Saat
Similar topics
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
ÜÇ AYLAR
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
ÜÇ AYLAR
MÜBAREK ÜÇ AYLAR
Mübârek aylar ve günler
Dinimiz, mubârek aylara, günlere, gecelere önem vermiştir. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bazı gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, duâ ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmişdir. Kullarının çok ibâdet yapması, duâ ve tevbe etmeleri için bu geceleri sebep kılmıştır.
Kıymetli geceye, kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Önceki günü öğle namazı vaktinden, o gecenin fecrine yani imsak vaktine kadar olan zamandır. Yalnız, Arefe ve üç kurban günlerinin geceleri böyle değildir. Bu dört gece, bu günleri takip eden gecelerdir. Bu geceleri ihyâ etmeli, yanî kaza namazları kılmalı, Kur’ân-ı kerîm okumalı, duâ, tevbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümanları sevindirmeli, bunların sevâblarını ölülere de göndermelidir. Bu gecelere saygı göstermelidir. Saygı göstermek, günah işlememekle olur.
Gecenin oniki kısmından bir kısmını mesela bir sâat kadarını ihyâ etmek, bütün geceyi ihyâ etmek olur. Yaz ve kış geceleri için hep böyledir. Fıkıh kitâblarında saat demek, bir miktar zaman demektir.
İnsan, varlıklar içinde en mümtaz ve en mükerrem bir şekilde yaratılıp yükselmelere ve alçalmalara müsait, duygu ve kabiliyetlerle donatılmıştır. İnsan, yüce yaratıcı tarafından bu dünya "Eşref-i mahluk" olarak gönderilmiştir. Bunun yanında insanı imtihana da tabi tutmuştur.
İşte üç aylar ve bu aylardaki mübârek geceler, nefis ve şeytan tuzağına düşmüş ve her iki dünyasını zindana çevirecek günah, isyan ve gaflet bataklığında boğulmakla karşı karşıya gelmiş insanın kurtuluşu için uzatılan can simididirler.
Mübârek aylar ve geceler günahkâr ve yaratılış gayesini unutan insanlara kerem ve ihsan sahibi yüce Allah tarafından tanınan ve eğer değerlendirilirse çok büyük kazançlara vesile olan bir fırsattır.
Bu aylarda ve gecelerde içimizi ve dışımızı bilen Rabbimize karşı, nefsimizi muhasebeye çekmeli, O'nun bizim dünya ve âhıret hayatımızı Cennet'e çevirmek için gönderdiği İslâma tam teslim olup olmadığımızı gözden geçirmeli, hiç vakit geçirmeden İslâmın rahmet, bereket, mağfiret, fazilet ve hayat bahşeden çeşmesinden kana kana nasip almak için bu ayları, günleri başlangıç yapmalıyız.
RECEB AYI
Mübârek üç ayların ilki olan Receb ayıdır. Receb, “Tercîb” kelimesinden gelmektedir. Bu da ta'zîm ve hürmet manasına gelmektedir.
Allahü teâlâ, bu ayda oruç tutanların, bu aya saygı gösterenlerin, günahlarını affeder, çok sevap ve üstün dereceler ihsân eder.
Receb ayının üstünlükleri hadîs-i şerîflerde şöyle bildirildi:
“Receb, Allahü teâlânın, Şâban benim ve Ramazan ümmetimin ayıdır”
“Receb-i şerîfte bir kimsenin tuttuğu bir orucun sevabı, o kimsenin otuz sene nâfile oruç tutmasına eşittir.”
“Bir kimse, Allahü teâlânın ay'ı olan Receb ayında bir mü'min, kardeşini gam ve üzüntüden kurtarırsa, Allahü teâlâ, ona Firdevs'te gözünün görebildiği kadar büyük bir köşk ihsân eder. Uyanınız, kendinize geliniz ve Receb ayına hürmet ve ikrâm ediniz ki, Allahü teâlâ da size, ikrâm ve ihsân etsin.”
“Cennette bir nehir vardır. Ona Receb denir. Sütten beyaz, baldan tatlıdır. Receb ayında bir gün oruç tutana Allahü teâlâ Kıyâmet günü o nehirden su verir.”
Ömer bin Abdülaziz hazretleri buyurdu ki:
“Senede dört geceye dikkat edip, ibâdetle geçirmek lâzımdır. Allahü teâlâ o gecelerde rahmetini saçar. Bu geceler, Recebin ilk cuma gecesi, Şâbanın onbeşinci gecesi, Ramazanın yirmi yedinci gecesi ve Ramazan bayramı gecesidir.”
Receb ayında yapılan iyilikler, tutulan oruçlar, günahları temizler. Zîra Receb-i şerîfin isimlerinden birisi de “Şehrü'l mutahhar” dır. Günahlardan temizlenilmesi ve yüksek derecelere kavuşulması sebebi ile bu isim verilmiştir.
Receb, tevbe, hürmet ve ibâdet ayıdır. Şâban, muhabbet ve hizmet ayıdır. Ramazan ise, yakınlık ve ni'met ayıdır.
Zünnûn-i Mısrî hazretleri buyurdu ki:
“Receb tohum ekme, Şâban sulama, Ramazan ise, hasat ayıdır. Yâni ekip suladığını biçip toplayacak bir aydır. Herkes ektiğini biçer. Amelinin, ibâdetinin karşılığını alır. Tohum ekmeyen, hasat mevsimi gelince pişman olur.”
Receb ayının magfirete, Şâban ayının şefâ'ate ve Ramazan ayının da sevapların kat kat verilmesine mahsus olduğu bildirilmiştir.
Bu aylara hürmet etmek, günahlardan uzaklaşmakla ve ibâdetleri yapmakla olur. Hürmet edip, saygı gösteren, kat kat karşılığını görecektir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Receb, Allahü teâlânın ayıdır. Receb ayına ikram edene, saygı gösterene, Allahü teâlâ dünyada ve âhırette ikram eder.”
Bâzı âlimler de şöyle buyurdu ki: "Yıl ağaç gibidir. Receb ayı, ağacın yapraklı olduğu, Şâban meyveli, Ramazan ise, meyvesinin toplanacağı zaman gibidir. Receb Allahü teâlâdan mağfiret, Şâban şefâ'at, Ramazan sevabların kat kat olduğu aydır."
Peygamber efendimiz, Receb ayı gelince;
"Yâ Rabbî, bize Receb ve Şâbanı mübârek eyle ve bizi Ramazana eriştir." diye duâ ederdi.
Hazret-i Ali yılda dört geceyi tamamen ibâdetle geçirirdi.
Bu geceler; Receb-i şerîfin ilk gecesi, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı geceleri ve Şâban-ı şerîfin onbeşinci gecesidir.
ŞÂBAN AY’I
Dînimizin kıymet verdiği mübârek aylardan ikincisi, Şâban ayıdır. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı, bir annenin yavrusuna olan merhametinden daha fazla merhametli olduğu için, ba'zı ay ve günlere kıymet vermiştir.
Bu gün ve aylarda yapılan ibâdetlere, hayırlara daha çok sevap vereceğini bildirmiştir. Bunun için tevbe, istigfâr etmeli, yalvarıp af ve âfiyeti istemeli, bu ayları günleri fırsat bilmelidir.
Bizim için büyük bir fırsat olan aylardan biri de Şâban ayıdır. Allahü teâlâ, Şâban ayını, Resûlullah efendimize mahsûs kılmıştır. Hadîs-i şerîflerde bu ayın önemi şöyle bildirildi:
“Şâban-ı şerîf, benim kendime mahsûs bir aydır. Hak teâlâ hazretleri arş-ı a'lânın meleklerine azamet-i şâniyle buyurur ki: "Ey benim meleklerim, gördünüz mü, benim kullarım Habîbimin ayına nasıl ta'zîm ve hürmet ediyorlar. İzzim, celâlim hakkı için ben de kullarımı afv-ü mağfiretime nâil eyledim."
“Şâban benim ayım, Recep Allahü teâlânın ayı, Ramazan da benim ümmetimin ayıdır. Şâban günahlara keffâret ayı, Ramazan ise günahları temizleyici aydır.”
Şâban-ı şerîfte imkânı olup, gücü yetenlerin oruç tutmasının çok sevap olduğu bildirilmiştir. Yalnız bu oruçları tutarken, harâmlardan, günah işlemekten de çok sakınmalıdır.
Kazancına dikkat etmeli, helâlden kazanmalıdır. Bu aylarda oruç tutmaya gücü yetmiyenlerin veya iş sahiplerinin, Ramazan-ı şerîfe kuvvetli girmek için oruç tutmamaları daha iyidir. Çünkü, Ramazan orucu farzdır. Nâfile için, farzı elden kaçırmamalıdır.
Kazâ borcu olanlar, bu ayda tutacakları oruçlara, kazâ olarak niyyet etmelidir. Böylece, hem kazâ borcu ödenmiş olur, hem de bu ayda tutulmasının sevabına kavuşulmuş olur.
Şâban-ı şerîfte oruç tutmanın fazîleti hadîs-i şerîflerde şöyle bildirildi:
“Her kim, Şâban-ı şerîfte üç gün oruç tutarsa, Hak teâlâ, Cennet-i a'lâda ona bir yer hazırlar.”
“Her kim Şâban-ı şerîfte bir gün oruç tutsa, o kul Cehennem azâbında kurtulup, dünya ve âhıret için istediği mertebe ve dereceye vâsıl olur. Eğer iki gün tutarsa, kabirde bir melek ona arkadaş olur. Şâyet üç gün tutarsa Hak teâlâ hazretleri, o kulu kıyâmet gününde velîler kısmına ilhak edip, Cennet-i a'lada cemâlini o kula müyesser kılar.”
“Şâban, Recep ile Ramazan ayları arasında bir aydır. İnsanlar bundan gâfildir. Hâlbuki Şâban ayında kulların ameli Allahü teâlânın dergahına çıkarılır. Ben, Şâbanda oruçlu olduğum hâlde amelimin çıkarılmasını arzû ederim.”
RAMAZAN AYI
Âdem aleyhisselâmdan beri oruç tutulurdu. Daha önceki ümmetler de oruç tutardı. Meselâ, Davûd aleyhisselâm, birgün oruç tutar, bir gün yerdi. Bir sene böyle devam ederdi. Bunun en fazîletli oruç olduğunu, Peygamber efendimiz haber vermiştir.
Oruç tutmak bize, yâni ümmet-i Muhammede hicretten yâni Peygamber efendimizin Mekke'den Medine'ye hicretinden onsekiz ay sonra, Şâban ayının onuncu günü, Bedir gazâsından bir ay önce farz oldu.Ramazan, yanmak demektir. Çünkü bu ayda oruç tutan ve tevbe edenlerin günahları yanar, yok olur.
İslâmın beş şartından dördüncüsü, mübârek Ramazan ayında, hergün oruç tutmaktır.
Resûl aleyhisselâm, “Ramazan ayı gelince, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır.” buyurdu.
Peygamber efendimiz, Şâban ayının son günü bir hutbesinde şöyle buyurdu:
“Ey müslümanlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredir ki, bu aydaki bir gece ki bu Kadir gecesidir, bin aydan daha faydalıdır. Allahü teâlâ, bu ayda, hergün oruç tutulmasını emretti. Bu ayda, geceleri terâvîh namazı kılmak da sünnettir.
Bu ayda, Allah için ufak bir iyilik yapmak, başka aylarda, farz yapmış gibidir. Bu ayda, bir farz yapmak, başka ayda yetmiş farz yapmak gibidir.
Bu ay, sabır ayıdır. Sabredenin gideceği yer Cennettir. Bu ay, iyi geçinmek ayıdır.
Bu ayda mü'minlerin rızkı artar. Bir kimse, bu ayda, bir oruçluya iftâr verirse, günahları affolur. Hak teâlâ, onu Cehennem ateşinden âzâd eder. O oruçlunun sevabı kadar, ona sevap verilir.”
Resûlullahın bu hutbesini dinliyen Eshâb-ı kirâm, dediler ki:
“Yâ Resûlallah! Her birimiz, bir oruçluya iftâr edecek, onu doyuracak kadar zengin değiliz. Bu büyük sevaptan mahrum mu kalacağız?”
Resûl "aleyhisselâm" Eshabına şöyle cevap verdi:
“Bir hurma ile iftâr verene de, yalnız su ile oruç açtırana da, biraz süt ikrâm edene de, bu sevap verilecektir. Bu ay, öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası af ve mağfiret ve sonu Cehennemden âzâd olmaktır. Bu ayda, emri altında olanların yâni işçinin, me'mûrun, askerin ve talebenin vazîfesini hafîfletenleri [patronları, âmirleri, kumandanları ve müdürleri] Allahü
tealla af eder,günahlarını bağışlar.cehennem ateşindende korur...
Mübârek aylar ve günler
Dinimiz, mubârek aylara, günlere, gecelere önem vermiştir. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bazı gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, duâ ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmişdir. Kullarının çok ibâdet yapması, duâ ve tevbe etmeleri için bu geceleri sebep kılmıştır.
Kıymetli geceye, kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Önceki günü öğle namazı vaktinden, o gecenin fecrine yani imsak vaktine kadar olan zamandır. Yalnız, Arefe ve üç kurban günlerinin geceleri böyle değildir. Bu dört gece, bu günleri takip eden gecelerdir. Bu geceleri ihyâ etmeli, yanî kaza namazları kılmalı, Kur’ân-ı kerîm okumalı, duâ, tevbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümanları sevindirmeli, bunların sevâblarını ölülere de göndermelidir. Bu gecelere saygı göstermelidir. Saygı göstermek, günah işlememekle olur.
Gecenin oniki kısmından bir kısmını mesela bir sâat kadarını ihyâ etmek, bütün geceyi ihyâ etmek olur. Yaz ve kış geceleri için hep böyledir. Fıkıh kitâblarında saat demek, bir miktar zaman demektir.
İnsan, varlıklar içinde en mümtaz ve en mükerrem bir şekilde yaratılıp yükselmelere ve alçalmalara müsait, duygu ve kabiliyetlerle donatılmıştır. İnsan, yüce yaratıcı tarafından bu dünya "Eşref-i mahluk" olarak gönderilmiştir. Bunun yanında insanı imtihana da tabi tutmuştur.
İşte üç aylar ve bu aylardaki mübârek geceler, nefis ve şeytan tuzağına düşmüş ve her iki dünyasını zindana çevirecek günah, isyan ve gaflet bataklığında boğulmakla karşı karşıya gelmiş insanın kurtuluşu için uzatılan can simididirler.
Mübârek aylar ve geceler günahkâr ve yaratılış gayesini unutan insanlara kerem ve ihsan sahibi yüce Allah tarafından tanınan ve eğer değerlendirilirse çok büyük kazançlara vesile olan bir fırsattır.
Bu aylarda ve gecelerde içimizi ve dışımızı bilen Rabbimize karşı, nefsimizi muhasebeye çekmeli, O'nun bizim dünya ve âhıret hayatımızı Cennet'e çevirmek için gönderdiği İslâma tam teslim olup olmadığımızı gözden geçirmeli, hiç vakit geçirmeden İslâmın rahmet, bereket, mağfiret, fazilet ve hayat bahşeden çeşmesinden kana kana nasip almak için bu ayları, günleri başlangıç yapmalıyız.
RECEB AYI
Mübârek üç ayların ilki olan Receb ayıdır. Receb, “Tercîb” kelimesinden gelmektedir. Bu da ta'zîm ve hürmet manasına gelmektedir.
Allahü teâlâ, bu ayda oruç tutanların, bu aya saygı gösterenlerin, günahlarını affeder, çok sevap ve üstün dereceler ihsân eder.
Receb ayının üstünlükleri hadîs-i şerîflerde şöyle bildirildi:
“Receb, Allahü teâlânın, Şâban benim ve Ramazan ümmetimin ayıdır”
“Receb-i şerîfte bir kimsenin tuttuğu bir orucun sevabı, o kimsenin otuz sene nâfile oruç tutmasına eşittir.”
“Bir kimse, Allahü teâlânın ay'ı olan Receb ayında bir mü'min, kardeşini gam ve üzüntüden kurtarırsa, Allahü teâlâ, ona Firdevs'te gözünün görebildiği kadar büyük bir köşk ihsân eder. Uyanınız, kendinize geliniz ve Receb ayına hürmet ve ikrâm ediniz ki, Allahü teâlâ da size, ikrâm ve ihsân etsin.”
“Cennette bir nehir vardır. Ona Receb denir. Sütten beyaz, baldan tatlıdır. Receb ayında bir gün oruç tutana Allahü teâlâ Kıyâmet günü o nehirden su verir.”
Ömer bin Abdülaziz hazretleri buyurdu ki:
“Senede dört geceye dikkat edip, ibâdetle geçirmek lâzımdır. Allahü teâlâ o gecelerde rahmetini saçar. Bu geceler, Recebin ilk cuma gecesi, Şâbanın onbeşinci gecesi, Ramazanın yirmi yedinci gecesi ve Ramazan bayramı gecesidir.”
Receb ayında yapılan iyilikler, tutulan oruçlar, günahları temizler. Zîra Receb-i şerîfin isimlerinden birisi de “Şehrü'l mutahhar” dır. Günahlardan temizlenilmesi ve yüksek derecelere kavuşulması sebebi ile bu isim verilmiştir.
Receb, tevbe, hürmet ve ibâdet ayıdır. Şâban, muhabbet ve hizmet ayıdır. Ramazan ise, yakınlık ve ni'met ayıdır.
Zünnûn-i Mısrî hazretleri buyurdu ki:
“Receb tohum ekme, Şâban sulama, Ramazan ise, hasat ayıdır. Yâni ekip suladığını biçip toplayacak bir aydır. Herkes ektiğini biçer. Amelinin, ibâdetinin karşılığını alır. Tohum ekmeyen, hasat mevsimi gelince pişman olur.”
Receb ayının magfirete, Şâban ayının şefâ'ate ve Ramazan ayının da sevapların kat kat verilmesine mahsus olduğu bildirilmiştir.
Bu aylara hürmet etmek, günahlardan uzaklaşmakla ve ibâdetleri yapmakla olur. Hürmet edip, saygı gösteren, kat kat karşılığını görecektir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Receb, Allahü teâlânın ayıdır. Receb ayına ikram edene, saygı gösterene, Allahü teâlâ dünyada ve âhırette ikram eder.”
Bâzı âlimler de şöyle buyurdu ki: "Yıl ağaç gibidir. Receb ayı, ağacın yapraklı olduğu, Şâban meyveli, Ramazan ise, meyvesinin toplanacağı zaman gibidir. Receb Allahü teâlâdan mağfiret, Şâban şefâ'at, Ramazan sevabların kat kat olduğu aydır."
Peygamber efendimiz, Receb ayı gelince;
"Yâ Rabbî, bize Receb ve Şâbanı mübârek eyle ve bizi Ramazana eriştir." diye duâ ederdi.
Hazret-i Ali yılda dört geceyi tamamen ibâdetle geçirirdi.
Bu geceler; Receb-i şerîfin ilk gecesi, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı geceleri ve Şâban-ı şerîfin onbeşinci gecesidir.
ŞÂBAN AY’I
Dînimizin kıymet verdiği mübârek aylardan ikincisi, Şâban ayıdır. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı, bir annenin yavrusuna olan merhametinden daha fazla merhametli olduğu için, ba'zı ay ve günlere kıymet vermiştir.
Bu gün ve aylarda yapılan ibâdetlere, hayırlara daha çok sevap vereceğini bildirmiştir. Bunun için tevbe, istigfâr etmeli, yalvarıp af ve âfiyeti istemeli, bu ayları günleri fırsat bilmelidir.
Bizim için büyük bir fırsat olan aylardan biri de Şâban ayıdır. Allahü teâlâ, Şâban ayını, Resûlullah efendimize mahsûs kılmıştır. Hadîs-i şerîflerde bu ayın önemi şöyle bildirildi:
“Şâban-ı şerîf, benim kendime mahsûs bir aydır. Hak teâlâ hazretleri arş-ı a'lânın meleklerine azamet-i şâniyle buyurur ki: "Ey benim meleklerim, gördünüz mü, benim kullarım Habîbimin ayına nasıl ta'zîm ve hürmet ediyorlar. İzzim, celâlim hakkı için ben de kullarımı afv-ü mağfiretime nâil eyledim."
“Şâban benim ayım, Recep Allahü teâlânın ayı, Ramazan da benim ümmetimin ayıdır. Şâban günahlara keffâret ayı, Ramazan ise günahları temizleyici aydır.”
Şâban-ı şerîfte imkânı olup, gücü yetenlerin oruç tutmasının çok sevap olduğu bildirilmiştir. Yalnız bu oruçları tutarken, harâmlardan, günah işlemekten de çok sakınmalıdır.
Kazancına dikkat etmeli, helâlden kazanmalıdır. Bu aylarda oruç tutmaya gücü yetmiyenlerin veya iş sahiplerinin, Ramazan-ı şerîfe kuvvetli girmek için oruç tutmamaları daha iyidir. Çünkü, Ramazan orucu farzdır. Nâfile için, farzı elden kaçırmamalıdır.
Kazâ borcu olanlar, bu ayda tutacakları oruçlara, kazâ olarak niyyet etmelidir. Böylece, hem kazâ borcu ödenmiş olur, hem de bu ayda tutulmasının sevabına kavuşulmuş olur.
Şâban-ı şerîfte oruç tutmanın fazîleti hadîs-i şerîflerde şöyle bildirildi:
“Her kim, Şâban-ı şerîfte üç gün oruç tutarsa, Hak teâlâ, Cennet-i a'lâda ona bir yer hazırlar.”
“Her kim Şâban-ı şerîfte bir gün oruç tutsa, o kul Cehennem azâbında kurtulup, dünya ve âhıret için istediği mertebe ve dereceye vâsıl olur. Eğer iki gün tutarsa, kabirde bir melek ona arkadaş olur. Şâyet üç gün tutarsa Hak teâlâ hazretleri, o kulu kıyâmet gününde velîler kısmına ilhak edip, Cennet-i a'lada cemâlini o kula müyesser kılar.”
“Şâban, Recep ile Ramazan ayları arasında bir aydır. İnsanlar bundan gâfildir. Hâlbuki Şâban ayında kulların ameli Allahü teâlânın dergahına çıkarılır. Ben, Şâbanda oruçlu olduğum hâlde amelimin çıkarılmasını arzû ederim.”
RAMAZAN AYI
Âdem aleyhisselâmdan beri oruç tutulurdu. Daha önceki ümmetler de oruç tutardı. Meselâ, Davûd aleyhisselâm, birgün oruç tutar, bir gün yerdi. Bir sene böyle devam ederdi. Bunun en fazîletli oruç olduğunu, Peygamber efendimiz haber vermiştir.
Oruç tutmak bize, yâni ümmet-i Muhammede hicretten yâni Peygamber efendimizin Mekke'den Medine'ye hicretinden onsekiz ay sonra, Şâban ayının onuncu günü, Bedir gazâsından bir ay önce farz oldu.Ramazan, yanmak demektir. Çünkü bu ayda oruç tutan ve tevbe edenlerin günahları yanar, yok olur.
İslâmın beş şartından dördüncüsü, mübârek Ramazan ayında, hergün oruç tutmaktır.
Resûl aleyhisselâm, “Ramazan ayı gelince, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır.” buyurdu.
Peygamber efendimiz, Şâban ayının son günü bir hutbesinde şöyle buyurdu:
“Ey müslümanlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredir ki, bu aydaki bir gece ki bu Kadir gecesidir, bin aydan daha faydalıdır. Allahü teâlâ, bu ayda, hergün oruç tutulmasını emretti. Bu ayda, geceleri terâvîh namazı kılmak da sünnettir.
Bu ayda, Allah için ufak bir iyilik yapmak, başka aylarda, farz yapmış gibidir. Bu ayda, bir farz yapmak, başka ayda yetmiş farz yapmak gibidir.
Bu ay, sabır ayıdır. Sabredenin gideceği yer Cennettir. Bu ay, iyi geçinmek ayıdır.
Bu ayda mü'minlerin rızkı artar. Bir kimse, bu ayda, bir oruçluya iftâr verirse, günahları affolur. Hak teâlâ, onu Cehennem ateşinden âzâd eder. O oruçlunun sevabı kadar, ona sevap verilir.”
Resûlullahın bu hutbesini dinliyen Eshâb-ı kirâm, dediler ki:
“Yâ Resûlallah! Her birimiz, bir oruçluya iftâr edecek, onu doyuracak kadar zengin değiliz. Bu büyük sevaptan mahrum mu kalacağız?”
Resûl "aleyhisselâm" Eshabına şöyle cevap verdi:
“Bir hurma ile iftâr verene de, yalnız su ile oruç açtırana da, biraz süt ikrâm edene de, bu sevap verilecektir. Bu ay, öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası af ve mağfiret ve sonu Cehennemden âzâd olmaktır. Bu ayda, emri altında olanların yâni işçinin, me'mûrun, askerin ve talebenin vazîfesini hafîfletenleri [patronları, âmirleri, kumandanları ve müdürleri] Allahü
tealla af eder,günahlarını bağışlar.cehennem ateşindende korur...
şahmaran- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 302
Puanı : 377
Teşekkür : 31
Kayıt tarihi : 17/03/10
Yaş : 60
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur