Saat
Similar topics
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
İhlâs ve Niyet ::
3 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
İhlâs ve Niyet ::
الْخَطّ ابِ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يَقُولُ: إِنَّمَا اْلاَعْمَالُ بِالنِّيَّاتِ وَإِنَّمَا لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى فَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ إِلَى اللهِ وَرَسُولِهِ فَهِجْرَتُهُ إِلَى اللهِ وَرَسُولِِهِِِِ فَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ لِدُنْيَا يُصِيبُهَا أَوِ امْرَأَةٍ يَنْكِحُهَا فَهِجْرَتُهُ إِلَى مَا هَاجَرَ إِلَيْهِ
Mü’minlerin emîri Hz. Ömer İbni Hattâb radıyallahu anh, Âlemlerin Efendisi Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururlarken dinledim, dedi:
Ameller (başka değil) ancak niyetlere göredir ve kişinin niyeti ne idiyse, karşılık olarak onu bulur. Dolayısıyla kimin hicreti, Allah ve Rasûlü’nün rızasını kazanma istikametindeyse, onun hicreti Allah ve Rasûlü’ne olmuş demektir. Yine kim nâil olacağı bir dünyalık veya nikahlanacağı bir kadına ulaşma uğruna hicret etmişse, onun hicreti de hedeflediği şeye olmuştur.”
(Buhârî, Bed’ü’l-vahy 1, Îmân 41, Müslim, İmâret 155. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Talâk 11; Tirmizî, Fezâilü’l-cihâd 16)
وَعَنْ أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ أُمِّ عَبْدِ اللَّهِ عَائِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا قَالَتْ ((قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم :يَغْزُو جَيْشٌ الْكَعْبَةَ فَإِذَا كَانُوا بِبَيْدَاءَ مِنَ اْلاَرْضِ يُخْسَفُ بِأَوَّلِهِمْ وَآخِرِهِمْ قَالَتْ: قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ يُخْسَفُ بِأَوَّلِهِمْ وَآخِرِهِمْ وَفِيهِمْ أَسْوَاقُهُمْ وَمَنْ لَيْسَ مِنْهُمْ قَالَ يُخْسَفُ بِأَوَّلِهِمْ وَآخِرِهِمْ ثُمَّ يُبْعَثُونَ عَلَى نِيَّاتِهِمْ .))
Mü’minlerin annesi Hz. Âişe vâlidemiz radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Fahr-i Kâinât Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular:
“Bir ordu savaş için Kâbe’ye doğru yola çıkar; Beydâ denilen bir çöle geldiklerinde baştan sona hepsi birden yere batırılıp helâk edilir.”
Hz. Âişe vâlidemiz der ki:
“Dedim ki Yâ Resûlallah! Neden baştan sona hepsi birden helâk ediliyor?! İçlerinde ticaret için yola çıkanlar ve aynı niyeti taşımayanlar da olabilir...”
Efendimiz şöyle izah eder:
“O an bütünüyle helâk edilirler, fakat sonra herkes kendi niyetine göre diriltilir.”
(Buhârî, Büyû’ 49; Hac 49, Müslim, Fiten 4-8. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 21; Nesâî, Menâsik 112; İbni Mâce, Fiten 30)
عَنْ عاَئِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا قَالَتْ ((قَالَ النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: لاَ هِجْرَةَ بَعْدَ الفَتْحِِ ، وَلَكِنْ جِهَادٌ وَنِيَّةٌ فَإِذَا اسْتُنْفِرْتُمْ فَانْفِرُوا ))
Hz. Âişe vâlidemiz radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Kâinatın İfti¬har Tablosu Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular:
“Mekke fethinden sonra artık (hususi mânâsıyla) hicret bitmiştir. Fakat bununla beraber Rabbin adını cihanın dört bir yanına duyurma gayreti ve bu niyete kilitlenme şeklinde (kıyamete kadar) devam edecektir. O halde (bu uğurda) bir nefer olmanız istendiğinde hiç tereddüt etmeden gerekeni yapın.”
(Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 45, Cihâd 1, 27, 184; Müslim, Hac 445, İmâret 85. Ayrıca bk. Tirmizî, Siyer 32; Nesâî, Bey’at 15)
وعَنْ أبي عَبْدِ اللَّهِ جابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الأَنْصَارِيِّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا قَالَ :كُنَّا مَعَ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ في غَزَاةٍ فَقَالَ «إِنَّ بِالْمَدِينَةِ لَرِجَالاً مَا سِرْتُمْ مَسِيراً ، وَلاَ قَطَعْتُمْ وَادِياً إِلاَّ كَانُوا مَعكُمْ حَبَسَهُمُ الْمَرَضُ» وَفِي رِوَايَةٍ : «إِلاَّ شَرَكُوكُمْ فِي الأَجْرِ»
Câbir İbni Abdullah el-Ensârî’den radıyallahu anhümâ şöyle nakledilmiştir: - Bir defasında Peygamber Efendimizle sallallahu aleyhi ve sellem birlikte bir gazveye çıkmıştık. Bir ara buyurdular ki:
“Medine’de kalan öyle kimseler var ki, siz hangi yolu geçseniz, hangi vâdiyi aşsanız, (size katılabilme tutkusuyla dopdolu oldukları için) onlar da mutlaka aranızdadırlar. Onları sırf hastalıkları alıkoymuştur.”
Bir başka rivayete göre: “Sizin kazandığınız mükâfâta aynen ortak olurlar.” buyurdular.
(Müslim, İmâre 159)
وَعَنْ أبِي هُرَيْرَةَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ صَخْرٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمْ: «إِنَّ اللهَ لاَ يَنْظُرُ إِلىَ أَجْسَامِكْمْ ، وَلاَ إِلىَ صُوَرِكُمْ ، وَلَكِنْ يَنْظُرُ إِلَى قُلُوبِكُمْ » وَفِي رِوَايَةٍ لمُِسْلِمٍ (وَ أَعْمَالِكُمْ)
Ebû Hureyre Abdurrahman İbni Sahr radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Allah’ın Sevgili Habîbi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular:
“Allah Teâlâ hazretleri, sizin şekillerinize ve suretlerinize (boylarınıza-poslarınıza) bakmaz; sizin kalbî (hayatı)nıza bakar.”
(Müslim, Birr 33. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 9)
وعَنْ أبِي مُوسَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قَيْسٍ الأَشعرِيِّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ: سُئِلَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنِ الرَّجُلِ يُقَاتِلُ شَجَاعَةً ، ويُقاتِلُ حَمِيَّةً وَيُقَاتِلُ رِيَاءً ، أَيُّ ذَلِِكَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ؟ فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : « مَنْ قَاتَلَ لِتَكُونَ كَلِمَةُ اللَّهِ هِيَ الْعُلْيَا فَهُوَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ » مُتَّفَقٌ عَلَيْهِ
Ebû Mûsâ el-Eş’arî radıyallahu anh şöyle dedi:
Nebîler Serveri Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e:
Biri cesaretini sergilemek, diğeri milletini korumak, öteki kendine yiğit adam dedirtmek üzere savaşan kimselerden hangisi Allah yolundadır? diye soruldu.
Nebîler Serveri sallallahu aleyhi ve sellem şu cevabı verdi:
“Kim Allah Teâlâ hazretleri'nin yüce adını yüceltmek istikametinde mücadele-mukatele ederse, işte odur Allah yolunda olan.”
(Buhârî, İlim 45, Cihad, 15, Farzu’l-humüs 10, Tevhîd 28; Müslim, İmâre 150, 151. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü’l-cihad 16; Nesâî, Cihad 21; İbni Mâce, Cihad 13)
َوعَنْ أبِي بَكْرَةَ نُفيْعِ بْنِ الْحَارِثِ الثَّقَفِيِّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «إِذَا الْتقَى الْمُسْلِمَانِ بِسَيْفيْهِمَا فالْقاتِلُ والمقْتُولُ فِي النَّارِ» قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ ، هَذَا الْقَاتِلُ فَمَا بَالُ الْمقْتُولِ ؟ قَالَ: «إِنَّهُ كَانَ حَرِيصاً عَلَى قَتْلِ صَاحِبِهِ» مُتَّفَقٌ عَلَيْهِ .
Nüfey’ İbni Hâris es-Sekafî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Peygamber-i Zan Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular:
“İki müslüman birbirine kılıç çektiği zaman, öldüren de ölen de cehennemdedir.” Bunun üzerine ben:
Yâ Resûlallah! Öldürenin durumu belli, ama ölen niçin cehennemdedir? diye sordum.
“Çünkü o da karşıdakini öldürmeye kararlıydı.” buyurdular.
(Buhârî, Îmân 22, Diyât 2, Fiten 10; Müslim, Kasâme 33, Fiten 14, 15. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Fiten 5; Nesâî,Tahrîm 29, Kasâme 7; İbni Mâce, Fiten 11)
وَعَنْ أِبي الْعَبَّاسِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عبَّاسِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَِّلبِ رَضِيَ اللهُ عَنْهُمَا، عَنْ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، فِيمَا يَرْوِى عَنْ ربِّهِ ، تَبَارَكَ وَتَعَالَى قَالَ : «إِنَّ اللهَ كَتَبَ الْحَسَنَاتِ والسَّيِّئَاتِ ثُمَّ بَيَّنَ ذَلِكَ : فَمَنْ همَّ بِحَسَنةٍ فَلَمْ يَعْمَلْهَا كَتبَهَا اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى عِنْدَهُ حَسَنَةً كَامِلَةً وَإِنْ هَمَّ بِهَا فَعَمِلَهَا كَتَبَهَا اللَّهُ عَشْرَ حَسَنَاتٍ إِلَى سَبْعِمِائِةِ ضِعْفٍ إِلَى أَضْعَافٍ كَثِيرَةٍ ، وَإِنْ هَمَّ بِسَيِّئَةٍ فَلَمْ يَعْمَلْهَا كَتَبَهَا اللَّهُ عِنْدَهُ حَسَنَةً كَامِلَةً ، وَإِنْ هَمَّ بِهَا فعَمِلَهَا كَتَبَهَا اللَّهُ سَيِّئَةً وَاحِدَةً» مُتَّفَقٌ عَلَيْهِ .
Abdullah İbni Abbâs radıyallahu anhümâ’dan nakledildiğine göre, İki Cihan Serveri Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Allah Teâlâ’dan rivayet ettiği bir hadiste şöyle buyurdular:
“Allah Teâlâ hazretleri, iyi ve kötü şeyleri tayin edip sonra da bunları şöyle açıklamıştır: Kim bir iyilik yapmaya niyetlenir de yapamazsa, Cenâb-ı Hak o kişi adına tam yapılmış bir iyilik yazdırır. Eğer niyetlendiği bu iyiliği gerçekleştirebilirse Şânı Yüce olan Allah, o kişi adına on iyilikten başlayarak yediyüz katı ve hatta daha çok kat iyilik yazdırır. Diğer taraftan kim bir kötülük yapmaya niyetlenir de yapmazsa, Allah o kişi adına yine tam yapılmış bir iyilik yazdırır. Niyetlendiği o kötülüğü yapması durumunda ise, Allah bunu sadece tek bir kötülük olarak kayda geçirtir.”
(Buhârî, Rikâk 31; Müslim, Îmân 207, 259. Ayrıca bk. Buhârî, Tevhîd 35; Tirmizî, Tefsîru sûre (6), 10)
:252:
Mü’minlerin emîri Hz. Ömer İbni Hattâb radıyallahu anh, Âlemlerin Efendisi Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururlarken dinledim, dedi:
Ameller (başka değil) ancak niyetlere göredir ve kişinin niyeti ne idiyse, karşılık olarak onu bulur. Dolayısıyla kimin hicreti, Allah ve Rasûlü’nün rızasını kazanma istikametindeyse, onun hicreti Allah ve Rasûlü’ne olmuş demektir. Yine kim nâil olacağı bir dünyalık veya nikahlanacağı bir kadına ulaşma uğruna hicret etmişse, onun hicreti de hedeflediği şeye olmuştur.”
(Buhârî, Bed’ü’l-vahy 1, Îmân 41, Müslim, İmâret 155. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Talâk 11; Tirmizî, Fezâilü’l-cihâd 16)
وَعَنْ أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ أُمِّ عَبْدِ اللَّهِ عَائِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا قَالَتْ ((قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم :يَغْزُو جَيْشٌ الْكَعْبَةَ فَإِذَا كَانُوا بِبَيْدَاءَ مِنَ اْلاَرْضِ يُخْسَفُ بِأَوَّلِهِمْ وَآخِرِهِمْ قَالَتْ: قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ يُخْسَفُ بِأَوَّلِهِمْ وَآخِرِهِمْ وَفِيهِمْ أَسْوَاقُهُمْ وَمَنْ لَيْسَ مِنْهُمْ قَالَ يُخْسَفُ بِأَوَّلِهِمْ وَآخِرِهِمْ ثُمَّ يُبْعَثُونَ عَلَى نِيَّاتِهِمْ .))
Mü’minlerin annesi Hz. Âişe vâlidemiz radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Fahr-i Kâinât Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular:
“Bir ordu savaş için Kâbe’ye doğru yola çıkar; Beydâ denilen bir çöle geldiklerinde baştan sona hepsi birden yere batırılıp helâk edilir.”
Hz. Âişe vâlidemiz der ki:
“Dedim ki Yâ Resûlallah! Neden baştan sona hepsi birden helâk ediliyor?! İçlerinde ticaret için yola çıkanlar ve aynı niyeti taşımayanlar da olabilir...”
Efendimiz şöyle izah eder:
“O an bütünüyle helâk edilirler, fakat sonra herkes kendi niyetine göre diriltilir.”
(Buhârî, Büyû’ 49; Hac 49, Müslim, Fiten 4-8. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 21; Nesâî, Menâsik 112; İbni Mâce, Fiten 30)
عَنْ عاَئِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا قَالَتْ ((قَالَ النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: لاَ هِجْرَةَ بَعْدَ الفَتْحِِ ، وَلَكِنْ جِهَادٌ وَنِيَّةٌ فَإِذَا اسْتُنْفِرْتُمْ فَانْفِرُوا ))
Hz. Âişe vâlidemiz radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Kâinatın İfti¬har Tablosu Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular:
“Mekke fethinden sonra artık (hususi mânâsıyla) hicret bitmiştir. Fakat bununla beraber Rabbin adını cihanın dört bir yanına duyurma gayreti ve bu niyete kilitlenme şeklinde (kıyamete kadar) devam edecektir. O halde (bu uğurda) bir nefer olmanız istendiğinde hiç tereddüt etmeden gerekeni yapın.”
(Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 45, Cihâd 1, 27, 184; Müslim, Hac 445, İmâret 85. Ayrıca bk. Tirmizî, Siyer 32; Nesâî, Bey’at 15)
وعَنْ أبي عَبْدِ اللَّهِ جابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الأَنْصَارِيِّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا قَالَ :كُنَّا مَعَ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ في غَزَاةٍ فَقَالَ «إِنَّ بِالْمَدِينَةِ لَرِجَالاً مَا سِرْتُمْ مَسِيراً ، وَلاَ قَطَعْتُمْ وَادِياً إِلاَّ كَانُوا مَعكُمْ حَبَسَهُمُ الْمَرَضُ» وَفِي رِوَايَةٍ : «إِلاَّ شَرَكُوكُمْ فِي الأَجْرِ»
Câbir İbni Abdullah el-Ensârî’den radıyallahu anhümâ şöyle nakledilmiştir: - Bir defasında Peygamber Efendimizle sallallahu aleyhi ve sellem birlikte bir gazveye çıkmıştık. Bir ara buyurdular ki:
“Medine’de kalan öyle kimseler var ki, siz hangi yolu geçseniz, hangi vâdiyi aşsanız, (size katılabilme tutkusuyla dopdolu oldukları için) onlar da mutlaka aranızdadırlar. Onları sırf hastalıkları alıkoymuştur.”
Bir başka rivayete göre: “Sizin kazandığınız mükâfâta aynen ortak olurlar.” buyurdular.
(Müslim, İmâre 159)
وَعَنْ أبِي هُرَيْرَةَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ صَخْرٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمْ: «إِنَّ اللهَ لاَ يَنْظُرُ إِلىَ أَجْسَامِكْمْ ، وَلاَ إِلىَ صُوَرِكُمْ ، وَلَكِنْ يَنْظُرُ إِلَى قُلُوبِكُمْ » وَفِي رِوَايَةٍ لمُِسْلِمٍ (وَ أَعْمَالِكُمْ)
Ebû Hureyre Abdurrahman İbni Sahr radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Allah’ın Sevgili Habîbi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular:
“Allah Teâlâ hazretleri, sizin şekillerinize ve suretlerinize (boylarınıza-poslarınıza) bakmaz; sizin kalbî (hayatı)nıza bakar.”
(Müslim, Birr 33. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 9)
وعَنْ أبِي مُوسَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قَيْسٍ الأَشعرِيِّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ: سُئِلَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنِ الرَّجُلِ يُقَاتِلُ شَجَاعَةً ، ويُقاتِلُ حَمِيَّةً وَيُقَاتِلُ رِيَاءً ، أَيُّ ذَلِِكَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ؟ فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : « مَنْ قَاتَلَ لِتَكُونَ كَلِمَةُ اللَّهِ هِيَ الْعُلْيَا فَهُوَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ » مُتَّفَقٌ عَلَيْهِ
Ebû Mûsâ el-Eş’arî radıyallahu anh şöyle dedi:
Nebîler Serveri Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e:
Biri cesaretini sergilemek, diğeri milletini korumak, öteki kendine yiğit adam dedirtmek üzere savaşan kimselerden hangisi Allah yolundadır? diye soruldu.
Nebîler Serveri sallallahu aleyhi ve sellem şu cevabı verdi:
“Kim Allah Teâlâ hazretleri'nin yüce adını yüceltmek istikametinde mücadele-mukatele ederse, işte odur Allah yolunda olan.”
(Buhârî, İlim 45, Cihad, 15, Farzu’l-humüs 10, Tevhîd 28; Müslim, İmâre 150, 151. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü’l-cihad 16; Nesâî, Cihad 21; İbni Mâce, Cihad 13)
َوعَنْ أبِي بَكْرَةَ نُفيْعِ بْنِ الْحَارِثِ الثَّقَفِيِّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «إِذَا الْتقَى الْمُسْلِمَانِ بِسَيْفيْهِمَا فالْقاتِلُ والمقْتُولُ فِي النَّارِ» قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ ، هَذَا الْقَاتِلُ فَمَا بَالُ الْمقْتُولِ ؟ قَالَ: «إِنَّهُ كَانَ حَرِيصاً عَلَى قَتْلِ صَاحِبِهِ» مُتَّفَقٌ عَلَيْهِ .
Nüfey’ İbni Hâris es-Sekafî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Peygamber-i Zan Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular:
“İki müslüman birbirine kılıç çektiği zaman, öldüren de ölen de cehennemdedir.” Bunun üzerine ben:
Yâ Resûlallah! Öldürenin durumu belli, ama ölen niçin cehennemdedir? diye sordum.
“Çünkü o da karşıdakini öldürmeye kararlıydı.” buyurdular.
(Buhârî, Îmân 22, Diyât 2, Fiten 10; Müslim, Kasâme 33, Fiten 14, 15. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Fiten 5; Nesâî,Tahrîm 29, Kasâme 7; İbni Mâce, Fiten 11)
وَعَنْ أِبي الْعَبَّاسِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عبَّاسِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَِّلبِ رَضِيَ اللهُ عَنْهُمَا، عَنْ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، فِيمَا يَرْوِى عَنْ ربِّهِ ، تَبَارَكَ وَتَعَالَى قَالَ : «إِنَّ اللهَ كَتَبَ الْحَسَنَاتِ والسَّيِّئَاتِ ثُمَّ بَيَّنَ ذَلِكَ : فَمَنْ همَّ بِحَسَنةٍ فَلَمْ يَعْمَلْهَا كَتبَهَا اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى عِنْدَهُ حَسَنَةً كَامِلَةً وَإِنْ هَمَّ بِهَا فَعَمِلَهَا كَتَبَهَا اللَّهُ عَشْرَ حَسَنَاتٍ إِلَى سَبْعِمِائِةِ ضِعْفٍ إِلَى أَضْعَافٍ كَثِيرَةٍ ، وَإِنْ هَمَّ بِسَيِّئَةٍ فَلَمْ يَعْمَلْهَا كَتَبَهَا اللَّهُ عِنْدَهُ حَسَنَةً كَامِلَةً ، وَإِنْ هَمَّ بِهَا فعَمِلَهَا كَتَبَهَا اللَّهُ سَيِّئَةً وَاحِدَةً» مُتَّفَقٌ عَلَيْهِ .
Abdullah İbni Abbâs radıyallahu anhümâ’dan nakledildiğine göre, İki Cihan Serveri Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Allah Teâlâ’dan rivayet ettiği bir hadiste şöyle buyurdular:
“Allah Teâlâ hazretleri, iyi ve kötü şeyleri tayin edip sonra da bunları şöyle açıklamıştır: Kim bir iyilik yapmaya niyetlenir de yapamazsa, Cenâb-ı Hak o kişi adına tam yapılmış bir iyilik yazdırır. Eğer niyetlendiği bu iyiliği gerçekleştirebilirse Şânı Yüce olan Allah, o kişi adına on iyilikten başlayarak yediyüz katı ve hatta daha çok kat iyilik yazdırır. Diğer taraftan kim bir kötülük yapmaya niyetlenir de yapmazsa, Allah o kişi adına yine tam yapılmış bir iyilik yazdırır. Niyetlendiği o kötülüğü yapması durumunda ise, Allah bunu sadece tek bir kötülük olarak kayda geçirtir.”
(Buhârî, Rikâk 31; Müslim, Îmân 207, 259. Ayrıca bk. Buhârî, Tevhîd 35; Tirmizî, Tefsîru sûre (6), 10)
:252:
şahmaran- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 302
Puanı : 377
Teşekkür : 31
Kayıt tarihi : 17/03/10
Yaş : 60
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
ZÜMRÜT- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 1882
Puanı : 1360
Teşekkür : 73
Kayıt tarihi : 29/09/10
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur