İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı
 SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI Uyeols10
Forumumuza Hoşgeldiniz Lütfen Bu Pencereyi Peygamber Efendimiz'e (S.A.V.) Salâvat Getirmeden Kapatmayınız "Allahümme Salli Alâ Seyyidina Muhammedin Ve Alâ Âli Seyyidina Muhammed"
 SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI 291279.medium


Join the forum, it's quick and easy

İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı
 SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI Uyeols10
Forumumuza Hoşgeldiniz Lütfen Bu Pencereyi Peygamber Efendimiz'e (S.A.V.) Salâvat Getirmeden Kapatmayınız "Allahümme Salli Alâ Seyyidina Muhammedin Ve Alâ Âli Seyyidina Muhammed"
 SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI 291279.medium
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Saat

Similar topics
    Mayıs 2024
    PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
      12345
    6789101112
    13141516171819
    20212223242526
    2728293031  

    Takvim Takvim

    En son konular
    » Kötü Din Adamları
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptySalı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur

    » Gül’den hiç ders almıyor musun?
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptySalı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur

    » Kadir Geceniz Mübarek Olsun
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyC.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur

    » Kadir Geceniz Mübarek Olsun
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyC.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur

    » Elveda Ey Şehri Ramazan
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyC.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur

    » Kadir Gecesinde :((
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyC.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur

    » Ramazan-ı Şerif Giderken
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyC.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur

    » Ateşten Lokma..!
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur

    » Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyCuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur

    » Allah'ım (c.c.)
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur

    » En Güzel Duâlar ve Anlamları
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur

    » Amin
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur

    » Yetişin...
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur

    » Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur

    » Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur

    » Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur

    » Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur

    » Kendimden Kaçabilsem
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur

    » Özleminle Ey Sevgili
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur

    » Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur

    » Af Dilerim..
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur

    » Ya Rabbah :(
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur

    » Gül Efendim (S.A.V.)
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur

    » Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur

    » Ey Yar (S.A.V.)
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur

    » Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur

    » O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur

    » Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur

    » Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur

    » Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur

    » Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur

    » Ya Rasulallah (SAV)
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur

    » Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPtsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur

    » ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPtsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur

    » Minber’den Ötelere Bakış
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPerş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur

    » Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPerş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur

    » Hayret Doğrusu
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur

    » Göz Kalbin Elçisidir
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur

    » Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur

    » Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur

    » Başkaları Bilmese de Olur..
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur

    » Sohbet; Güzelle Güzeldir..
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur

    » İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur

    » BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur

    » Artan Pilav
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur

    » Ömür Sermayesi..
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur

    » Mecnun ve Devesi
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur

    » Usta ve Şaşı Çırak..
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur

    » İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur

    » Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI EmptyPaz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur

    KUR’AN-I KERİM DİNLE

    Mealli Kur'an Dinleyelim

    Hadis-i Şerif

    1-Âfetü’l ilmi ennisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
    ************************
    2-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
    ************************
    3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
    ************************
    4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
    **********************
    5-Es-salâtüimâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
    *************************
    6-Talebü’l helalicihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
    ******************************
    7-El-kelimü’ttayyibetü sadakatün: Güzel sözsadakadır.
    ***************************
    8-El cennetü tahte zılâli’ssüyuf: Cennet kılıçların gölgesialtındadır.
    *************************
    9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
    ***************************
    10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
    ****************************
    11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
    *************************
    12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
    ************************
    13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
    ***********************
    14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.

    ************************
    15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
    ************************
    16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
    ************************
    17-Efdalü’l ibadetiedvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
    ************************
    18-El Kur’anühüved deva: Kur’an, sırf devadır.
    ************************
    19-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
    ************************
    20-Re’sü’lhikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
    ************************
    21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
    ************************
    22-Ed duaü silahu’lmümin: Dua müminin silahıdır.
    ************************
    23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
    ************************
    24-Es salatü nur’ulmümin: Namaz müminin nurudur.
    ************************
    25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
    ************************
    26-El mescidü beytükülli takiyyin: Mescid, takva sahiplerininevidir.
    ************************
    27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
    ************************
    28-Ed duaü hüvelibadetü: Dua ibadettir.

    ************************
    29-Elcümuatü haccü’l mesakin: Cumafakirlerin haccıdır.
    ************************
    30-Hüsnü’ssuali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
    ************************
    31-Es selamü kable’lkelam: Önce selam, sonra kelam.
    ************************
    32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
    ************************
    33-Kesretü’d dahikitumitül kalb: Çok gülmek kalbiöldürür.
    ************************
    34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.

    35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
    ************************
    36-El hamrüummü’l habais: İçki,kötülüklerin anasıdır.
    ************************
    37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
    ************************
    38-El kanâatümâlün la yenfedü: Kanaat bitmez birsermayedir.
    ************************
    39-El hayaü minel iman:Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
    ************************
    40-El mer’üala dini halilihi: Kişi, arkadaşının diniüzeredir.

    Giriş yap

    Şifremi unuttum

    Arama
     
     

    Sonuç :
     


    Rechercher çıkıntı araştırma

    Istatistikler
    Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız var
    Son kaydolan kullanıcımız: emrec77

    Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu

    SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI

    2 posters

    Aşağa gitmek

     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI Empty SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI

    Mesaj tarafından şahmaran Salı Ağus. 24, 2010 12:00 pm

    SEYYİD AHMED ER RUFAİ 'HAYATI
    Dedesi Sey­yid Yahya, Abbasi hali­fesi tara­fın­dan Basra’da bulu­nan Şiiler ve Sün­ni­ler ara­sın­daki kav­ga­lara son ver­mek üzere görev veril­miş o da bu görevi en iyi şekilde yerine geti­re­rek Basra, Vâsıt ve Batâih böl­ge­le­rinde huzuru sağ­la­mayı başar­mıştı. İşte Ahmed er Rufâi’nin babası olan Sey­yid Ali bu zatın oğlu­dur. Ahmed-er Rufâi, Bağ­dat ile Basra … Dedesi Sey­yid Yahya, Abbasi hali­fesi tara­fın­dan Basra’da bulu­nan Şiiler ve Sün­ni­ler ara­sın­daki kav­ga­lara son ver­mek üzere görev veril­miş o da bu görevi en iyi şekilde yerine geti­re­rek Basra, Vâsıt ve Batâih böl­ge­le­rinde huzuru sağ­la­mayı başar­mıştı. İşte Ahmed er Rufâi’nin babası olan Sey­yid Ali bu zatın oğlu­dur. Ahmed-er Rufâi, Bağ­dat ile Basra ara­sında Bataih (batak­lık yer­ler) böl­ge­sinde Ümmü­abide köyünde dün­yaya teş­rif etmiş­tir.
    Sey­yid Ahmed-er Rufâi Haz­ret­leri, yedi yaşına kadar babası Sey­yid Ali’nin nez­dinde kaldı. Yedi yaşında iken babası vefat edince, dev­rin büyük muta­sav­vıf­la­rın­dan olan dayısı ve şeyhi Man­sur el Batâ­ihi, annesi ve kar­deş­leri ile bir­likte Onu hima­ye­sine aldı. Küçük yaşta hafız­lı­ğını tamam­la­dık­tan sonra Pey­gam­ber Efendimiz’in manevî işa­reti üzerine dinî ilim­le­rini tah­sil için Şeyh Ali Ebu’l fazl el Vasıtî’ye tes­lim edildi. Şey Aliy­yül Vasıtî haz­ret­leri Pey­gam­ber efen­di­mi­zin manevî emrine imti­sa­len Ahmed-er Rufâi’nin tah­sil ve ter­bi­ye­sinde büyük bir dik­kat ve titiz­likle hare­ket ede­rek son derece ihti­mam ve gay­ret gös­terdi. Ahmed-er Rufâi aklî ve naklî ilim­lerde çok üstün bir gay­ret ve başa­rıyla ilim kari­ye­rine sahip oldu.
    Hakiki bir fıkıh, hadis, tef­sir alimi ve hakiki bir muta­sav­vıftı. Ayrıca çok mükem­mel bir hatipti de… Sey­yid Ahmet Rıfai (r.a.); orta boylu, nur yüzlü ve buğ­day benizli idi. Saç­ları siyah, sakalı sey­rek, alnı açık ve geniş idi. Göz­le­rine sürme çeker, devamlı tebes­süm eder halde bulu­nurdu. Öyle güzel konu­şurdu ki, kalp­leri hare­kete geçi­rir, soh­pe­tine doyum olmazdı. Hatta bir kere­sinde cema­ate vaaz-ü nasi­hat edi­yordu. Cema­atte bulu­nan alim­le­rin Ahmet Rıfai Haz­ret­le­rine çok fazla soru sor­du­ğunu gören Ebu Zeke­riyya (r.a.) onlara müda­hale etti. Bunun üzerine Ahmet Rıfai (r.a.) tebes­süm edip, “Ey Ebu Zeke­riyya! Bu dünya fani­dir. Bıra­kı­nız ben hayatta iken sor­sun­lar.” buyur­du­lar. “Bu dünya fani­dir” buyur­du­ğunda, cemaat fev­ka­lade hey­cana kapıldı, içle­rin­den beş kişi orada vefat etti. Orada hazır bulu­nan­lar için­den, iba­det­le­rini tam ola­rak yapa­ma­yan bin­lerce kişi tövbe edip doğru yola geldi.
    Ahmed-er Rufâi, Şeyh Aliy­yül Vasıtî Kud­dise Sirruhu’dan hem ica­zet aldı, hem de hırka giydi. Vasıtî Onun için : “Her­kes üsta­dıyla, ben ise tale­bem Rufâi ile ifti­har ede­rim” demiş­tir.
    Ahmed-er Rufâi, Şeyh Aliy­yül Vasıtî Kud­dise Sirruhu’nun vefa­tın­dan sonra dayısı Man­sur el Batâihî’nin ter­biye ve irşad hal­ka­sına girdi. 27 yaşına kadar dayı­sın­dan tasav­vuf ders­leri ala­rak çok kısa zamanda seyr-i sülû­kunü tamam­ladı. Daha sonra dayısı tara­fın­dan Ona “Şeyhü’ş-şüyûh” unvanı ile bir­likte hali­fe­lik vere­rek ken­di­sine bağlı bütün tek­ke­le­rin şeyh­li­ğini verdi. Dayısı’nın vefatı üzerine bu yaşta posta oturdu. Kud­dise Sir­ruhu, bütün tek­ke­le­rin şeyh­li­ğine geti­ri­lince, Onu çeke­me­yen­ler, iftira atan­lar eksik olmadı.
    Yıl­lar geç­tikçe mürit­le­rin sayısı artı­yor, şanı şöhreti her tarafa yayılıyordu.Bu durum Irak’taki bazı şeyh­le­rin Onu kıs­kan­ma­la­rına sebep oldu. Bir çok iftira, itham ve dedi­kodu ortaya atıldı. Neti­cede Abbasi Hali­fesi el Muktefî’ye, erkek ve kadın mürit­le­rini aynı zikir mec­li­sinde bir arada bulun­dur­duğu iddi­asıyle hicrî 550 yılında şikâ­yet ettik­le­rinde, halife durumu yerinde ince­le­mek üzere bir müfet­tiş gön­derdi. Durumu araş­tı­ran ve ince­le­yen insaf sahibi müfet­tiş ince­leme sonunda kana­at­le­rini bir rapor haline geti­re­rek şöyle demişti: “Bu Sey­yid ve mürit­leri sün­net yolunda değil­lerse, yer­yü­zünde sün­net üzere hare­ket eden hiç kimse kal­ma­mış demek­tir.” Bunun üzerine Hali­fe­sine, yap­tır­dığı tah­ki­kat­tan dolayı özür dile­yen bir mek­tup göndermiştir.

    Misa­fir­ler için ver­diği yemek hari­cin­den başka bir şey yemezdi. Ken­di­sine ait olan misa­fir­hane, devamlı ola­rak dolup boşa­nırdı. Eli ayağı olma­yan veya cüz­zam gibi ağır hasta olan kim­se­leri yanına alır, onları biz­zat kendi elle­riyle yıkar, temiz­ler ve elbi­se­le­rin­deki yır­tık­ları yamardı. Çok müte­vazi idi. Daima az konu­şurdu ve “Sukutla emro­lun­dum.” buyu­rurdu. Namaz kılar­ken benzi sara­rır, ken­din­den geçerdi. Bir gün ken­disi, “Namaza kalk­tı­ğım zaman sanki ALLAH Teala bana Kah­har sıfa­tıyla tecelli edecek diye kor­ku­yo­rum.” buyurdu. Ahmet Rıfai Haz­ret­leri hay­van­lara karşı çok şevkat­liydi. Kim­se­nin bak­ma­dığı temiz olma­yan ve cüz­zamlı bir köpeğe baktı, onu yıkadı ve bes­ledi. Bir gün pal­to­su­nun ete­ğinde evin kedisi uyuya kaldı. Namaz vakti gel­di­ğinde kediyi uyan­dır­maya kıya­madı ve bir müd­det onu şevkatle sey­retti. Uyan­ma­ya­ca­ğını anla­yınca kedi­si­nin yat­tığı yeri kesti. O haliyle namaza gitti. Geri gel­di­ğinde kedi uya­nıp ora­dan git­mişti. Kesik par­çayı pal­to­suna tek­rar dikti.

    Aşırı dere­cede alçak­gö­nüllü ve takva sahibi idi. Bir gün, “İçinizde benim ayı­bımı, kusu­rumu görüpte söy­le­me­yen var mıdır? Varsa lüt­fen söy­le­yi­niz.” buyur­du­lar. Orada bulu­nan­lar­dan bir tanesi dedi ki: “Efen­dim, ben sizde bir kusur görü­yo­rum.” Bunu işi­ten Sey­yid Haz­ret­leri hiç üzül­medi, söy­le­yeni kına­madı ve, “Ey kar­de­şim, lüt­fen kusu­rumu söy­le­yi­niz.” buyurdu. O kimse, “Bizim gibi, size layık olma­yan kim­se­leri huzu­ru­nuza kabul buyurmanızdır.“deyince, başta Ahmet Rıfai (r.a.) olmak üzere ora­da­ki­ler ağla­maya baş­la­dı­lar. Bir ara Ahmet Rıfai Haz­ret­leri, “Hepi­niz­den daha aşağı oldu­ğumu bili­yo­rum ve ben siz­le­rin hiz­met­çi­ni­zim.” buyurdu. İbra­him Besti isminde birisi, bir gün Ahmet Rıfai Haz­ret­le­rine haka­ret­lerle dolu bir mek­tup yol­ladı. Bu mek­tubu alan Ahmet Rıfai (r.a.), yanında bulu­nan biri­sine mek­tubu okuttu. Her türlü ifti­ra­nın içinde bulun­duğu bu mek­tup oku­nunca, Sey­yid Haz­ret­leri süku­netle din­le­di­ler ve, “Doğru söy­le­miş. Eğer ALLAH Teala’nın indinde şüpheli bir duru­mum yoksa, insan­la­rın bana ettiği ifti­ra­lara hiç aldı­rış etmem.” buyur­du­lar ve mek­tuba cevap ola­rak şunları yaz­dır­dı­lar: “Muh­te­rem İbra­him Besti Haz­ret­leri, ALLAH Teala beni dile­diği gibi ve iste­diği yerde yarattı. Sizin doğ­ru­lu­ğu­nuza güve­ni­yo­rum. Hayır duala­rı­nız­dan beni mah­rum bırak­ma­ma­nızı ve hak­la­rı­nızı helal etme­nizi yük­sek zatı­nız­dan istir­ham edi­yo­rum.“
    Ahmed er Rufâi Haz­ret­leri, Hicri 555 sene­sinde hacca git­miş­tir. Hac dönüşü Medine’de Rav­zaı Mutahhara’yı ziya­ret etmiş­tir. Pey­gam­ber Efen­di­mi­zin kabri önünde şu nidada bulun­muş­tur. “Esse­lâmü Aleyke ya Ceddi!” Pey­gam­ber Efen­di­mi­zin kab­rin­den: “Aley­küm Selam Ya Veledi” cevabı duyul­muş­tur.. O sırada orada bulu­nan bütün ziya­ret­çi­ler bu sesi işit­miş­ler­dir. Bunun üzerine vecde gelen Sey­yid Ahmed-er Rufâi” Haz­ret­leri, tit­re­ye­rek diz çöküp şunları söy­le­miş­tir. “Uzakta iken ruhumu gön­de­ri­yor­dum. Bana, vekâ­le­ten top­ra­ğını öpüyordu, şimdi ise huzu­run­da­yım şu müba­rek elini uza­tı­ver de dudak­la­rım onunla haz duy­sun !..” Pey­gam­ber Efendimiz’in kab­rin­den nuranî eli dışa­rıya uzan­mış ve bütün ziya­ret­çi­le­rin göz­leri önünde O, bu eli öpmüş­tür.
    Bu hadise (Bur­han) bir teva­tür dere­ce­sinde hacı­lar ara­sında yayıl­mış, bütün İslâm ülke­le­rinde duyul­muş­tur. Şahid­ler ara­sında dev­rin tanın­mış sofi­leri de var­dır. Abdu­ka­dir Gey­lâni Haz­ret­leri, Sey­yid Ahmed-er Rufâi Hz.leri için : “Sahabe-i Kiram, müç­te­hi­din­den mada tabakat-ı evli­ya­dan hiç kimse Ahmed er Rufaî Haz­ret­le­ri­nin maka­mına vasıl ola­ma­mış­tır.” Demiş­tir.
    Hicri 560 yılında Abbasi hali­fesi olan el-Müstencid, ken­di­sini Bağdat’a dave­tinde kar­şı­la­mak üzere oğlunu vazi­fe­len­dir­miş­tir. Sarayda davet­li­ler ara­sında dev­rin ileri gelen Şeyh­leri– muta­sav­vıf­ları da hazır bulun­du­lar. Her biri sırayla soh­bet eder, söz sırası Ahmed-er Rufâî haz­ret­le­rine gelince bir konuşma yap­mış Halife el Müs­ten­cid, Ahmed-er Rufâî’nin soh­be­tini ağla­ya­rak din­le­miş­tir. Daha sonra Sey­yid Ahmed-er Rufâî baba­sı­nın Bağdad’taki tür­besi civa­rında zikir mec­lisi ter­tip ede­rek, Hali­fe­nin de biz­zat bu mec­liste bulun­muş­tur. Kay­nak­larda Rufâî haz­ret­le­ri­nin, ikinci bir defa daha hacca git­tiği , ara­fatta Hızır (a.s) ile kar­şı­laş­tığı ve Hızır’ın ken­di­sine tac ve hırka giy­dir­diği ifade edil­mek­te­dir.
    İlk eşi Hatice binti Ebi Bekir el Vasıt– en Neccavi’den Fatıma ve Zey­nep adlı iki kızı olmuş, eşi­nin vefa­tın­dan sonra evlen­diği ikinci eşi Rabia’dan sonra Salih isminde bir oğlu olmuş ve küçük yaşta vefat etmiş­tir. Nesli iki kızı ile devam etmiş­tir. Fatıma’dan İbra­him Azeb (609) ve Ahmed-el Ahdar (645) adlı dev­ra­inde meş­hur olan iki Sûfî, Zeyneb’den ise ikisi kız, altısı erkek torun­ları olmuş­tur. Bun­lar­dan İzzed­din AHMED Say­yad (574–670) Rurâîye’nin Say­ya­diye kolu­nun kuru­cusu olup, Rufâî Tari­ka­tı­nın İslâm âlemine yayıl­ma­sında tesiri olmuştur.

    Ahmed-er Rufâî Haz­ret­leri, Hicrî (578), Miladî (23 Ağus­tos 1182) tari­hinde şiddetli bir ishal has­ta­lığı sonunda vefat etmiş­tir. Vefa­tın­dan önce ; “Beni dilenci keş­külü yerine koy­ma­yın, tek­kemi bugün harem, öldük­ten sonra mezar etme­yin. Ben Hakk Tealâ’dan tek ola­rak yaşa­mayı dile­dim. O beni top­lum içinde yaşattı. Öldük­ten sonra belki o mura­dıma eri­şi­rim. Top­rak üstünde her ne varsa eninde sonunda yine top­rak ola­cak­tır.” Bu sözü ile kera­met buyur­muş­lar­dır. Türbe-i Saadet­leri yanında kimse yok­tur. Kırın orta­sında tenha bir yerde Bağdad’ın güne­yinde Vasıt yakın­la­rında bulun­mak­ta­dır.
    Ahmed-er Rufâî Hazretleri’nin tasav­vuf ve Tari­kat anla­yışı, kitap ve sün­nete tabi olan bir anla­yış­tır. Onun ifa­de­leri içe­ri­sinde İslâm dini, zahir ve batını ile bir bütündür.

    Kalp ceset­siz olmaz, Kalbi olma­yan bir cesed ise çürür. Tasav­vuf ilmi, kal­bin ısla­hın­dan iba­ret­tir. Tari­kat şeriat demek­tir. Haki­kat, Şeri­ata muha­le­fet etmez. Tasav­vuf, söz konusu ettiği Tari­kat, şeri­atın biza­tihi içinde taşı­dığı mana ve hik­met­ler­dir. Tasav­vuf, Yün hırka ve taç giy­mek değil­dir.
    Tasav­vuf; hüzün hır­kası, sıdk tacı, tevek­kül elbi­se­sinde bürün­mek­te­dir. İnsa­nın kalbi haş­yet, bedeni edep, nefsi.….…„ ben­liği yok­luk ve dili de zikir örtüsü ile örtün­düğü tak­dirde tasav­vuf yolunda bulun­muş­tur.
    Mükem­mel sofi her halde Hz. Pey­gam­ber (a.s)‘a tabi olan ve kul­luk dere­ce­sini en yük­sek dere­cede ola­rak benim­se­yen kim­se­dir. Kul ancak Allah’dan gayri her­şe­yin kul­lu­ğun­dan kur­tul­duğu ve hür­ri­yet maka­mına ulaş­tığı vakit, mükem­mel bir kul ola­bi­lir.
    Tasv­vuf edep­tir. Bu da Peygamber’in sün­ne­tine tabi olmakla kaza­nı­lır. Der­viş olmak için cemi­yet haya­tın­dan uzak­laş­mak gerek­mez. Mürid­ler, dün­yevi meş­gu­li­yet­le­rini terk etmek­si­zin helâl ve harama dik­kat ede­rek gaf­let­ten uzak kal­mak sure­tiyle Hakk yolunda iler­le­ye­bi­lir. Bütün iş, kalbi temiz­le­mek ve temiz tut­mak­tır. Kera­met­lere rağ­bet etme. Çünkü veli­ler bun­dan kaçın­mış­lar­dır. Mürit­ler için ne bir nok­san­lık­tır, ne de Allah’ın kapı­sın­dan ayrılma Kal­bini Rasulullah’a yönelt, şeyhin ve mür­şi­din vası­ta­la­rıyla O’nun yüce kap­sın­dan yar­dım iste..
    Kar­şı­lık­sız, garaz­sız şeyhine hiz­met et. Ona karşı son derece ter­bi­yeli ve edepli ol. Gıya­bında dahi onun şere­fini koru. Ken­dini onun hiz­me­tine ver, evinde hiz­meti art­tır. Huzu­runda az konuş. Ona tan­zim ve vakarla bak. Ona sakın küçüm­se­yici bakış­larla bak­ma­ya­sın. Kar­deş­le­rine öğüt ver, kalp­le­rini kazan­maya çalış. İnsan­la­rın ara­sını bul. İnsan­ları Allah’a yönelt­meye bak. Sada­kat ve ihlasla der­viş­le­rin yolun­dan git­me­le­rini sağla.
    Kal­bini Zikir ile, kalı­bını da fikirle tamir edip güzel­leş­tir. Gayen su üstünde yürü­mek, havada uçmak olma­sın. Bun­ları balık­lar ve kuş­lar da yapı­yor. Him­met kanat­la­rıyla son­suz­luk­lara uça­bi­li­yor musun ? Sen ona bak…
    Ahmed-er Rufâî haz­ret­leri, ken­di­si­nin tevazu, zül, inki­sar yoluyla mat­lu­buna vasıl oldu­ğunu, bun­ları tari­kinde bir esas ola­rak ter­cih ve tes­pit etti­ğini söy­le­mek­te­dir.
    Men­kı­be­ler içinde fev­ka­lede teva­zu­unu gös­te­ren örnek­ler var­dır. Bun­lar­dan birinde ken­di­sine iftira, haka­ret ve küfür dolu söz­ler sarf eden bir şeyhe karşı, “Efen­dim, sizin hil­mi­niz büyük­tür, affı­nız geniş­tir. Ben neyim ki, ne kıy­me­tim var ki bu kadar hid­dete kapı­lı­yor­su­nuz. Ben, sadece hiz­met­kar­la­rı­nı­zın en mis­ki­ni­yim, ayak­la­rı­nın tozu­yum.” Şeklinde yumu­şak ve müte­vazi bir söz ile muka­bele etmesi üzerine, Ahmed-er Rufâî Hazretleri“ni kız­dı­ra­cak başka bir söz bula­ma­yan Şeyh “Görü­yo­rum ki siz nef­si­niz­den sıy­rı­lıp çıkmış­sı­nız. Şimdi mülk sizin­dir., nimet sizin­dir ve sizin nes­li­nize ait­tir. Beni de bağış­la­yın” demiş ve mürit­leri arsına gir­miş­tir. Bu nevi men­kı­be­ler ve eser­le­rin­deki ifa­de­ler Onun şahsi­ye­tini ve tari­kat pir­leri arsın­daki husu­si­ye­tini gös­te­ren çizgi­ler­dir.
    Şu nokta dik­kat çeki­ci­dir ki bir­kaç kera­met olayı istisna ondan bah­se­den men­kı­be­ler daima Onun dav­ra­nış ve ahlâ­kını, insan­larla müna­se­bette tevazu ve hoş­gö­rüsü ve ağır­baş­lı­lı­ğını anlat­mak­ta­dır. Bu özel­liği ile Tasav­vuf Güzel Ahlak­tır. Tari­fi­nin müşah­has bir örneği ola­rak görül­mek­te­dir.
    Ahmed-er Rufâî Haz­ret­leri, dört büyük kutup­tan biri­dir. Abdül­ka­dir Gey­lani Haz­ret­le­rin­den sonra Kut­bi­yet maka­mına yük­sel­di­ğini kay­nak­lar belirt­mek­te­dir. Gav­si­yet ve Kut­bi­yet âlemi ken­di­sine bun­dan önce de bir kere daha tevdi edil­diği ve onun bu vazi­fe­den af dile­diği, bunun üzerine Abdul­ka­dir Geylani’ye veril­diği, O’nun ölümü üzerine tek­rar ken­di­sine tevdi edi­lince bu vazi­feyi kabul ettiği ve onaltı sene bir­kaç ay bu makamda bulun­du­ğunu ifade etmek­te­dir­ler. Ken­di­sine Ebül Ale­meyn (iki san­cak sahibi) kün­ye­si­nin bu duruma işret ola­rak veril­diği kay­de­dil­mek­te­dir.
    Ahmed-er Rufâî Haz­ret­leri mürit­le­rini şöyle müj­de­li­yor:
    “Rab­bim bana lütf’ü ihsa­nınla göz­le­rin göre­me­diği, kulak­la­rın işit­me­diği, beşe­rin akıl ve haya­line gel­me­diği, bir çok nimet­ler ihsan etti. O’nun kerem elçisi Rasu­lul­lah, (s.a.v.) beni temin edip söz ver­miş­tir ki Mürid­le­rimi, seven­le­rimi, zür­ri­ye­timi seven­leri, yerinde kaim olan­ları elle­rin­den tutup kal­dı­ra­cak ve kur­ta­ra­cak. Bu hal, kıya­mete kadar böyle sürecek. İşte ruhen biat böyle hasıl oldu. “Allah (c.c) ver­diği söz­den dön­mez.” Şu halde Onun yolunda giden­le­rin sahip olduk­ları büyük nimet ve müj­deyi bütün açık­lığı ile ifade eder.
    Ahmed-er Rufâî Haz­ret­leri, Mecal bin Yunus ve Abdül Mü’min adında iki müridi ile sah­rada gezi­yor­lardı. Bir­bir­le­rine olan sevgi ve muhab­bet­leri pek ziyade idi. Onla­rın bu yakın­lığı ve duy­duk­ları manevi haz, her iki­sini de sar­hoş etmişti. Bu durum onları zaman zaman ken­di­le­rin­den geçi­ri­yordu.. Cez­beye tutu­lu­yor­lardı. Hatta mürid­ler­den biri;
    –Sana bu kadar zaman­dır Ahmed-er Rufâî Hazretleri’nin yakın­lı­ğın­dan sana ne erişti?
    Diğeri:
    –Ne diler­sem kabul edilme lutfu.
    –Dile baka­lım Allah (c.c) lut­fe­decek mi ?
    –Ya Rabbi ateş­ten azad oldu­ğuma dair şu aciz kuluna bir fer­man gös­ter.
    Diye niyaz etti.
    –Allah (c.c)sonsuz kerem sahi­bi­dir. Faz­lına niha­yet yok­tur. Ve iki müri­din önüne bir yap­rak sağa sola yalpa yapa­rak bir kâğıt düştü. Kâğıda bak­tı­lar, Kâğıt bem­be­yazdı. üzerinde hiç­bir yazı yoktu. Alıp Sey­yide götür­dü­ler. Ve hiç­bir şey söy­le­me­di­ler. Sey­yid bu bem­be­yaz kâğıda baktı ve hemen şükür sec­de­sine kapandı. Sec­de­den başını kal­dı­rınca:
    – “Alem­le­rin Rabbi olan Allah’a hamd olsun ki bağ­lı­la­rı­mın cehen­nem­den kur­tu­lu­şunu bana dün­yada gös­te­ri­yor.” Buyur­muş. “Bunun üzerinde yazı bulun­ma­yan beyaz kâğıt” diyen ora­da­ki­lere:
    – “Evlat­la­rım kud­ret eli siyahla yaz­maz, bu nurla yazıl­mış­tır.” Ceva­bını ver­miş­tir.
    Ahmed-er Rufâî Haz­ret­leri, çok farklı özel­lik­lere sahipti.
    Peyam­ber Efen­di­mize çok yakın idi. Ona her şeyi ile tutkundu.Cenab-ı Hakk, yara­dı­lı­şında onunla kader bir­liği içinde yarat­mış, bir takım hik­met­lerle onun ismi­nin müsem­ması kıl­mış­tır. Dün­yaya gel­me­den annesi ve dayısı Man­sur el-Bataîhi’ye rüya­la­rında ismi­nin Ahmed olması müj­de­len­miş ve emre­dil­miş­tir. Küçük yaşta Pey­gam­ber Efen­di­miz gibi yetim kal­mış­tır. Nesli kız evlat­ları ile devam etmiş, erkek evla­dını küçük yaşta kay­bet­miş­tir. Haya­tında ken­di­sine haka­ret edil­miş, ezi­yet gör­müş, O ise PEYGAMBER Efen­di­miz gibi sabırla, dua ile muka­be­lede bulun­muş, hasım­la­rına karşı tevazu göstermiştir
    gul4 gul4 gul4 gul4 gul4 gul4 gul4 gul4 gul4 gul4 gul4 gul4 gul4 gul4 gul4 gul4 gul4 gul4
    şahmaran
    şahmaran
    Özel Üye
    Özel Üye

    Aktiflik :
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI Left_bar_bleue550 / 999550 / 999 SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI Right_bar_bleue

    <b>Uyarı Seviyesi</b> Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 302
    <b>Puanı</b> Puanı : 377
    <b>Teşekkür</b> Teşekkür : 31
    <b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 17/03/10
    <b>Yaş</b> Yaş : 60

    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI Empty Geri: SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI

    Mesaj tarafından İslamcokguzel Perş. Ağus. 26, 2010 9:16 am

    tşkk Allah (c.c.) razı ol
    İslamcokguzel
    İslamcokguzel

    Aktiflik :
     SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI Left_bar_bleue999 / 999999 / 999 SEYYİD AHMED ER RUFAİ ks.'HAYATI Right_bar_bleue

    <b>Uyarı Seviyesi</b> Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 2657
    <b>Puanı</b> Puanı : 2181
    <b>Teşekkür</b> Teşekkür : 89
    <b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 13/03/09

    http://islamcokguzel.wordpress.com

    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Sayfa başına dön

    - Similar topics

     
    Bu forumun müsaadesi var:
    Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz