi temizliğine de dikkat etmelidir. Manevi temizlik haram ve şüpheli şeylerden kaçınmakla olur. Çünkü bunlar insanın yaptığı ibadetin makbuliyetine ve zevk almasına büyük bir engeldir.
“Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanlardan helal ve temiz olanlarını yiyin.” (Bakara, 168) ayeti Resulullah’ın (asm) yanında okununca Sa’d bin Ebi Vakkas ayağa kalktı ve:
“Ya Resulallah Allah'a beni duası makbul kimse yapması için dua et” dedi. Bunun üzerine Resulullah (asm):
“Ya Sa’d! Helal ye duan makbul olur. Muhammed’i kudret ve iradesiyle yaşatan Allah'a yemin ederim ki, midesine haram bir lokma indiren kulun kırk gün hiçbir ameli kabul edilmez. Bünyesi haramla beslenen bir kula en layık olan şey cehennemdir.” buyurdu. (Taberani)
“Helal açıktır. Haram da açıktır, aralarında şüpheli şeyler vardır. Şüpheliyi bırakan elbet haramı bırakır, şüpheliye cesaret eden harama yaklaşmış olur. Haramlar, günahlar Allah'ın korusu, yasak yeridir. Burada yani yasak bölge yakınında koyun güden çoban yasağa yaklaşmış olur ki, içine girmesi muhtemeldir.” (Buhari)
Şüpheli gıdalar haram ya da helal olduğu belli olmayanlardır. Kırk gün şüpheli şeylerden yiyen kimsenin kalbi kararır. İbadetteki lezzeti hissedemez.
Yahya bin Muazz el Razi (ra) der ki: “İbadet, Cenab-ı Hakk'ın hazinesinde gömülü, değerli bir kilitle kilitli mücevherdir. Bu hazinenin anahtarı duadır. Dişleri helal lokmadır. Dişleri olmayan bir anahtar nasıl kapıyı açamıyorsa hazinenin içindeki mücevhere (ibadetin sevabına) ermek ve hazineyi açmak için helal lokma anahtarı lazımdır.”
Her Müslümanın yediğinin ve içtiğinin helal olduğuna dikkat etmesi farzdır. Buna dikkat ettiği sürece ruhu haramlardan temizlenir ve ibadetteki lezzeti hisseder.
İnsanın kendisiyle beraber yaratılan her şeyin ibadet ettiğini düşünmemesi ibadet lezzetini noksanlaştırır
Meleklerin, cinlerin, insanların, hayvan ve bitkilerin kendi lisan ve kabiliyetlerine göre yaptıkları büyük bir ibadet kâinattan toplu olarak Allah’a gider. Fakat insan bu büyük ibadeti kendi ibadeti esnasında aklına getirmez. Böylece ibadetten aldığı lezzet noksanlaşır.
Mesela, bir Müslüman'ın farklı dilden, ırktan, memleketten olan diğer bütün Müslümanlar'la aynı Rabbe, aynı kıbleye yönelmesini ve aynı hareketleri yapmasını düşünmek gönüllerde kuvvetli bir bağ oluşturur. Bu kuvvetli bağı hissederek ibadet edilmelidir ki lezzet alınsın.
Melekler de insanların her ibadetinde onlarla birliktedirler. Bunu şu hadis-i şeriften anlıyoruz:
“Namaz kılanlarla birlikte ‘Fatiha suresinin’ bitiminde ‘âmin’ demekle, her gün sabah ve ikindi namazlarında mü’minlerle birlikte olmakla, Kur'ân okurken yeryüzüne inmekle, sokakları ve yolları dolaşıp zikir, Kur'ân ve ilim meclislerini arayıp bulmakla, mü’minlere özellikle bilgin olan mü’minlere rahmet okumakla, sadece Allah'a hamd ve secde etmekle görevli melekler vardır.” (Buhari, Müslim, Tirmizi) buyrulmaktadır.
Hayvanlar ve bitkiler ise adeta insanların namaz kılmasına iştirak ederler. Mesela ağaçların dik durması namazdaki kıyam gibidir. Dört ayaklı hayvanların durumu rüku’a benzer. Sürüngen hayvanlar ise sanki secde vaziyetindedirler. Ayrıca her hayvan ve bitkinin kendine has zikir ve tesbihleri vardır.
İnsan ibadet esnasında kâinatın da kendisiyle beraber ibadet ettiğini düşündüğünde ibadetteki harika lezzeti fevkalade hissedecektir.
Hususen namazların cemaatle kılınması, Ramazan ayında Kur'ân’ın birlikte hatmedilmesi, ilim meclislerinin oluşturulması insana yaratılan her şeyin kendisiyle beraber ibadet ettiğini hatırlatır.
“İki kişi bir kişiden hayırlıdır. Dört kişi üç kişiden hayırlıdır. Cemaat olunuz! Muhakkak ki Allah'ın yardım eli cemaatle beraberdir.” (Kenzu’l umman)
İbadetin kıymetini bilmemek ibadetten zevk almaya engeldir
İnsan ibadetin kıymetini, neden ve nasıl yapılması gerektiğini bilmediğinde ibadetten hakkıyla lezzet alamaz. İmam-ı Şafii Hazretleri: “İlmiyle Allah'a itaat eden, ibadetinin manevi zevkine erer.” buyurmuştur. Demek ibadetten feyiz ve lezzet almak için ilim esastır.
Zira nedemiş İmam Gazali(r.a)Hz ''Allah cc katında ilimsizliğin özrü olmayacaktır''
Selam ve Dua ile..
Öncelikle bilinmesi gereken; insan yaratılış gayesi olan ibadeti zevk almak için değil sadece Allah (cc) rızası için yapmalıdır. İbadetten zevk alınmaması ibadetin terki için geçerli bir sebep olamaz. İbadet lezzetine engel olan manevi hastalıklar ve ilaçlarından bir kaçını şöyle sıralayabiliriz.
Günahlar iman zayıflığına sebep olduğu gibi, ibadetten lezzet almaya da engel olur
“Mü’minin işlediği her günah kalbinde siyah bir nokta meydana getirir. Tövbe edip kötülükten sıyrılarak af dileyince, o siyah nokta kalbinden silinir. Eğer günaha günah eklerse siyah noktalar çoğalıp kalbini kaplar.” (Buhari)
Nasıl ki hasta bir insan yediği ve içtiği şeylerden tam lezzet alamaz. Ve lezzet alamaması ona sıkıntı verir. Hastalığını tedavi edecek doktor ve ilaca ihtiyaç duyar.
Bunun gibi, günahların tekrar tekrar işlenmesiyle de imanın merkezi olan kalpte siyah noktalar oluşur. Bu durumda imanı zayıfladığı için insan yaptığı ibadetlerden tam zevk alamaz.
Bu halin tedavisi ise pişmanlık duyarak sürekli tövbe ve istiğfar getirmektir. Tövbe; işlenen günahı terk etmek ve bir daha o günaha dönmemektir. Pişmanlık ise; hem o günahı terk etmek, hem de bir daha o günaha dönmemeye bir niyettir.
“Gerçek tövbe günahı işlediğin anda pişmanlık duyman, Allah’tan affını dilemen sonra da o günahı bir daha hiç işlememendir.” (İbni Ebi Hatim)
Dünya işleriyle çok meşgul olmak ibadetten lezzet almaya engeldir
“Dünyanın bolluğu sizi Allah'a ibadetten meşgul etmiştir. Âdemoğlu durmadan “malım malım” diye tepiniyor. Ey âdemoğlu! Acaba senin malından senin yiyip bitirdiğin, giyip eskittiğin veya sadaka verip ebediyen defterine yazdırdığın başka bir şey var mı?” (Müslim)
Zamanının çoğunu dünya işlerine yoğunlaşarak geçiren bir insan yaptığı ibadete gerektiği şekilde kendini veremez. Çünkü akıl, kalp ve beden dünya işleriyle meşgul olmaya alışır. İbadete ayırdığı o kısacık vakitte de ruhu arzu ettiği zevki alamaz.
Hâlbuki insana verilen ömür, dünyanın geçici rahatını temin etmek için değil, Cenab-ı Hakk’ın rızasını kazanıp cennete girmek içindir.
Riya ibadetin lezzetini alır
“Ki onlar namazlarından gaflet edenlerdir (ona ehemmiyet vermezler). Onlar ki riyakarlık (gösteriş için ibadet) ederler.” (Maun, 5-6)
Riya, bir iyiliği veya güzel bir ameli Allah'ın rızasını kazanmak niyetiyle değil de, insanların beğenisi için yapmaya denir.
Riya, çok gizli olduğu için fark edilemeyebilir. Fakat bazı alametleri vardır. En açık alameti, insanların kendisinin yaptığı ibadetten haberdar olmalarını istemesidir. Diğer bir alameti de çıkar beklentisi, sevgi kazanmak ve takdir toplamak hevesidir.
Resulullah (asm) buyurdular ki:
"Şehit, âlim ve zengin kıyamet gününde Cenab-ı Hakk'ın huzuruna getirilir. Allah (cc) şehide: “Niçin öldürüldüğünü sorar.” O da:
"Senin yolunda cihatla emrolundum. Ben de öldürülünceye kadar savaştım" der. Cenab-ı Hak ona:
“Yalan söylüyorsun. Bilakis sen “falanca cesurdur” desinler diye düşündün ve bu da söylendi” buyurur. Sonra mal sahibi getirilir. Allah (cc) ona:
“Sana verdiğimle ne amelde bulundun?” diye sorar. Mal sahibi de:
“Sıla-i rahimde bulunur ve senin yolunda harcardım” der. Allah da ona: “Yalan söylüyorsun, bilakis sen: “Falanca cömerttir” desinler diye bunu yaptın ve bu da denildi” der.
Sonra da Cenab-ı Hakk'ın huzuruna ilim öğrenen, öğreten ve Kur'ân okuyan kimse getirilir. Allah (cc) ona:
“Bu nimetlerim karşılığında ne amel yaptın?” diye sorar. O da: “İlim öğrendim, başkalarına da öğrettim, rızan için Kur'ân okudum” der. Cenab-ı Hak da ona:
“Yalan söyledin, insanlar sana hürmet etsinler diye ilim öğrettin böylelikle karşılığını aldın” der. Daha sonra emredilir bu üç kişi yüzükoyun sürüklenerek cehennem ateşine atılır. (Buhari, Müslim)
İşte bu sebeplerdendir ki; riya ibadetin makbuliyetini kaldıracağı gibi manevi lezzetini de alır.
İbadet eden kişi riyadan kurtulmak için, öncelikle niyetini kontrol etmelidir. Yani ibadetini kimi razı etmek için yaptığını düşünmelidir.
Bir Müslüman da ibadetlerini ihlâs ile yapmakla mükelleftir. İhlâs ise sadece Allah'ın rızasını esas tutmak demektir.
İbadetiyle sevgi ve takdir beklentisi içinde olan insan bilmelidir ki: Allah (cc) insana bir şey vermedikten sonra gösteriş yaptığı insanlar ona hiçbir şey veremez.
Haram ve şüpheli şeyler yemek ibadetin makbuliyetine engel olur
Bir Müslüman yediği gıdaların maddi temizliğine dikkat ettiği gibi, manevi temizliğine de dikkat etmelidir. Manevi temizlik haram ve şüpheli şeylerden kaçınmakla olur. Çünkü bunlar insanın yaptığı ibadetin makbuliyetine ve zevk almasına büyük bir engeldir.
“Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanlardan helal ve temiz olanlarını yiyin.” (Bakara, 168) ayeti Resulullah’ın (asm) yanında okununca Sa’d bin Ebi Vakkas ayağa kalktı ve:
“Ya Resulallah Allah'a beni duası makbul kimse yapması için dua et” dedi. Bunun üzerine Resulullah (asm):
“Ya Sa’d! Helal ye duan makbul olur. Muhammed’i kudret ve iradesiyle yaşatan Allah'a yemin ederim ki, midesine haram bir lokma indiren kulun kırk gün hiçbir ameli kabul edilmez. Bünyesi haramla beslenen bir kula en layık olan şey cehennemdir.” buyurdu. (Taberani)
“Helal açıktır. Haram da açıktır, aralarında şüpheli şeyler vardır. Şüpheliyi bırakan elbet haramı bırakır, şüpheliye cesaret eden harama yaklaşmış olur. Haramlar, günahlar Allah'ın korusu, yasak yeridir. Burada yani yasak bölge yakınında koyun güden çoban yasağa yaklaşmış olur ki, içine girmesi muhtemeldir.” (Buhari)
Şüpheli gıdalar haram ya da helal olduğu belli olmayanlardır. Kırk gün şüpheli şeylerden yiyen kimsenin kalbi kararır. İbadetteki lezzeti hissedemez.
Yahya bin Muazz el Razi (ra) der ki: “İbadet, Cenab-ı Hakk'ın hazinesinde gömülü, değerli bir kilitle kilitli mücevherdir. Bu hazinenin anahtarı duadır. Dişleri helal lokmadır. Dişleri olmayan bir anahtar nasıl kapıyı açamıyorsa hazinenin içindeki mücevhere (ibadetin sevabına) ermek ve hazineyi açmak için helal lokma anahtarı lazımdır.”
Her Müslümanın yediğinin ve içtiğinin helal olduğuna dikkat etmesi farzdır. Buna dikkat ettiği sürece ruhu haramlardan temizlenir ve ibadetteki lezzeti hisseder.
İnsanın kendisiyle beraber yaratılan her şeyin ibadet ettiğini düşünmemesi ibadet lezzetini noksanlaştırır
Meleklerin, cinlerin, insanların, hayvan ve bitkilerin kendi lisan ve kabiliyetlerine göre yaptıkları büyük bir ibadet kâinattan toplu olarak Allah’a gider. Fakat insan bu büyük ibadeti kendi ibadeti esnasında aklına getirmez. Böylece ibadetten aldığı lezzet noksanlaşır.
Mesela, bir Müslüman'ın farklı dilden, ırktan, memleketten olan diğer bütün Müslümanlar'la aynı Rabbe, aynı kıbleye yönelmesini ve aynı hareketleri yapmasını düşünmek gönüllerde kuvvetli bir bağ oluşturur. Bu kuvvetli bağı hissederek ibadet edilmelidir ki lezzet alınsın.
Melekler de insanların her ibadetinde onlarla birliktedirler. Bunu şu hadis-i şeriften anlıyoruz:
“Namaz kılanlarla birlikte ‘Fatiha suresinin’ bitiminde ‘âmin’ demekle, her gün sabah ve ikindi namazlarında mü’minlerle birlikte olmakla, Kur'ân okurken yeryüzüne inmekle, sokakları ve yolları dolaşıp zikir, Kur'ân ve ilim meclislerini arayıp bulmakla, mü’minlere özellikle bilgin olan mü’minlere rahmet okumakla, sadece Allah'a hamd ve secde etmekle görevli melekler vardır.” (Buhari, Müslim, Tirmizi) buyrulmaktadır.
Hayvanlar ve bitkiler ise adeta insanların namaz kılmasına iştirak ederler. Mesela ağaçların dik durması namazdaki kıyam gibidir. Dört ayaklı hayvanların durumu rüku’a benzer. Sürüngen hayvanlar ise sanki secde vaziyetindedirler. Ayrıca her hayvan ve bitkinin kendine has zikir ve tesbihleri vardır.
İnsan ibadet esnasında kâinatın da kendisiyle beraber ibadet ettiğini düşündüğünde ibadetteki harika lezzeti fevkalade hissedecektir.
Hususen namazların cemaatle kılınması, Ramazan ayında Kur'ân’ın birlikte hatmedilmesi, ilim meclislerinin oluşturulması insana yaratılan her şeyin kendisiyle beraber ibadet ettiğini hatırlatır.
“İki kişi bir kişiden hayırlıdır. Dört kişi üç kişiden hayırlıdır. Cemaat olunuz! Muhakkak ki Allah'ın yardım eli cemaatle beraberdir.” (Kenzu’l umman)
İbadetin kıymetini bilmemek ibadetten zevk almaya engeldir
İnsan ibadetin kıymetini, neden ve nasıl yapılması gerektiğini bilmediğinde ibadetten hakkıyla lezzet alamaz. İmam-ı Şafii Hazretleri: “İlmiyle Allah'a itaat eden, ibadetinin manevi zevkine erer.” buyurmuştur. Demek ibadetten feyiz ve lezzet almak için ilim esastır.
Zira nedemiş İmam Gazali(r.a)Hz ''Allah cc katında ilimsizliğin özrü olmayacaktır''
Selam ve Dua ile..
ZÜMRÜT- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 1882
Puanı : 1360
Teşekkür : 73
Kayıt tarihi : 29/09/10
Geri: Yaptığımız İbadetlerden Neden Zevk Alamıyoruz?
beğenerek ve sıkılmadan okudum.Allah razı olsun.Güzel bir yazı paylaşmısınız Zümrüt Sultan.
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
Geri: Yaptığımız İbadetlerden Neden Zevk Alamıyoruz?
Beğendiğine sevindim
ZÜMRÜT- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 1882
Puanı : 1360
Teşekkür : 73
Kayıt tarihi : 29/09/10
Geri: Yaptığımız İbadetlerden Neden Zevk Alamıyoruz?
hayirli geceler, özellikle namazlarda bu durum cok yasaniyor,
mahser- Özel Üye
-
Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 542
Puanı : 281
Teşekkür : 42
Kayıt tarihi : 24/10/10
Geri: Yaptığımız İbadetlerden Neden Zevk Alamıyoruz?
mahser demiş ki:hayirli geceler, özellikle namazlarda bu durum cok yasaniyor,
Teşekkür ederim size de hayırlı geceler
ZÜMRÜT- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 1882
Puanı : 1360
Teşekkür : 73
Kayıt tarihi : 29/09/10
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur