İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı
96-EL-ALAK SURESİ Uyeols10
Forumumuza Hoşgeldiniz Lütfen Bu Pencereyi Peygamber Efendimiz'e (S.A.V.) Salâvat Getirmeden Kapatmayınız "Allahümme Salli Alâ Seyyidina Muhammedin Ve Alâ Âli Seyyidina Muhammed"
96-EL-ALAK SURESİ 291279.medium


Join the forum, it's quick and easy

İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı
96-EL-ALAK SURESİ Uyeols10
Forumumuza Hoşgeldiniz Lütfen Bu Pencereyi Peygamber Efendimiz'e (S.A.V.) Salâvat Getirmeden Kapatmayınız "Allahümme Salli Alâ Seyyidina Muhammedin Ve Alâ Âli Seyyidina Muhammed"
96-EL-ALAK SURESİ 291279.medium
İsLaMCoKGuZeL FoRuMLaRı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Saat

Similar topics
Nisan 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930     

Takvim Takvim

En son konular
» Kötü Din Adamları
96-EL-ALAK SURESİ EmptySalı Haz. 29, 2021 3:43 pm tarafından yağmur

» Gül’den hiç ders almıyor musun?
96-EL-ALAK SURESİ EmptySalı Haz. 29, 2021 3:42 pm tarafından yağmur

» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
96-EL-ALAK SURESİ EmptyC.tesi Mayıs 16, 2020 2:51 pm tarafından yağmur

» Kadir Geceniz Mübarek Olsun
96-EL-ALAK SURESİ EmptyC.tesi Mayıs 16, 2020 2:50 pm tarafından yağmur

» Elveda Ey Şehri Ramazan
96-EL-ALAK SURESİ EmptyC.tesi Mayıs 16, 2020 2:48 pm tarafından yağmur

» Kadir Gecesinde :((
96-EL-ALAK SURESİ EmptyC.tesi Mayıs 16, 2020 2:46 pm tarafından yağmur

» Ramazan-ı Şerif Giderken
96-EL-ALAK SURESİ EmptyC.tesi Mayıs 16, 2020 2:44 pm tarafından yağmur

» Ateşten Lokma..!
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Ara. 01, 2019 5:43 pm tarafından yağmur

» Kadir Suresi, Okunuşu ve Anlamı
96-EL-ALAK SURESİ EmptyCuma Mayıs 31, 2019 10:09 am tarafından yağmur

» Allah'ım (c.c.)
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:49 am tarafından yağmur

» En Güzel Duâlar ve Anlamları
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:48 am tarafından yağmur

» Amin
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:46 am tarafından yağmur

» Yetişin...
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:43 am tarafından yağmur

» Ramazan-ı Şerif Ne Demek ?
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:42 am tarafından yağmur

» Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:38 am tarafından yağmur

» Ya Rabbi (c.c.) Ateşten [Cehennemden] Azat Edilenlerden Eyle Bizleri
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Mayıs 05, 2019 7:31 am tarafından yağmur

» Abdestten Sonra Yapılan Dualar (Arapça Türkçe)
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Ara. 30, 2018 9:36 am tarafından yağmur

» Kendimden Kaçabilsem
96-EL-ALAK SURESİ EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 8:11 pm tarafından yağmur

» Özleminle Ey Sevgili
96-EL-ALAK SURESİ EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:43 pm tarafından yağmur

» Gönlümüzü, gülümüzü soldurma Allâh'ım!
96-EL-ALAK SURESİ EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:28 pm tarafından yağmur

» Af Dilerim..
96-EL-ALAK SURESİ EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:26 pm tarafından yağmur

» Ya Rabbah :(
96-EL-ALAK SURESİ EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:19 pm tarafından yağmur

» Gül Efendim (S.A.V.)
96-EL-ALAK SURESİ EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:13 pm tarafından yağmur

» Hayâdan ölen kişinin bedeni, sürmelenir..
96-EL-ALAK SURESİ EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:12 pm tarafından yağmur

» Ey Yar (S.A.V.)
96-EL-ALAK SURESİ EmptyÇarş. Kas. 28, 2018 7:11 pm tarafından yağmur

» Onur, Can ve Mal Gibi Dokunulmazdır..
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur

» O'nun (s.a.v) Ahlâkı Kur'an'dı.
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:26 am tarafından yağmur

» Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'i Sevmeliyiz..!
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:25 am tarafından yağmur

» Çağın Karanlığından Peygamberimizin Huzur'una?
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:22 am tarafından yağmur

» Şefaat Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:20 am tarafından yağmur

» Milletimizin ve Tüm İslâm Aleminin Mevlid Kandili Hakkımızda Hayırlara Vesile Olsun.
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:17 am tarafından yağmur

» Ya Rasulallah (SAV)
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPtsi Kas. 19, 2018 9:16 am tarafından yağmur

» Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz'in Mübarek Doğum Günü "MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN"
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPtsi Kas. 19, 2018 7:53 am tarafından yağmur

» ❤Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun❤
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPtsi Kas. 19, 2018 7:45 am tarafından yağmur

» Minber’den Ötelere Bakış
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPerş. Kas. 15, 2018 10:47 am tarafından yağmur

» Örnek Hanımefendi Hz. Fatıma Radıyallahü anhâ
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPerş. Kas. 15, 2018 10:36 am tarafından yağmur

» Hayret Doğrusu
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Ekim 07, 2018 4:04 pm tarafından yağmur

» Göz Kalbin Elçisidir
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Ekim 07, 2018 3:56 pm tarafından yağmur

» Rabbül-âlemin, âşıklar için Yâr'dır..
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Ekim 07, 2018 3:55 pm tarafından yağmur

» Her Sabah Sizden 8 Şey İsteniyor.!
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Ekim 07, 2018 3:54 pm tarafından yağmur

» Başkaları Bilmese de Olur..
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Ekim 07, 2018 1:16 pm tarafından yağmur

» Sohbet; Güzelle Güzeldir..
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Ekim 07, 2018 1:15 pm tarafından yağmur

» İSLAM'IN KADINA VERDİĞİ DEĞER.. (Bir de bu açıdan düşünün..!)
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:26 pm tarafından yağmur

» BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATINALMAK
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur

» Artan Pilav
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:24 pm tarafından yağmur

» Ömür Sermayesi..
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:21 pm tarafından yağmur

» Mecnun ve Devesi
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:20 pm tarafından yağmur

» Usta ve Şaşı Çırak..
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPtsi Eyl. 24, 2018 12:18 pm tarafından yağmur

» İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Eyl. 23, 2018 1:15 pm tarafından yağmur

» Bakî olan yalnız Allah (c.c.)’tır..
96-EL-ALAK SURESİ EmptyPaz Eyl. 23, 2018 1:12 pm tarafından yağmur

KUR’AN-I KERİM DİNLE

Mealli Kur'an Dinleyelim

Hadis-i Şerif

1-Âfetü’l ilmi ennisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
************************
2-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
************************
3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
************************
4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
**********************
5-Es-salâtüimâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
*************************
6-Talebü’l helalicihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
******************************
7-El-kelimü’ttayyibetü sadakatün: Güzel sözsadakadır.
***************************
8-El cennetü tahte zılâli’ssüyuf: Cennet kılıçların gölgesialtındadır.
*************************
9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
***************************
10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
****************************
11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
*************************
12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
************************
13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
***********************
14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.

************************
15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
************************
16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
************************
17-Efdalü’l ibadetiedvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
************************
18-El Kur’anühüved deva: Kur’an, sırf devadır.
************************
19-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
************************
20-Re’sü’lhikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
************************
21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
************************
22-Ed duaü silahu’lmümin: Dua müminin silahıdır.
************************
23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
************************
24-Es salatü nur’ulmümin: Namaz müminin nurudur.
************************
25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
************************
26-El mescidü beytükülli takiyyin: Mescid, takva sahiplerininevidir.
************************
27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
************************
28-Ed duaü hüvelibadetü: Dua ibadettir.

************************
29-Elcümuatü haccü’l mesakin: Cumafakirlerin haccıdır.
************************
30-Hüsnü’ssuali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
************************
31-Es selamü kable’lkelam: Önce selam, sonra kelam.
************************
32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
************************
33-Kesretü’d dahikitumitül kalb: Çok gülmek kalbiöldürür.
************************
34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.

35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
************************
36-El hamrüummü’l habais: İçki,kötülüklerin anasıdır.
************************
37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
************************
38-El kanâatümâlün la yenfedü: Kanaat bitmez birsermayedir.
************************
39-El hayaü minel iman:Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
************************
40-El mer’üala dini halilihi: Kişi, arkadaşının diniüzeredir.

Giriş yap

Şifremi unuttum

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Istatistikler
Toplam 2058 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: emrec77

Kullanıcılarımız toplam 11851 mesaj attılar bunda 4572 konu

96-EL-ALAK SURESİ

Aşağa gitmek

96-EL-ALAK SURESİ Empty 96-EL-ALAK SURESİ

Mesaj tarafından aytendeniz Salı Nis. 12, 2011 6:50 pm

96-EL-ALAK SURESİ



Bu mübarek sûre, Mekke-i Mükerreme'de nazil olmuştur. On dokuz âyet-i celîleyi içermektedir. İlk be; âyeti, Kur'an-ı Kerim'in ilk nazil olmuş olan âyetleridir. Bu sûre yukarıdaki "Ettîn" sûresinin bir açıklama ve izahı durumunda bulunmaktadır. Buna "îkra" sûresi de denilir. Mühim bir hayat maddesi olan Alâk tâbirini ve okuma emrini içerdiği için kendisine bu iki isim verilmiştir.





1. Oku, O Rab'bin ismiyle ki: Yaratmıştır.

1. Bu s üre-i celîle, Resûl-i Ekrem S al I âl âh -ü Aleyhivessellem Efendimizin ilâhî vahye ilk m az har olup okumakla mükellef ve ilâhî feyizlere nail olduğunu gösteriyor. İnsanların nasıl bir küçük tohumdan türeyip gelişmeye muvaffak olduklarını bildiriyor. Yüce Peygambere karsı muhalif bir cephe alan, nail oldukları nîmetlere karsı nankörlükte bulunan, gururlu bir vaziyet alan kimselerin ne kadar sapıklık içinde kalmış, bağımlı insanlar olduklarına işaret ve kendilerini tehdit buyuruyor. Yüce Peygamberin de, o gibi kimselere iltifat buyurmayıp secde ile ve manevî yakınlığa erişmek için çalışmakla mükellef olduğunu beyan buyurmaktadır.

Şöyle ki: Ey Muhammedi. -Aleyhisselâm-. sana vahy olunanı (oku, o Rab'bin ismile.) o kerîm Mabudun kutsal ismini zikrederek oku (ki:) O Yüce Yaratıcın bütün âlemleri yaratmıştır, kudretîle yoktan var etmiştir.





2. insanı bir uyuşmuş kandan yaratmıştır.

2. O Yüce Yaratıcı, kısaca (İnsanı) mahlûkatın en şereflisi olan insan nev'ini (bir uyuşmuş kandan yaratmıştır.) öyle cüz'iyattan olan bir sevi, insan gibi bir essiz zümrenin aslî maddesi kılmıştır. Bu, ne kadar büyük bir ilâhî kudret eseridir?.

"Alâk" donmuş bir kan parçası demektir.





3. Oku, ve Rab'bin sonsuz kerem sahibidir.

3. Evet.. Ey Peygamberlik şerefine sahip olan zâti, (oku..) Sana vahyolunacak ilâhî âyetleri oku. (ve Rabbin sonsuz kerem sahibidir.) Mahlûkatını nice nîmetlerine nail kılmaktadır. Seni de peygamberlik şerefine Allah'ın âyetlerini okumak nîmetine nail buyuruyor.





4. Ki: O kalem ile öğretmiştir.

4. Evet.. O Hikmet Sahibi Yaratıcıdır (ki: O) Kerem Sahibi Mâbud'dur ki: Nice hakikatleri kullarına (kalem ile öğretmiştir.) İnsanlar arasında ilim ve bilginin yayılmasına öyle uyuşmuş, hayattan nasipsiz bir âleti mükemmel vasıtası kılmıştır.





5. İnsana bilmediği şeyleri bildirmiştir.

5. Evet.. O âlemlerin Rabbi'dir ki: (insana) O seçkin bir yaratılış zümresine (bilmediği şeyleri bildirmiştir.) Artık o kadar muazzam kudrete ve kulları hakkında lütuf ve keremi bol olan bir Yüce Yaratıcı, ey peygamberlik şerefine nail olan Hz. Muhammedi. Sana okumayı, ilk ve hikmet ile vasıflanmayı nasîb edemez mi?. Binaenaleyh seni de ey muhterem Peygamber!. Okumaya, ilâhî ilimler ile ruhunu yüceltmeye ve insanlık âlemine ilk ve marifet nurlarını yaymaya muvaffak kılacaktır. Artık sana vahiy olunacak âyetleri oku, ezberle, ümmetine tebliğe (alı;.

"Tefsirlerde ve Siyer-i Enbiya'da ayrıntılı olarak yazılı olduğu üzere Peygamber Efendimiz, Allah'ın dininden mahrum bir kavim arasında dünyaya gelmişti, fakat kendisi ilâhî korumaya mazhar olduğu için kırk yaşına kadar tertemiz bir hayat yaşamış, kâfirlerin âyetlerine asla iştirak etmemiştir ve hiç bir kimseden ders almamış, bir şey yazıp okumamıştı, kendisinde tabii bir masumluk görünüp duruyordu. Nihayet kırk yaşında iken peygamberliğe nail oldu, başlangıçta doğru rüya suretiyle ilâhî ilhamlara nail oluyor. Rüyasında gördüğü şeyler aynen çıkıyordu. Bu esnada inzivaya çekilerek yaşamayı tercih buyuruyordu. Mekke-i Mükerreme'deki: Hira dağına gidiyor, orada geceleri tenhaca ibâdetle meşgul oluyordu. Sonra da eşi Hz. Hatice Radiyallâh-ü Anha'nın yanına dönüyordu. İşte yine bir gün o Hira mevkiinde idi ki: Cibrîl-i Emîn geldi, kendisine bu Ikra süresinin bu ilk beş âyetini tebliğ etti. Peygamber Efendimiz, ilâhî vahyin heybetinden, ruhanî tesirinden dolayı bir korku ve dehşet içinde kalmış ve kendisi vaktîle bir şey okumamış olduğu için "Ben nasıl okuyabilirim" demiştir. Cibrîl-i Emîn ise o mübarek Peygamberi kucaklamış, ona teminat vermiş: Oku ile başlayan bu âyetleri tebliğ etmişti. Artık o Yüce Nebi, mübarek kalbi titrer bir hâlde olarak Hz. Hatice'nin yanına dönmüş, beni örtünüz, örtünüz diye emrederek istirahata dalmak istemişti, Vakta ki: Heyecanı gitti, muhterem eşi Hz. Hatice'ye o vahyin geliş durumunu bildirdi ve korkular içinde kaldığını söyledi. Hz. Hatice de dedi ki: "Müjde sana" Allah'a yemîn ederim ki: Allâh-ü Teâlâ seni asla zillete düşürmeyecektir. Sen akrabalık hukukuna riâyet edersin, sözü doğru söylersin. Misafirlere ziyafet verirsin, yoksullara yardım eylersin, zahmetlere katlanırsın. Hz. Hatice, Peygamber Efendimizi "Veraka Bini NevfeT'in yanına götürdü, Veraka: Hz. Hatice'nin amcasının oğlu idi, câhiliye devrinde Hıristiyanlığı kabul etmiş, İncil'den bâzı şeyleri İbranî'ce olarak yazmıştı, Son Peygamber'in dünyaya şeref vereceğini İncil'de vesâir kitaplarda okumuş bulunuyordu, pek ihtiyar ve âmâ olmuş bir zât idi. Hz. Hatice, ona dedi ki: Kardeşin oğlunu söylet bak neler görmüş?, demiş, Resûl-i Ekrem de Hira mağarasında vuku bulan vahy hâdisesini haber vermiş. Bunun üzerine Veraka, Peygamber Efendimizi müjdeye ve tebrike başlayarak demiş ki: Senin gördüğün zat, Musa Aleyhisselâm'a gelmiş olan Cibrîl-i Emîn'dir. Müjde sana ya Muhammedi. Aleyhisselâm. Sen, Isâ Aleyhisselâm'ın haber vermiş olduğu ahir zaman Peygamberisin, keşke genç olsa idim de seni kavmin Mekke'den çıkaracakları zaman sana yardım etse idim. Hz. Peygamber de, ya, kavmim beni Mekke'den çıkaracakları zaman sana yardım etse idim. Hz. Peygamber de, ya, kavmim beni Mekke'den çıkaracaklar mı? diye sormuş, Veraka da: Evet.. Nübüvvet makamı kime ihsan buyrulmuş ise ona kavmi içinden düşmanlar peyda olmuştur, seni de kavmin Mekke'den çıkarması düşünülür" demişti. Bu görüşmeden sonra Veraka çok yaşamamış, vefat etmişti. Resül-i Ekrem'in insanları İslâmiyet'e davet ettiği vakte Veraka yetişememiştir.





6. Sakın: Şüphe yok ki: insan elbette azar.

6. Cenab-ı Hak, lütfetmiş, insanlığı aydınlatmak için Peygamberler göndermiş, dinî hükümleri vahiy yoluyla bildirmiştir. Buna rağmen bir çok insanlar, nankörlükte bulunmuşlardır. İşte nimete karşı nankör kimselerdir, (şüphe yok ki, insan) öyle temiz yaratılışını zayi etmiş olan herhangi bir şahıs (elbette azar.) günahkâr olarak haddi aşar.





7. Kendisini ihtiyaçtan kurtulmuş görünce.

7. Evet.. Öyle bir kimse (Kendisini ihtiyaçtan kurtulmuş) maddî, fânî bir servete, bir varlığa nail olmuş, yahut büyük bir aşirete, bir takım yardımcılara sahip bulunmuş (görünce) öyle azgınlıkta bulunur, hakkı kabulden kaçınır, kibirli bir hâlde yaşar, bu âyet-i kerîmenin Ebû Cehil hakkında nazil olduğu rivayet olunuyor. 8. Muhakkak ki: Dönü;, ancak Rab'binedir.





8. Fakat insan nasıl olur da dünya varlığına güvenerek hakikatleri kabulden kaçınır, istikbâlini düşünmez?. (Muhakkak ki: Dönüş ancak Rab'binedir.) Bütün insanlar, öleceklerdir, sonra yine hayata ererek mahşere sevk edilecekler, bir muhasebeye tâbi tutulacaklardır. Bir kere bu akıbeti bir düşünmeli değil midir.





9. O kimseyi gördün mü ki, menediyordu.

9. (O kimseyi gördün mü ki:) Ne kadar taaccübe şayan bir hâldir ki: (Men ediyordu...) Engel olmak istiyordu, en mukaddes bir dini vazifenin icra edilmesinden müteessir oluyordu.





10. Bir kulu namaz kıldığı vakit.

10. Evet.. (Bir kulu namaz kıldığı vakit..) Onun namazını terk etmesini istiyor o âbit zâta hakarette bulunmak cür'etini gösteriyordu.

Rivayete göre Ebü Cehil mel'unu, Resül-i Ekrem'in namaz kılmasına mâni olmak istemiş, onu namaz kılar bir hâlde görürsem boynuna basar, yüzüne toprak saçarım demek gibi bir saçmalıkta bulunmuştu. Fakat bir gün Hz. Peygamberi namaz kılar bir hâlde görünce süikastte bulunmasına imkân kalmamış, hemen arkasını dönüp kaçmıştır. Ne oldu sana?. Diye soranlara demişti ki: Benimle onun arasında ateşten bir hendek ve bir takım felâketler gördüm, onun için tecavüze cesaret edemedim, hattâ Resülullâh da buyurmuş ki: Eğer gelip te bir tecâvüze cür'et edecek olsa idi elbette ki: Onu melekler yakalayarak parça parça ederlerdi, işte namaza mâni olmak isteyenler, böyle bir cezaya lâyık bulunmuş olurlar.





11. Gördün mü, eğer hidâyet üzere olmuş ise.

11. (Gördün mü) Bana haber ver, o ahmakın, o namaza mâni olmak isteyen inkarcının hâlini!. O ne kadar taaccübe lâyık câhilce bir cesaret!, (eğer) O menetmek istediği zât (hidâyet üzere olmuş ise..) pek doğru bir yolu t aki bet m ekte bulunmuş ise..





12. Veya takva ile emretmiş ise., -artık, o menedilir mi?.-

12. (Veya) O men edilmek istenilen zât (takva ile emr etmiş ise..) insanları ıslâha, aydınlatmaya çalışarak onlara samimiyeti, Allah'ı birlemeyi, ahlâki olmayan şeylerden kaçınmayı emr ve tavsiyede bulunmuş ise öyle bir zât nasıl men edilebilir?.





13. Gördün mü, eğer yalanlar ve yüz çevirirse -iyi mi yapmış olur?-

13. (Gördün mü?) Ebü Cehil gibi ve Selman-i Farisi yi namazdan men'etmek isteyen Ümmiyye Ibni Halef gibi kâfirleri ki, (Eğer yalanlar) Peygamberin risâletini yalan sayar (ve) îmandan (yüz çevirirse...) iyi mi yapmış olur? O hiç bu çirkin hareketlerinin cezasını düşünmez mi?.





14. Bilmez mi ki: Allah -Teâlâ- şüphe yok görür.

14. Öyle bir dinsiz (Bilmez mi ki: Allah) Teâlâ Hazretleri (şüphe yok) onun bu haince hareketini (görür.) onun düşmanca maksadını bilir, onu bu çirkin maksadından dolayı nice azaplara uğratır.





15. Yok, yok.. Eğer nihayet vermezse elbette ki: Biz o alnı sürüklemeceğizdir.

15. (Yok yok...) O kâfirin öyle düşmanca hareketi devam edemeyecektir. (Eğer) O kâfirce, zâlimce hareketine (nihayet vermezse) andolsun ki: (elbette ki, biz o alnı) O hain şahsı alnından yakalayarak cehenneme (sürükleyeceğizdir.) Onun yeri cehennemden başka değildir. Bu âyet-i kerîme; her ne kadar Ebü Cehil gibi bir kâfir hakkında nazil olmuş ise de hükmü, umumîdir ve herkese yönelik bir öğüttür, insanları ibâdet ve itaatten menetmek isteyenlerin hepsi hakkında büyük bir tehdit taşımaktadır.

"Sefa" tutmak, yapışmak, bir şeyi şiddetle elde edip çekivermek manasınadır.





16. Yalancı, günahkâr olan bir alnı.

16. Evet.. (Yalancı, günahkâr) Nice kusurları, cinayetleri işlemiş (olan bir alnı.) yâni: Öyle bir şahsı öyle müthiş bir vaziyete düşürmüş olacağızdır. Artık o pek korkunç akıbeti düşünmeli değil midir?.





17. Artık, o, encümeni çağırsın.

17. (Artık o) Azaba uğratılacak olan inkarcı, hayra engel olan şahıs, (encümeni çağırsın.) kendilerine istişarede bulunduğu meclis azasını yanına davet etsin, onlardan yardım dilesin, baksın ki: Hiç biri kendisine yardım edebilecek mi?. Kendisini o azaptan kurtarabilecek mi?. Bu ne mümkün.





18. Bizde çağıracağızdır, zebanileri.

18. Cenab-ı Hak da buyuruyor ki: (Biz de çağıracağızdır, zebanileri.) O kâfirleri zebânî denilen azap melekleri vasıtasiyle cehenneme sevk edeceğizdir. Artık lâyık oldukları cezalara kavuşacaklardır.





19. Hayır hayır.. Ona itaat etme ve secde et ve yaklaş..

19. (Hayır hayır...) Ebü Cehil gibi kâfirler bilmiyorlar, iş onların dedikleri gibi değil, onlar hiç bir kimseden bir yardım göremeyeceklerdir. Artık ey yüce Resul!, (ona) O Ebü Cehil gibi ibâdet ve itaate mâni olmak isteyen bir şahsa (itaat etme) onun sözüne iltifat buyurma (ve) sen (secde et) tilavet secdesinde bulun, Cenab-ı Hak'kın

sana vâ'dettiği muvaffakiyyatı nazara alarak şükür secdesine kapan (ve) o Kerîm, Rahim Mabuduna ibâdet ve itaatle (yaklaş.) onun manevî katında büyük bir mevki sahibi bulun.

Bu âyet-i kerîme Kur'an-ı Kerîm'deki son tilavet secdesi âyetidir. Resûl-i Ekrem, Sallâlâh-ü Aleyhivesellem Efendimiz, çok secdelerde bulunur, ağlar ve dua ve niyaza devam ederdi. Hattâ kendisine muhterem eşi A işe-i Sıddıka Radiyallâh-ü Anha demişti ki: Yâ Resûlullâh!. O Yüce Nebi de demiştir ki: Ben çok şükür eder bir kul olmalı değil miyim!. Kerem Sahibi Mâbud hepimizi Peygamber Efendimizin mübarek yolundan ayırma âmin..


aytendeniz
aytendeniz
Özel Üye
Özel Üye

Aktiflik :
96-EL-ALAK SURESİ Left_bar_bleue850 / 999850 / 99996-EL-ALAK SURESİ Right_bar_bleue

<b>Uyarı Seviyesi</b> Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 939
<b>Puanı</b> Puanı : 1064
<b>Teşekkür</b> Teşekkür : 85
<b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 05/04/10

http:// http://hazanmevsimicom.blogspot.com/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz