Saat
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
Mahşer sıkıntısı
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• S E R B E S T K Ö Ş E :: Kıssalar & Hikayeler
1 sayfadaki 1 sayfası
Mahşer sıkıntısı
Mahşer sıkıntısı
Mahşerin sıkıntısı dayanılmaz hâl alınca, mahşer halkı, bundan kurtulmak için çare ararlar.
Önce Adem aleyhisselama gidip dert yanarlar:
- Ey babamız! Ey hazret-i Adem! Sen, Peygamberlerin ilkisin ve çok şereflisin. Bu mahşer meydanında halimiz pek fenadır. Dayanacak gücümüz kalmadı. Ne olur, bize şefaat et ki, başlasın hesabımız. Hak teâlâ ne hüküm verirse, razıyız.
Adem aleyhisselam, kendini buna layık görmeyip özür diler:
- Siz Nuh Peygambere gidin!
Mahşer halkı, bin sene müşavere edip,
Nuh aleyhisselama varırlar:
- Ya Nuh! Ne olur, bize şefaat et ki, Rabbimiz baksın hesabımıza. Artık dayanamıyoruz.
Lakin O da kendini geri çekip, özür diler.
- Siz, İbrahim Peygambere gidin!
Onlar, yine bin sene müşavere edip, İbrahim aleyhisselama varırlar.
Mahşerin sıkıntısına takatları kalmamıştır.
Hesabın başlaması için şefaat isterler:
- Ya İbrahim! Sen Allah’ın dostusun. Ne olur bize şefaat et ki, hesabımız başlasın artık.
Fakat O da kendini buna layık görmez.
- Siz Musa Peygambere gidin! der.
Ehl-i mahşer toplanıp, bir ümitle Musa aleyhisselama varırlar:
Ve yalvarırlar:
- Ya Musa! Sen kelimullahsın. Bize şefaat et ki, Hak teâlâ hesabımızı görsün. Bu sıkıntıya tahammülümüz kalmadı artık.
Musa aleyhisselam da kendini kusurlu görüp, özür diler:
- Siz en iyisi İsa Nebiye gidin!
Bu defa topluca İsa aleyhisselama varıp yalvarırlar:
- Ya İsa! Ne olur bize acı! Şu sıkıntıdan kurtulmamız için sen ol bize aracı!
Ancak o da kendini geri çeker:
- Siz Hatem-ül enbiyaya gidin. Çünkü o, Habibullahtır ve Peygamberlerin en üstünüdür. Ümit ederim ki, O şefaat eder ve Onun şefaati kabul olur.
Ve son bir ümitle Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselamın, minberine varır, arzederler:
- Ya Muhammed! Sen Allah’ın Habibisin. Seni kırmaz. Biz hazret-i Adem’e gittik. Bizi Nuh Peygambere havale eyledi. Ona gidip yalvardık. O da İbrahim Peygambere gönderdi. İbrahim Peygamber, Musa Kelimullaha, O da İsa Peygambere, İsa Nebi de, O Habibullahtır, Onun şefaati kabul olur diye Hazretinize havale etti bizi.
Ve yalvarırlar:
- Senden başka gidecek kimsemiz kalmadı. Halimiz pek fenadır. Ne olur, sen şefaat et ki, başlasın hesabımız. Hak teâlâ, ne hüküm verirse razıyız.
Resulullah efendimiz aleyhisselam kabul eder ve;
- Peki, Rabbim izin verirse ben şefaat ederim, buyurur.
Sonra kalkar, izzetle Arş-ı alâya varır.
Orada, bin senelik bir secdeye kapanır.
Rabbini, bir mükemmel hamd ve sena eder ki, bu, Ondan gayri hiçbir kimseye nasib olmamıştır.
O an ehl-i mahşerin hali pek fenadır.
Çekilen zahmetleri anlatmak mümkün olmaz.
Şöyle ki;
Çoklarının haram yoldan kazandıkları mallar, o gün, boyunlarında birer halka olmuştur.
Ve öyle ağırlaşır ki, “büyük dağ” olur sanki.
Feryat ve figanları gök gürlemesini andırır.
“Va veyla! Va sebura!” diye feryat ederler.
Onların feryadına, yer gök dayanmaz.
Ya zekatı verilmeyen mallar?
Onlar da koca bir “Yılan” olup, sahibinin boyunlarına dolanır.
Öyle ağırlaşır ki, “değirmen taşı” gibi olur.
O kimse feryat edip, bağırır ki:
- Bu nedir?
Melekler cevap verirler:
- Zekatını vermediğiniz mallardır.
Bunlar da zina yapanlardır
Bazıları vardır ki, avret mahallerinden, kan, cerahat ve irin akar.
Tahammülü imkansız pis kokuları vardır.
Bunlar da zina yapan erkek ve kadınlardır.
Bir kısmının dilleri, sarkmıştır böğürlerine.
Bunlar da iftira edenlerdir.
Velhasıl Resulullah efendimiz aleyhisselam secdede iken, Rabbimizden hitap gelir:
- Ya Muhammed! Başını secdeden kaldır ve şefaat eyle. Söyle muradını ki kabul edeyim.
Peygamber efendimiz aleyhisselam başını secdeden kaldırıp yalvarır:
- Ya ilahi! Kulların arasından iyi ve kötüleri ayır ki, günahlarıyla rezil rüsvay oldular bu meydanda. Artık bu azaba tahammülleri yoktur.
Resulullah efendimizin şefaatini Hak teâlâ kabul eder.
“Mizan” kurulur.
Ve ehl-i mahşer izdihamdan kurtulur.
Lakin kâfirlerin işi zordur.
Zira girecekleri Cehennemin azabı yanında bu sıkıntılar, denize nazaran damla bile değildir.
Mahşerin sıkıntısı dayanılmaz hâl alınca, mahşer halkı, bundan kurtulmak için çare ararlar.
Önce Adem aleyhisselama gidip dert yanarlar:
- Ey babamız! Ey hazret-i Adem! Sen, Peygamberlerin ilkisin ve çok şereflisin. Bu mahşer meydanında halimiz pek fenadır. Dayanacak gücümüz kalmadı. Ne olur, bize şefaat et ki, başlasın hesabımız. Hak teâlâ ne hüküm verirse, razıyız.
Adem aleyhisselam, kendini buna layık görmeyip özür diler:
- Siz Nuh Peygambere gidin!
Mahşer halkı, bin sene müşavere edip,
Nuh aleyhisselama varırlar:
- Ya Nuh! Ne olur, bize şefaat et ki, Rabbimiz baksın hesabımıza. Artık dayanamıyoruz.
Lakin O da kendini geri çekip, özür diler.
- Siz, İbrahim Peygambere gidin!
Onlar, yine bin sene müşavere edip, İbrahim aleyhisselama varırlar.
Mahşerin sıkıntısına takatları kalmamıştır.
Hesabın başlaması için şefaat isterler:
- Ya İbrahim! Sen Allah’ın dostusun. Ne olur bize şefaat et ki, hesabımız başlasın artık.
Fakat O da kendini buna layık görmez.
- Siz Musa Peygambere gidin! der.
Ehl-i mahşer toplanıp, bir ümitle Musa aleyhisselama varırlar:
Ve yalvarırlar:
- Ya Musa! Sen kelimullahsın. Bize şefaat et ki, Hak teâlâ hesabımızı görsün. Bu sıkıntıya tahammülümüz kalmadı artık.
Musa aleyhisselam da kendini kusurlu görüp, özür diler:
- Siz en iyisi İsa Nebiye gidin!
Bu defa topluca İsa aleyhisselama varıp yalvarırlar:
- Ya İsa! Ne olur bize acı! Şu sıkıntıdan kurtulmamız için sen ol bize aracı!
Ancak o da kendini geri çeker:
- Siz Hatem-ül enbiyaya gidin. Çünkü o, Habibullahtır ve Peygamberlerin en üstünüdür. Ümit ederim ki, O şefaat eder ve Onun şefaati kabul olur.
Ve son bir ümitle Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselamın, minberine varır, arzederler:
- Ya Muhammed! Sen Allah’ın Habibisin. Seni kırmaz. Biz hazret-i Adem’e gittik. Bizi Nuh Peygambere havale eyledi. Ona gidip yalvardık. O da İbrahim Peygambere gönderdi. İbrahim Peygamber, Musa Kelimullaha, O da İsa Peygambere, İsa Nebi de, O Habibullahtır, Onun şefaati kabul olur diye Hazretinize havale etti bizi.
Ve yalvarırlar:
- Senden başka gidecek kimsemiz kalmadı. Halimiz pek fenadır. Ne olur, sen şefaat et ki, başlasın hesabımız. Hak teâlâ, ne hüküm verirse razıyız.
Resulullah efendimiz aleyhisselam kabul eder ve;
- Peki, Rabbim izin verirse ben şefaat ederim, buyurur.
Sonra kalkar, izzetle Arş-ı alâya varır.
Orada, bin senelik bir secdeye kapanır.
Rabbini, bir mükemmel hamd ve sena eder ki, bu, Ondan gayri hiçbir kimseye nasib olmamıştır.
O an ehl-i mahşerin hali pek fenadır.
Çekilen zahmetleri anlatmak mümkün olmaz.
Şöyle ki;
Çoklarının haram yoldan kazandıkları mallar, o gün, boyunlarında birer halka olmuştur.
Ve öyle ağırlaşır ki, “büyük dağ” olur sanki.
Feryat ve figanları gök gürlemesini andırır.
“Va veyla! Va sebura!” diye feryat ederler.
Onların feryadına, yer gök dayanmaz.
Ya zekatı verilmeyen mallar?
Onlar da koca bir “Yılan” olup, sahibinin boyunlarına dolanır.
Öyle ağırlaşır ki, “değirmen taşı” gibi olur.
O kimse feryat edip, bağırır ki:
- Bu nedir?
Melekler cevap verirler:
- Zekatını vermediğiniz mallardır.
Bunlar da zina yapanlardır
Bazıları vardır ki, avret mahallerinden, kan, cerahat ve irin akar.
Tahammülü imkansız pis kokuları vardır.
Bunlar da zina yapan erkek ve kadınlardır.
Bir kısmının dilleri, sarkmıştır böğürlerine.
Bunlar da iftira edenlerdir.
Velhasıl Resulullah efendimiz aleyhisselam secdede iken, Rabbimizden hitap gelir:
- Ya Muhammed! Başını secdeden kaldır ve şefaat eyle. Söyle muradını ki kabul edeyim.
Peygamber efendimiz aleyhisselam başını secdeden kaldırıp yalvarır:
- Ya ilahi! Kulların arasından iyi ve kötüleri ayır ki, günahlarıyla rezil rüsvay oldular bu meydanda. Artık bu azaba tahammülleri yoktur.
Resulullah efendimizin şefaatini Hak teâlâ kabul eder.
“Mizan” kurulur.
Ve ehl-i mahşer izdihamdan kurtulur.
Lakin kâfirlerin işi zordur.
Zira girecekleri Cehennemin azabı yanında bu sıkıntılar, denize nazaran damla bile değildir.
xxkardelenxx-
Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 108
Puanı : 94
Teşekkür : 0
Kayıt tarihi : 10/03/12
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• S E R B E S T K Ö Ş E :: Kıssalar & Hikayeler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur