Saat
Similar topics
Mart 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En son konular
Hadis-i Şerif
Giriş yap
Kontrol Paneli
Profiliniz Bilgiler Seçenekler İmza Avatar |
Sosyal Arkadaş ve Tanınmamış Üye listesi Grup |
Özel Mesaj Gelen Kutusu ÖM Gönder |
Gözlenmiş Konular |
Arama
Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: emrec77
Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu
BİR MEDİNE-İ MÜNEVVERE AKŞAMI
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• İ S L A M :: Peygamber Efendimiz (S.A.V.)
1 sayfadaki 1 sayfası
BİR MEDİNE-İ MÜNEVVERE AKŞAMI
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Mescidin çevresinde Medine akşamları oldukça hareketlidir. Özellikle yatsı namazından önce mescidin içi dolar. İnsanlar bahçelere taşarlar. Özellikle çocuklu kadınlar dışarıda namaz kılarlar. Böylece hem yer içer hem de çocuklarını eğlendirmiş olurlar mescidin çevresinde. Mescidin bahçesinde çocuk o kadar çok ki, yaz tatili olması bu oranı daha da artırıyor. Akşam olmasına rağmen hala sıcaklığını koruyan taşların üzerinde kovalamaca oynar çocuklar, mermerlerin üzerinde birbirlerini sürüklerler. Ezanın okunması ile birlikte kadınlar etrafa çeki düzen verirler, namaza durulur, çocuklar oyuna devam ederken bebekler de ayrı teraneden okumaya başlarlar. Annelerinin kucaklarından başka hiçbir şey onları susturamaz. Bu nedenle anne bir taraftan namaz kılar diğer taraftan çocuğunun bilumum ihtiyaçlarını görür. Bu vaziyette hem mescitte ibadet edilmiş hem de çocuklar manevi atmosferi yaşamış olurlar. Sonunda namaz biter. Çarşılar yeniden açılır, alış-veriş başlar kimileri için. Kimileri de Hz. Peygamberi ziyaret etmek için mescide yönelirler.
Yatsı namazından sonra da Ravza ziyareti yapılmaktadır. Özellikle yatsı ziyaretinin ardı arkası kesilmez. Temmuz, ağustos aylarında Arap ülkeleri tatilde oldukları için akın akın ziyarete gelinir. Saat 23 e kadar açık olan kapıdan girenin haddi hesabı yoktur. Ama bir de bakmışsın o kadar insan o kadar dar zamanda o kısıtlı yerde ne zaman namaz kılmış ve çıkmış. Son bir iki rekatı da Hücre-i saadetin en yakınında kılmak için yalvaranları, ağlayanları kırmadan ziyaret tamamlanır. Oraya kadar gelmiş olan hiç kimse Rasulullah’ı ziyaretten daha doğrusu Ravza’da namaz kılmaktan geri bırakılmaz. Hatta öyle gözü açıklar ve becerikliler vardır ki, defalarca içeri girip rekatlar dolusu namaz kılmadan dışarı çıkmazlar.
Yine bir akşam yatsı namazından sonra Ravza ziyareti yaptık. İnsanların ilgisi ve teveccühü çok fazla, ben de onlara karşı hoşgörü ve anlayış içindeyim. Bir gece daha hizmetimi yapmamın verdiği hazla mutluluk içerisinde emanete koyduğum telefonumu alıyorum emanet bürosundan. Değişik duygularla mescitten çıkıyorum. Kapıdaki görevliyle vedalaşıyorum. Güle güle mürşide Türkiye diyor bana. Mescidin bahçesinde; Yeşil kubbenin karşısında ya aile ve çocuklarıyla ya da tek başlarına, kimi oturmuş kimi uzanmış vaziyette insanlar, sanki kuş tüyü minderler serili yerlerde. Onlara imreniyor ve ben de oturuyorum. Ravza’dan çıkışta burada oturanlara insan imreniyor, bu sükûnet ortamında oturup dinlenmek, hasbihal etmek istiyor. Mekke’de Kabe’ye karşı, Medine’de de Yeşil Kubbe’ye karşı oturup tefekkür etmek, aradan zaman perdesini kaldırıp seyretmek çok güzel. Tam karşımda Yeşil Kubbe ve Baki Kapısı, Mescid’i ziyaretten çıkanlar görünüyor.
Oturduğum yer harika bir yer. Arka tarafımda Baki Kabristanı, sağ tarafımda Mescit, sol tarafımda kıble. Oturduğum mekândan çok etkilendim. “Allah’ım! Beni ne güzel bir yere getirdin. Ne güzel bir görev nasip ettin?.. Nedeni ne olursa olsun iyi bir şey nasib ettin Allahım!” diye konuşmaya başladım. Bu günlerde bir burukluk var içimde. Bir buçuk aydır buradayım. Gideceğim günler yaklaşıyor. Bir daha gelir miyim? Ne zaman gelirim? Nasıl gelirim? Dua ediyorum; “Allahım! Ahirette ayırma şefaatini nasib et. Orada da Peygamberimize komşu et. Burada göremediklerimizi orada göster, Ya Rabbi!” diye dua ediyorum.
Etrafta oturan herkes kendi hayret âleminde. Orada duygulanmak, ağlamak serbest. Sonunda bana kısmet olan bu nimete sebep olan kişi aklıma geliyor. Bana bu beldelerin sevgisini küçükken veren; hacca giderken kendisini selamlarla uğurladığımız, gelirken konvoylarla karşıladığımız ve bavulunu merakla açarak getirdiği hediyelere sevindiğimiz babam. Kına kokulu bavuldan çıkan envai çeşit tesbih, yüzük, kolye, takke, misvak vs. hediyelik eşyalar, misk kokulu elbiselik ve seccadeler. Hepsi Peygamber diyarından gelen hatıra idiler.
Ay ışığının sönük kaldığı şu Medine akşamında bu güzel mekânda en yürekten duayı hak eden merhumu aklıma getirdi Allah. En güzel duaları onun için yapabilmeyi istiyorum. Sen O’nun adını bana duyurmasaydın, bu yolda olmasaydın belki de ben burada olmazdım diyorum. Rasulullah’a ve bu kutsal beldelere olan merak ve sevgisini bizlere aktarabildiği için ona dua etmek bir vefa borcu benim için. Çok güzel hatıralar anlatırdı döndüğünde. Biz de imrenirdik buralara gelebilenlere. O zamanlar bizim için çok uzaktı belki masal gibi gelirdi bu beldelere seyahat. Zamanla o kutsal beldelere gelip gittikçe buralardan haber getirdikçe heveslenmeye hayaller kurmaya başladık. Hayaller gerçek oldu şimdi ruhumla ve bedenimle buradayım. Hiç biri hayal değil, hepsi gerçek; şurada oturuşum, nefes alışım, hissettiklerim, karşımda duran Mescid-i Nebi gerçek, Bu kavuştuğum nimeti görmezden gelmem, çok doğal saymam mümkün değil.
Bu nimeti nasip edene şükredip sebep olanlara dua etmemek olmaz. En başta rahmetli babam için; “Allahım onun mekânını ve makamını cennet et. Kıyamete kadar ona güzellikler içinde bak, orada sıkıntı çekmesin. Dünyada garip bir insandı. İlim, irfan insanıydı; ya öğrenmekle ya da öğretmekle meşgul olmuştu.. Ona merhamet et. Kabir azabından koru. Sevdiklerinle beraber olmasını nasib et. Küçükken “ona fıkıh öğretin” diye Hz. Aişe’ye talimat veren Hz. Hatice’yi rüyasında gördüğünü söylerdi. İnşallah onlarla beraber olsun. Ahiretin nimetlerinden mahrum olmasın. Günahlarını affet. Affet Ya Rabbi!” diye dua ettim. Ardından diğer yakınlarıma ve dua isteyen herkese.
Duygu seli devam ediyor ayrılık vakti yaklaşıyor. Zaman çabuk geçti. Şurayı cennet sansam da, yalancı dünyanın cenneti demem gerekir. Dünyanın cenneti de bu kadar olur, geçici ve kısacık. Asıl hayat, geçici olmayan Ahret hayatı. Önemli olan oradakileri kazanabilmek. Şu an kendimi içinde hissettiğim güzellik ortamından ayrılmak istemiyorum. Öyle bir ortam ki, dünyadaki cennet ya da şairin dile getirdiği cennetin üzerindeki görünen kısım, aysberg gibi, “cennet eğer yüzükse kaşı da Medine’dir” dediği gibi… Aynen…
Selva Hoca
Mescidin çevresinde Medine akşamları oldukça hareketlidir. Özellikle yatsı namazından önce mescidin içi dolar. İnsanlar bahçelere taşarlar. Özellikle çocuklu kadınlar dışarıda namaz kılarlar. Böylece hem yer içer hem de çocuklarını eğlendirmiş olurlar mescidin çevresinde. Mescidin bahçesinde çocuk o kadar çok ki, yaz tatili olması bu oranı daha da artırıyor. Akşam olmasına rağmen hala sıcaklığını koruyan taşların üzerinde kovalamaca oynar çocuklar, mermerlerin üzerinde birbirlerini sürüklerler. Ezanın okunması ile birlikte kadınlar etrafa çeki düzen verirler, namaza durulur, çocuklar oyuna devam ederken bebekler de ayrı teraneden okumaya başlarlar. Annelerinin kucaklarından başka hiçbir şey onları susturamaz. Bu nedenle anne bir taraftan namaz kılar diğer taraftan çocuğunun bilumum ihtiyaçlarını görür. Bu vaziyette hem mescitte ibadet edilmiş hem de çocuklar manevi atmosferi yaşamış olurlar. Sonunda namaz biter. Çarşılar yeniden açılır, alış-veriş başlar kimileri için. Kimileri de Hz. Peygamberi ziyaret etmek için mescide yönelirler.
Yatsı namazından sonra da Ravza ziyareti yapılmaktadır. Özellikle yatsı ziyaretinin ardı arkası kesilmez. Temmuz, ağustos aylarında Arap ülkeleri tatilde oldukları için akın akın ziyarete gelinir. Saat 23 e kadar açık olan kapıdan girenin haddi hesabı yoktur. Ama bir de bakmışsın o kadar insan o kadar dar zamanda o kısıtlı yerde ne zaman namaz kılmış ve çıkmış. Son bir iki rekatı da Hücre-i saadetin en yakınında kılmak için yalvaranları, ağlayanları kırmadan ziyaret tamamlanır. Oraya kadar gelmiş olan hiç kimse Rasulullah’ı ziyaretten daha doğrusu Ravza’da namaz kılmaktan geri bırakılmaz. Hatta öyle gözü açıklar ve becerikliler vardır ki, defalarca içeri girip rekatlar dolusu namaz kılmadan dışarı çıkmazlar.
Yine bir akşam yatsı namazından sonra Ravza ziyareti yaptık. İnsanların ilgisi ve teveccühü çok fazla, ben de onlara karşı hoşgörü ve anlayış içindeyim. Bir gece daha hizmetimi yapmamın verdiği hazla mutluluk içerisinde emanete koyduğum telefonumu alıyorum emanet bürosundan. Değişik duygularla mescitten çıkıyorum. Kapıdaki görevliyle vedalaşıyorum. Güle güle mürşide Türkiye diyor bana. Mescidin bahçesinde; Yeşil kubbenin karşısında ya aile ve çocuklarıyla ya da tek başlarına, kimi oturmuş kimi uzanmış vaziyette insanlar, sanki kuş tüyü minderler serili yerlerde. Onlara imreniyor ve ben de oturuyorum. Ravza’dan çıkışta burada oturanlara insan imreniyor, bu sükûnet ortamında oturup dinlenmek, hasbihal etmek istiyor. Mekke’de Kabe’ye karşı, Medine’de de Yeşil Kubbe’ye karşı oturup tefekkür etmek, aradan zaman perdesini kaldırıp seyretmek çok güzel. Tam karşımda Yeşil Kubbe ve Baki Kapısı, Mescid’i ziyaretten çıkanlar görünüyor.
Oturduğum yer harika bir yer. Arka tarafımda Baki Kabristanı, sağ tarafımda Mescit, sol tarafımda kıble. Oturduğum mekândan çok etkilendim. “Allah’ım! Beni ne güzel bir yere getirdin. Ne güzel bir görev nasip ettin?.. Nedeni ne olursa olsun iyi bir şey nasib ettin Allahım!” diye konuşmaya başladım. Bu günlerde bir burukluk var içimde. Bir buçuk aydır buradayım. Gideceğim günler yaklaşıyor. Bir daha gelir miyim? Ne zaman gelirim? Nasıl gelirim? Dua ediyorum; “Allahım! Ahirette ayırma şefaatini nasib et. Orada da Peygamberimize komşu et. Burada göremediklerimizi orada göster, Ya Rabbi!” diye dua ediyorum.
Etrafta oturan herkes kendi hayret âleminde. Orada duygulanmak, ağlamak serbest. Sonunda bana kısmet olan bu nimete sebep olan kişi aklıma geliyor. Bana bu beldelerin sevgisini küçükken veren; hacca giderken kendisini selamlarla uğurladığımız, gelirken konvoylarla karşıladığımız ve bavulunu merakla açarak getirdiği hediyelere sevindiğimiz babam. Kına kokulu bavuldan çıkan envai çeşit tesbih, yüzük, kolye, takke, misvak vs. hediyelik eşyalar, misk kokulu elbiselik ve seccadeler. Hepsi Peygamber diyarından gelen hatıra idiler.
Ay ışığının sönük kaldığı şu Medine akşamında bu güzel mekânda en yürekten duayı hak eden merhumu aklıma getirdi Allah. En güzel duaları onun için yapabilmeyi istiyorum. Sen O’nun adını bana duyurmasaydın, bu yolda olmasaydın belki de ben burada olmazdım diyorum. Rasulullah’a ve bu kutsal beldelere olan merak ve sevgisini bizlere aktarabildiği için ona dua etmek bir vefa borcu benim için. Çok güzel hatıralar anlatırdı döndüğünde. Biz de imrenirdik buralara gelebilenlere. O zamanlar bizim için çok uzaktı belki masal gibi gelirdi bu beldelere seyahat. Zamanla o kutsal beldelere gelip gittikçe buralardan haber getirdikçe heveslenmeye hayaller kurmaya başladık. Hayaller gerçek oldu şimdi ruhumla ve bedenimle buradayım. Hiç biri hayal değil, hepsi gerçek; şurada oturuşum, nefes alışım, hissettiklerim, karşımda duran Mescid-i Nebi gerçek, Bu kavuştuğum nimeti görmezden gelmem, çok doğal saymam mümkün değil.
Bu nimeti nasip edene şükredip sebep olanlara dua etmemek olmaz. En başta rahmetli babam için; “Allahım onun mekânını ve makamını cennet et. Kıyamete kadar ona güzellikler içinde bak, orada sıkıntı çekmesin. Dünyada garip bir insandı. İlim, irfan insanıydı; ya öğrenmekle ya da öğretmekle meşgul olmuştu.. Ona merhamet et. Kabir azabından koru. Sevdiklerinle beraber olmasını nasib et. Küçükken “ona fıkıh öğretin” diye Hz. Aişe’ye talimat veren Hz. Hatice’yi rüyasında gördüğünü söylerdi. İnşallah onlarla beraber olsun. Ahiretin nimetlerinden mahrum olmasın. Günahlarını affet. Affet Ya Rabbi!” diye dua ettim. Ardından diğer yakınlarıma ve dua isteyen herkese.
Duygu seli devam ediyor ayrılık vakti yaklaşıyor. Zaman çabuk geçti. Şurayı cennet sansam da, yalancı dünyanın cenneti demem gerekir. Dünyanın cenneti de bu kadar olur, geçici ve kısacık. Asıl hayat, geçici olmayan Ahret hayatı. Önemli olan oradakileri kazanabilmek. Şu an kendimi içinde hissettiğim güzellik ortamından ayrılmak istemiyorum. Öyle bir ortam ki, dünyadaki cennet ya da şairin dile getirdiği cennetin üzerindeki görünen kısım, aysberg gibi, “cennet eğer yüzükse kaşı da Medine’dir” dediği gibi… Aynen…
Selva Hoca
yağmur- Özel Üye
- Aktiflik :
Uyarı Seviyesi :
Mesaj Sayısı : 3962
Puanı : 4330
Teşekkür : 72
Kayıt tarihi : 27/01/10
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı :: •°¤*(¯`° İsLaM ÇoK GüZeL FoRuM °´¯)*¤°• İ S L A M :: Peygamber Efendimiz (S.A.V.)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur
» Gül’den hiç ders almıyor musun?
Salı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur
» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur
» Elveda Ey Şehri Ramazan
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur
» Kadir Gecesinde :((
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Giderken
C.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur
» Ateşten Lokma..!
Paz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur
» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
Cuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur
» Allah'ım (c.c.)
Paz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur
» En Güzel Duâlar ve Anlamları
Paz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur
» Amin
Paz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur
» Yetişin...
Paz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
Paz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur
» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
Paz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur
» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
Paz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur
» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
Paz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur
» Kendimden Kaçabilsem
Çarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur
» Özleminle Ey Sevgili
Çarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur
» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
Çarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur
» Af Dilerim..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur
» Ya Rabbah :(
Çarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur
» Gül Efendim (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur
» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
Çarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur
» Ey Yar (S.A.V.)
Çarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur
» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur
» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
Ptsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur
» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
Ptsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur
» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur
» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
Ptsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur
» Ya Rasulallah (SAV)
Ptsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur
» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
Ptsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur
» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
Ptsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur
» Minber’den Ötelere Bakış
Perş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur
» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
Perş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur
» Hayret Doğrusu
Paz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur
» Göz Kalbin Elçisidir
Paz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur
» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
Paz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur
» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
Paz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur
» Başkaları Bilmese de Olur..
Paz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur
» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
Paz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur
» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Artan Pilav
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur
» Ömür Sermayesi..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur
» Mecnun ve Devesi
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur
» Usta ve Şaşı Çırak..
Ptsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur
» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Paz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur
» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
Paz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur